Gelişmiş Arama
Ziyaret
17932
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
hatmi salavat nedir?
Soru
hatmi salavat nedir?
Kısa Cevap

Hatim her hangi bir şeyi bitirmek sona erdirmek anlamındadır. Bunun temel özellik ve nitelliği yapılacak bu işin bir başlangıcı ve bir de sonu var olmasıdır. Hatmi salâvat ta bu anlamdadır. Kuranı baştan sona kadar okuyarak hatim edilmesi gibi. Kuranı baştan sona kadar okuyarak bitirmek şeklinde yapılan eyleme kuranı

bitirdi (devr etti) deniliyor. Bu eylemin bir diğer adı da hatimdir.

Ayrıntılı Cevap

İslami meselelerden birisi duadır. Dua bazen kendi arzularına ulaşmak gayesiyle yapılıyor. Ancak bilinmelidir ki dua yoluyla kendi arzularına varabilmek kendisine has şartları vardır. Bu şartlardan birisi bazen has bir zikir veya has bir duayı sayısal olarak belli sayıda okunması gerekir. Ta bu zikir veya dua istenilen neticeyi versin. Bu şarta “sayısal düstur” denilmektedir. bilinmelidir ki, bu amellerin kendileri zati itibariyle müstahaptir ama bu amellerden beklenen neticeyi alabilmek için belirtilen sayıyı korumak noktasında müsamaha ve gevşeklik yapmak kesinlikle men edilmiştir. Zira imam sadıktan (a.s.) nakil edilerek şöyle buyurmuşlardır: “biliniz ki, Allah ın isimleri, hazine konumunda sayı da bu hazinenin sınırları menzilesindedir. Eğer ona doğru atılan adımlarınız az veya ileri ve geri olsa hazineye kavuşmazsınız”.[1]

Peygamber ve ehlibeytine salâvat getirmenin çok fazileti vardır. Bu faziletin önemliliğini anlamak için Allah u Teâlâ’nın bunu kendisinin ve meleklerinin daimi olarak yaptıkları bir iş saymakta olduğuna ve müminlere sizde bunu kendi programlarınızın arasına sokun şeklindeki emre dikkat etmek yeterdir. Allah şöyle buyuruyor: “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve teslim olun”.[2] [3]

Salâvatın, duaların kabul görülmesinde çok etkili olması salâvatın işlevliliğindendir. Bu bağlamda şöyle denilmektedir: yapılan dualardan önce ve sonra Muhammed (s.a.a.) ve âline salâvat göndermek duanın kabul görülmesine neden oluyor”.[4] İmamdan (a.s.) şöyle nakil edilmiştir ki, “ilahi terazide Muhammed (s.a.a.) ve ehlibeytine salâvat göndermekten daha ağır hiçbir şey bulunmamaktadır”.[5]

Bazen arzu edilen ihtiyaçların giderilmesi için gönderilen salâvatla ilgili aşağıdaki konuların etkili olduğu söz konusudur:

1-   Has kelimeler ve has şekiliyle salâvat göndermek: örneğin eğer bir kimse ölmeden önce zamanın imamıyla buluşmak ve onu ziyaret etme tevfikini elde etmek istiyor ise aşağıdaki nitelikte salavat göndermelidir. “allahumme salli ala muhammedin ve âli muhammedin ve acil ferecehum”.[6]

2-   Bazen has bir sayı (nicelik) söz konusudur: örneğin bir insanın otuzu uhrevi otuzu dünyevi olmak üzere altmış ihtiyacı ve arzusu var ve hepsinin yerine gelmesini istiyor ise yukarıdaki salâvatı yüz defa göndersin. Buradaki yüz sayısının has bir anlamı ve rolü vardır. Dolayısıyla bu ihtiyaçlarının giderilmesi ve arzusunun yerine gelmesi için göndereceği yukarıdaki salâvat, yüzden ne bir sayı eksik ve ne bir sayı fazla olmamalıdır.[7]

Bu durumda ve buna benzer yerlerdedir ki “hatmi salâvat” anlam kazanıyor. Yani salâvat gönderen kimse bu durumlarda belirtilen miktarda yani yüz salâvat gönderdiğinde “hatmi salâvat” yapmış sayılır. Her halükarda rivayetler esasınca salâvat göndermenin birçok faydası vardır. Bazı rivayetlerde has bir sayı ve miktar belirtilmiş ve birçok rivayetlerde de her hangi bir sayı belirtilmemiştir. Sayısı belirtilmemiş durumlarda sayının belirtilmesi salâvatı gönderen kimsenin kendisine bırakılmıştır. İnsanın kendisi nezir veya yemin yoluyla üzerinde has bir miktarı farz edebiliyor. Yahut nezir etmeden müstahap şeklinde hedeflediği hedefe varmak için belli bir sayıda salâvat göndermeyi kendisi için seçebilir. Toplumda salâvat göndermesinin yayılması için toplantılar yoluyla veya toplantılar yapmadan insanlara belli bir sayıyı önererek salâvat gönderilebilinir. Ancak bu yöntemde dikkat edilmesi gereken çok önem arz eden nokta şudur: ortaya atılan bu proje ve programlar salâvatın değerinin azalmasına neden olacak durumlara veya camiada bidatlerin yayılmasına neden olacak şeylerin zuhur edilmesine sebep olmamalıdırlar.   Yani bu durumlar daha önemli konuların ve vacip olan farzları gölgede bırakacak ve onları unutturacak şekilde veya yersiz ve boş masraflara neden olacak duruma getirilmemelidir.  



[1] HASAN ZADE, Hasan, “nur-i Ali nur-i der zikr ve zakir ve mezkur”, naşir: daru teşayu, 6. Baskı, 1376 şemsi, s. 52.

[2] Ahzab, 56.

[3] Ahzap 56.

[4] MELİKİ TEBRİZİ, Mirza Cavad hazretleri, “el-murakabat”, mütercim; İbrahim Muhaddis Bander Rigi, daru’l-ahlak, 1376, s. 243.

[5] a. g. e.

[6] KUMMİ, Abbas, “miftahu’l-cinan”, daru usve, s. 35.

[7] a. g. e.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yabancı ülkelerde ve İslami olmayan muhitlerde nasıl imanımızı koruyabiliriz?
    3762 Pratik Ahlak 2019/09/23
    İnsani, İslami değerlere sahip çıkmak, dini desturlara amel etmek ve onları ihya etmek dünya hayatındaki saadet ve afiyete direkt etkisi olan unsurlardır. Beşerin hayvani güdülerle kurduğu aşağılık ve rezil hayatı temiz, pak bir yaşama dönüştürmektedir. İfrat ve tefritte kalmadan, hurafelereden uzak saf ve sahih dine gerçekten uyan ...
  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7663 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Peygamber Efendimizin (a.s.s) mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveysi\'n, kendisi de kendi dişini kırdığı şeklinde söylentiler derde doğru mudur? Üveys Karani\'nin hayatı ve şahsiyeti hakkında bilgi verebilirmisiniz?
    21869 تاريخ بزرگان 2012/05/12
    Künyesi Ebu Amr olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin büyüklerinden olup ünlü zahitlerdendi. Öyleki, ühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu. Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den ...
  • Şer’i yükümlülük için erginliğin şart olmasına binaen, çocukların yaptığı iyi ve kötü işlerin hükmü nedir?
    7318 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Her ne kadar insanın Allah tarafından belirlenmiş şer’i yükümlülük şartı erginlik yaşına ermek olsa da tüm çocukların bütün çocukluk döneminde tamamen başıboş oldukları ve her işi yapabilecekleri sanısı akla gelmemelidir. İslam fakihleri iyi ve kötüyü anlayabilecek olan çocukları istisna etmişlerdir. Onların fetvasına göre eğer işleri ayırt edebilen ...
  • Yüzüğün kaşını avuç içine döndürmenin (çevirmenin) kaynağı nedir?
    10256 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/13
    Bu konuda “Vesailu’ş-Şia” kitabında rivayet zikredilmiştir, rivayet şöyledir:Hz. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurur: “Parmağında akik yüzüğüyle sabahlayan ve hiç kimseyle görüşmeden önce yüksüğün kaşını avuç içine döndürerek “Kadir” Suresini sonuna kadar okuyup ardından “ Amentü billahi vahdehu la şerikeleh ve amentü bıserri âli muhammedi ve alaniyyetihim” duasını tilavet eden ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    10067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6800 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5485 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Ahlakla tevekkülün arasında nasıl bir bağlantı vardır?
    9932 Teorik Ahlak 2011/03/03
    İnsanın nefsinde ‘meleke’ haline gelen sıfatlara ahlak denir. Meleke ise, insanın ruhunda nüfuz eden öyle bir sıfattır ki, o sıfata uygun amel ve davranışlar kendiliğinden yapılır. Ahlak, fazilet ve rezalet olmak üzere ikiye ayrılır. Tevekkül ise, ahlaki faziletlerden biri olup kulun Allah’a güvenmesi ve bütün işlerini ona havale ...
  • Kısaca Hz. Nuh (a.s)’ın kıssasını açıklarmısınız?
    9179 نوح 2019/10/21
     Bazı tarihi nakiller ‘Muteşelh’in oğlu ‘Lemek’in Nuh (a.s)’ın babası olduğunu ve ‘Brakil’in kızı ‘Kaynuş’unda annesi olduğunu yazmaktadır.[1]Ayrıca Hz. Nuh (a.s)’ın Hz. Adem (a.s)’ın vefatından 126 yıl sonra doğmuştur. Böylece Hz. Adem (a.s)’ın dünyaya gelmesinden  1056 yıl sonra doğmuş olmaktadır.[2]

En Çok Okunanlar