Gelişmiş Arama
Ziyaret
8553
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
Zamanın imamının (a.c) yaşadığı yer neresidir?
Soru
Zamanın imamının (a.c) yaşadığı yer neresidir?
Kısa Cevap

Bu alanda üç kısım rivayet ile karşı karşıyayız:

Birinci kısım rivayetler, onun yaşam mekânı olarak özel bir yeri belirtmemektedir. Elbette bu kısma ait bazı rivayetler onun yerinin çöl ve dağlar olduğunu bildirmektedir. İkinci kısım rivayetler halk arasında tanınmayacak şekilde yaşadığını dile getirmektedir. Üçüncü kısım rivayetler ise Medine veya Medine’deki Rezevi Dağı yahut Mekke veyahut etrafındaki “Zituya” gibi özel bölgeleri belirtmektedir. Bu hususta mevcut üç kısım rivayetin birbirleriyle çelişmediğini söylemek gerekir; zira onun hayatı normal ve olağan bir haldedir. Çoğu vakit Medine veya Mekke’de bulunması ve bazı zamanlar da zorunluluk gereği halktan uzaklaşıp dağ ve çöllerde yaşamasının ne gibi bir engeli olabilir?

Ayrıntılı Cevap

Bu alanda üç tür rivayet mevcuttur ve ilk bakışta her biri diğeriyle çelişik gözükmektedir.

A. Bazı rivayetler onun yaşam yeri olarak özel bir mekânı belirtmemekte ve kendisinin yerini çöl ve dağlar olarak tanıtmaktadır. Şeyh Tusi’nin Ğıybet kitabında yer verdiği İbn. Mehziyar’a ait rivayet bu kabildendir.[1] 

B. Özel bir bölgeyi onun yaşam yeri olarak belirten rivayetler. Örnek:

1. Medine ve etrafı veya Medine etrafında yer alan Rezevi Dağı.[2] Allame Şuşteri bu hususta şöyle demektedir: Muteber metinlerde belirtildiği üzere küçük ve büyük gıyette onun yeri Rezevi Dağı’dır. Keysanilik mensuplarının Muhammed b. Hanefiye’nin karargahının Rezevi Dağı’nda olduğunu sanmaları, bu dağın Hz. Mehdi’nin (a.c) yeri olmadığına delil teşkil etmez; zira Keysanilik mensupları Peygamberden (s.a.a) bir takım hadisler duyduklarından ve Mehdi’nin gaybe karışacağı olacağı tevatür derecesinde ispatlanmış olduğundan ve … onlar bunu Muhammed b. Hanifiye’ye uyarlamışlardır. Esasen her sapma ve şüphenin menşei, kötü istifadeye tabi tutulan hak bir konudur.[3]

2. Mekke ve etrafı. Bazı rivayetlerden anlaşıldığı üzere kendisi Mekke civarında “Zituva” adında bir yerde yaşamakta ve yarenleriyle birlikte orada ayaklanacaktır.[4] 

C. Üçüncü kısım rivayetler ise özel bir yer adı vermemektedir. Sadece onun insanlar ile haşir ve neşir olduğunu ve tanınmayacak bir şekilde yaşadığını bildirmektedir. [5] Kısa olarak değindiğimiz bu üç kısım rivayete az bir dikkatle odaklaştığımızda aralarında hiçbir tezat ve çelişki olmadığını anlayabiliriz; zira birinci esas onun yaşamının normal ve olağan bir şekilde olmasıdır. Dikkat çekici olmayacak şekilde olmamasıdır. Bu tür bir yaşam onun için daha kolayıdır. Elbette onun çoğu vakit Medine veya Mekke’de olması ve bazen zorunluluk gereği insanlardan uzaklaşıp dağ ve çöllerde yaşaması bir çelişki arz etmez.[6]  



[1] Şeyh Tusi, Ğıybet, s. 266, Be Nakl Az Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s. 384.

[2] Şeyh Tusi, Ğıybet, Menşurat-i Mektebe Basireti, s. 103; Biharu’l-Envar, c. 52, s. 153; Usul-i Kafi, c. 1, s. 340.

[3] Mecmua-i Makalat ve Goftarha Piramun-ı Hz. Mehdi (a.c), s. 64.

[4] Nu’mani, Kitab-ı Ğıybet, s. 182, Be Nakl Az Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s.350.

[5] Nu’mani, Kitab-ı Ğıybet, s. 164. Bu rivayetten istifade edildiği kadarıyla kendisinin ğıybeti, unvan ğıybetidir.

[6] Bkn: Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s. 351-347.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar