Gelişmiş Arama
Ziyaret
4215
Güncellenme Tarihi: 2013/11/25
Soru Özeti
Hergün tövbe edebilir miyiz?
Soru
Hergün tövbe edebilir miyiz?
Kısa Cevap

Tövbe İslam dininde ve semavi dinlerde önemli, temel konulardan olup teveccüh edilen bir öğretidir. Arifler ve Evliyanın nazarında da özel bir yeri bulunmaktadır.

Her fırsatta tövbe faydalı olmakla birlikte belkide gereklidirde. Zira insan zahiren günah işlememiş olsa bile her an şeytani vesveseler ve insanı Allah’ı yad etmekten alı koyan düşüncelerle karşı karşıyadır. Hatta böyle bir durumda olmasa dahi Hak tealayı, onun sıfatlarını ve feyzini tanımak ve marifeti üzere olma noktasında gaflette ve kusurludur. Bütün bu noksanlıklardan insanın beraat yolu tövbe olması hasebiyle her fırsatta tövbe doğru ve yerinde bir ameldir. İşte bu yüzden Evliya her an  tövbe halindeydiler.

İmam Sadık (a.s)’dan şöyle nakledilir:

 « كَانَ رَسُولُ اللَّهِ (ص) يَتُوبُ إِلَى اللَّهِ عَزَّ وَ جَلَّ فِي كُلِّ يَوْمٍ سَبْعِينَ مَرَّةً، فَقُلْتُ أَ كَانَ يَقُولُ- أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَ أَتُوبُ إِلَيْهِ، قَالَ لَا وَ لَكِنْ كَانَ يَقُولُ- أَتُوبُ إِلَى اللَّهِ‏ .....‏»

“Allah Resulü her gün yetmiş defa tövbe ederdi. (Ravi: ‘Esteğfirullah ve etubu ileyh’ mi derdi?) Hayır Allah Resulü  ‘Etubu ilallah’ derdi...”[1]

Dil bilimciler tövbe kelimesini günahtan geri dönüş olarak mana etmeleriyle birlikte; ayan olduğu üzere Allah Resulleri ve vasileri hakkında bu anlamı taşımaz. Zira bu Hazretler günahtan ve yanlıştan masumdurlar.

Bir rivayette şöyle geçmektedir: «‏ كان‏ رسول‏ اللّه‏ (ص)‏ يتوب‏ الى اللّه ص فى كل يوم سبعين مرة من غير ذنب»

” Allah Resulü (s.a.a) hergün günah işlemediği halde yetmiş defa tövbe ederdi.”[2]

 Öyleyse Peygamberlerin ve vasilerinin tövbesi bu maddi dünya ya ve bedene düşmüş olmaları yeme, içme, uyuma gibi fiziksel ihtiyaçlarla uğraşmak zorunda oldukları içindir. Doğal olarak bu uğraşılar bazen onları direkt olarak Hakkın tecellilerini müşahede etmekten ve onda gark olmaktan alıkoymaktaydı. Sahip oldukları makamda daim’ul zikir olmalarını bir an bile olsa mani olmaktaydı. Bu durum onların tövbe ve istiğfar etmelerine yol açmaktaydı.

 Zira bu konuyu irfan ehli şu çümleyle açıklar:

 «حسنات الابرار سیئات المقربین»  ”Ebrarların sevapları mukarrep olanlara günah gelir.”[3]

Bu açıklamalar ışığında söylenmesi geren söz; hergün değil bir anlamda her an insan tövbe halinde olmalıdır. Bu tövbe dönüş arzusunu ve Hakka yakınlaşma isteğidir. Hatta insan murakabe ederek hiçbir günah işlememiş olsa dahi insanın dünya işleriyle uğraşması Hak Teala’dan gaflet etmesine yol açmaktadır. Bu miktar duyarsızlık bile insanın dönüş ve yakınlaşma arzusu taşıması için yeter. Buda ancak insanın tövbe etmesiyle muhakkak olur.

Bu konuda daha fazla bilgi için şu cevapları inceleyebilirsiniz:

Günahtan tövbe ederek Allah’ın mahbubu olmak, 3704

Çok günah ve gerçek tövbe, 4675

 

 

[1] Kuleyni, Muhammet bin yakup, Kafi, 2.c, istiğfar babı, 438.s, dar ul-kutup ul-islamiye, tahran, 4.bk, 1407.h.

[2] Usul-u sitte’te eşer, 158.s, dar uş-şebesteri li’l-metbuaat, kum, 1.bk, 1363.şemsi.

[3] Neraki, Muhammet mehdi, Cami us-Saadat, 2.c, 246-234.s, ismailiyan, kum, 1368.şemsi; Neraki, Molla ahmet, Mirac us-Saadet, 532-527.s, İntişaraat emin ve reşidi, tahran.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar