Gelişmiş Arama
Ziyaret
24201
Güncellenme Tarihi: 2010/06/20
Soru Özeti
Allah’ı tanıma hissini güçlendirmenin yolları nedir?
Soru
Allah’ı tanıma hissini güçlendirmenin yolları nedir?
Kısa Cevap

Allah’ı tanıma hissinden maksat insanın Allah’a olan fıtri ve batini yönelişidir. Bu his insanın içinden gelen bir çağrıdır ve fıtrattan başka bir sebebi yoktur.

İnsanda bir eğitim ve öğretim olmadan Allah’a yöneliş hissinin varlığı bu hissin fıtri yani yaratılıştan kaynaklandığının belirtisidir. Elbette insanın bu fıtri hissi insandaki diğer hisler gibi özel şartlarda uyanır ve kendini gösterir.

Allah’a yöneliş hissinin güçlenmesi için aşağılık eğilimler, hayvani güdüler ve gündelik iştigaller gibi engellerden uzaklaşmak gerekir. Yine dini emirlere amel etmek, Kur’an-ı  Kerim ayetlerinden ve Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamlarının (a.s) sözlerinden ilham almak bu hissi daha fazla kendimizde geliştirmemize yardım eder.

Ayrıntılı Cevap

Allah’a tanıma hissi insanın iç ve fıtratından (yaratılışından) kaynaklanan histir. Bu içten kaynaklanan bir çağrıdır ve fıtrattan başka bir sebebi yoktur. Bu yöneliş bir eğitim olmadan insanda oluşur ve buluğ çağına erdiğinde daha bir belirginleşir.

İnsanda bir eğitim ve öğretim olmadan Allah’a yöneliş hissinin varlığı bu hissin fıtri yani yaratılıştan kaynaklandığının belirtisidir. Yine şunu gösterir ki bu his özel bir takım şartlarda uyanır ve kendini gösterir. [1]

Elbette tabii ve fıtri hislerin eğitim ve öğretime ihtiyaç duymadığından maksat bu hislerin oluşumunda bir eğitimcinin varlığının gerekmediği anlamındadır. Ancak şunu kabul etmek gerekir ki bu tür eğilim ve hislerden doğru şekilde yararlanmak ve sapmasını önlemek için bilici eğitimcilere ihtiyaç duyar.[2] Bazen maddi zevklere dalmak ve yüce insani değerlerden gaflet etmek bu yüce hissin insanda zayıflamasına sebep olur, fakat hiçbir zaman bu his insanda sönmez ve yok olmaz. Örneğin zorluklar ve sıkıntılarda bu hissin üzerindeki gölgeler bertaraf olur ve diri ve sağlam bir his olarak insanın ruhuna egemen olur. Çünkü zorluklar, sıkıntılar ve musibetler insanı gaflet uykusundan uyandıran ve gönlün üzerine çöken töz, dumanı ve pasları silip temizleyen güçlü etkenler arasındadırlar. Böylece durumlarda ortam insanın yaratılışında yer alan Allah’a yöneliş hissinin devreye geçmesine hazırlıklı olur ve kişi gönülden Allah’ı anar ve ona yönelir.[3]

Kısacası insanda yer alan Allah’a yöneliş hissinin güçlendirmenin bir çok yolları vardır ki biz bunlardan bazılarına işaret ediyoruz.

1-     Kur’an ayetleri Peygamber ve İmamların sözlerine dayalı dini emirlere amel etmek

2-     Hayvani eğilimler ve maddi uğraşılar gibi insanın Allah’ı tanımasına engel olan faktörleri ortadan kaldırmak. Çünkü nefsin isteklerine uymak imanın zayıflamasına sebep olur. Kötülüklere emir eden nefsin emirlerinin altına girip madde ötesi eğilimlerin gereklerini dikkate almadan kör körüne bu isteklere boyun eğen bir kişinin imandan uzaklaşması kesindir.[4]

3-     Gafletlerden kurtulup kalbin teveccühünü sağlamak

Miraç hadisinde şöyle nakledilmiştir:

“Allah Teala Peygamber’e şöyle buyurdular: Ey Muhammed kendi himmet ve çabanı bir noktada odakla ve dilini eşit konuşmaya yönelt, vücudunu uyanık tut ve asla gaflete dalma! Benden gaflet edenin hangi vadide helak olduğu benim için bir önem taşımaz.”[5]

Yüce Allah’ın emri şudur ki eğer Allah’ın yadı, insanın kalbinde olmazsa gerçekte o kalp ölmüştür. İnsani hayat Allah’ı anmaya bağlıdır. Eğer bir kimse Allah’ı anmazsa insani hayattan mahrum olur. İnsanın diriliği bir anlığına bile olsun Allah’ı unutmamasına bağlıdır. Çünkü Allah’ı unuttuğu süre içerisinde o gerçekte ölmüş sayılır. Böylece gaflete dalmak insanın helak oluşunun asıl sebebidir.[6] Bunu dikkate alarak şöyle diyebiliriz ki insan Allah’ı anarak ve gafletten uzak durarak kendisindeki Allah’a yöneliş hissini takviye edebilir.



[1] Subhani, Cafer, İman ve asar-i sazende an, s. 25-30 Muessese-i İmam Sadik yay. 2.

askı, Subhani, Cafer, Akaid İslami der pertovi Kur’an hadis ve akl s. 9

[2] Subhani, Cafer, Akaid İslami der pertovi Kur’an hadis ve akl s. 9

[3] Subhani, Cafer, İman ve asar-i sazende an, s. 32; Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i

umune, c. 16 s. 340-341 Daru’l-Kutub el-İsamiye yay.

[4] Mebani Revişha ve ehdaf-i terbiyeti der sehife-i Seccadiye s. 9 Misbah-i Yezdi,

uhammed Taki, Ahlak der Kur’an, Muhammed Huseyn İskenderinin kalemiyle, c. 1 s. 196-

09 Muesses-i Amuzuşi İmam Humeyni Yay. 5. baskı

[5] Deylemi, Hasan b. Hasan İrşadu’l-Kulub, c. 1 s. 205

[6] Misbah-i Yezdi, Muhammed Taki, Derk Mehzer-i Huda; Misbah-i Yezdi, Muhammed

aki, Rahiyan-i kuyu dust, s. 250 - 251 Muesses-i Amuzuşi İmam Humeyni Yay. 3. baskı

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kısa hadisinin önemliliğini açıklayınız
    8084 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/12/17
    Hadis kitaplarında ve mefatihu’l – cinan adlı dua kitabında zikredilen hadisi şerifi iki açıdan  önemli ve ehemmiyeti vardır: Birisi imamet ve velayet diğeri ısmet (masumiyet) cihetidir.Ehlibeyt’in İmamet ve velayeti bazı şahit ve delilerle hadiste sabit ...
  • Allah’ın insan yaşamı üzerindeki rolü nedir?
    8042 انسان و خدا 2013/02/16
    Allah’ın bütün yaratılış aleminde ve insanların yaşamındaki rolü ilahi hikmete göredir ve Onun iradesi, varlık aleminde ilahi sünnetlerle her an uygulanmaktadır. ...
  • “Um” olarak adlandırılan Kuran’ın ilk nüshası neredeydi ve nasıl toplatılmıştır?
    4096 Tefsir 2019/01/22
    Kuran’ın toplatılmasıyla ilgili üç görüş bulunmaktadır: Kuran’ı Kerim İslam Peygamberi (s.a.a)’in zamanında hazretin denetimi altında kendisi bizzat yazmamış olsa da ilahi hidayet ışığında bir araya getirilmiştir. Elimizdeki Kuran İmam Ali (a.s) tarafından Peygamberi Ekrem (s.a.a)’in vefatından sonra evden dışarı çıkmadığı dönemde bir araya ...
  • Neden Hz Fatıma’ya masume lakabını vermişlerdir? Kendisi masum muydu?
    8767 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Hz Masume’nin adı Fatıma’dır. Rivayet ve tarih kitaplarında da ondan Musa bin Cafer’in kızı Fatıma olarak söz edilmiştir. Hz Masume peygamberler ve imamlar hakkında kullanılan kelam literatüründeki manasıyla masum değildir, ama kendisi yüksek bir ruh temizliği ve manevi kemale sahip idi. Masumiyetin nispi bir husus olduğu hatırlatılmalıdır. ...
  • Allahın sıfatları hakkında bilgi sahibi olduğumuz halde neden günah işliyoruz?
    9564 Pratik Ahlak 2010/11/09
    Allah amellerinizden haberdar ve Onun kadir ve hekim olduğunu bilmek insanı itaat yapmaya sürüklemez. Şeytan Allahın sıfatlarını biliyordu, ama Onun emrine sırt çevirdi.İlahi sıfatlar hakkındaki ilim, itikat ve iman ile birlikte olunca, insanı amele sevk eder. Ama heva ve ...
  • Dinle kültür arasında ne gibi bir ilişki vardır?
    30338 Yeni Kelam İlmi 2009/06/16
    Din ile kültürün arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesi için dinin ve kültürün mahiyet, hedef ve işleyişini tam olarak bilinmesi gerekir. Dinle kültür arasında her hangi bir ilişkinin olmadığını söyleyenler varsa da bu görüş geçerli değildir. Ancak bir kısım kültürler, kemale ...
  • Filozof ve mütekellimlerin perspektifinden dirilişin niteliği ve ispat delilleri nedir?
    7992 Eski Kelam İlmi 2011/11/21
    Diriliş insanın öldükten sonra kalkmasıdır. İnsan yeniden dirilmekte ve yeni bir hayatta amellerinin hesabı görülmektedir. Bu inanç genel itibariyle ve detaylarından sarf-ı nazar etmeyle tüm mütekellim ve ilahi filozofların üzerinde ittifak ettiği bir görüştür ve her Müslüman Kur’an’a göre ona inanmaktadır. Ama onun niteliği bağlamında İslam’da dirilişin cismanî olduğuna ...
  • Eğer kardeşime bankanın parama verdiği kar miktarında bana kar vermesi şartıyla borç verirsem bu paranın hükmü nedir?
    5979 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Eğer paranızı borç olarak bir şahsa( kardeşiniz veya başka birisine) veya hukuki bir kuruma (banka, şirket gibi) verirseniz. Size belirli bir miktar kar verme şartı koyamazsınız. Zira borcun şartı olarak verilen kazanç riba(faiz) ve haramdır.[1]Elbette borç alan şahıs bir ...
  • Dünyayı sevmekten kurtulmanın yolu nedir?
    15597 Pratik Ahlak 2010/08/08
    Dünya “edna”nın müennesi olup (ahret hayatı karşısında) daha aşağı ve daha değersiz şey anlamındaki “deni” ve “denaet”ten veya (ahret hayatı karşısında) daha yakın anlamındaki “denev”den türemiştir. Kur’an ve rivayetlerin açıklamasında dünya yerilen dünya ve övülen dünya diye iki kısma ayrılır. Dünyadan söz eden ve insanları onun ...
  • Yolcu, on gün niyeti etmeksizin müstehap oruç tutabilir mi?
    5988 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    Taklit mercileri şöyle demektedir: Yolcu, müstehap oruç tutamaz. Eğer oruç tutmayı nezrederse ve onun gününü belirlemezse, onu yolculukta tutamaz. Ama yolculukta belirli bir günde oruç tutmayı nezrederse, onu yolculukta yerine getirmelidir.[1] Yolcu hacet istemek için Medine-i Münevvere’de üç gün ...

En Çok Okunanlar