Gelişmiş Arama
Ziyaret
36122
Güncellenme Tarihi: 2011/11/12
Soru Özeti
Defalarca tövbesini bozmuş kimse şimdide Allah ve Masum İmamlar (a.s) hakkında şüpheye düşmektedir. Acaba Allah onu kendin uzaklaştırmış mıdır? Ve Allah’a yakınlaşmanın yolu nedir?
Soru
16 yaşında iken bir oğlana aşık oldum, ama onun niyetinden haberim yoktu. Allah’tan gaflet etmem ve ona olan aşırı sevgimden dolayı istemeden büyük günah işledim. Ama o bir süre sonra başka biriyle evlenerek beni kendi sorunlarımla baş başa bıraktı. Bende o günden sonra Allah’a sığındım ve inancım günden güne arttı. Ancak bazen istimna günahına düşüyordum. Allah korkusu beni defalarca tövbe etmeye zorladıysa da her defasında da tövbemi bozdum. Son zamanlarda ise ne zaman ibadet etsem her şeye (Allah’ın ve Masumların varlığına, Kur’an’ın doğruluğuna) karşı şeytan bana vesvese vermekte ve onların hakkında şüpheye düşmekteyim. Şüphemin yersiz olduğunu bilmeme rağmen hep günah işlediğim hissine kapılıyorum. Şeytanın bu şerrinden nasıl kurtulabilirim? Allah beni reddetmiş olabilir mi? Oysa ben Allah’ı çok seviyorum.
Kısa Cevap

Günah, insanı alteder. Günahtan tövbe etmeye ciddi karar almak kurtuluşa yönelmek demektir. Şeytan, insanın düşmanıdır; onun böyle vesveseler vermekten amacı, insanları ümitsizliğe düşürmek, salih kulları merhametli olan Allah’tan uzaklaştırmaktır. Oysa Allah, ister günahkar olsun, ister zalim, bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Yalnız kaldığınızda Allah’tan utanmanız, mayanızın pak olduğunu ve Allah’ın size olan inayetini gösterir. Öyleyse Allah’ın bu lütuf ve inayetini ganimet sayıp, fırsat elinizden kaçmadan gerçek manada tövbe edip daimi olarak kendinizi günahların kötü etkilerinden kurtarın. Ve bilin ki, bu yolda Allah sizin yardımcınızdır, hep sizin yanınızdadır ve sizi yalnız bırakmayacaktır.

Ayrıntılı Cevap

Günah kötü kokulu bir bataklık gibi insanı içine çeker ve alteder. Günahlardan tövbe etmek ve ciddi anlamda onlardan dönmek insanı kurtuluşa götüren ve rahmet kapılarını insanın yüzüne açan büyük bir başarıdır. Bu aşamaya (tövbe) gelen kimse günahla olan mücadele azmini güçlendirmeli ve her zaman bu halini korumalıdır.

Bu yolda ki çok önemli mesele, Allah’ın tövbe edenlere lütuf ve inayetiyle yaptığı yardımdır. Zira gerçek tövbe, günahın bütün gazaplarını, uhrevi cezaları ve kötü etkilerini Allah katında tümüyle siler. Nitekim Kur’an buyuryor: ‘De ki: Ey nefislerine uyup hadden aşırı hareket eden kullarım, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin; şüphe yok ki Allah, bütün suçları örter, şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir’ [1] - [2]

Düşünce ve kalbinize gelen vesvese ve şüphelerin sizi merhametli mabudun dergahından uzaklaştırmak isteyen şeytandan kaynaklandığını kesinlikle biliyorsunuz. Böyle vesveselerle mücadele etmek için şeytanın sinsi bir düşmanı olduğunu, Allah’ın kullarını yoldan çıkarmak için yemin ettiğini, [3]  bütün amacının böyle vesveselerle salih kulları merhametli olan Allah Teala’dan uzaklaştırmaya neden olacak ortamı hazırladığını bilmek gerekir. O, insanların Allah’ın rahmet ve hidayetinden ümit kesmesini sağlayacak şekilde günahlara sürüklenmesini istiyor. Oysa Allah, ister günahkar olsun ister zalim bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Ancak kullarının kötü amellerini sevmediği için de onların en üstün ve azizlerini yani peygamberleri ve masum imamları (a.s) onların hidayeti için göndermiştir. Onlardan biri olan Hz. Mehdi’yi de (a.s) yaşatmış ve düşmanların tehlikelerinden uzak tutarak naiplerinin aracılığla hidayet yolunu bulmaları için gaybette tutmuştur. Öyleyse hiç bir günahkarın, hangi şartlarda olursa olsun, günahları ne kadar çokta olsa Allah’ın rahmetinden ümidini kesmeye hakkı yoktur. Nitekim Allah Teala şöyle buyuruyor: ‘De ki: Ey nefislerine uyup hadden aşırı hareket eden kullarım, Allah rahmetinden ümit kesmeyin; şüphe yok ki Allah, bütün suçları örter, şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir’ [4] - [5] Çünkü Allah’ın rahmetinden ümit kesmek demek Ona karşı suizanda bulunmak demektir ki bu da büyük günahtır. Zira günah ne kadarda büyük olursa olsun yine de Allah’ın rahmetinden büyük olamaz. Bu esasa göre halvetinizde günahlarınızdan dolayı Allah’tan utanıyorsanız bu sizin mayanızın pak olduğunu ve Allah’ın size olan inayetini gösterir. Geçmişteki günahlarınızdan dönmek ve onları telafi etmek amacında olmanız, Allah’ın sizin aklınıza böyle bir şeyi getirdiğinin, bu şekilde Onun yardımıyla kendinizi günahların bataklığından kurtarmanızı irade ettiğinin işaretidir. Öyleyse Allah’ın bu lütuf ve inayetini ganimet sayıp, fırsat elinizden kaçmadan gerçek manada tövbe edip daimi olarak kendinizi günahların kötü etkilerinden koruyun. Ve bilin ki, bu yolda Allah sizin yardımcınızdır, hep sizin yanınızdadır ve sizi yalnız bırakmayacaktır.

Allah’ın rahmetine ümit bağlamak, günahlardan pişmanlık duymak ve sonunda gerçek ve ihlaslı olarak tövbe etmek Allah’ın sevdiği kulu olma yolunda atılan önemli bir adım ve şeytanın endişelendiği yol olan hidayete yoludur.
Daha fazla bilgi için bak:

1-Dizin: Günahlardan Temizlenmenin yolları. Soru:798 (Site:860)

2-Dizin: Günaha Israr Etme Neticesinde Cezanın Şiddetlenmesi. Soru:10240 (Site:10173)

3-Dizin: Büyük Günahların Bağışlanması. Soru:843 (Site:914)

4-Dizin: Korunmak İçin Günahları Terketmenin Süresi. Soru:8455 (Site:8453)

5-Dizin: Allah’ın Sevgisini Kazanmanın yolları. Soru:2484 (Site:2469)

6-Dizin: İstimnadan Tövbe Etmek. Soru:2144 (Site:2268)      



[1] -Zümer/53

[2] -Dizin: Günahtan Tövbe Etmek. Soru:3192 (Site:2047)’den alınmıştır.

[3] - ‘Gerçek demişti, yüceliğine andolsun ki onların hepsini azdıracağım.’ (Sad/82)

[4] -Zümer/53

[5] -Dizin: İstimnadan Tövbe Etmek. Soru:2144 (Site:2268)     

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar