Gelişmiş Arama
Ziyaret
10386
Güncellenme Tarihi: 2009/06/06
Soru Özeti
Niçin Saffat suresinde Muhlesin kelimesi ism-i meful şeklinde kullanılmıştır? Bu kelimenin ism-i meful kipi ism-i fail kipinden daha üstün bir anlamı ifade ediyor mu? Bundan Allah’ın, sadece bizzat kendisinin ihlâslı kıldığı kimseleri mi helak etmeyeceği anlaşılır?
Soru
Saffat suresinde Yüce Allah mükerrer olarak “illa ibadellahil muhlesin” ibaresini beyan buyurmuştur. Niçin bu terim ism-i fail şeklinde değil de ism-i meful şeklinde kullanılmıştır. Bu kelimenin ism-i meful kipi ism-i fail kipinden daha üstün bir anlamı mı ifade ediyor? Bundan Allah’ın kendisinin ihlaslı kıldığı kimseleri mi helak etmeyeceği anlaşılır?
Kısa Cevap

Saffat suresindeki ayetlerin akışı geçmiş ümmetlerin başlarından geçen olaylarla ilgilidir. Bu ayetler Allah’ın onların çoğunu -yalnız Allah ihlaslı kıldığı az bir grup hariç- şirklerinden dolayı azap ettiğini açıklamaktadır.

Muhlesler sadece peygamberleri içermiyor. Peygamberler olmayan pak insanları da kapsamına alır. Çünkü bizzat bu surede Hz. Nuh’un kıssası anlatılmıştır. Bellidir ki Hz. Nuh’la birlikte gemiye binip kurtulanlar peygamber değildiler onlar normal ama muvahhit kimselerdi.

Şu noktaya da dikkat etmek gerekir ki her zaman ism-i meful kipi ism-i fail kipinden üstün sayılmaz. Bu, söz konusu kiplerin kullanıldığı yerlere göre değişmektedir. Örneğin Razık (rızık veren) vasfı, ism-i fail olmasıyla birlikte ism-i meful kipi olan rızıklanan anlamındaki “merzuk” tan daha üstün bir anlamı ifade eder. Çünkü merzuk mahlukatın sifatı iken razik Yaratıcı olan Allah’ın sıfatıdır. Yine halik ve mahluk vasıfları da böyledir.

Ama burada muhlis ihlaslı olan veya olmaya çalışan kimse anlamındadır fakat muhles yani bir çok zorluklara katlandıktan sonra Yüce Allah tarafından ihlaslı kılınan anlamındadır. Bu yüzden muhles sıfatı muhlis vasfından daha yüksek bir makamı ifade etmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu ayetlerin akışı şirk ve Allah’ın nişanelerini yalanlayanların kâfirleri tehdit ve uyarmakla ilgilidir. Allame Tabatabi Saffat Suresi’inin 73-74 ayetleriyle[1] ilgili yaptığı açıklamada şöyle diyor: Bu sözün akışı bu ümmetteki müşrikleri tehdit ve uyarmakla ilgilidir. Şöyle ki bu ümmetteki müşriklerin durumunu önceki ümmetlerdeki müşriklere benzetmek istiyor. Bu ümmete peygamber gönderildiği gibi onlara da peygamberler gönderilmiştir. Ama onların çoğu sapıklığa düşmüşler. Sadece muhles olanlar kurtulmuştur. Muhles olan gruptan maksat Allah’ın peygamber olmayan muhles kulları veya peygamber olsun olmasın muhles kullardır.[2]

Buna göre bu ayetteki muhles kullardan maksat sadece peygamberler değildir. Helak olanlardan maksat ise müşriklerdir. Nitekim Hz. Nuh’un zamanında ve İbrahim’in döneminde kurtulan kullar sadece muhlesler olmuştur geri kalanlar yani müşrikler helak olmuşlardır.

“Muhlis” ve “muhles”in farkına gelince bunu birinin ism-i fail kipi ve diğerinin ism-i meful kipi olduğundan kaynaklandığını söylemek doğru değildir. Yoksa razik ism-i fail kipi olan ve merzuk gibi ism-i meful kipi olan kelimeleri nazara aldığımızda razıkın Allah’ın sıfatı ve merzukun mahlûkatın vasfı olduğunu görüyoruz. Açıktır ki Allah’ın sıfatı mahlûkatın sıfatlarından daha üstündür. Bu da gösteriyor ki ism-i fail veya meful kipi olmak üstünlüğü ifade etmez.

Bu fark “halese” maddesindeki özellikten kaynaklanır. Yani “halese” (muhlis) yani halis oldu ve halis olan anlamındadır. Bu ifadeler kendi nefsini yetiştirmedeki ilk aşamaları gösterir. Ama muhles (halis kılınmış) nefisle cihatta üst merhalelerin ifadesidir. Yani Allah tarafından halıs kılınan anlamındadır. Bu aşamada artık şeytan insana tesir etmekten aciz kalır.[3] Nitekim Hucurat suresinde Allah Teala şetanın şöyle dediğini nakleder: “Ben insanın bütün soyunu yoldan çıkaracağım sadece muhles olan kulların hariç.”[4]

Buna göre Şeytan asla muhles olan kimselere galip gelemez ve onları yoldan çıkaramaz. Elbette bu muhles olmayan herkesin helak olacağı anlamını taşımaz. Çünkü birçok kullar da kendi nefisleriyle mücadele sonucu kendilerini birçok kötülüklerden arındırıp Allah’ın muhles kullarının yanında yer almaya layık olurlar. Ve geri kalan kötülüklerden de Allah tarafından kurtarılırlar. Bu derecelere varmaları onların ihlaslı olmak için sarf ettikleri çabaların bir sonuç ve semeresi sayılır. Elbette ilahi takdir ve hikmet de bu hususta etkili olmaktadır.



[1] "فانظر کیف کان عاقبه المنذرین* الا عباد الله المُخلَصین".

[2] El-Mizan c. 17 s. 217

[3] Şerh ve tefsir-i lugat-i Kur’an Şerietmedari c. 1 s. 715

[4] Hicr: 40

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müçtehitlerin makamı konusunda bir ayet veya hadis var mı?
    10426 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
    6929 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ...
  • Kumar aleti olmaktan çıkmış olan oyun kâğıtlarıyla kumar amacını gütmeksizin oyun oynamanın hükmü nedir, sakıncalı ve işkâlı var mıdır?
    8387 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Zikredilen sorunun cevabı bağlamında imma Humeyni (kuddise sırruh) ve diğer taklidi mercileri şöyle buyurmuşlardı: Örfün nezdinde kumar aleti olarak bilinen oyun kâğıtlarıyla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir. (İster kazanmak ve kazanmamak amacını gütsün ister gütmesin). Ama örf nezdinde kumar aletlerinden sayılmayan; örneğin bir anlamda fikri geliştiren ve dini ve ilmi ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    11792 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...
  • İmamlara ait resimlerin şer’i hükmü nedir?
    7021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah, bizi ölümden sonra tekrar bu dünyaya döndürecek olursa biz iyi işler yapar mıyız?
    11185 Eski Kelam İlmi 2010/07/07
    Birincisi, kişilerin isteğine bağlı olarak dünyaya dönebilmelerinin mümkün oluşu yaratılış nizamının bozulmasına ve Peygamberlerin gönderilişinin abes olmasına yol açar. İkincisi, bu kişilerin dünyaya dönmeleri farz-i mahal gerçekleşse bile onların iyi işler yapacakları belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve onlar da aynı istek ve heveslere sahiptirler. Nitekim dünyada da ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70480 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • İranda ne kadar Yahudi var ve İran devletinin onlara davranışı nasıldır?
    10619 Düzenler 2011/10/23
    İran İslam Cumhuriyetinde dini azınlıklar (Yahudi, Hıristiyan, Zerdüşt...) Müslümanlarla beraber yaşamaktalar. İran Yahudilerinin kendi istatistiklerine göre İranda şu anda 20 bin civarında Yahudi (Kelimi) vardır.[1] Onlarda diğer İran vatandaşlarının sahip olduğu tüm hak ve hukuka sahiptirler. Ekonomi, ibadet, sosyal ...
  • imamların makamı enbiyaların makamindan daha mi üstün?
    14340 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    İmamların ilmi makamları nebilerinkinden daha üstün olduğu meselesi birçok rivayetlerde konu edilmiş. Bunun asıl delili imamların (a.s.) nurani olan batini boyutlarının peygamber (s.a.a.) ile bir olmalarıdır. Peygamber (s.a.a.) diğer peygamberlerden üstün olduğu gibi, bu kaynaktan yararlanan imamların ilmi makamı da diğer tüm peygamberlerden ...
  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    15018 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...

En Çok Okunanlar