Gelişmiş Arama
Ziyaret
17593
Güncellenme Tarihi: 2010/12/22
Soru Özeti
Masumlar (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyumaktaydılar? Gerçek bir mümin için en uygun uyku vakti nedir ve süresi ne kadardır?
Soru
Masumlar (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyumaktaydılar? Gerçek bir mümin için en uygun uyku vakti nedir ve süresi ne kadardır?
Kısa Cevap

Uyku, ilahi ayetlerden biri olup evrendeki varlıkların yaşamlarındaki zorunlu ihtiyaçlardan sayılmaktadır. Ama çok uyumak ömrü tüketir ve İslamî rivayetlere göre ilahi gazabı peşi sıra getirir. İmamların (a.s) uykularının ne kadar olduğu hususunda bir rivayet mevcut değildir. Hakeza insanın uykusunun kaç saat olması hakkında psikolojik olarak belirli bir sınır tayin etmek olanaksızdır. Değişik insanlar doğalarına göre değişik ölçülerde uykuya ihtiyaç duyar. Rivayetler evvela mutedil uyku ölçüsünü altı ile sekiz saat arası olarak beyan etmiş ve ikinci olarak gecenin başı ve şekerleme uykusu gibi belirli zamanları en iyi uyku vakitleri olarak bildirmiş ve de güneşin doğuş ve batış saatleri, seher vakti ve günün son saatleri gibi gece ve gündüz saatlerinde uyumayı da men etmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Uyumak ve rüya görmek ilahi ayetlerden olup evreni yöneten şuurlu ve irade sahibi bir kudretin varlığının göstergesi ve insanın zorunlu ihtiyaçlarından biridir. Nitekim Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.[1] Dinlenme tabiri, uyku halindeyken inansın cismani ve ruhsal faaliyetlerinin önemli bir bölümünün durdurulmasına latif bir işarettir. Bu geçici durdurulma, pörsümüş azaların dinlenme ve yeniden yapılandırılmasına, ruh ve cismin takviye edilmesine, insan esenliğinin yenilenmesine ve her türlü yorgunluk ve rahatsızlığın atılmasına ve netice itibariyle de yeniden faaliyet yapmak için hazırlanmaya neden olmaktadır. Uykunun insan sağlığında önemli bir rolü vardır. Bu delil uyarınca ruh doktorları, hastalarının uykularını normal bir şekilde düzenlemeye çabalarlar. Çünkü bu düzenleme olmaksızın onların ruhsal dengelenmeleri mümkün değildir. Tabii olarak uyumayan fertler pejmürde, gamlı ve üzgün olurlar. Bunun aksine düzenli uyuyanlar ise uyandıklarında sevinç ve olağanüstü bir güç hissederler.[2] Elbette çok uyumanın ömrü tüketmeye neden olduğuna dikkat etmek gerekir. Nitekim bazı rivayetlerde Allah’ın gazaplanmasına yol açtığı nakledilmiştir. Men La Hahziruhu el-Fakih kitabında İmam Kazım’dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: Yüce Allah çok uyuyan kulu düşman bilir.[3] Bir başka rivayette de Hz. Musa (a.s), Yüce Allah’tan en kötü kullar hakkında sorar ve ona şöyle hitap edilir: Geceleyin ölü gibi uyuyan ve gününü boşa harcayan kul, en kötü kuldur.[4] Ama masumların (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyudukları hakkında elde kesin bir bilgi mevcut değildir. Bir insanın tabii uyku miktarı hususunda da kesin bir cevap verilemez. Çünkü insanların tabii uyku miktarı eşit değildir ve bunun için belirli hiçbir sınır tayin etmek de olanaksızdır. Herkes kendi tecrübesiyle ve cismani ve ruhi faaliyetlerine bakarak ihtiyaç duyduğu uyku saatini anlar.[5] Bilimsel araştırmalar, insanın uyku ihtiyacının girift bir mesele olduğunu göstermektedir. Mesela insanların bir gurubu 5, 7, 8 saat ve yaklaşık %14’ü ise 10 saat uykuya ihtiyaç duymaktadır.[6] İslamî rivayetlerde evvela mümin bir insan için 6 ila 8 saat mutedil uyku saati olarak tanıtılmıştır. Çünkü mümin için gece ve gündüz programlarını tanıtan diğer bazı rivayetlerde gece ve gündüzün dörtte biri ve bir takım diğer rivayetlerde de gece ve gündüzün üçte biri insanın dinlenmesine ayrılmıştır.[7] Bunun miktarı da gece ve gündüz 6 ila 8 saat olmaktadır. Elbette uyku, insanın yaşı ile orantılı olarak da farklılık gösterir ve insan ne kadar çok yaşlı olursa ve manevi kemallere ne kadar daha çok ulaşırsa uykusu daha azalır. İkinci olarak şekerleme uykusu zamanı (öğle ezanından bir saat önce) ve gecenin başındaki uyku[8] gibi değişik saatler, en iyi uyku vakitleri olarak tanıtılmış ve güneşin doğuş ve batış saatleri[9], gecenin sonu[10] (seher vakti) ve günün son saatleri gibi vakitler de gece ve gündüz en kötü uyku zamanları olarak bildirilmiştir.


[1] Nebe, 9.

[2] Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 26, s. 19, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1369.

[3] Şeyh Saduk (r.a), Men La Yahziruhu el-Fakih, c. 3, s. 103, Bi Ca, Bi Ta.

[4] Mustafavi, Seyid Cevad, Beheşt-i Zindegi, c. 3, s. 99, Berhan Bi Ta, Be nak az Sefinetü’l-Buhar, madde-i novm.

[5] Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 26, s. 20, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1369

[6] Pak Nejad, Seyid Rıza, Evvelin Danışgah ve Ahirin Peyamber (s.a.a), s. 183, Kitapfuruşi İslamiye, 1351.

[7] Nehcü’l-Belağa, Kelimatu’l-Kısar, hikmet. 390.

[8] Meclisi, Muhammed Bakır, Hilyetu’l-Muttakin, s. 126, Defter-i Neşr-i Berguzide, 1375.

[9] a.g.e.

[10] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Sünenü’n-Nebi (s.a.a), s. 141, h. 150, İntişarat-i İslamiye, 1378.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar