Gelişmiş Arama
Ziyaret
11610
Güncellenme Tarihi: 2010/12/29
Soru Özeti
Kafi’de sahih hadislerin fazla olmadığı iddiası doğru mudur?
Soru
İddiaya göre, Kuleyni’nin sahih hadisler için ölçüleri vardı ve o ölçülere göre Kafi’deki sahih hadis azdır. Bunun delilide Kuleyni’den sonra yazılan kitaplardır. Bu yüzden Vahid Behbehani (r.a) diyor ki: ‘Kafi’de öyle rivayetler görüyoruz ki, onları Masumun söylemediğine yakinimiz var.’ Böyle bir şey doğru mudur?
Kısa Cevap

Kuleyni’nin hadisler için söylediği ölçüler, muhalif ve çelişik hadisler içindir. Yoksa bütün sahih hadisleri tanımak için söylenen şu üç ölçüyle, yani ‘rivayetin Kur’an’la karşılaştırılması, sünniye muhalif olması ve tahyir’le sınırlı değildir; ölçüler bunlardan daha çoktur.

Kuleyni’den sonra yazılan kitaplar, onun kitabının yetersiz olduğu anlamına gelmez. Çünkü o kitapları yazanlarda Kafi’yi kabul ediyorlardı.  

Ayrıntılı Cevap

Cevabının daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktayı dikkate almak gerekir:

1-Merhum Allame Sıkat-ul İslam Kuleyni (r.a), gaybet-i suğra döneminde yaşayan büyük Şia alimlerindendir. Birçok alim onu övüp methetmiştir.[1] Merhum Muhammed Taki Meclisi şöyle diyor: ‘Şia alimlerinin içinde Kuleyni gibi birinin gelmediğini söylersek haktır. Onun hadislerine ve kitabının düzenine dikkat edenler görecek ki o, Allah-u Tebareke ve Teala tarafından teyit edilmiştir.’[2]

2-Kuleyni’nin hadis seçimi için söylediği ölçüler, muhalif ve çelişik hadisler içindir. Yoksa bütün sahih hadisleri tanımak için söylenen şu üç ölçüyle, yani ‘rivayetin Kur’an’la karşılaştırılması, sünniye muhalif olması ve tahyir’le sınırlı değildir; ölçüler bunlardan daha çoktur. Daha fazla bilgi 3. şıkta verilecektir.

3-Bazı alimlerin, Kafi’deki hadislerin sayısı hakkında söyledikleri şeyler, Kütüb-ü Erbaa’ yazıldıktan sonraki asırlarda yaygın olan tarif ve ıstılahlara göredir. Günümüzdeki araştırmacılara göre hadisin muteber olmasının ölçüsü, sadece ravinin güvenirliği değil, aynı zamanda hadise olan güvendirde. Nitekim ilk dönem alimleri, söylendiğine itminan ettikleri rivayete ‘sahih rivayet’ diyorlardı.[3] Yani bir rivayetin senet ve metnini inceleme sonucunda onu Masum İmam’ın (a.s) söylediğine itminan etseydiler o hadisi sahih olarak kabul ederlerdi.

4-Kafi’deki rivayetleri eleştiren bu grubun karşısında, ona tam bir güven duyan başka bir grupta vardır:

Şeyh Müfid, Şianın en iyi ve en faydalı kitabının Merhum Kuleyni’nin (r.a) Kafi kitabı olduğunu söylemektedir.[4]

Seyyid Murteza (r.a) diyor ki: ‘Kütüb-ü Erbaa’nın birçok hadisi belkide haber-i vahid’dir, ama onların Masumlardan (a.s) geldiği şu yollardan kesinlik kazanmıştır: 1) Onların yaygınlık ve çokluğu tevatürleri olduğunu göstermektedir, 2) Rivayetlerin sahih olduğuna dair karineler vardır.[5]

Muhakkik-i Kereki ve Muhammed Emin Ester Abadi, teşeyyü aleminde Kafi gibi bir kitabın yazılmadığını söylemekteler.[6]

Necaşi diyor ki: Muhammed b. Yakup Kuleyni, Rey şehrinin büyük ve itibarlı kimselerinden olup, hadis naklinde insanların en güvenilir ve en sağlamıdır. O, Kafi’yi 20 yılda yazmıştır.[7]

Maalim ve Muntek-il Cem’an kitaplarının yazarı da diyor ki: ‘Kütüb-ü Erbaa ve benzerlerinin karineleri vardır. Onlar Usullar ve mecmu kitaplardan alınıp değiştirilmeden nakledilmişlerdir.’[8] İcazet konusunda da diyor ki: ‘İcazetin etkisi amelde görülmektedir, öyleki Erbaa gibi hadis kitaplarımız tevatür vb. şeylerle ilişiği belli olmazdı. Onlar genel olarak mütevatirdirler. Muhtevalarının ayrıntılı olarak sahih olması karinelerinden bilinir ve icazetin bu bilgide etkisi yoktur.’[9] Yani Kütüb-ü Erbaa’nın sahihliğini ilmi karineler yoluyla bildiğimiz için icazetin onda etkisi yoktur.

Feyz-i Kaşani diyor ki: ‘Kafi, en şerefli, en kamil ve en kapsamlı kitaptır. Zira onda Usul’dan rivayetler vardır, kusursuzdur ve gereksiz şeyler  yoktur.’[10]

Merhum Hoi (r.a), Rical kitabının mukaddimesinde şöyle naklediyor: ‘Merhum Şeyh Muhammed Hüseyin Naini derste şöyle buyuruyordu: Kafi’nin rivayetlerinin senetlerini tartışmak acizlerin işidir. Aciz insanların dışında kimse  Kafi’nin rivayetlerinin sahihliğinde şüphe etmez.’[11]

Ancak ifrat ve tefritten uzak kalırsak bu konudaki en doğru görüşün şu olduğunu söyleyebiliriz: Kafi’de sahih ve muteber hadisler çoğunlukta olmasına rağmen, onda kabulü mümkün olmayan rivayetlerde vardır.

5-Sonradan yazılan kitaplar kendilerinden önce yazılanların yetersiz olduğunu göstermez. Çünkü bir yazar kitabını belkide belli bir açı ve görüşten veya özetleyerek yazarken, bir başkası başka bir görüşten veya daha geniş bir şaçıdan yazmış olabilir. Nitekim Merhum Feyz-i Kaşani, Kafi’yi övüp, tazim ettikten sonra, Vafi’nin mukaddimesinde, onu yazma nedenini Kafi’nin bir özeti olması olarak belirtmektedir.[12]  

6-Vahid Behbehani’nin görüşü de şudur: ‘Kafi’nin rivayetlerinin bir çoğu Masuma ulaşmamaktadır. Aksine Masumun (a.s) öğrencilerinden gelmiştir.’[13] Buna göre, ‘Kafi’de öyle rivayetler görüyoruz ki, Masumdan gelmediğine yakinimiz var.’ sözü Merhum Vahid’e ait değildir. Bu, onun görüşünden çıkarılan yanlış bir değerlendirmedir. Çünkü eğer rivayet Masumdan (a.s) olmazsa, onun yalan ve zayıf olduğu anlamına gelmez. Zira Ali b. İbrahim ve Ebi Eyyup[14] gibiler Masumdan başka kimseden rivayet nakletmezler. Dolayısıyla Merhum Kuleyni’de böyle kimselerin güvenilirliğine dayanarak rivayeti onlarda bitirmiştir.  


[1] -Muhaddis-i Kummi, Kuleyni hakkında şöyle diyor: ‘Kafi-i Şerif kitabının yazarı, fakihlerin ve muhaddislerin dayanağı ve mercii, Şia’nın göz nurudur.’ (Şeyh Abbas Kummi, Hediyet-ul Ahbab, s.247, İntişarat-ı Emir Kebir, Tahran, h.ş.1363).

[2] -Sıkat-ul İslam Kuleyni (r.a), Usul-u Kafi Mukaddimesi, Seyyid Cevad Mustafavi’nin Farsça çevirisi, c.1, s.8, Çevirenin Mukaddimesi (İntişarat-ı Vefa); daha fazla bilgi için bkz: 1528. cevap, Dizin: Ahadis-i Kitab-ı Şerif-i Kafi.  

[3] -Ali Ekber Seyfi Mazenderani, Mikyas-ur Rivaye Fi İlm-id Diraye, s.44; daha fazla bilgi için 1937. cevaba bakınız.  

[4] -Ali Gazi Şahrudi (r.a), el-Ulum-ul Hadiyet-ur Rafia Fi İtibar-il Kutub-il Erbaat-il Menia

[5] -Şeyh Hürr-ü Amuli (r.a), Vesail-uş Şia, c.2, s.76, Maalim-ul Usul, s.171’den naklen; Musk-al Cemal Fi’l Ahadis-is Sihah ve’l Hal, c.1, s.8.

[6] -Subhani, Kulliyatun Fi İlm-ir Rical, s.360.

[7] -el-Ulum-ul Hadiye, s.133, Necaşi’nin (r.a) Rical’inden naklen.

[8] -Ebu Mansur Hasan b. Zeynuddin (r.a), Maalim-ul Usul, s.185.   

[9] -el-A’lam-ul Hadiyet-ur Razia, s.152, Maalim-ul Usul Fi Mebhas-il Ahbar’dan naklen.

[10] -Usul-u Kafi, Çevirenin mukaddimesi, s.9.

[11]-Seyyid Ebu’l Kasım el-Musavi el-Hoi (r.a), Mucem-ur Rical-il Hadis, Murteza el-Hukmi’nin tahkiki, Matbaat-ul Edeb Fi Necef-il Eşref, s.99, el-Mukaddimat-ul Hamisa.

[12] -Feyz-i Kaşani, Vafi, s.7, İntişarat-ı Kitapfuruşi-i İslamiyye.

[13] -Örneğin, Diyet kitabında naklettiği bir rivayet Masum İmam’dan değil, Ali b. İbrahim ve Ebi Eyup’tandır. (Vahid Behbehani, er-Resail-ul Usuliyye, s.7-8.

[14] -Ali Namazi Şahrudi, Müstatrefat-ul Maali, s.93 ve 213, İntişarat-ı Nebe, 1. Baskı.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar