Gelişmiş Arama
Ziyaret
7753
Güncellenme Tarihi: 2009/05/15
Soru Özeti
vahiy dışındaki işlerde Peygamber’in (s.a.a) masum oluşu hakkındaki Ehl-i Sünnet’in görüşü nedir?
Soru
Peygamber’in (s.a.a) vahyi ulaştırma konusu dışındaki işlerde masum olduğunu ispatlayan akli ve nakli deliller nedir? (Ehl-i Sünnet kaynaklarından)
Kısa Cevap

Vahyi ulaştırma konusunda Peygamber’in (s.a.a) masum oluşu bütün İslam mezheplerinin ittifak ettiği bir konudur. Ancak Peygamber’in bütün ömrü boyunca masum olduğu konusu ihtilaf konusudur. Ehl-i sünnet’in muteber kaynaklarına baktığımızda sizin sorunuza kısaca şöyle cevap verebiliriz: Ehl-i sünnet’e göre Peygamber (s.a.a) vahyi almak ve iletmek konusu dışındaki işlerde masum değildi. Bu yüzden buna delil de onlardan istemenin bir anlamı kalmaz. Onlar sadece Peygamber’in vahyi alma ve iletmede masumluğuna inanırlar. Bunun delilini de Peygamber’in bize ilettiği şeyleri gerçekten Allah’tan doğru şekilde alıp doğru şekilde ilettiğine güvenebilmemiz için bu alanda masum olması gerekiyor, şeklinde açıklamışladır. [i]

Elbette Ehl-i Sünnet’en bazıları ister peygamberliğe görevlendirilmeden önde ister görevlendirildikten sonra halkın eleştirisine yol açacak büyük ve küçük günahlardan Peygamber’in masum olması gerektiğine inanırlar.



[i] İsmail eş-Şerebeyni, İmad es-Seyyid Muhammed, Kitabat Adau’l-İslam ve Munakeşatuha, s. 57 1. Baskı 1422

Ayrıntılı Cevap

Bu konunun cevabına geçmeden önce bir mukaddime sunmamız gerekir: Peygamber’in masumluğu konusu Ehl-i sünnet kitaplarında örneğin Fahr-i Razi’nin Tenzihu’l-Enbiya[1] adlı eserinde dört yerde söz konusu edilmiştir.

1-             Peygamber’in inançları konusu. Bu konuda bütün İslam mezhepleri Peygamber’in inanç ve akidesinde masum olduğunda ittifak içindedirler.

2-             İslami hüküm ve şeraitlerle ilgili olan konularda. Bu konularda da İslam mezheplerinin ittifakı gereği Peygamber (s.a.a) ister bilerek ister de bilmeden hata etmez. Bunun sebebi de açıktır. Eğer bu konularda Peygamer’in hata ihtimali olursa halkın Peygamber’e güveni kalmaz. Biz gönül rahatlığı ile itaate yönelmemiz için getirilen emirlerin Allah’a ait olduğunu bilmemiz ve buna kanaat getirmemiz gerekir.

3-             Peygamber’in (s.a.a) fetvalarına gelince bu konuda da bilerek hata etmediği konusunda ittifak vardır. Ancak bilmeden yanılması konusunda ihtilaf vardır.

4-             Peygamber’in vahyi almak ve iletmek konusu dışında olan hallerinde ve işlerindeki masumluğu konusunda beş görüş vardır:

A: Haşviye’den olan Aş’arilerin görüşü: Bunlar Peygamber’in büyük ve küçük günah işlemesini mümkün biliyorlar. Küfür ve yalan dışında kalan günahlardan masum olmasını gerekli bilmiyorlar.

B: Mutezile’nin görüşü: Bilerek işlenen büyük günahı işlemesini mümkün bilmiyor ancak küçük günah işlemesini halkta nefret icat etmeyecek şekilde olması kaydıyla mümkün biliyorlar.

C. Ebu Ali Cebai: Hata ve yanlışlıkla yapılan her türlü günahı irtikap etmesin caiz biliyorlar.

D. Nezzam: Hiçbir günah işlemesi mümkün değil ancak hata ve unutkanlığa duçar olması mümkündür.

H. Şia Mezhebi: Hiçbir günah ve hata işlemesi mutlak surette Peygamber ve imam için mümkün değildir.

Fahri Razi bu görüşleri açıkladıktan sonra Peygamber’in masum oluşu hakkında 15 delil getirir. Bu delillerden bazıları sırf akli delillerdir; bazıları da Kur’an ayetlerine istinat etmektedir. Biz bu delilleri burada aktarmayı gerekli görmüyoruz. İsteyenler mezkur kaynaklara başvursunlar.[2]

Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere Ehl-i sünnet’in muteber kaynakları esasınca onlar Peygamber’i vahyi alıp iletmek konusu dışında olan işlerde masum bilmemekteler. Buna göre onlardan bu konuda delil beklemek de yersizdir. Onlar sadece Peygamber’in vahyi alma ve iletmede masumluğuna inanırlar. Bunun delilini de Peygamber’in bize ilettiği şeyleri gerçekten Allah’tan doğru şekilde alıp doğru şekilde ilettiğine güvenebilmemiz için bu alanda masum olması gerekir diye açıklıyorlar.[3]

Elbette Ehl-i Sünnet’en bazıları ister peygamberliğe görevlendirilmeden olsun ister görevlendirildikten sonra halkın eleştirisine yol açacak büyük ve küçük günahlardan Peygamber’in masum olması gerektiğine inanırlar.[4]

Sadece Şia mezhebi Peygamber’in mutlak surette her türlü günah ve hatadan bütün ömrü boyunca masum olduğuna inanmaktadır.

Daha geniş inceleme için şu kitaplara başvurun:

1-             Ezvau’l-Beyan Muhammed el-Emin eş-Şenkiti c. 4 s. 188

2-             Şerh-i Mevakif İci, Kazi Azud İci



[1] İmam Fahri Razi İsmatu’l-Enbiya s. 40-50 1. Baskı Mektebetu’l-Hanci, Mısır, 1406

[2] Ade

[3] İsmail eş-Şerebeyni, İmad es-Seyyid Muhammed, Kitabat Adau’l-İslam ve Munakeşatuha, s. 57 1. Baskı 1422

[4] Zimahşeri, Mahmud b. Ömer, Keşşaf Tefsiri, c. 4, s. 235 Edeb-i Havza Yay.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar