Gelişmiş Arama
Ziyaret
13498
Güncellenme Tarihi: 2010/09/07
Soru Özeti
Kur’an’daki mukataa harflerinin manası nedir?
Soru
Kur’an’daki mukataa harflerinin manası nedir? Peygamber ve Allah arasındaki insanın bulamadığı bir şifre midir? Hakeza bazıları eğer bunları yan yana koyduğumuz takdirde “sıratu Aliyyin hakkun nemsikuhu” cümlesinin ortaya çıkacağını söylemektedir, bu doğru mudur?
Kısa Cevap

Mukataa harfleri bazı surelerin başında gelen ve bağımsız bir manası olmayan harflerdir. Bu harflerin tefsirinde değişik görüşler ortaya atılmıştır. En doğru görüş, bu harflerin şifre olduğu ve de peygamber ve evliyaların onları bildiğidir. “Sıratu Aliyyin hakkun nemsikuhu” cümlesi ise bazı araştırmacıların sözü olup rivayetsel bir kaynağı yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an surelerinden 29 surenin başında Arap alfabesine ait bir veya birkaç harf mevcuttur. Bunlar toplam olarak 78 harf olup tekrarlar silindiğinde 14 harf kalmaktadır. Bu harflere “mukataa harfleri” veya “nuranî harfler” denmektedir. Mukataa harfleri hakkında değişik görüş ve düşünceler ileri sürülmüştür. Onların bazılarına işaret ediyoruz:

1- Arap ve Arap olmayan tüm edipleri hayrete düşüren ve bilginleri kendisi gibi bir eser getirmede aciz kılan bu semavî kitap taşıdığı azamet ve önemle birlikte (Arap) alfabe harfleri ve herkesin kullandığı kelimelerden teşkil olmuştur ve bu harfler de bu hususa işaret etmektedir.

2- Mukataa harfleri Kur’an’ın müteşâbihlerinden olup asla çözümlenmeyecektir. Mutlak meçhuller kategorisinden sayılıp insanların kendilerine yönelik bilgi elde etme yolu tamamıyla kapalıdır.

3- Bu harfler salt soyut harflerdir. Ses özelliği dışında hiçbir şifre, işaret ve manaları yoktur. Bu harflerin surelerin başına konulmasının hikmeti lafız ve sesler hududundan öteye geçmez. O dönemde Kur’an okunurken bu harflerin sesleri, Kur’an’a kulak vermeleri için dinleyicilerin dikkatlerinin toplanmasına neden olmaktaydı. Çünkü yoldan geçen Arapların kulağına Kur’an sesinin gitmemesi için düşmanlar sürekli gürültü çıkarmaktaydılar.

4- Bu harfler, surenin kelimelerinde söz konusu harflerin daha çok kullanıldığının göstergesidir ve bir mucizedir. Bedreddin Zerkeşi şöyle demektedir: Bu harflerin önemli sırlarından biri, her süredeki kelimelerinin çoğunun onun başında yer alan harf ile teşkil olmasıdır. Örneğin “kaf” harfi “kaf” ve “ha mim ayn sin kaf” ile başlayan ayetlerde 57 defa tekrar edilmiş ve bu suredeki diğer harflere oranla daha fazla kullanılmıştır. Elbette “Şems”, “Kıyamet” ve “Felak” sureleri istisnadır. Mısırlı bir bilgin bu görüş esasınca bilgisayar aracılığıyla girift işlemler yapmış ve bu harflerin söz konusu suredeki kelimelerde en çok kullanılan harfler olduğuna işaret ettiği ve bunun bir mucize olduğu neticesine ulaşmıştır.

5- Bu harfler yemin gayesiyle kullanılmıştır. Bu harfler ile yemin içmenin sebebi, tüm dillerde sözün esasının bu harflere dayanmasıdır.

6- Bu harfler ile sureler arasında bir ilişki vardır; zira benzer mukataa harfleriyle başlayan sureleri incelemeyle bu surelerin muhteva olarak birbirlerine benzediklerini görmekteyiz.[1]

7- Bu mukataa harflerinin bazıları özel bir alamet ve ilahî güzel isimlerden bir isme işarettir. Bazıları da Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) adına yönelik şifre işaretidir. İlahî isimlerin her biri birkaç harften müteşekkildir ve her isimden bir harf seçilmiş ve ayrı bir halde bazı Kur’an surelerinin başında okunmaktadır. Cuveyriye, Süfyan es-Sevri’den şöyle aktarmıştır: Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin’e ey Allah Resulü’nün oğlu Yüce Allah’ın kitabında “elif lam mim” vb. diye buyrulan kelimelerin manası nedir diye soruldu. İmam Sadık (a.s) bunun üzerine şöyle buyurmuştur: Bakara suresinin başında yer alan “elif lam mim”, “ben Allah’ım, sultanım” manasındadır. Ama Âli İmran suresinin başında yer alan “elim lam mim” ise “ben Allah’ım, mecidim” manasındadır ve…

8- Bu harfler en büyük ilahî ismin cüzleridir.

9- Bu harfler surelerin ayet sayısına işaret etmektedir.

10- Her suredeki mukataa harfleri, o surenin adıdır. Nitekim “Yasin”, “Taha” ve “Sâd” surelerinin her biri kendi mukataa harfleriyle adlandırılmışlardır.

11- Bu harfler İslam ümmetinin beka müddetine işaret etmektedir.

12- Bu harfler sureleri ayırmak içindir. Önceki surenin tamamlandığının ve yeni bir surenin başlamasının göstergesidir.

13- Bu harfler surelerin muhtevasının özeti ve kısa mesajıdır.

14- Bu harfler, Kur’an’dan bazı nüshalar taşıyan kişilerin adlarıyla ilgilidir. Örneğin Saad b. Ebi Vakkas’ın adına işaret etmektedir.[2]

15- Bu harfler kimsenin haberdar olmadığı Allah ve peygamber arasındaki bir takım şifrelerdir. Araştırmacıların benimsediği görüş budur.[3]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Elim lam mim” Allah ile sevgilisi Muhammed (s.a.a) arasındaki bir şifre ve işarettir. Allah, peygamberden başkasının haberdar olmamasını istediği için başkalarının gözünden uzak tutmak ve sadece dostuna açık ve belirgin kılmak gayesiyle onu harfler şeklinde dile getirmiştir.[4] Mukataa harflerinin tertiple yan yana konmasıyla değişik kelime ve tabirler meydana gelmektedir. Fikir ve düşünce ehli inanç ve eğilimleri esasınca bu harflerden istifade ederek alaka duydukları hususların falına bakmışlardır. Örneğin Bedreddin Zerkeşi şöyle demektedir: Bu harflerin terkibinden Nassu Hekimin katiin lehu sırrun (kararlı bilgenin sözü sırra sahiptir)” cümlesi oluşturulabilir. Feyz-i Kaşanî ise “sıratu aliyyin hakkun nemsikuhu” (Ali’nin yolu haktır, onu izliyoruz” cümlesini elde etmiştir[5] ve… Ama bu cümlelerin hiçbirinin rivayetsel kaynağı yoktur.



[1] El-Mizan, Şura suresi 6. ayetinin açıklaması.  

[2] Daha fazla bilgi için “Mukataa Harfleri” makalesi, sayt-ı Ferheng ve Maarif-ı Kur’anî adresine müracaat ediniz.

[3] Marifet, Hadi, Ulum-ı Kur’anî, s. 138.

[4] İbn. Tavus, Sadu’s-Suud, s. 217, çap-ı Necef.

[5] Tefsiru’s-Safi, c. 1, s. 91.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar