Gelişmiş Arama
Ziyaret
11567
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Nafile namazlarını hangi zamanlarda kılmak gerekir?
Soru
Siz nasıl ve ne şekilde nafile namazını kılıyorsunuz (lütfen nafile namazlarının nasıl kılındığını açıklar mısınız?) Nafile namazlarını hangi zamanlarda kılmak gerekir?
Kısa Cevap

Nafile namazlarını kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan şöyle nakletmektedir: “Kulum nafile ve müstehap işlerle kendisini sevmem için yakınlaşmak ister. Onu sevdiğimde onun işiten kulağı, gören gözü ve konuştuğu dili olurum…” Nafile namazları oturarak kılınabilir, ama oturarak kılınan iki rekât nafile namazını bir rekât hesaplamak daha iyidir. Mesela eğer bir kimse sekiz rekât olan öğle namazının nafilelerini oturarak kılmak istiyorsa, on altı rekât kılması daha iyidir. Eğer vitir namazını oturarak kılmak istiyorsa, bir rekâtlık iki namazı oturarak kılmalıdır. Günlük nafile namazlarının vakti ayrıntılı cevapta belirtilecektir.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetlere göre, nafile namazları farz namazları koruyan bir kale gibidir ve namazdaki noksanlıkları telafi etmeye neden olur. İmam Seccad (a.s) şöyle buyuruyor: Hak Teâlâ namazlarınızın noksanlıklarını nafile namazlarıyla giderecektir.” [1] Elbette bazı müstehap namazların kendine özgü etkileri vardır. Gece namazı bu kabildendir ve rivayetlerde onun için imanın takviye edilmesi, Allah ile ünsiyet kurmak, rızkın çoğalması ve yüzün güzelleşmesi gibi etkiler zikredilmiştir. Hacetin kabul edilmesi ve sorunun giderilmesi için kılınan Cafer-i Tayyar namazı veya nimetin çoğalmasına neden olan şükür namazı da bu örneklerdendir. Nafilelerden tam olarak yararlanmanın yolu, masumların (a.s) nafilelerin yapılmasıyla ilgili buyruklarında yer alan tarzdır; yani hiçbir şekilde onlarda bir değişiklik yapmamamızdadır. Nafile namazları kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: Nakleden İmam Sadık’tan (a.s), İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan şöyle nakletmektedir: “Kulum nafile ve müstehap işlerle kendisini sevmem için yakınlaşmak ister. Onu sevdiğimde onun işiten kulağı, gören gözü ve konuştuğu dili olurum…” [2] Nafileler insanı Hakk’ın yakınlık makamı ve ilahi hilafete ulaştırır ve insanda Hakk’ın sıfat ve kemallerini zahir ve aşikâr kılar. Özetle insan ilahî olur ve bu, nafilelerle elde edilen insanın yakınlaşmasındaki zirvedir. Müstehap namazlar (nafileler) iki rekât, iki rekât şeklinde ve her iki rekâtta bir teşehhüt ve selam olmak suretiyle kılınır. Elbette hakkında bir delilimizin bulunduğu özel bir namaz başka bir şekilde kılınabilir. Mesela bir rekâtlık olan vitir namazı ve Ğadir Hum bayramı gecesi kılınan, on iki rekât olan, her iki rekâtta bir teşehhüt okunan ve on ikinci rekâtta selam verilmesi gereken namaz bu kabildendir. [3] “Nafile namazları oturarak kılınabilir, ama oturarak kılınan iki rekât nafile namazını bir rekât hesaplamak edilmesi daha iyidir. Mesela eğer bir kimse sekiz rekât olan öğle namazının nafilelerini oturarak kılmak istiyorsa, on altı rekât kılması daha iyidir. Eğer vitir namazını oturarak kılmak istiyorsa, bir rekâtlık iki namazı oturarak kılmalıdır.” [4]  

Günlün Nafile Namazları

Öğle namazının nafilesi öğle namazından önce kılınır ve vakti, öğlenin başından öğleden sonra yedide iki miktarınca nesnenin gölgesinin çıktığı zamana kadardır. Örneğin eğer nesnenin uzunluğu yedi karış ise, öğleden sonra ortaya çıkan gölge iki karış olduğu zaman bu öğle nafilesinin son vaktidir. İkindinin nafilesi, ikindi namazından önce kılınır ve vakti, öğleden sonra ortaya çıkan nesnenin gölgesinin yedide dört miktarına ulaşması zamanına kadardır. Akşamın nafilesinin vakti, akşam namazının tamamlanmasından güneşin batmasından sonra gökte beliriveren batı tarafındaki kızıllığın gitmesine kadardır. Yatsının nafilesinin vakti, yatsı namazının tamamlanmasından gece yarısına kadardır ve yatsı namazından hemen sonra kılınması daha iyidir. Sabahın nafilesi, sabah namazından önce kılınır ve vakti, gece yarısından on bir rekât gece namazı miktarınca bir sürenin geçmesinden sonradır. Ama ihtiyat gereği birinci fecirden önce kılınmaması gerekir. Elbette gece nafilesinden hemen sonra kılınırsa, bu durumda bir sakınca taşımaz. Gece nafilesinin vakti, gece yarısından sabah namazına kadardır ve sabah namazına yakın bir vakitte kılınması daha iyidir. [5]

İlgili başlıklar:

1. Gece Namazının Önem Ve Etkileri, 13240. Soru (Site: 12997).

2. Müstehap Amellerin Kazası, 13218. Soru (Site: 12973).    



[1] Müntehü’l-Amal, Tarih-i İmam-ı Seccad (a.s), ba istifade ez nerm efzar-ı Porsiman.

[2] Usul-i Kafi, c. 2, s. 352, h. 7.

[3] Seyid b. Tavus, İkbalu’l-Amal, s. 452, Tahran, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1367.

[4] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 426.

[5] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 427, 428 ve 429.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    31928 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Tütün (sigara ve nargile içmek) kullanmanın hükmü nedir?
    9211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin (ömrü uzun olsun) belirtilen soru hakkındaki görüşü şudur: “Tütün kullanmak, zararlı olması nedeniyle mutlak olarak haramdır.” Belirtmek gerekir ki; Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin tütün kullanımının haram olduğuna değin fıkhî fetvasının delili onun zararlı olmasıdır ve Ayetullah Mekarim Şirazi’nin fetvasının fıkhî dayanağı da tütünün zararlı ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7584 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7820 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Acaba istimna (mastürbasyon) günah mıdır? Ondan kurtulmanın yolu nedir?
    542892 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    İstimna (mastürbasyon) diye bilinen kendini tatmin etme büyük günahlardandır ve haramdır[i] ve ağır bir cezası vardır.İstimna ve kendini tatmin etmenin en güzel yolları pratik risalelerde şartları açıklanan evliliktir (daimi ve ya geçici). ...
  • Acaba mezi, vezi, vedi necismidir?
    7662 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/04/07
    İnsan bedeninde idrar yolundan meni ve idrar dışında dışarı çıkan sıvılar bir kaç kısma ayrılır: Büyük abdesten sonra açığa çıkan ve azda olsa yapışkanlık taşıyan sıvı; bu sıvı “vedi” olarak adlandırılır. Cinsel birliktelik sırasında orgazm öncesi ve meninin gelmesinden önce açığa çıkan sıvı; bu ...
  • evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; neslin türenmesi, eğitim, ...
    8877 Pratik Ahlak 2010/11/08
    evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; ...
  • Bir yaratıcısı olmaksızın baştan beri tanrı nasıl mevcuttur?
    11230 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Tanrının baştan beri nasıl mevcut olduğu sorusu, gerçekte neden tanrı kendi başına ve zatıyla vardır ve her varlığın bir yaratıcısı ve meydana getiricisi bulunmaktadır, diye belirtilen sorunun başka bir ifadesidir. Gerçekte soru şudur: Tanrı nasıl meydana gelmiş ve kim O’nu yaratmıştır? Cevap için birkaç soruya dikkat etmeniz ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    7131 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    30297 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...

En Çok Okunanlar