Gelişmiş Arama
Ziyaret
8955
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
Zamanın imamının (a.c) yaşadığı yer neresidir?
Soru
Zamanın imamının (a.c) yaşadığı yer neresidir?
Kısa Cevap

Bu alanda üç kısım rivayet ile karşı karşıyayız:

Birinci kısım rivayetler, onun yaşam mekânı olarak özel bir yeri belirtmemektedir. Elbette bu kısma ait bazı rivayetler onun yerinin çöl ve dağlar olduğunu bildirmektedir. İkinci kısım rivayetler halk arasında tanınmayacak şekilde yaşadığını dile getirmektedir. Üçüncü kısım rivayetler ise Medine veya Medine’deki Rezevi Dağı yahut Mekke veyahut etrafındaki “Zituya” gibi özel bölgeleri belirtmektedir. Bu hususta mevcut üç kısım rivayetin birbirleriyle çelişmediğini söylemek gerekir; zira onun hayatı normal ve olağan bir haldedir. Çoğu vakit Medine veya Mekke’de bulunması ve bazı zamanlar da zorunluluk gereği halktan uzaklaşıp dağ ve çöllerde yaşamasının ne gibi bir engeli olabilir?

Ayrıntılı Cevap

Bu alanda üç tür rivayet mevcuttur ve ilk bakışta her biri diğeriyle çelişik gözükmektedir.

A. Bazı rivayetler onun yaşam yeri olarak özel bir mekânı belirtmemekte ve kendisinin yerini çöl ve dağlar olarak tanıtmaktadır. Şeyh Tusi’nin Ğıybet kitabında yer verdiği İbn. Mehziyar’a ait rivayet bu kabildendir.[1] 

B. Özel bir bölgeyi onun yaşam yeri olarak belirten rivayetler. Örnek:

1. Medine ve etrafı veya Medine etrafında yer alan Rezevi Dağı.[2] Allame Şuşteri bu hususta şöyle demektedir: Muteber metinlerde belirtildiği üzere küçük ve büyük gıyette onun yeri Rezevi Dağı’dır. Keysanilik mensuplarının Muhammed b. Hanefiye’nin karargahının Rezevi Dağı’nda olduğunu sanmaları, bu dağın Hz. Mehdi’nin (a.c) yeri olmadığına delil teşkil etmez; zira Keysanilik mensupları Peygamberden (s.a.a) bir takım hadisler duyduklarından ve Mehdi’nin gaybe karışacağı olacağı tevatür derecesinde ispatlanmış olduğundan ve … onlar bunu Muhammed b. Hanifiye’ye uyarlamışlardır. Esasen her sapma ve şüphenin menşei, kötü istifadeye tabi tutulan hak bir konudur.[3]

2. Mekke ve etrafı. Bazı rivayetlerden anlaşıldığı üzere kendisi Mekke civarında “Zituva” adında bir yerde yaşamakta ve yarenleriyle birlikte orada ayaklanacaktır.[4] 

C. Üçüncü kısım rivayetler ise özel bir yer adı vermemektedir. Sadece onun insanlar ile haşir ve neşir olduğunu ve tanınmayacak bir şekilde yaşadığını bildirmektedir. [5] Kısa olarak değindiğimiz bu üç kısım rivayete az bir dikkatle odaklaştığımızda aralarında hiçbir tezat ve çelişki olmadığını anlayabiliriz; zira birinci esas onun yaşamının normal ve olağan bir şekilde olmasıdır. Dikkat çekici olmayacak şekilde olmamasıdır. Bu tür bir yaşam onun için daha kolayıdır. Elbette onun çoğu vakit Medine veya Mekke’de olması ve bazen zorunluluk gereği insanlardan uzaklaşıp dağ ve çöllerde yaşaması bir çelişki arz etmez.[6]  



[1] Şeyh Tusi, Ğıybet, s. 266, Be Nakl Az Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s. 384.

[2] Şeyh Tusi, Ğıybet, Menşurat-i Mektebe Basireti, s. 103; Biharu’l-Envar, c. 52, s. 153; Usul-i Kafi, c. 1, s. 340.

[3] Mecmua-i Makalat ve Goftarha Piramun-ı Hz. Mehdi (a.c), s. 64.

[4] Nu’mani, Kitab-ı Ğıybet, s. 182, Be Nakl Az Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s.350.

[5] Nu’mani, Kitab-ı Ğıybet, s. 164. Bu rivayetten istifade edildiği kadarıyla kendisinin ğıybeti, unvan ğıybetidir.

[6] Bkn: Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s. 351-347.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23925 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15204 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • “Dinde zorlama yoktur, olgunluk sapıklıktan ayrılmış belli olmuştur” ayetinin anlamının çeşitli tefsirleri dikkate alarak açıklayınız.
    12521 Tefsir 2007/10/25
    Farklı tefsirleri nazara aldığımızda ayetin anlamı ile ilgili beş ana görüş ortaya konulmuştur. Bu görüşler arasında doğru olan görüş şudur ki, ayet genel, kapsamalı ve insani bir anlam taşımaktadır. O da şudur: Din bir inançla ilgili kalbi bir konudur. Bu konuyla ilgili zorlama gerçekleşmesi mümkün değildir. Kul ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    6636 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • İlahi meşiyyet ile insanın iradesinin ilişkisi nasıldır?
    10850 Eski Kelam İlmi 2007/11/24
    İnsan, varlığını ve varlığıyla ilgili bütün özelliklerini yüce Allah'tan alan mümkün bir varlıktır. Allah, kendi tekvini iradesi ile onu seçme özgürlüğü ve iradesi olan bir varlık olarak yarattı. Bu ayrıcalığı ile ona diğer varlıklar karşısında üstünlük bağışladı. O halde insan, Allah'ın teşrii iradesine (kanun koyma iradesine) muhatap olan en üstün ...
  • Ehlisünnet arasında değişik şekillerde yaygın olan teravih namazının Ehlibeyt mezhebindeki yeri nedir?
    8227 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Teravih, Ramazan ayı gecelerinde yatsı namazında sonra kılınan nafile namazlara denir.[1] Ehlisünnet bu namazlara ikinci halifelerinin emriyle başlamış ve onu cemaatle kıla gelmişlerdir.[2] Belirttiğiniz gibi onun rekât sayısı farklıdır.[3] Ama Ehlibeytten gelen rivayetler esasınca, aziz İslam Peygamberi (s.a.a) ...
  • Neden Şia geçici evliliği (muta) caiz bilmektedir?
    27933 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/04/23
    Başlangıçta bu meselenin fıkhi konulardan olduğuna ve özel bir alan ve ortamda ilgili uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat etmeliyiz. Burada kısaca konuları beyan edecek ve konunun detaylarını ayrıntılı cevaba bırakacağız. 1. Geçici evlilik, hiçbir evlilik engeli taşımayan, iki tarafın rızasıyla ve belirli bir zamana kadar belirlenmiş bir ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    12586 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
    14073 فلسفه غرب 2009/12/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir annenin çocuğuna süt verme süresi ne kadardır?
    8528 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/08
    Bu konuda fakihlerin bazı görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğuna göre çocuğa süt vermenin en az süresi yirmi bir aydır.[1] Bazılarına göre ise iki yıla kadar süt vermek caiz ve müstehaptır. Bu açıdan baktığımızda fakihlerin çoğunun bu konudaki görüşlerinin arasında fazla bir fark ...

En Çok Okunanlar