Gelişmiş Arama
Ziyaret
14767
Güncellenme Tarihi: 2011/01/20
Soru Özeti
Kur’an’ın bakışında seçilmiş kavmin özellikleri nedir?
Soru
Kur’an’ın bakışında seçilmiş kavmin özellikleri nedir? Kur’an iyi ve ideal bir kavmi nasıl tanıtmakta ve onun için hangi özellikler belirtmektedir?
Kısa Cevap

Seçilmiş kavim ve özellikleri ile irtibatlı olarak Kur’an ayetlerinin incelenmesinden elde edilen neticeler aşağıdaki hususlardan ibarettir:

1. Kur’an-ı Kerim peygamberlerin kavimlerinden hiçbir kavmi her açıdan ideal olarak tanıtmamıştır. Aksine birçok peygamberin kavimlerini yermiş ve cezalandırmıştır.

2. Kur’an-ı Kerim sadece peygamberleri (a.s) ve Hz. Meryem’i (a.s) seçilmiş fertler “Sefve” olarak tanıtmıştır.

3. Her ne kadar Kur’an-ı Kerim birkaç yerde biz İsrail oğullarını diğerlerine üstün kıldık, diye buyurmuşsa da Kur’an’da bu kavimin yerilmesi ve cezalandırılması hakkında belirtilenlerden ve diğer delillerden anlaşıldığı kadarıyla Hak Teâlâ kendi nimetini beyan etme ve kendi fiilini övme makamında bulunmaktadır; yoksa İsrail oğullarının fiilini övmesi diye bir şey söz konusu değildir.

4. Kur’an-ı Kerim sadece peygamberlerin kavimlerinden bir grubu güzel özellikler ile isimle anmaktadır: A. İbrahim (a.s) ve onun iman yoldaşları. B. Peygamberlerin sonuncusu Muhammed (s.a.a) ve onun iman yoldaşları. C. Ashab-ı Kehf. D. Hicret edenler ve hicret eden sığınmacıların yarenleri.

5. Kur’an-ı Kerim genel sıfatlar ile bir takım grupları güzel özellikler ile anmıştır. Hizbullah gibi.

Buna göre; ancak ilahi peygamberlerin takipçisi olan ve Yüce Allah’ın buyruklarıyla amel eden bir kavim, seçilmiş olur.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruyu yanıtlamada birkaç noktaya değinmemiz gerekmektedir:

1. Kur’an-ı Kerim’de seçilmiş, erdemli kılınmış ve üstün kılınmış gibi kavramlar zikredilmiştir.

2. Seçilmiş kavramı Kur’an’da sadece peygamberler ve ilahi evliyalar hakkında kullanılmıştır: “Allah; Âdem'i, Nûh'u, İbrahim Ailesi'ni, İmran Ailesi'ni seçerek âlemlere üstün kılmıştır.   "[1]

3. Üstünlük ve erdem kavramları hakkında Kur’an literatüründe iki tür üstünlük ve erdemin olduğunu hatırlatmalıyız:

A. Tekvini Üstünlük: Hak Teâlâ’nın diğer varlıklara vermediği bir takım nimetleri iyi ve kötü amellere bakmaksızın insana vermesidir. Nitekim Kur’an şöyle buyurmaktadır: “Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.”[2] Bu hususta birçok Kur’an ayeti mevcuttur.

B. Ahlaki Üstünlük ve Erdem: İyi amellerden sonra ödül ve övgü sıfatıyla verilen nimet ve üstünlüklerdir. Bazı Kur’an ayetleri bu tür üstünlüğe işaret etmiştir: “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.”[3] Bu ahlaki üstünlük sakındıktan sonra muttaki ferde verilir.

4. Tekvini üstünlük ve fazilet nimeti doğru yolda kullanılmazsa, insanın övünmesi ve kurtarılmasına neden olmamakla kalmaz onun zillet ve bahtsızlığına da sebep olur. Bu nedenle Kur’an-ı Kerim bir taraftan birkaç yerde İsrail oğulları kavminin erdem ve üstünlüğünü beyan etmekte ve şöyle demektedir: “Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümle âleme üstün kıldığımı hatırlayın.”[4] Öte taraftan da değişik yerlerde onları kınayıp yermektedir. Kur’an-ı Kerim’de hiçbir kavim İsrail oğulları kadar kınanmamıştır. Buzağıya tapma, ilahi kelamı tahrif etme, peygamberleri yalanlama ve öldürmeden dolayı kınanmaları gibi. Nitekim bu davranışlardan dolayı birçok cezaya çarptırılmışlardır. Yıldırım düşmesi azabı, maymuna dönüşmeleri ve kıyamete dek onlardan bir grubun azaba maruz kılınması söz konusu azaplardandır. Daha detaylı ve fazla bilgi için şu ayetlere müracaat edin: Bakara: 51, 55, 65, 87, 91, 92; Ali İmran: 21, 112 ve 118; Nisa: 153, 156 ve 157; Maide: 60; Araf: 167. Öyleyse Hak Teâlâ’nın kendi nimet, tekvini üstünlük ve işini övme makamında olduğu söylenebilir. Yoksa İsrail oğullarının işini övmesi ve bu fazilet ve üstünlüğün onların iyi iradi davranışlarının ardından geldiğini belirtmesi diye bir şey söz konusu değildir.

5. Kur’an-ı Kerim bir takım grupları övmüş ve methetmiştir. Bunlardan bazılarını açıklıyoruz:

5.1.  Kur’an-ı Kerim’in örnek olarak belirttiği Hz. İbrahim ve onun inanç yoldaşları; zira onlar kendi kavimlerine şöyle demişlerdir: “Biz sizden ve Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah’a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir”[5]

5.2. Hz. Muhammed (s.a.a) ve inanç yoldaşları. Kur’an-ı Kerim onlar hakkında şöyle buyuruyor: “Muhammed, Allah’ın Resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde hâlinde, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat’ta ve İncil’de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah, kendileri sebebiyle inkârcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden iman edip salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vaat etmiştir.”[6]

5.3. Ashab-ı Kehf. Kur’an-ı Kerim onların özellikleri hakkında şöyle buyuruyor: “Onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık. Ve kalplerini pekiştirdik. O vakit ayağa kalkıp dediler ki: «Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir; kesinlikle O'ndan başka hiçbir tanrıya tapmayız; yoksa gerçekten saçma sapan konuşmuş oluruz.”[7]

5.4. Peygamber (s.a.a) dönemindeki muhacir ve ensar. Kur’an onların nitelikleri hakkında şöyle buyurmaktadır: “İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar gerçek müminlerdir. Onlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.”[8]

5.5. Allah’ın tarafında olanlar (Hizbullah). Kur’an-ı Kerim bu grup hakkında şöyle buyuruyor: “Allah’a ve ahret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy sopları olsalar bile, Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendi katından bir ruh ile desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacakları cennetlere sokacaktır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, Allah’ın tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”[9]

5.6. Allah’ın kendilerine yeryüzünde hilafet vaadi verdiği mümin ve salihler. Kur’an-ı Kerim onlar hakkında şöyle buyuruyor: “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.”[10] Buna göre şu netice alınabilir: Seçilmiş kavim ilahi peygamberlerin takipçileri olan ve Allah’ın buyruklarıyla amel eden kavimdir.


[1] Ali İmran, 33.

[2] İsra, 70.

[3] Hucurât, 13.

[4] یَا بَنٖى اِسْرَایٖٔلَ اذْکُرُوا نِعْمَتِىَ الَّتٖى اَنْعَمْتُ عَلَیْکُمْ وَاَنّٖى فَضَّلْتُکُمْ عَلَى الْعَالَمٖینَEy İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümle âleme üstün kıldığımı hatırlayın.” Bakara, 47 ve 122; Araf, 140.

[5] Mümtehine, 4.

[6] Fetih, 29.

[7] Kehf, 13 ve 14.

[8] Enfal, 74; Tövbe, 20.

[9] Mücadele, 22.

[10] Nur, 55.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
    19004 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]İmam ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    9874 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    36267 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10932 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    8002 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Fahişe bir bayanla geçici nikâh yapılabiliniyor mu?
    7545 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/04
    Fahişe bayanlarla geçici veya daimi evlilik haram değildir. Ama farklı delillerden ötürü böyleli bir evlilikten sakınmanız hem dininiz için ve hem de dünyanız için daha hayırlıdır. ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Resul-i Ekrem’e (s.a.a) ve İslamî kutsallara hakaret edilmesinin fıkhî hükmü ve buna karşı koymanın yolu nedir?
    11560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberine hakaret eden ve bu çirkin davranışıyla milyonlarca insanı üzen kimse idama müstahaktır. İslam düşmanları Müslümanlar arasında tefrika yaratmak, İslam’ın yayılmasının önünü almak ve yolları üzerinde din adındaki engeli kaldırmak gibi utanç verici hedeflerine ulaşmak için İslamî kutsallara hakaret etmeye ve sövmeye yönelmişlerdir. Vahdeti korumak, kendi İslamî ...
  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45726 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5932 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...

En Çok Okunanlar