Gelişmiş Arama
Ziyaret
8824
Güncellenme Tarihi: 2011/11/12
Soru Özeti
Geleneksel fıkıh nedir?
Soru
Geleneksel fıkıh nedir?
Kısa Cevap

Geleneksel fıkıh, Şia âlimlerinin, bin yılı aşkın kullandıkları yöntem esasınca, hatıralaşmış kendi kitaplarının yöntemiyle dini hükümleri elde edip içtihat etmektir. Hz. İmam Humeyni (r.a) bu yöntemi, hükümlerin araştırılıp incelenmesinde yöntemlerin en iyisi bilmiş ve şöyle demiştir: “Ben, fıkhı sünneti (geleneksel fıkıh) ve içtihadı cevahiriye inanıyorum ve buna muhalefet etmeyi caiz bilmiyorum. Bu yöntem esasınca yapılan içtihat sahihtir. Ama bu, İslam fıkhının dinamik olmadığının göstergesi değildir. Fıkhı sünnetinin hükümleri elde etme ekseni dört kaynak (Kur’an, Sünnet, İcma’ ve Akıl) temeli esasına göredir ve fakih, hükümleri elde etmede (İstinbat) bu dört kaynağın ötesine geçilmemeli ve başka şeylerden istifade edilmemelidir. Şia yöntemiyle geleneksel fıkıhta içtihadın kapısı daimi olarak müçtehitler ve fakihler için açıktır.

Ayrıntılı Cevap

Geleneksel fıkıh Şia âlimlerinin, bin yılı aşkın kullandıkları yöntem esasınca, hatıralaşmış kitaplarının yöntemiyle dini hükümleri elde edip içtihat etmektir. “Cevahiru’l-Kelam”, “Mesaliku’l-Efham”, “Keşfu’l-Lusam”, “et-Tezkire”, “Muntehe’l-Metalib”, “el-Mekasibu’l-Muharreme” ve İmam Humeyni (r.a)’nin kitapları buna örnek gösterilebilir. “Geleneksel fıkıh”, fıkh-i konuların sünneti alanından başkadır. İmam Humeyni (r.a) tarafından kullanıma giren “Fıkhı sünneti” veya “Fıkhı cevahiri” kelimesinden, geçmişte İmamların (a.s) temelini attığı ve İmamların (a.s) sahabelerinin de takip ettiği bir yöntem kastedilmektedir. Daha sonra Şia âlimleri, bu yöntem üzerinde düşünmüşler ve günlük konulara münasip bir şekilde onu genişletmeye çalışmışlardır. Bu yöntem, fıkh-i bahisler bölümündeki yeni sorulara cevap verme gücüne sahiptir ne var ki böyle bir yöntemi uygulayacak fakihin, bu konulara aşina olması ve bu yöntemi, yeni konulara uygulama kabiliyetine sahip olması gerekir.”[1]

Fıkhı sünneti, İmam Humeyni’nin (r.a), hükümlerin araştırılıp incelenmesinde yöntemlerin en iyisi olarak tanımladığı bir yöntemdir. Zira o şöyle buyurmuştur: “Ben, geleneksel fıkıh ve içtihadı cevahiriyeye inanıyorum ve buna muhalifet etmeyi caiz bilmiyorum. Bu yöntem esasınca yapılan içtihat sahihtir, ama bu, İslam fıkhının dinamik olmadığının göstergesi değildir. Zaman ve mekân, içtihatta belirleyici iki unsurdur. Geçmişte bir meselenin bir hükmü olabilir, ama ayni mesele bir sistemdeki siyasete, topluma ve iktisada hâkim olan ilişkiler nedeniyle yeni bir hüküm kazanabilir. Şöyle ki İktisadi, içtimai ve siyasi ilişkilerin dakik tanınmasıyla birlikte, birinci konuyla eski konunun farkının olmadığı gibi gözükse de yeni bir konudur ve kesinlikle yeni bir hükmü gerektirir. Fakih kendi zamanındaki meselelere vakıf olması gerekir.[2] Bu fıkıh, bir takım özellikler içerir ve biz bunlara kısa değineceğiz:

1. geleneksel fıkıhda hükümleri elde etme ekseni dört kaynak (Kur’an, Sünnet, İcma’ ve Akıl) temeli esasına göredir ve fakih, hükümleri elde etmede (İstinbat) bu dört kaynağın ötesine geçmemeli ve başka şeylerden istifade etmemelidir. Selefi Salih âlimlerinin yöntemi şöyledir: Kur’an, Allah’ın kelamı ve suduru kesin olan bir kitaptır ama Kur’an’ın delaletleri konusu bahsedilmelidir. Örneğin “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer rics (pislik)tir” ayeti, içkinin haram oluşuna delalet ediyor mu etmiyor mu? “Rics” pislik ve çirkinlik anlamında mıdır? Veya “necis”in ıstılah-i anlamına da geliyor mu? Bu konular fakihler arasında bahsedilir. Bu bölümde Allah’ın Kelamı’nın neye delalet ettiği hakkında bahsedilmelidir.

Sünnet bölümünde rivayetin hem senet hem de delaleti gibi çeşitli yönleri bahsedilir. Bu ise, eksenini Şia’nın bilinen kaynaklarının oluşturduğu “Fıkhı sünneti”mizin önemli özelliklerinden birisidir.

2. Fıkhı sünneti de içtihat kapısı, Şia yöntemiyle fakih ve müçtehitlere her zaman açıktır; bazı İslami fırkaların aksine, zira onlar içtihadı özel bir gurupla sınırlı olduğuna inanıyorlar. Hz. İmam’ın, fıkhı sünnetiye tekit etmesinin sebebi budur.[3]



[1] Ayetullah Mehdi Hadevi’nin, “Peyami hevze” ile yaptığı musahebesi.

[2] İmam Humeyni, Sahifeyi Nur, c. 21, s. 98. Paygahi Havze Net’ten alıntı.

[3] Paygahı Havze Net’ten istifade edilmiştir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fikhi açıdan had cezasının uygulanması niçin yargıcın sorumluluğundadır?
    9145 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/09/09
    Beşeri toplumların örfünde suçluların cezalandırılması, hükümetin sorumluluğundadır ve devlet dışında biri, bunu uygulayamaz. Bu ilke, İslam fıkhı tarafından da teyit edilmiştir. Müslüman fakihler hadlerin uygulamasını İmam’ın (a.s) var olduğu dönemde, Masum İmam’ın (a.s) ve onun tarafından atanan kimseler tarafından uygulanacağına inanırlar. Ancak gaybet döneminde, haddin uygulanması, gerekli ...
  • Estetik ameliyatlar konusunda İslam’ın görüşü nedir?
    8180 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/05/14
    Ehl-I Beyt Mektebinin büyük Taklit Mercilerinin güzellik amaçlı estetik ameliyatları konusunda ki çeşitli görüşleri aşağıda sıralanmıştır:Ayatullah el-Uzma Hamei’nin yetkili bürosu tarafından yayınlan fetva:Mahrem olmayanın insana dokunmasının ve başka günahı gerektirmediği müddetçe, estetik ameliyeti haddi zatında caizdir.Ayetullah el Uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu tarafından yayınlana fetva:Başka bir haramı ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7020 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Kadınlar, arka arkaya 31 gün olan orucun keffaretini hayız halinde nasıl yerine getirebilirler?
    6467 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Arka arkaya tutulması şart olan oruçlarda (keffaret veya adak orucu gibi), hastalık, hayız, nifas vb. özürlerden dolayı mükellef arka arkaya oruç tutamazsa özrü (hastalık, hayız, nifas...) giderildikten sonra orucunu tutmaya hemen devam ederse orucu sahih olur ve yeni baştan oruçları tutmasına gerek yoktur.
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8770 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    5845 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • “Kurban bayramı gecesinde yapılan cima neticesinde şekillenen nütfeden meydana gelecek çocuk altı parmaklı olacaktır” şeklinde olan rivayet ne kadar doğru ve güvenilirdir?
    31876 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Peygamber Efendimiz (cinsel ilişkiye girme bağlamında müstehap ve mekruh konuları içeren uzun bir rivayette) İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurdu: “kurban bayramı gecesinde kendi hanımıyla cinsel ilişkide bulunma. Zira eğer bu gecede yapılan cima neticesinde çocuğun nütfesi şekillenirse ondan dünyaya gelecek çocuk ...
  • Neden Yahudiler Yahudi olarak adlandırılmaktadır?
    10054 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Yahudilerin Yahudi olarak adlandırılmasının nedeni hakkında ihtilaf vardır. Bazıları Yahud’un hidayete ermiş olduğu manasına geldiğini ve bunun nedenin de Musa’nın (a.s) kavminin buzağı tapmaktan tövbe etmesi olduğunu belirtmiştir.[1] Bazıları da bu kavme Yahudi söylenmesinin nedeni hakkında şöyle demiştir: Hz. Yakub’un dördüncü oğlunun adı “Yahuza” ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7506 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...
  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    8685 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...

En Çok Okunanlar