Gelişmiş Arama
Ziyaret
14000
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Akıl ve düşünceyi eğitmenin ve özgürleştirmenin yolu nedir?
Soru
Akıl ve düşünce nasıl eğitilir, düşünce özgürlüğü nasıl kazanılır?
Kısa Cevap

Akıl, insanın ruhsal boyutuna ait olan iyiyi, kötüyü, kemali, eksikliği, hayırı ve şerri birbirinden ayıran bir kuvvedir. Hayat veren İslam mektebinde akıl yüce bir yere sahiptir.

Aklı ve düşünceyi eğitmenin yollarından bazıları şunlardır: İyi bir mürşit bulmak, kitap okumak, yeryüzünde gezerek geçmişteki insanların yaşamlarını incelemek, Kur’an’ın ayetleri üzerinde düşünmek, körükörüne taklitten uzak kalmak, alimler ve bilginlerle beraber olmak vb. gibi.

Ayrıntılı Cevap

Akıl, insana verilen en değerli nimettir. Bu yüzden insan yaratılmışların en üstünü olmuştur. Bu büyük nimetten dolayıdır ki, insan hayırı şerden, hidayeti dalaletten, dostu düşmandan, nuru zulmetten ayırabilir, kendisini tehlikelerden ve zararlardan koruyabilir. İslamın hayat veren mektebinde akılın yüce bir yeri vardır. Kur’an akıl ve düşünceye önem vermiş, akıl ve düşünce sahiplerine birçok müjde vadetmiştir. İmam Sadık (a.s) akıl hakkında şöyle buyuruyor: ‘Allah’a akılla ibadet edilir, cennet akılla kazanılır...’[1]

Allame Tabatabai (r.a) akıl hakkında şöyle buyuruyor: ‘Akıl insanın en değerli gücüdür.’[2] Akıl yalnız başına bütün gerçeklerin derinliklerine inemediğinden derin bir anlama ve kavrayış için vahiye ihtiyacımız vardır. Akıl’ı eğitmek ve düşünce özgürlüğünü kazanmak, insanı yükselme yolunda harekete geçirir, basiretini artırır. Akıl ve düşünceyi eğitmek, düşünce özgürlüğünü kazanmak için bir çok yol vardır ki aşağıda onlardan bazılarına işaret ediyoruz:

1-İyi Bir Mürşit Bulmak: İmam Ali (a.s) öğrenme yolunda çaba gösteren ve üstattan faydalanan kimseleri saadetli kimselerden saymaktadır.[3]

2-Kitap okumak: İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘İlmi konularda çok okumak aklı açar.’[4]

3-Yeryüzünde gezmek ve geçmişte yaşayanların durumunu araştırmak: Kur’an çeşitli ayetlerde insanı araştırmaya dayalı yolculuklara çıkmaya teşvik ederek şöyle buyuruyor:

‘De ki: Gezin yeryüzünde de inkar edenlerin sonları ne olmuş görün.’[5]

‘De ki: Gezin yeryüzünde de bakın, görün, ne olmuş günahkarların sonu!’[6]

 ‘De ki: Yeryüzünü gezin de bakıp görün, nasıl yaratmaya başlamıştır; sonra Allah ahiret yaşayışını da meydana getirecektir; şüphe yok ki Allah'ın her şeye gücü yeter.’[7]

‘De ki: Gezin yeryüzünde de bakın, görün önce gelip geçenlerin sonları neye varmış; onların çoğu müşrikti.’[8]

4-Allah’ın ayetleri üzerinde düşünme: Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün ard arda gelişlinde akıl sahipleri için deliller vardır. Kur’an, Allah’ın ayetleri üzerinde düşünen kimseleri akıl ve düşünce sahibi olarak kabul ediyor ve şöyle buyuruyor: ‘...Onlar, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan üstü yatarken anarlar ve göklerle yeryüzünün yaratılışını düşünürler de Rabbimiz derler, bunları boş yere yaratmadın, noksan sıfatlardan arısın sen, koru bizi ateşin azabından.’[9]

 

5-Körü körüne taklitten sakınmak: Kur’an atalarını körükörüne taklit eden müşrikleri kınayarak şöyle buyurmaktadır: ‘Onlar, kötü bir iş yapınca derler ki: ‘Babalarımız da, bu işi yaparlardı, onları öyle bulduk ve bunu bize Allah emretti.’ De ki: Allah kesin olarak kötülüğü emretmez. Allah'a, bilmediğiniz şeyi mi isnad ediyorsunuz?’[10]

 

6-Alimler, bilginler ve düşünenlerle beraber olma: Emir-ül Müminin (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Akıl sahipleriyle ilişkiyi kesmek, cahillere katılmaka eş değerdedir.’[11] Veya Peygamberimiz (s.a.a) bir rivayetin bir bölümünde şöyle buyuruyor: ‘Akıl sahibi biri gece ve gündüzünü dört kısıma ayırmalıdır: ...Bir bölümünü de dinine yardımcı olacak alim birinin yanında geçirmesi.’[12]

 

7-Düşünerek hareket etmek: Peygamberler (a.s) davetlerinde insanları hep düşünmeye ve basiretli olmaya davet etmişlerdir. Kur’an bu konuda şöyle buyuruyor: ‘De ki: İşte bu, benim yolum; ben de can gözüm açık olarak sizi Allah'a çağırmadayım...’[13] Resulullah (s.a.a) ise şöyle buyuruyor: ‘Kemale ulaşmak için aklın kılavuzluğuna teslim olun ve pişman olmamak için ondan yüz çevirmeyin.’[14]

 

8-Hislerin akıla galebe etmemesi, aklın gelişmesine ve düşüncenin özgürlüğüne neden olan şeylerdendir. İmam Seccad (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘En büyük sermayesi aklı olmayan kimsenin helakı çok kolay olur.’[15]

Sonuç olarak diyoruz ki, düşüncenin eğitilmesi ve düşünce özgürlüğünün kazanılması için ayet ve rivayetlere uyulduğunda insan önemli ölçüde ilerler ve Allah’a olan bilgisini artırır. Kur’an-ı Kerim bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Şüphe yok ki ancak aklı, anlayışı olanlar, düşünüp ibret alırlar. Onlardır Allah'la ahdettikleri şeye vefa edenler ve verdikleri sözden caymayanlar. Onlardır Allah neyi ulaştırmayı emrettiyse ulaştıranlar. Rablerinden ürkerler ve kötü hesaptan korkarlar. Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namaz kılarlar, kendilerini rızıklandırdığımız şeyden gizli ve açık harcarlar ve kötülüğü iyilikle giderirler.’[16]

Düşünce ve akılın ilerlemesi, Allah’ı tanımaya ve Onun rızasına doğru hareket etmeye neden olur.[17]



[1] -el-Kafi, c.1, s.11, hadis:3.

[2] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, c.3, s.57.

[3] -Nehc-ül Belağa, s.496: ‘İnsanlar üç kısımdır: Ya rabbani alimdir, ya kurtuluş için öğrenendir ya da her sesin peşinden giden ve her rüzgara kapılan ahmak kimselerdir...’

[4] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, a.g.e, c.5, s.413.

[5] -En’am/11.

[6] -Neml/69.

[7] -Ankebut/20.

[8] -Rum/42.

[9] -Al-i İmran/190-191

[10] -A’raf/28.

[11] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, a.g.e, c.5, s. 114.

[12] -a.g.e. s. 113.

[13] -Yusuf/108.

[14] -Mustafa Hüseyni Deşti, Maarif ve Maariif (Dairet-ul Maarif-i Cami-i İslami), c.5,

.412.

[15] -a.g.e.

[16] -Ra’d/19-22.

[17] -Bkz: 899. Soru, (Site: 987), Dizin: İslam ve Aklaniyet.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar