Gelişmiş Arama
Ziyaret
17343
Güncellenme Tarihi: 2010/12/22
Soru Özeti
Masumlar (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyumaktaydılar? Gerçek bir mümin için en uygun uyku vakti nedir ve süresi ne kadardır?
Soru
Masumlar (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyumaktaydılar? Gerçek bir mümin için en uygun uyku vakti nedir ve süresi ne kadardır?
Kısa Cevap

Uyku, ilahi ayetlerden biri olup evrendeki varlıkların yaşamlarındaki zorunlu ihtiyaçlardan sayılmaktadır. Ama çok uyumak ömrü tüketir ve İslamî rivayetlere göre ilahi gazabı peşi sıra getirir. İmamların (a.s) uykularının ne kadar olduğu hususunda bir rivayet mevcut değildir. Hakeza insanın uykusunun kaç saat olması hakkında psikolojik olarak belirli bir sınır tayin etmek olanaksızdır. Değişik insanlar doğalarına göre değişik ölçülerde uykuya ihtiyaç duyar. Rivayetler evvela mutedil uyku ölçüsünü altı ile sekiz saat arası olarak beyan etmiş ve ikinci olarak gecenin başı ve şekerleme uykusu gibi belirli zamanları en iyi uyku vakitleri olarak bildirmiş ve de güneşin doğuş ve batış saatleri, seher vakti ve günün son saatleri gibi gece ve gündüz saatlerinde uyumayı da men etmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Uyumak ve rüya görmek ilahi ayetlerden olup evreni yöneten şuurlu ve irade sahibi bir kudretin varlığının göstergesi ve insanın zorunlu ihtiyaçlarından biridir. Nitekim Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.[1] Dinlenme tabiri, uyku halindeyken inansın cismani ve ruhsal faaliyetlerinin önemli bir bölümünün durdurulmasına latif bir işarettir. Bu geçici durdurulma, pörsümüş azaların dinlenme ve yeniden yapılandırılmasına, ruh ve cismin takviye edilmesine, insan esenliğinin yenilenmesine ve her türlü yorgunluk ve rahatsızlığın atılmasına ve netice itibariyle de yeniden faaliyet yapmak için hazırlanmaya neden olmaktadır. Uykunun insan sağlığında önemli bir rolü vardır. Bu delil uyarınca ruh doktorları, hastalarının uykularını normal bir şekilde düzenlemeye çabalarlar. Çünkü bu düzenleme olmaksızın onların ruhsal dengelenmeleri mümkün değildir. Tabii olarak uyumayan fertler pejmürde, gamlı ve üzgün olurlar. Bunun aksine düzenli uyuyanlar ise uyandıklarında sevinç ve olağanüstü bir güç hissederler.[2] Elbette çok uyumanın ömrü tüketmeye neden olduğuna dikkat etmek gerekir. Nitekim bazı rivayetlerde Allah’ın gazaplanmasına yol açtığı nakledilmiştir. Men La Hahziruhu el-Fakih kitabında İmam Kazım’dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: Yüce Allah çok uyuyan kulu düşman bilir.[3] Bir başka rivayette de Hz. Musa (a.s), Yüce Allah’tan en kötü kullar hakkında sorar ve ona şöyle hitap edilir: Geceleyin ölü gibi uyuyan ve gününü boşa harcayan kul, en kötü kuldur.[4] Ama masumların (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyudukları hakkında elde kesin bir bilgi mevcut değildir. Bir insanın tabii uyku miktarı hususunda da kesin bir cevap verilemez. Çünkü insanların tabii uyku miktarı eşit değildir ve bunun için belirli hiçbir sınır tayin etmek de olanaksızdır. Herkes kendi tecrübesiyle ve cismani ve ruhi faaliyetlerine bakarak ihtiyaç duyduğu uyku saatini anlar.[5] Bilimsel araştırmalar, insanın uyku ihtiyacının girift bir mesele olduğunu göstermektedir. Mesela insanların bir gurubu 5, 7, 8 saat ve yaklaşık %14’ü ise 10 saat uykuya ihtiyaç duymaktadır.[6] İslamî rivayetlerde evvela mümin bir insan için 6 ila 8 saat mutedil uyku saati olarak tanıtılmıştır. Çünkü mümin için gece ve gündüz programlarını tanıtan diğer bazı rivayetlerde gece ve gündüzün dörtte biri ve bir takım diğer rivayetlerde de gece ve gündüzün üçte biri insanın dinlenmesine ayrılmıştır.[7] Bunun miktarı da gece ve gündüz 6 ila 8 saat olmaktadır. Elbette uyku, insanın yaşı ile orantılı olarak da farklılık gösterir ve insan ne kadar çok yaşlı olursa ve manevi kemallere ne kadar daha çok ulaşırsa uykusu daha azalır. İkinci olarak şekerleme uykusu zamanı (öğle ezanından bir saat önce) ve gecenin başındaki uyku[8] gibi değişik saatler, en iyi uyku vakitleri olarak tanıtılmış ve güneşin doğuş ve batış saatleri[9], gecenin sonu[10] (seher vakti) ve günün son saatleri gibi vakitler de gece ve gündüz en kötü uyku zamanları olarak bildirilmiştir.


[1] Nebe, 9.

[2] Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 26, s. 19, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1369.

[3] Şeyh Saduk (r.a), Men La Yahziruhu el-Fakih, c. 3, s. 103, Bi Ca, Bi Ta.

[4] Mustafavi, Seyid Cevad, Beheşt-i Zindegi, c. 3, s. 99, Berhan Bi Ta, Be nak az Sefinetü’l-Buhar, madde-i novm.

[5] Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 26, s. 20, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1369

[6] Pak Nejad, Seyid Rıza, Evvelin Danışgah ve Ahirin Peyamber (s.a.a), s. 183, Kitapfuruşi İslamiye, 1351.

[7] Nehcü’l-Belağa, Kelimatu’l-Kısar, hikmet. 390.

[8] Meclisi, Muhammed Bakır, Hilyetu’l-Muttakin, s. 126, Defter-i Neşr-i Berguzide, 1375.

[9] a.g.e.

[10] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Sünenü’n-Nebi (s.a.a), s. 141, h. 150, İntişarat-i İslamiye, 1378.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar