Gelişmiş Arama
Ziyaret
24102
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
İslam’ın Kehf suresinin son ayetlerini okumaya yönelik ısrarının nedeni nedir?
Soru
Uyku saatinde yastığına hangi saatte uyanmak istediğini söylersen uyanırsın, diye söylemekteler. Böyleyken İslam’ın Kehf suresinin son ayetlerini okumaya yönelik ısrarının nedeni nedir?
Kısa Cevap

Hadislerde belirli bir vakitte uyanmak için Kehf suresinin son iki ayetinin okunması tavsiye edilmiştir.[1] Kehf suresini okumaya yönelik İslam’ın ısrarının nedeni nedir diye sorduğunuz sorunun yanıtı bağlamında ise şöyle söylemek gerekir: Buyruklardaki ısrar ve tekit ya farz hüküm ya da müstehap hüküm şeklinde belirtilmiştir. Oysaki bu tavsiyenin müstehap oluşu bile yeteri kadar belli değildir; öyle ki birçok Kur’an müfessiri hiç bu meseleye girmemiştir. Diğer bir grup ise belirtilen surenin faziletlerini beyan ederken sadece bunu zikretmekle yetinmiştir. Uyku saatinde yastığına hangi saatte uyanmak istediğini söylersen uyanırsın, diye söylediğiniz söze gelince; bu sözün doğru olduğunu varsaysak bile şu noktaya dikkat etmeniz iyi olurdu: Bir şeyin ispatı dışındakilerin reddini mi gerektirir?! Başka bir ifadeyle, eğer İslam Kehf suresinin son ayetleri belirli bir vakitte kalkmak için etkilidir diye buyurmuşsa, bu başka bir şey etkili değildir ve bu etkide bulunmaz anlamına gelmez. Binaenaleyh bu hususta başka etkenler de etkili olabilir. Artı, insan bu yol ve vesileden istifade ederek Allah’a teveccüh etmekte, Kur’an okumakta ve bunun kendisinin de birçok etkisi bulunmaktadır. Çok açık olduğu üzere eğer uykudan uyanmanın iki farklı yolu varsa, Allah ile ünsiyet kuran ve O’na teveccüh eden yol öncelikli olur. Son olarak şu noktaya dikkat etmek faydasız değildir: Hadislerde muhtelif sure ve ayetlerin okunması bağlamında gösterilen önem ve belirtilen etkiler düşünmeksizin ve amel etmeksizin sadece okuyarak olağanüstü bir şekilde bu etkilerin ortaya çıkacağı anlamında değildir. Mesela manalarını hiç anlamaksızın Beraat ve Enfal surelerinin lafızlarını okuyan kimse yabancı nifaktan uzaklaşacak ve gerçek Şiilerin saffında yer alacaktır! Bunlar gerçekte surenin muhtevası ve onun birey ve toplum terbiyesindeki yapıcı etkisine işarettir. Elbette manasını anlamaksızın ve amel etmeye koyulmaksızın bu mümkün değildir. Dolayısıyla ancak muhtevalarını anlamak ve hayatta uygulamak şartıyla okunmaları olağanüstü bir etki yaratır. Kur’an ve nurani ayetlerine bir efsun gibi bakanlar gerçekte bu terbiye edici ve insan yetiştirici kitabın ruhuna yabancıdırlar.[2] 



[1] İbn. Abbas’tan nakledildiği üzere bir şahıs Allah Resulü’ne şöyle der: “Ben gecenin belirli bir saatinde kalkmak istiyorum ama uyku bana galebe çalıyor. Allah Resulü de şöyle buyurur: Gecenin hangi saatinde kalkmak istiyorsan uyumaya başladığında şunu oku: “De ki: Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi. De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâh’ınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.” Kehf, 109-110. Tefsir-i Ruhu’l-Beyan, c. 5, s. 316; el-Camiu’l-Ahkamu’l-Kur’an, c. 11, s. 72.  

[2] Tefsir-i Numune, Nasır Mekarim Şirazi, c. 11, s. 42, c. 10, s. 267, c. 8, s. 255 ve 325, c. 5, s. 222’den iktibas edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar