Gelişmiş Arama
Ziyaret
11833
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
acaba kurandaki bütün ayetler şeni nüzul’e sahip midirler? Ve kuranı kerimin anlaşılması noktasındaki şeni nüzulün yeri ve rolü ne konumdadır?
Soru
acaba kurandaki bütün ayetler nüzul sebebine sahip midirler? Ve kuranı kerimin anlaşılması noktasındaki şeni nüzulün yeri ve rolü ne konumdadır?
Kısa Cevap

Kuranı kerimin ayetleri iki bölümden oluşmaktadır: onlardan bir bölümü şeni nüzul’e sahiptir bir diğer bölüm ise şeni nüzul’e sahip değildir. Mebde, mead, ölümden sonraki alemin cüzi yatlarıyla alakalı ve … olan bir kısım ayetler gibi.

Şeni nüzulün kuranı kerimin ayetlerini tefsir etme noktasındaki yeri ve konumu hakkında birkaç görüş var olmaktadır:

a)   Bazı Müslüman bilginleri ayetlerin şeni nüzulü tanımadan her çeşit tefsirin imkânsız olduğunu savunurlar.

b)   Bir diğer grup ise ayetlerin nüzul sebebini araştırmak ve onları tanımak sadece tarihsel bir konu ve geçmişte gerçekleşen bir olayı keşif etmekten öteye geçecek bir duruma sahip değildir diyor. Dolayısıyla ne ilmi bir değeri vardır ne kuranın anlaşılmasında bir etkisi.

Ancak doğru olan görüş şudur ki; şeni nüzulün kuranın ayetlerini doğru tefsir etmekte büyük bir role sahip oldukları kesindir. Öyle ki nüzul sebebine dikkat etmeksizin kuranın birçok ayetlerinin anlaşılması çok zordur. Ancak bunun yanı sıra buna dikkat edilmesi gerekir ki, ayetlerin nüzul sebebi ayetlerin içeriğini ve anlamlarını hakkında nazil olduğu olaya haslaştırmıyor ve ayetlerin manasını nazil olduğu döneme ve hakkında nazil olmuş olaya münhasır kılmıyor.

Ayrıntılı Cevap

Kuranın ayet ve süreleri iki kısımdır.

a)   Onlardan bir kısmı her hangi bir olay gerçekleşmeden ve her hangi bir soru sorulmadan inmişlerdir. İnsanları tevhit anlayışına, mebde, mead, nübüvvet inancına, ahlaki yüksek ve insanın yaratılışına uyumlu olan yüce değerlere davet eden ve ölümden sonra berzah ve kıyamet âlemleri hakkında, iyi ve kötü kimselerin karşılaşacakları durumları anlatan ayetler veya ibret verici ve ders alınmasını hedefini güden daha önceki ümmetlerin başına gelenleri ve geçmiş peygamberlerin kendi ümmetleri tarafından karşılaştıkları durumu ve onların kendilerine gönderilen peygamberlere karşı takındıkları tavırlarından ötürü başlarına gelen akıbeti kıssalar şeklinde anlatan bu bölümden olan ayetlerden bazılardır.[1]

b)   Bir diğer kısmı ise gerçekleşen bir olayın veya bir hadisenin ardından veya sorulan her hangi bir sorununun akıbetinde inmişlerdir. Müfessir ve ulumul-kuran bilginleri anlayışında gerçekleşen olay ve hadise veya sorulan soru gereğince ayetin bir kısmı, ayetin tamamı, birkaç ayet veya bir sürenin tamamı inmişse, ayetin inişine neden olan bu olaya, hadise ve soruya şeni nüzul (ayetin iniş sebebi) denilmektedir.[2] Şeni nüzulün kuran ayetlerinin anlaşılmasındaki yeri ve konumu noktasında birkaç görüş var olmaktadır:

1-   Bazı Müslüman bilginler ayetlerin şeni nüzulü bilinmeden kuran ayetlerinin tefsir edilmesi kesinlikle mümkün değildir diyorlar. Vahidi şöyle diyor: ayetleri nüzul sebebinden haberdar olmak çok önem arz ediyor. Öyle ki, kuran ayetlerini doğru anlamak ayetlerin nüzul sebebinden haberdar olmaksızın imkânsızdır.[3] Celaluddin-i Suyuti de aynı sözü dikkate almaktadır.[4]

2-   Bir diğer grup ise ayetlerin nüzul sebebini araştırmak ve onları tanımak sadece tarihsel bir konu ve geçmişte gerçekleşen bir olayı keşif etmekten öteye geçecek bir duruma sahip değildir diyor. Dolayısıyla nüzul sebebi hakkında bilgi edinmenin ilmi bir değeri olmadığı gibi kuranın anlaşılmasında da hiçbir konuma ve yere sahip değildir.[5]

3-   Doğrusu ve hak olan görüş şudur ki bir taraftan kuran ayetlerini anlamakta ve tefsir etmekte nüzul sebebinin büyük bir konumu ve yeri vardır. Kuranın açıklama akışıyla ve yöntemiyle aşına olan herkes kuranın birçok ayetlerinin tefsiri ve açıklaması kuranın nazil olduğu zamana hâkim olan atmosferde var olan karinelere yetinerek yapıldığını görecektir. Bu nedenle bu tür ayetlerde var olan belirsizliklerinin kaldırılmasında ve manalarının anlaşılmasında bu ayetlerin nüzul sebebine, gereksinimlerine, içinde indiği şartlara, zamana, mekâna ve hakkında indikleri şahıslara dikkat etmek ve onlardan haberdar ve bilgi sahibi olmanın büyük bir etkisi ve konumu vardır. Allame Tabatabai şöyle yazıyor: “İslam’a davet olgusunun gerçekleştiği günlerde peygamberin (s.a.a.) kendisi için meydana gelen olaylar, İslami kanunlara ve İslami ahkâmlara duyulan zorunlu ihtiyaçlar birçok ayet ve birçok sürelerin inişine neden oldu. Bu nedenleri ve sebepleri bilmek ayetlerin anlamını, ayetlerdeki sırları ve ayetlerin manasını anlamakta büyük bir miktarda yardımcı oluyor”.[6]   Diğer taraftan kuranın ayetlerinin sebebi nüzulü açıklayacak şeklinde gelen rivayetler eğer senet bakımından güçlü ve güvenilir olursa ayetlerin anlaşılmasında çok faydalı olacağı kesindir. Ancak bilinmeli ve dikkat edilmelidir ki, nüzul sebebi ayetlerin anlamını ve içeriğini haslaştırmıyor. Manasını hakkında nazil olmuş nesneye münhasır kılmıyor. Bilakis ayetin muhtevası ve manası evrensel ve bütünseldir.



[1] SAİDİ RUŞEN, Muhammed Bakır, “esbab ya zeminehayı nüzul ayat-i kuran”, intişarati yemin, 1376. S. 18.

[2] RECEBİ, Mahmut, “reviş tefsiri kuran”, pejohişgah-i havza ve danışgah, 1385, s. 119.

[3] SAİDİ RUŞEN, Muhammed Bakır, “esbab ya zeminehayı nüzul ayat-i kuran”, intişarati yemin, 1376. S. 24. , alıntı: “esbabi nüzul”, vahidi, s. 4.

[4] a. g. e. alıntı: “el-itkan” c. s. 61.

[5] a. g. e. s. 20.

[6] a. g. e. alıntı: “kuran der İslam”, s. 123 ve 176.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8366 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • basiret gözüyle Allah-ı görmek, kalp ile Allah-ı müşahede etmekle aynı mıdır?
    13739 Pratik İrfan 2010/12/18
    Hazreti Ali'nin (a.s.) kelamında söz konusu olan basiret gözü ile Allah-ı müşahede etme meselsi kelam ilmince Allah-ı görme meselesiyle ilgili bir konudur. Bu konuyla ilgili hak ve doğru olan görüşe göre kalbi rüyet ve tecelliden farklı olan gözsel rüyet hak Teâlâ hakkında imkânsızdır. Ama Allah ile buluşmak ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10642 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • Allah, taklit üzere Müslüman olmayı kabul eder mi?
    7867 Eski Kelam İlmi 2009/08/25
    Ahirette inancımız hakkında sorulan soruya “Atalarımızı taklit edip onları körü körüne takip ettik” demekten başka bir cevabımız yoksa bu cevap geçerli olmaz. Çünkü böyle bir durum insanın fıtrat ve yaratışına da aykırıdır. İnanç, ilim ve yakin üzerine olmalıdır. Elbette bu ilim ve yakini insan bir bilenin ...
  • Sol elin işaret parmağına yüzük takmanın hükmü nedir?
    7937 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Altından olan süs eşyalarını takmak ve altın yüzük kullanmak sadece erkekler için haramdır ve onunla kılınan namaz geçersizdir.[1] Ama kadınların altın yüzük takmasının veya erkeklerin altın olmayan yüzük kullanmasının hiçbir sakıncası yoktur. Bir bayan altın veya altın olmayan bir ...
  • Vaizlerin Sultanı Şirazi kimdir?
    3630 تاريخ بزرگان 2019/06/22
    Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur Alim şahsiyetlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi (1314/1391.k) dir. Minberde, vaiz vermede, hitabette vede münazarada üstad ve yetenekli bir şahsiyettir. ‘Peşaver geçeleri’ adlı eser kendisinin ehlisünnet ulemasından bazı alimlerle peşaver şehrinde yapmış olduğu münazaraların metinleştirilmiş şeklidir. O dönemden günümüze bu eser ...
  • İnsan utangaçlıktan nasıl kurtulabilir?
    58986 Pratik Ahlak 2010/12/05
    Utangaçlığın olumsuz ve istenmeyen sonuçları olup, insanın yaşamda başarılı olmasına engel olmaktadır. İnsan, bu ruhsal özelliktende diğer kötü özellikler gibi kurtulabilir ve onun tedavisi mümkündür. Çocukları sohbetlere katmak ve onları topluma girmeye teşvik etmek çocukların bu hastalığa yakalanmasını önleyen çözümlerdendir.Telkinde bulunmak, kendine ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    14909 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • İslamla Hıristiyanlığın maneviyatları arasındaki farklılıklar nedir?
    10208 Yeni Kelam İlmi 2010/07/17
    Her dinin maneviyatının değer ve itibarı, o dinin kendisinin değer ve itibarıyla direkt olarak ilgilidir. Hıristiyanların kendi itiraflarına görede onların dini akla yatkın olmayan öğretilerle doludur. Dolayısıyla bu gibi kaynaklardan gelen menaviyatta doğal olarak bir sürü yanlışlıklarla dolu olacaktır. İslamın maneviyatıyla Hıristiyanlığın maneviyatı arasındaki temel fark işte buradadır; ...
  • Bismillahirrahamanirrahim’in Kuran ayetlerinden olup olmadığı hakkındaki görşler nelerdir? olAraf suresinin Genel anlamı ve okumasının fazileti nedir?
    6004 Tefsir 2012/04/07
    Bismillahirrahamanirrahim’in Kuran suresinin ayeti olup olmadığı bağlamında Müslümanlar arasında ihtilaf var olmaktadır. İmamiye (Şia),[1] şafi’iye,[2] Mekke ve Küfe karileri ve fakihleri[3] anlayışında hamd ve diğer surelerdeki bismillah surelerin bir ayeti saılmaktadır. Ama Medine, Basra ve Şam fakihleri ve ...

En Çok Okunanlar