Gelişmiş Arama
Ziyaret
8031
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
arapça dilinin en kamil dil olduğuna dair delil var mıdır?
Soru
acaba sadece kuranın kamilliğinden dolayı arapça dilinin en kamil dil olduğunu söylemek mümkün mü?
Kısa Cevap

Arapça dilinin kuran dili olarak seçilmesi elbette ki bu dilin değerli ve şerefli olmasına neden olamuştur. Ancak arapça dilinin kamilliği kuranın kamil olduğ için değildir. Lügat ve kavramdaki genişliği, dilsel sisteminin mühkemliği, türlü tabirlere haiz olması, irabı (kelimenin cümledeki farklı konumlarını belirtilmesi içun son harfının üzerindeki harkenin farklılaşmayı) ve iştikakı (farklı manalar elde etmek için masdar olan kelinden farklı kelimelere türemeyi) kabullenmesi ve… gibi kendisine has ve özgün özellik ve niteliklere haiz olması, bu dili en kamil bir dil konumuna getirmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Arapça dilinin kuran dili olarak seçilmesi elbette ki bu dilin değerli olmasına neden olamuştur. Ancak arapça dilinin kamilliği kuranın kamil olduğ için değildir. Balakis arapça diline munhasır ve kendisine özgü olan özellikler ve niteliklere sahip olması arapça dilinin en kamil veya en kamil olan dillerden birisi olmasına neden olmuştur. Allahu teala kendi ayet ve nurani kelimelerini bu dilin kalıbına sokarak beşeriyete sunmasının sırrı ve hikmetlerinden (birçok hikmetin yanı sıra) birisi, bu dilin bu özelliklere ve nitelliklere sahip olmasından dolayı olabilir. Şimdi burada arapça diline has ve kendisine munhsır olan birkaç özelliğe işaret ediyoruz:

1-   Lügat ve istılah bakımından en geniş dillerdendir.

2-   Farklı tabirlere sahip olma bakımından çok çeşitlidir. Bir mana veya birbirine yakın manlar için çok farklı tabirlere shiptir.

3-   Mühkem ve çok güçlü dilsel sisteme sahiptir.

4-   İrabı kabul etme kabiliyetine sahiptir. Diğer dillerde olmayan bu özelliğin anlamı şudur: kelimeinin son harfı üzerindeki halet ve hareke değişiyor. Kabul ettiği bu değişim gereğince ona mutabik bir şekilde kelimenin cümledeki konumu ve yeri belirleniliyor. Bu vesileyle cümleyi söyleyen kişi; konuşan ile dinleyen kişi; muhatap, beraberce sözlerde ve konuşmada yapılması mümkün olan hatalardan korunurlar.

5-   Manalarla harfler arasında bir uyumluluğa sahiptir. Bu konu bazı geçmişteki ve bazı çağdaş lügat alimleri tarafından ortaya atılmış. Bu anlayışa göre elfaz ile manalar arasında özel bir tenasüp ve uyumluluk söz konusudur. Örneğin ibni Farıs şöyle yazıyor: "(ق) ve (ط) harfleriyle başlayan üç harflı olan kelimerin tümü; "قطع, قطف, قطل, قطم " ve… kesmek anlamındadırlar".[1] Böyleli konular arapça dilinde oldukça fazladır.

6-   İştikak özelliğine sahiptir; iştikak, asıl olan bir kelimeden (masdardan) bir çok mana elde etmek için farklı ve sayılı kelimeyi türetmek anlamındadır.

7-   Daha başka özellikler; manadaki zerafet ve dikkat, eş anlamlı (muteradif) ve çok manalı tek kelimelerin oldukça fazla olması ve tek mana için birçok lafzın olması ve…

Araşpça dili bu ve buna benzer kendisine özgü olan niteliklere sahip olduğu için kamil bir dil olmuştur. Kuranın bu dille nazil olmasının hikmetlerinden birisi de bu olabiliyor.



[1] "Mikyasu'l-luga".

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar