Gelişmiş Arama
Ziyaret
11775
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
acaba kurandaki bütün ayetler şeni nüzul’e sahip midirler? Ve kuranı kerimin anlaşılması noktasındaki şeni nüzulün yeri ve rolü ne konumdadır?
Soru
acaba kurandaki bütün ayetler nüzul sebebine sahip midirler? Ve kuranı kerimin anlaşılması noktasındaki şeni nüzulün yeri ve rolü ne konumdadır?
Kısa Cevap

Kuranı kerimin ayetleri iki bölümden oluşmaktadır: onlardan bir bölümü şeni nüzul’e sahiptir bir diğer bölüm ise şeni nüzul’e sahip değildir. Mebde, mead, ölümden sonraki alemin cüzi yatlarıyla alakalı ve … olan bir kısım ayetler gibi.

Şeni nüzulün kuranı kerimin ayetlerini tefsir etme noktasındaki yeri ve konumu hakkında birkaç görüş var olmaktadır:

a)   Bazı Müslüman bilginleri ayetlerin şeni nüzulü tanımadan her çeşit tefsirin imkânsız olduğunu savunurlar.

b)   Bir diğer grup ise ayetlerin nüzul sebebini araştırmak ve onları tanımak sadece tarihsel bir konu ve geçmişte gerçekleşen bir olayı keşif etmekten öteye geçecek bir duruma sahip değildir diyor. Dolayısıyla ne ilmi bir değeri vardır ne kuranın anlaşılmasında bir etkisi.

Ancak doğru olan görüş şudur ki; şeni nüzulün kuranın ayetlerini doğru tefsir etmekte büyük bir role sahip oldukları kesindir. Öyle ki nüzul sebebine dikkat etmeksizin kuranın birçok ayetlerinin anlaşılması çok zordur. Ancak bunun yanı sıra buna dikkat edilmesi gerekir ki, ayetlerin nüzul sebebi ayetlerin içeriğini ve anlamlarını hakkında nazil olduğu olaya haslaştırmıyor ve ayetlerin manasını nazil olduğu döneme ve hakkında nazil olmuş olaya münhasır kılmıyor.

Ayrıntılı Cevap

Kuranın ayet ve süreleri iki kısımdır.

a)   Onlardan bir kısmı her hangi bir olay gerçekleşmeden ve her hangi bir soru sorulmadan inmişlerdir. İnsanları tevhit anlayışına, mebde, mead, nübüvvet inancına, ahlaki yüksek ve insanın yaratılışına uyumlu olan yüce değerlere davet eden ve ölümden sonra berzah ve kıyamet âlemleri hakkında, iyi ve kötü kimselerin karşılaşacakları durumları anlatan ayetler veya ibret verici ve ders alınmasını hedefini güden daha önceki ümmetlerin başına gelenleri ve geçmiş peygamberlerin kendi ümmetleri tarafından karşılaştıkları durumu ve onların kendilerine gönderilen peygamberlere karşı takındıkları tavırlarından ötürü başlarına gelen akıbeti kıssalar şeklinde anlatan bu bölümden olan ayetlerden bazılardır.[1]

b)   Bir diğer kısmı ise gerçekleşen bir olayın veya bir hadisenin ardından veya sorulan her hangi bir sorununun akıbetinde inmişlerdir. Müfessir ve ulumul-kuran bilginleri anlayışında gerçekleşen olay ve hadise veya sorulan soru gereğince ayetin bir kısmı, ayetin tamamı, birkaç ayet veya bir sürenin tamamı inmişse, ayetin inişine neden olan bu olaya, hadise ve soruya şeni nüzul (ayetin iniş sebebi) denilmektedir.[2] Şeni nüzulün kuran ayetlerinin anlaşılmasındaki yeri ve konumu noktasında birkaç görüş var olmaktadır:

1-   Bazı Müslüman bilginler ayetlerin şeni nüzulü bilinmeden kuran ayetlerinin tefsir edilmesi kesinlikle mümkün değildir diyorlar. Vahidi şöyle diyor: ayetleri nüzul sebebinden haberdar olmak çok önem arz ediyor. Öyle ki, kuran ayetlerini doğru anlamak ayetlerin nüzul sebebinden haberdar olmaksızın imkânsızdır.[3] Celaluddin-i Suyuti de aynı sözü dikkate almaktadır.[4]

2-   Bir diğer grup ise ayetlerin nüzul sebebini araştırmak ve onları tanımak sadece tarihsel bir konu ve geçmişte gerçekleşen bir olayı keşif etmekten öteye geçecek bir duruma sahip değildir diyor. Dolayısıyla nüzul sebebi hakkında bilgi edinmenin ilmi bir değeri olmadığı gibi kuranın anlaşılmasında da hiçbir konuma ve yere sahip değildir.[5]

3-   Doğrusu ve hak olan görüş şudur ki bir taraftan kuran ayetlerini anlamakta ve tefsir etmekte nüzul sebebinin büyük bir konumu ve yeri vardır. Kuranın açıklama akışıyla ve yöntemiyle aşına olan herkes kuranın birçok ayetlerinin tefsiri ve açıklaması kuranın nazil olduğu zamana hâkim olan atmosferde var olan karinelere yetinerek yapıldığını görecektir. Bu nedenle bu tür ayetlerde var olan belirsizliklerinin kaldırılmasında ve manalarının anlaşılmasında bu ayetlerin nüzul sebebine, gereksinimlerine, içinde indiği şartlara, zamana, mekâna ve hakkında indikleri şahıslara dikkat etmek ve onlardan haberdar ve bilgi sahibi olmanın büyük bir etkisi ve konumu vardır. Allame Tabatabai şöyle yazıyor: “İslam’a davet olgusunun gerçekleştiği günlerde peygamberin (s.a.a.) kendisi için meydana gelen olaylar, İslami kanunlara ve İslami ahkâmlara duyulan zorunlu ihtiyaçlar birçok ayet ve birçok sürelerin inişine neden oldu. Bu nedenleri ve sebepleri bilmek ayetlerin anlamını, ayetlerdeki sırları ve ayetlerin manasını anlamakta büyük bir miktarda yardımcı oluyor”.[6]   Diğer taraftan kuranın ayetlerinin sebebi nüzulü açıklayacak şeklinde gelen rivayetler eğer senet bakımından güçlü ve güvenilir olursa ayetlerin anlaşılmasında çok faydalı olacağı kesindir. Ancak bilinmeli ve dikkat edilmelidir ki, nüzul sebebi ayetlerin anlamını ve içeriğini haslaştırmıyor. Manasını hakkında nazil olmuş nesneye münhasır kılmıyor. Bilakis ayetin muhtevası ve manası evrensel ve bütünseldir.



[1] SAİDİ RUŞEN, Muhammed Bakır, “esbab ya zeminehayı nüzul ayat-i kuran”, intişarati yemin, 1376. S. 18.

[2] RECEBİ, Mahmut, “reviş tefsiri kuran”, pejohişgah-i havza ve danışgah, 1385, s. 119.

[3] SAİDİ RUŞEN, Muhammed Bakır, “esbab ya zeminehayı nüzul ayat-i kuran”, intişarati yemin, 1376. S. 24. , alıntı: “esbabi nüzul”, vahidi, s. 4.

[4] a. g. e. alıntı: “el-itkan” c. s. 61.

[5] a. g. e. s. 20.

[6] a. g. e. alıntı: “kuran der İslam”, s. 123 ve 176.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar