Gelişmiş Arama
Ziyaret
14330
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Akıl ve düşünceyi eğitmenin ve özgürleştirmenin yolu nedir?
Soru
Akıl ve düşünce nasıl eğitilir, düşünce özgürlüğü nasıl kazanılır?
Kısa Cevap

Akıl, insanın ruhsal boyutuna ait olan iyiyi, kötüyü, kemali, eksikliği, hayırı ve şerri birbirinden ayıran bir kuvvedir. Hayat veren İslam mektebinde akıl yüce bir yere sahiptir.

Aklı ve düşünceyi eğitmenin yollarından bazıları şunlardır: İyi bir mürşit bulmak, kitap okumak, yeryüzünde gezerek geçmişteki insanların yaşamlarını incelemek, Kur’an’ın ayetleri üzerinde düşünmek, körükörüne taklitten uzak kalmak, alimler ve bilginlerle beraber olmak vb. gibi.

Ayrıntılı Cevap

Akıl, insana verilen en değerli nimettir. Bu yüzden insan yaratılmışların en üstünü olmuştur. Bu büyük nimetten dolayıdır ki, insan hayırı şerden, hidayeti dalaletten, dostu düşmandan, nuru zulmetten ayırabilir, kendisini tehlikelerden ve zararlardan koruyabilir. İslamın hayat veren mektebinde akılın yüce bir yeri vardır. Kur’an akıl ve düşünceye önem vermiş, akıl ve düşünce sahiplerine birçok müjde vadetmiştir. İmam Sadık (a.s) akıl hakkında şöyle buyuruyor: ‘Allah’a akılla ibadet edilir, cennet akılla kazanılır...’[1]

Allame Tabatabai (r.a) akıl hakkında şöyle buyuruyor: ‘Akıl insanın en değerli gücüdür.’[2] Akıl yalnız başına bütün gerçeklerin derinliklerine inemediğinden derin bir anlama ve kavrayış için vahiye ihtiyacımız vardır. Akıl’ı eğitmek ve düşünce özgürlüğünü kazanmak, insanı yükselme yolunda harekete geçirir, basiretini artırır. Akıl ve düşünceyi eğitmek, düşünce özgürlüğünü kazanmak için bir çok yol vardır ki aşağıda onlardan bazılarına işaret ediyoruz:

1-İyi Bir Mürşit Bulmak: İmam Ali (a.s) öğrenme yolunda çaba gösteren ve üstattan faydalanan kimseleri saadetli kimselerden saymaktadır.[3]

2-Kitap okumak: İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘İlmi konularda çok okumak aklı açar.’[4]

3-Yeryüzünde gezmek ve geçmişte yaşayanların durumunu araştırmak: Kur’an çeşitli ayetlerde insanı araştırmaya dayalı yolculuklara çıkmaya teşvik ederek şöyle buyuruyor:

‘De ki: Gezin yeryüzünde de inkar edenlerin sonları ne olmuş görün.’[5]

‘De ki: Gezin yeryüzünde de bakın, görün, ne olmuş günahkarların sonu!’[6]

 ‘De ki: Yeryüzünü gezin de bakıp görün, nasıl yaratmaya başlamıştır; sonra Allah ahiret yaşayışını da meydana getirecektir; şüphe yok ki Allah'ın her şeye gücü yeter.’[7]

‘De ki: Gezin yeryüzünde de bakın, görün önce gelip geçenlerin sonları neye varmış; onların çoğu müşrikti.’[8]

4-Allah’ın ayetleri üzerinde düşünme: Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün ard arda gelişlinde akıl sahipleri için deliller vardır. Kur’an, Allah’ın ayetleri üzerinde düşünen kimseleri akıl ve düşünce sahibi olarak kabul ediyor ve şöyle buyuruyor: ‘...Onlar, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan üstü yatarken anarlar ve göklerle yeryüzünün yaratılışını düşünürler de Rabbimiz derler, bunları boş yere yaratmadın, noksan sıfatlardan arısın sen, koru bizi ateşin azabından.’[9]

 

5-Körü körüne taklitten sakınmak: Kur’an atalarını körükörüne taklit eden müşrikleri kınayarak şöyle buyurmaktadır: ‘Onlar, kötü bir iş yapınca derler ki: ‘Babalarımız da, bu işi yaparlardı, onları öyle bulduk ve bunu bize Allah emretti.’ De ki: Allah kesin olarak kötülüğü emretmez. Allah'a, bilmediğiniz şeyi mi isnad ediyorsunuz?’[10]

 

6-Alimler, bilginler ve düşünenlerle beraber olma: Emir-ül Müminin (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Akıl sahipleriyle ilişkiyi kesmek, cahillere katılmaka eş değerdedir.’[11] Veya Peygamberimiz (s.a.a) bir rivayetin bir bölümünde şöyle buyuruyor: ‘Akıl sahibi biri gece ve gündüzünü dört kısıma ayırmalıdır: ...Bir bölümünü de dinine yardımcı olacak alim birinin yanında geçirmesi.’[12]

 

7-Düşünerek hareket etmek: Peygamberler (a.s) davetlerinde insanları hep düşünmeye ve basiretli olmaya davet etmişlerdir. Kur’an bu konuda şöyle buyuruyor: ‘De ki: İşte bu, benim yolum; ben de can gözüm açık olarak sizi Allah'a çağırmadayım...’[13] Resulullah (s.a.a) ise şöyle buyuruyor: ‘Kemale ulaşmak için aklın kılavuzluğuna teslim olun ve pişman olmamak için ondan yüz çevirmeyin.’[14]

 

8-Hislerin akıla galebe etmemesi, aklın gelişmesine ve düşüncenin özgürlüğüne neden olan şeylerdendir. İmam Seccad (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘En büyük sermayesi aklı olmayan kimsenin helakı çok kolay olur.’[15]

Sonuç olarak diyoruz ki, düşüncenin eğitilmesi ve düşünce özgürlüğünün kazanılması için ayet ve rivayetlere uyulduğunda insan önemli ölçüde ilerler ve Allah’a olan bilgisini artırır. Kur’an-ı Kerim bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Şüphe yok ki ancak aklı, anlayışı olanlar, düşünüp ibret alırlar. Onlardır Allah'la ahdettikleri şeye vefa edenler ve verdikleri sözden caymayanlar. Onlardır Allah neyi ulaştırmayı emrettiyse ulaştıranlar. Rablerinden ürkerler ve kötü hesaptan korkarlar. Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namaz kılarlar, kendilerini rızıklandırdığımız şeyden gizli ve açık harcarlar ve kötülüğü iyilikle giderirler.’[16]

Düşünce ve akılın ilerlemesi, Allah’ı tanımaya ve Onun rızasına doğru hareket etmeye neden olur.[17]



[1] -el-Kafi, c.1, s.11, hadis:3.

[2] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, c.3, s.57.

[3] -Nehc-ül Belağa, s.496: ‘İnsanlar üç kısımdır: Ya rabbani alimdir, ya kurtuluş için öğrenendir ya da her sesin peşinden giden ve her rüzgara kapılan ahmak kimselerdir...’

[4] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, a.g.e, c.5, s.413.

[5] -En’am/11.

[6] -Neml/69.

[7] -Ankebut/20.

[8] -Rum/42.

[9] -Al-i İmran/190-191

[10] -A’raf/28.

[11] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, a.g.e, c.5, s. 114.

[12] -a.g.e. s. 113.

[13] -Yusuf/108.

[14] -Mustafa Hüseyni Deşti, Maarif ve Maariif (Dairet-ul Maarif-i Cami-i İslami), c.5,

.412.

[15] -a.g.e.

[16] -Ra’d/19-22.

[17] -Bkz: 899. Soru, (Site: 987), Dizin: İslam ve Aklaniyet.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar