Gelişmiş Arama
Ziyaret
10330
Güncellenme Tarihi: 2009/06/06
Soru Özeti
Niçin Saffat suresinde Muhlesin kelimesi ism-i meful şeklinde kullanılmıştır? Bu kelimenin ism-i meful kipi ism-i fail kipinden daha üstün bir anlamı ifade ediyor mu? Bundan Allah’ın, sadece bizzat kendisinin ihlâslı kıldığı kimseleri mi helak etmeyeceği anlaşılır?
Soru
Saffat suresinde Yüce Allah mükerrer olarak “illa ibadellahil muhlesin” ibaresini beyan buyurmuştur. Niçin bu terim ism-i fail şeklinde değil de ism-i meful şeklinde kullanılmıştır. Bu kelimenin ism-i meful kipi ism-i fail kipinden daha üstün bir anlamı mı ifade ediyor? Bundan Allah’ın kendisinin ihlaslı kıldığı kimseleri mi helak etmeyeceği anlaşılır?
Kısa Cevap

Saffat suresindeki ayetlerin akışı geçmiş ümmetlerin başlarından geçen olaylarla ilgilidir. Bu ayetler Allah’ın onların çoğunu -yalnız Allah ihlaslı kıldığı az bir grup hariç- şirklerinden dolayı azap ettiğini açıklamaktadır.

Muhlesler sadece peygamberleri içermiyor. Peygamberler olmayan pak insanları da kapsamına alır. Çünkü bizzat bu surede Hz. Nuh’un kıssası anlatılmıştır. Bellidir ki Hz. Nuh’la birlikte gemiye binip kurtulanlar peygamber değildiler onlar normal ama muvahhit kimselerdi.

Şu noktaya da dikkat etmek gerekir ki her zaman ism-i meful kipi ism-i fail kipinden üstün sayılmaz. Bu, söz konusu kiplerin kullanıldığı yerlere göre değişmektedir. Örneğin Razık (rızık veren) vasfı, ism-i fail olmasıyla birlikte ism-i meful kipi olan rızıklanan anlamındaki “merzuk” tan daha üstün bir anlamı ifade eder. Çünkü merzuk mahlukatın sifatı iken razik Yaratıcı olan Allah’ın sıfatıdır. Yine halik ve mahluk vasıfları da böyledir.

Ama burada muhlis ihlaslı olan veya olmaya çalışan kimse anlamındadır fakat muhles yani bir çok zorluklara katlandıktan sonra Yüce Allah tarafından ihlaslı kılınan anlamındadır. Bu yüzden muhles sıfatı muhlis vasfından daha yüksek bir makamı ifade etmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu ayetlerin akışı şirk ve Allah’ın nişanelerini yalanlayanların kâfirleri tehdit ve uyarmakla ilgilidir. Allame Tabatabi Saffat Suresi’inin 73-74 ayetleriyle[1] ilgili yaptığı açıklamada şöyle diyor: Bu sözün akışı bu ümmetteki müşrikleri tehdit ve uyarmakla ilgilidir. Şöyle ki bu ümmetteki müşriklerin durumunu önceki ümmetlerdeki müşriklere benzetmek istiyor. Bu ümmete peygamber gönderildiği gibi onlara da peygamberler gönderilmiştir. Ama onların çoğu sapıklığa düşmüşler. Sadece muhles olanlar kurtulmuştur. Muhles olan gruptan maksat Allah’ın peygamber olmayan muhles kulları veya peygamber olsun olmasın muhles kullardır.[2]

Buna göre bu ayetteki muhles kullardan maksat sadece peygamberler değildir. Helak olanlardan maksat ise müşriklerdir. Nitekim Hz. Nuh’un zamanında ve İbrahim’in döneminde kurtulan kullar sadece muhlesler olmuştur geri kalanlar yani müşrikler helak olmuşlardır.

“Muhlis” ve “muhles”in farkına gelince bunu birinin ism-i fail kipi ve diğerinin ism-i meful kipi olduğundan kaynaklandığını söylemek doğru değildir. Yoksa razik ism-i fail kipi olan ve merzuk gibi ism-i meful kipi olan kelimeleri nazara aldığımızda razıkın Allah’ın sıfatı ve merzukun mahlûkatın vasfı olduğunu görüyoruz. Açıktır ki Allah’ın sıfatı mahlûkatın sıfatlarından daha üstündür. Bu da gösteriyor ki ism-i fail veya meful kipi olmak üstünlüğü ifade etmez.

Bu fark “halese” maddesindeki özellikten kaynaklanır. Yani “halese” (muhlis) yani halis oldu ve halis olan anlamındadır. Bu ifadeler kendi nefsini yetiştirmedeki ilk aşamaları gösterir. Ama muhles (halis kılınmış) nefisle cihatta üst merhalelerin ifadesidir. Yani Allah tarafından halıs kılınan anlamındadır. Bu aşamada artık şeytan insana tesir etmekten aciz kalır.[3] Nitekim Hucurat suresinde Allah Teala şetanın şöyle dediğini nakleder: “Ben insanın bütün soyunu yoldan çıkaracağım sadece muhles olan kulların hariç.”[4]

Buna göre Şeytan asla muhles olan kimselere galip gelemez ve onları yoldan çıkaramaz. Elbette bu muhles olmayan herkesin helak olacağı anlamını taşımaz. Çünkü birçok kullar da kendi nefisleriyle mücadele sonucu kendilerini birçok kötülüklerden arındırıp Allah’ın muhles kullarının yanında yer almaya layık olurlar. Ve geri kalan kötülüklerden de Allah tarafından kurtarılırlar. Bu derecelere varmaları onların ihlaslı olmak için sarf ettikleri çabaların bir sonuç ve semeresi sayılır. Elbette ilahi takdir ve hikmet de bu hususta etkili olmaktadır.



[1] "فانظر کیف کان عاقبه المنذرین* الا عباد الله المُخلَصین".

[2] El-Mizan c. 17 s. 217

[3] Şerh ve tefsir-i lugat-i Kur’an Şerietmedari c. 1 s. 715

[4] Hicr: 40

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar