Gelişmiş Arama
Ziyaret
10283
Güncellenme Tarihi: 2008/12/10
Soru Özeti
Darwin’in evrim teorisi hakkında görüşünüz nedir?
Soru
Ben Darwin’in evrim teorisine inanıyorum. Bu teori hakkındaki görüşünüz nedir?
Kısa Cevap

Doğa bilimcileri arasında bitkiler ve canlıları içine alan varlıkların yaratılışı hakkında iki hipotez mevcuttur.

A. Türlerin evrim teorisi veya transformizm: Bu hipotez canlı varlıkların başlangıçta bir hücreli varlıklar olarak okyanuslarda ve denizlerin derin katmanlarındaki çamurlarda bir atılım ile ortaya çıktığını söylemektedir. 

B. Türlerin sabit oluşu hipotezi veya feksizim: Bu hipotez her canlı türlerinin başlangıçta ayrı bir şekilde bugünkü şekliyle ortaya çıktığını belirtir. 

Şimdiye kadar hiç kimse bir hayvanın bedeninin asıl azalarında önemli bir dönüşüm yaratan veya bir türü başka bir türe dönüştüren bir atlama görmemiştir. Bu nedenle biz sadece atlamaların yoğunlaşmasının bir gün hayvan türünü muhtemelen değiştirebileceğini söyleyebiliriz. Örneğin böyle bir atlama sürüngen hayvanları uçan hayvanlara dönüştürebilir. Lakin bu sanı asla kesin bir sanı değildir; salt zanna dayalı bir meseledir. Çünkü biz hiçbir zaman his ve tecrübe ile asıl azaları dönüştüren atlamalar ile karşılaşmadık. Varlıkların türleri arasındaki evrimsel ilişkiyi keşfetmek de tanrıyı tanımak yolunda hiçbir engel oluşturmaz. Bu nedenleri keşfetmek tevhide bir zarar vermemekle kalmaz, yaratılış düzeninde tanrının varlığını ispat etmeye dönük yeni deliller bize verir. Hem türlerin evrimi hipotezinin taraftarları ve hem de Müslümanlar içindeki bu hipotezin karşıtları, kendi iddialarını ispatlamak için Kur’an ayetlerine istinatta bulunmuşlardır. Lakin her iki grup da bazen kendi görüşlerinin etkisinde kalarak iddiaları ile pek irtibatlı olmayan ayetlere istinatta bulunmuşlardır.

Âlemin ilk yaratılışı hakkındaki Kur’an ayetlerinin zahirinden anlaşıldığı kadarıyla ilk insan siyah renkli çamurdan yaratılmış ve şekli tamamlandıktan sonra ilahi ruh kendisine üflenmiştir. Bunun ardından iblis dışında kalan melekler onun karşısında secde etmişlerdir. Bu ayetlerin beyan ediliş tarzı, Âdem’in topraktan yaratılış şekli ile şimdiki insan şekli arasında başka türlerin olmadığını yansıtmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Doğa bilimcileri arasında bitkiler ve canlıları içine alan varlıkların yaratılışı hakkında iki hipotez mevcuttur.

A. Türlerin evrim teorisi veya transformizm: Bu hipotez canlı varlıkların başlangıçta bir hücreli varlıklar olarak okyanuslarda ve denizlerin derin katmanlarındaki çamurlarda bir atılım ile ortaya çıktığını söylemektedir. Bu zerre ölçüsündeki varlıklar tedrici olarak evrimleşmiş ve bir türden başka bir türe dönüşmüştür. Bu evrimin en kâmil halkası bugünkü insanlardır. Bu insanlar maymuna benzer varlıklardan meydana gelmiş ve bu şekilde insan görünümlü maymunlar ortaya çıkmıştır. 

B. Türlerin sabit oluşu hipotezi veya feksizim: Bu hipotez her canlı türünün başlangıçta ayrı bir şekilde bugünkü şekliyle ortaya çıktığını belirtir. Hiçbir tür başka bir türe dönüşmemiştir ve doğal olarak insan da bağımsız bir yaratılışa sahip olup ilk başta bu şekilde yaratılmıştır.[1]

Darwin’in evrim teorisi birçok kabul edici ve reddedicisi olan son asırdaki en tartışılan teorilerdendir. Bu alanda bu teoriyi kabul eden ve karşı olan bilginlerin özel olarak yazdıkları kitaplara ek olarak bazıları da genellikle değişik münasebetler ile bu konuya değinmiştir. İslam bilginleri arasında el-Menar Tefsiri ve Meragi yazarları bu teorinin taraftarlarındandır. Onlar, bu teoriyi ilahi sünnetlerden biri olarak kabullenecek ve bazı ayetleri bu yönde tefsir edecek kadar bu görüşün etkisi altında kalmışlardır. Onlar bu hipotezin Darwin’in buluşlarından değil, Kur’an’ın buluşlarından olduğunu sanmışlardır.[2]

Evrimin Kaynağı

Lamark, Darwin ve onların takipçileri gibi doğa bilimciler evrimin kaynağının doğa gereksinimleri, beka mücadelesi, muhite uyarlanma ve en güçlü olanın baki kalması olarak dile getirmiş ve şu neticeye ulaşmışlardır: Bu etkenler varlıkların suret ve azalarını değiştirmekte, potansiyel sahibi varlıkları evrimleştirmekte ve potansiyeli olmayanı ise ortadan kaldırmaktadır. Bunlar hareket ve evrimi gereksinim ve mücadeleden başlattıklarından doğal seçim ve muhite uyarlanma ile sonlanmaktadır.[3]

Evrim Taraftarlarının Delilleri

Bu kesimin delilleri basit bir sınıflandırmayla üç kısımda özetlenebilir:

1. Bunlar arkeolojiden yani canlı varlıkların fosilleşmiş iskeletlerinden bir takım deliller getirmişlerdir. Onlar yerin değişik tabakaları üzerinde yapılan araştırmaların canlı varlıkların basit şekillerden evrimleşmiş şekillere ve daha girift suretlere dönüştüğünü bildirdiğini belirtmekteler. Fosiller arasındaki farklılık ve değişikliği açıklayabilecek tek yol mevcut evrim hipotezidir.

2. Evrim taraftarları karşılıklı beden incelemeleri neticesinde bir takım karineler elde etmişlerdir. Onlar uzun ve detaylı araştırmaların ardından ve de değişik hayvanların iskeletlerini inceleme ve birbirleri ile mukayese etme neticesinde birçok benzerlik bulmuşlardır. Bu da onların tümünün bir türden geldiğini göstermektedir.

3. Evrim taraftarları cenin bilimden de bir takım karineler elde etmişlerdir. Onlar hayvanların gerekli evrime ulaşmadan önce cenin halindeyken karşılıklı olarak incelenmesi durumunda ceninlerin evrimleşmeden önce anne karnındayken veya yumurta içindeyken birbirlerine çok benzediklerini ifade etmektedirler. Bu da onların tümünün başlangıçta bir türden geldiğinin göstergesidir.

Türlerin Stabilliğini Kabul Edenlerin Yanıtları

Lakin türlerin stabilliği hipotezini kabul edenler bütün bu delillere genel bir cevap vermektedirler ve bu cevap şudur: Bu karinelerin hiçbiri ikna edici değildir. Elbette bu üç karinenin zihinde evrimi sanıya dayalı bir ihtimal olarak gerekçelendirdiği inkâr edilemez, lakin bunların hiçbiri kesinlik ifade etmemektedir. Daha açık bir ifadeyle evrim hipotezinin ispat edilmesi ve onun bir hipotez şeklinde bilimsel ve kesin bir kanuna dönüşmesi ya akli delil esasınca kanıtlanmalı ya da sınama, his ve tecrübe kanalıyla kanıtlanmalıdır. Bu iki yol dışında başka bir yol bulunmamaktadır. Öte taraftan akli ve felsefi delillerin bu meseleye müdahale edemeyeceğini ve de kökleri iki milyon yıl öncesine dayalı meseleleri incelemede tecrübe ve sınamanın gücünün olmadığını bilmekteyiz! Bizim his ve tecrübe ile idrak ettiğimiz şey, hayvanlar ve bitkilerde mutasyon atlama şekliyle zamanın geçmesi neticesinde meydana gelen yüzeysel değişikliklerdir. Örneğin normal koyun neslinden aniden yünü normal koyunların yününden farklı olan bir koyun üremektedir. Bu koyunun yünü daha yumuşak ve hafiftir. Bu koyun, “merinos” koyunu adında yeni bir koyun neslinin belirtilen yün özelliği ile ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bir takım hayvanlar atlama neticesinde göz rengi, tırnak veya bedenin deri şekli gibi değişimler geçirmektedir, ama şimdiye dek hiç kimse bir hayvanın bedeninin asıl azalarında önemli bir değişikliği yaratan veya bir türü başka bir türe dönüştüren bir atlamaya tanıklık etmemiştir. Bundan dolayı biz sadece atlamaların yoğunlaşmasının bir gün hayvan türünün değişmesine neden olabileceği ve örneğin sürüngen hayvanları uçan hayvanlara dönüştürebileceği ihtimalini verebiliriz. Lakin bu ihtimal asla kesin bir ihtimal değildir. Sadece sanıya dayalı bir ihtimaldir. Çünkü biz hiçbir zaman his ve tecrübe aracılığıyla asıl azaları değiştiren bir atlamayla karşılaşmadık. Belirtilen hususların bütününden aldığımız netice şudur: Transformizm taraftarlarının üç delili bu teoriyi bir hipotezden öteye taşıyamamaktadır. Bu nedenle bu konu üzerinden tartışan kimseler meseleyi dile getirirken her zaman “türlerin evrim hipotezi” sözcüğünü kullanıp kanun ve esas sözcüğünü kullanmamaktadırlar.[4]

Âlemin ilk yaratılışı hakkındaki Kur’an ayetlerinin zahirinden anlaşıldığı kadarıyla ilk insan siyah renkli çamurdan yaratılmış ve şekli tamamlandıktan sonra ilahi ruh kendisine üflenmiştir. Bunun ardından iblis dışında kalan melekler onun karşısında secde etmişlerdir. Bu ayetlerin beyan ediliş tarzı, Âdem’in topraktan yaratılış şekli ile şimdiki insan şekli arasında başka türlerin olmadığını yansıtmaktadır.[5]

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki kitapları okuyabilirsiniz:

1. MekarimŞirazi, Nasır, Tefsiri Numune.

2. Taligani, Seyit Mahmut, Pertovi ez Kur’an.

3. Tusi, Muhammed b. Hasan, et-Tibyan fi Tefsiri’l-Kur’an (Kitabın önsözünde).

4. Necefi Humeyni, Muhammed Cevad, Tefsiri Asan.

5. Fadlullah, Seyit Muhammed Hüseyin, Tefsiri MinVahyi’l-Kur’an.

6. Behzat, Mahmut, Darwinizm.

7. MekarimŞirazi, Nasır, AherinFarziyeyiTekamül.

8. Musevi Sebzevari, Seyit Abdü’l-A’la, Mevahibi’r-Rahman fi Tefsiri’l-Kur’an.

9. Necefi, Muhammed Rıza, Nakdı Felsefeyi Darwin (Arapça).

10. Belaği Necefi, Muhammed Cevat, A’lai’r-RahmanfiTefsiri’l-Kur’an.

 


[1] 731 sayılı (site: 911) başlıktan alıntılanmıştır. 

[2] El-Menar ve Meragi, Bakara, 251. Ayetin tefsiri.

[3] Taligani, Seyit Mahmut, Pertovi ez Kur’an, c. 1, s. 35, Naşir Şirketi Sehamiyi İntişar, çapı Tahran, 1362 h.ş.

[4] Tefsiri Numune, c. 11, s. 84 – 90.

[5] 731 sayılı (site: 911) başlıktan alıntılanmıştır.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar