Gelişmiş Arama
Ziyaret
113716
Güncellenme Tarihi: 2011/11/21
Soru Özeti
İslam, cinsel ilişki için yer ve zamanı belirlemiş midir?
Soru
İslam, cinsel ilişkinin yatakta olmasına özel bir önem vermiş midir? Aslında İslamda cinsel ilişki için herhangi bir şekil ve pozisyon belirlenmiş midir? İmkan dahilinde müçtehitlerin görüşlerinin yanı sıra bu konudaki rivayetleride zikredebilir misiniz? (Taklit Mercii: Sistani)
Kısa Cevap

İslam, insan yaşamının bütün yönlerine bu cümleden cinsel ilişki konusunda adaplar koymuştur. Bu adapların bireyin ve toplumun sağlığında, kadın ve erkeğin ruh ve bedeninde, çocuk sahibi olmada ve çocuğun yaşamasında, sevginin artmasında vs. şeylerde etkileri vardır. Rivayetlerde ilişkinin mutlaka yatakta olması konusunda herhangi bir şey gelmemişse de İslam, bu amelin her yer ve zamanda yapılmasına izin vermemiştir. Bunun için özel ve uygun bir yerin olması gerekir ve belli şartlar altında olmalıdır.    

Ayrıntılı Cevap

Yaşam dini olan İslam insan yaşamının tüm yönlerine bu cümleden cinsel ilişki ve evlilik için adaplar koymuştur. Bu adapların bireyin ve toplumun sağlığında, kadın ve erkeğin ruh ve bedeninde, çocuk sahibi olmada, çocuğun yaşamasında, sevginin artmasında vb. şeylerde etkileri vardır.

Rivayetlerde söz konusu adaplardan bazılarının şunlar olduğu görülmektedir:

1- Cinsel ilişkiye Allah’ın zikriyle başlamak: Rivayetlerde ilişkiye girmeden önce okunacak dua ve zikirlere yer verilmiştir. Onların en önemlisi Allah’ı zikretmektir. Nitekim Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Cinsel ilişkiye girmek isteyen kimse şöyle desin: Bismillahi ve billahi! Allahumme cennibni eş-şeytane ma razekani. (Allah’ın adıyla ve Allah için; Allahım! Şeytanı bana verdiğin rızıklardan uzaklaştır.)’[1]

2- İlişkinin Zamanı: Cinsel ilişki için belli zamanlar önerilmiştir. Bu önerilere uyulmazsa ardından kötü sonuçlar doğurur. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Ayın başında, ortasında ve sonunda cinsel ilişkiye girme, aksi taktirde çocuk düşüklüğüne neden olur ve dünyaya çocuk gelecek olsa deli ya da sara hastalığına tutulabilir...’[2]

3-Hayız ve nifas günlerinde, oruçlu iken ilişkiye girilmemelidir. Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Karısıyla hayız halinde iken ilişkiye giren kimsenin doğacak çocuğu cüzzam olursa kendisinden başkasını kınamasın.’[3]  

Ayetullah Sistani de diğer bütün taklit merciileri gibi böyle günlerde cinsel ilişkiye girmenin haram olduğuna dair fetva vermiştir.[4]

4- İlişkiye girildiği sırada insanın yüzü ve arkası kıbleye doğru olmamalıdır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘...(Erkek) Yüzü ve arkası kıbleye doğru olduğu halde ilişkiye girmemelidir.’[5]

5- Cinsel ilişki, kimsenin olmadığı hatta çocukların ve uyanık olan bebeklerin bile olmadığı yerde olmalıdır. İslam Peygamberi (s.a.a) buyuruyor: ‘Çocuğunuz uyanık olduğu zaman eşinizle (cinsel) ilişkiye girmeyin. Zira bu çocuğun kurtuluşa ermesini engelleyebilir.’[6]

6- Bazı rivayetlerde gemide ve göğün altında ilişkiye girmekten sakındırılmıştır.[7]

Rivayetlere baktığımızda ilişkinin mutlaka yatakta olması gerektiği konusunda herhangi bir şey yoksa da İslam, bu amelin her yer ve zamanda yapılmasına izin vermemiştir. Bunun için özel ve uygun bir yerin ve belli şartların olması gerekir.

Hatırlatmak gerekir ki, yukarıda söylenenlerden yalnızca 3. madde haram olup, geriye kalanlar mekruhtur.   



[1] -Hür Amuli, Muhammed b. Hasan, Vesailu’ş Şia, c.20, s.136, Mektebetu’l İslamiyye, Tahran.

[2] -Meclisi, Muhammed Bakır, Hilyetü’l Muttakin, 4. Bab, Evliliğin Fazileti ve Adabı, 4. Bölüm

[3] -Hilyetü’l Muttakin.

[4] -Ayetullah Sistani, Tevzihu’l Mesail, Mesele: 448, 504, 1565.

[5] -Hilyetü’l Muttakin, 4. Bölümden; Vesailu’ş Şia, c.20, s.120.  

[6] -Vesailu’ş Şia, c.20, s.132.

[7] -Vesailu’ş Şia, c.20, s.137.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar