Gelişmiş Arama
Ziyaret
17144
Güncellenme Tarihi: 2010/01/02
Soru Özeti
Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
Soru
Peygamberlik iddiasında bulunan kimselerin tümü neden Sami kavimlerinden ve Ortadoğudan gelmişlerdir? 124 bin peygamberden hiç birinin izi neden dünyanın diğer bölgelerinde görülmemektedir?
Kısa Cevap

İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.

 

Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede bir kavim ve bir topluluk olsa onların hidayeti için Allah'ın peygamberler gönderdiğini buyurmaktadır. Ancak peygamberlerin hepsinin değil bazılarının adı zikredilmiştir. Nitekim Kur'an şöyle buyuruyor: “Öyle peygamberler var ki onları ahvalini önceden anlattık sana ve öyleleri de var ki anlatmadık.”[i] Yani ey Peygamber, yalnız bazı peygamberlerin ahvalini sana anlattık, hepsini değil.

 

Her kavmin ve ümmetin bir dini olduğunu bu alanın uzmanları da teyit etmekteler. Allah-u Teala peygamberlerin başlarından geçenleri insanların eğitimi için anlattığı için bütün insanların gidip incelemeleri daha kolay olan Ortadoğu bölgesinde gönderilmiş peygamberlerin hikâyelerini anlatmıştır. Bu şekilde insanlar, Kur'an'ın sözlerinin doğruluğunu anlayabilirler.



[i] -Nisa/164

Ayrıntılı Cevap

Allah, insanları yarattı ve ona akıl, düşünce ve diğer sayısız nimetler verdi. Bu nimetlerinin karşılığında onlara bazı sorumluluklar yüklemiştir. Hatta bu sorumlukluklar bile yerinde en büyük ilahi nimetlerdendir.

Sorumluluğun gereği Allah tarafından bu sorumluluk ve vazifeleri öğretecek peygamberlerin gönderilmesidir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.

 

Allah, insanlara Rablerinin emirlerini iletmek ve hidayeti için peygamberler göndermiştir. Her topluluk ve kavime onların hidayeti için birini göndermek Allah'ın sünnetidir. Kur'an bu konuda şöyle buyuruyor: “Andolsun ki biz her ümmete, Allaha kulluk edin ve Şeytandan uzaklaşın diye bir peygamber gönderdik.”[1] Bu manada başka ayetlerde vardır.[2] Demek ki nerede bir kavim varsa hidayet olmaları için peygamberler gönderilmiştir.[3] Ama ne Kur'an'da, ne de Masumlar (a.s) 'ın rivayetlerinde hepsinin isimleri zikredilmemiştir. Genel olarak bazı rivayetlerde Allahın “yüz yirmi beş bin”, bazılarında da “sekiz bin” peygamberi delil ve mucizeyle gönderdiği şeklinde gelmiştir.[4] Kur'an onlardan yalnızca 25 tanesinin adını getirmiştir. Rivayetlerde de bir bu kadar ya da ondan da az gelmiştir. Bu kadar az sayı nerede, rivayetlerde gelen 124 bin kişi nerede? Kur'an buyuruyor: “Öyle peygamberler var ki onları ahvalini önceden anlattık sana ve öyleleri de var ki anlatmadık.”[5] Başka bir ayette şöyle buyuruyor: “Ve andolsun ki senden önce nice peygamberler gönderdik, onlardan, sana anlattıklarımızda var anlatmadıklarımızda.”[6] Bütün bunlar din uzmanlarının, her kavime bir Peygamber gönderildiği görüşünü desteklemektedir.

 

Robert Hume “Yaşayan Dinler” adlı kitabında diyor ki: “İnsanlık tarihinde dini olmayan hiçbir kavim yoktur.” Yine diyor ki: “Din insanı (hayvandan) ayıran en önemli özelliğidir.” [7] Doğal olarak yaşayan dinlerle kaybolan dinler arasında fark bırakmak gerekir. Daha sonra şöyle diyor: “Asya bütün dinlerin doğuş yeridir.”[8] O, dünyanın başka bölgelerinde olupta kaybolan dinlerin isimlerini bu kitabında getiriyor. Bu da gösteriyor ki, insanın olduğu her yerde ilahi din getiren peygamberler vardı. O diyor ki: “…Afrika da Eski Mısır dinleri, Amerika da Meksika ve Peru dinleri… (vardı)”[9]

 

Demek ki, birçok peygamber var ki, isimleri Kur'an'da gelmemiştir.[10] Kur'an, sadece Ortadoğuda ki peygamberlerin başlarından geçenleri beyan etmiştir. Bunun nedeni insanları eğitmek olabilir. Zira o zamanın insanları ancak bu peygamberlerin kavimlerinin tarih ve eserlerine ulaşabilmeleri mümkündü. Bu yüzden Kur'an bu Peygamberlerden bahsettiği zaman insanları onları inkâr eden kavimlerin eser ve harabelerini görmeye davet ederek buyuruyor: “Andolsun ki biz her ümmete, Allaha kulluk edin ve Şeytandan uzaklaşın diye bir peygamber gönderdik.”[11] (ve onlardan ibret alın). Bu nedenle, eğer Hz. Musa (a.s) 'dan daha çok bahsedilmişse ibret almak için bu gerekliydi, çünkü Müslümanlar ehl-i kitapla hep karşı karşıyaydılar.

 

Şöyle bir ihtimalde verilmiştir: Medeniyetler Ortadoğudan çıkmıştır. Arkeologlar ve milletlerin medeniyet tarihini araştıranlar, medeniyetlerin ilk örneklerini bu bölgede görmüşlerdir. Dolayısıyla peygamberler de bu bölgeden gönderildiler.

 

Ancak bir peygamberin seçilip gönderilmesinin birçok şartları var ki onları da yalnız Allah biliyor. Şunu da söyleyebiliriz: Filistin, Arap yarımadası, Mekke ve Medine gibi yerlerde dindar, muvahhid ve hakkın davetini kabul edecek insanların çok olmasıdır. Örneğin Yunanistan'da filozoflar daha çok ortam bulmuştu kendilerine.

 

Her neyse, bu ilahi bir iştir ve herkesten çok Allah bunu bilir. Kur'an'da adı geçen peygamberler bu mübarek topraklardan çıkmıştır. Şu anda var olan büyük dinlerin hepsinin Ortadoğudan çıktığına, asırlar boyunca diğer dinleri kendi içinde saklayıp takipçilerini kendine davet etmesinde kimsenin şüphesi yoktur. Hıristiyanlık eğer bugün Avrupa ve Amerika da yaygınsa onunda kaynağı diğer İbrahimi dinler gibi Asya da, özelliklede Ortadoğudadır. Ama bu diğer bölgelerde peygamberlerin olmadığı manasına gelmez. Günümüzde büyük semavi dinlerden başka bir din yoksa bu onun asla olmadığı manasına gelmez. Eğer araştırmaların sonucu Asya ve Ortadoğunun dışında da peygamberlerin olduğu ispat edilirse kesinlikle kabul edilecektir. Günümüzde bedevi kabileler veya Amerika kıtasında ki Kızılderililerde zayıf ya da tahrif edilmişte olsa peygamberlerin öğretilerini görmek mümkündür.

 

Dolayısıyla, yaratılışın başlangıcından itibaren nerede insan yaşamışsa Allah-u Teala onlara vazifelerini bilsinler diye peygamberler göndermiştir. Ama onların hepsinin isimleri ne Kur'an'da, ne de diğer semavi kitaplarda gelmemiştir. Kur'anın kendisine göre bir hedefi olduğu için onların detaylı bir şekilde isimlerinin gelmesine gerekte yoktur.

 



[1] -Nahl/36

[2] -Fatır/24, İsra/15, Taha/134

[3] - İlahi hikmet ve adalet bütün milletlerin her asır ve nesilde hidayet olmasını gerektirmektedir.

[4] -Bihar-ul Envar, c.11, s.21. Merhum Tebersi diyor ki: “Ali (a.s)ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: Allah, bize kıssasını anlatmadığı peygemberler göndermiştir.” Hadislerde peygamberlerin sayısı hakkında ihtilaf vardır. Bazılarında 124 bin diye geçiyor, bazılarında da dört bini Ben-i İsrail olmak üzere sekiz bin diye geçmektedir. Hepside delil ve mucizeyle gelmiştir.

[5] - Nisa/164

[6] - Ğafir/78

[7] - Robert Hume Dünyanın Yaşayan Dinleri, s.17

[8] - a.g.e, s.30

[9] - a.g.e, s.29

[10] - Misbah Yezdi, Amuzeş-i Akaid, s.237

[11] - Nahl/36

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zekât düşen bir mala humus da taalluk eder mi? Nelere zekât düşer? Zekât ve humus arasındaki fark nedir?
    13355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Zekât düşen şeylerin, zekâtı verildikten sonra yıllık harcamalardan geriye fazlası kalmışsa bunların humusu verilmelidir.[1] Dokuz şeye zekât düşer: 1. Buğday, 2. Arpa, 3. Hurma, 4. Kuru üzüm, 5. Altın, 6. Gümüş,[2] 7. Deve, 8. İnek, 9. Koyun. Bu dokuz ...
  • İsrail bir peygamberin adı mıdır? Onun kendisine haram kıldığı şey nedir?
    17825 Tefsir 2012/04/04
    İsrail, ilahi peygamberlerden biri olan Hz. Yakub’un (a.s) adıdır. O, bir maslahat uyarınca deve etini ve sütü kendisine haram kılmış idi. Âli İmran suresinin 93. ayetinde Yüce Allah şöyle buyuruyor: "كُلُّ الطَّعامِ كانَ حِلاًّ لِبَنِي إِسْرائِيلَ إِلاَّ ما حَرَّمَ إِسْرائِيلُ عَلى‏ نَفْسِهِ مِنْ قَبْلِ أَنْ تُنَزَّلَ ...
  • Mevcudat nasıl Allahu Teâlâ nın ayet ve nişaneleridir?
    7205 Teorik İrfan 2011/08/20
    Mevcudat hem zati olarak hem de sıfat yönüyle Allahu Teâlâ'nın vücudunun nişaneleridir.  Bu konunun açıklaması şu şekildedir: Mevcudat zat ve mahiyet açısından mümkünü'l-vücutturlar. Vücut bulabilmeleri için vacipu'l- vücut olan Allaha muhtaçtırlar. İşte bu yüzden onların vücutları ve varoluşları vacipu'l-vücut olan Allahın varlığına delildir. Dahası Hikmet-i Mütealiye göre mümkünü'l- vücut ...
  • Acaba rivayetleri silip Kuran’la yetinirse Müslümanlar arasındaki ihtilaflar vahdete dönüşebilir mi?
    8833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/03/04
    Kur’an’la yetinme ve rivayet ve sünnetleri silme konusunun tarihçesi yaklaşık İslam’ın ilk yıllarına dayanmaktadır. Zira Ehlisünnet ve Şia kaynakları esasınca, Peygamberimiz, (s.a.a) mübarek ömrünün sona erme esnasındayken İslam ümmetini doğru yoldan sapmasını engelleyecek mahiyette kılavuzluk yapacak bir vasiyet yazmak amacıyla kalem, mürekkep ve kâğıt istedi. Maalesef peygamberin bu ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önem ve felsefesi nedir?
    13409 Eski Kelam İlmi 2010/12/22
    İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önem ve felsefesini anlamak için birkaç noktaya dikkat etmek gerekir:1. Kur’an değişik ayetlerde yüce insanlar ve din evliyalarının erdem ve ulvî sıfatlarını diri tutmayı vurgulamıştır.2. Yüce şahsiyetli Şia imamları (a.s) Kerbela hadisesini diri tutmak için matem merasimleri düzenlemeyi, ağlamayı ve ağlatmayı, şairlerin mersiye ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9958 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • İlahi marifette ilerlemek ve Hz. Mehdi’nin ilgisini kazanmak için ne yapmamız gerekir?
    5963 Pratik Ahlak 2010/06/20
    Size muvaffakiyet diliyoruz, Ehl-i Beyt Mektebiyle onurlanmanız bizi sevindirdi, istediğiniz konular hakkında bilgi edinmeniz için bu sitede önceden cevaplandırılmış bazı soruları cevaplarıyla birlikte size gönderiyoruz.İlgili Sorular:
  • İnkılâbın Rehberi Seyit Ali Hameyney’i hazretlerinin namahrem kadına bakma bağlamındaki fetvası nedir?
    8113 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    İnkılâbın Rehberi Seyit Ali Hameyney’i hazretlerinin namahrem kadına bakma bağlamındaki fetvası imam Humeyni’nin (r.h.) fetvasıyla aynıdır.Müslüman kadınlara bakmanın hükmü hakkında İmam Humeyni şöyle buyuruyor: “erkeğin kadının bedenine bakması ister lezzet kastıyla olsun ister lezzet kastıyla olmasın haramdır. Yüzüne ve ellerine bakması eğer lezzet kastıyla olursa haramdır. Ama eğer lezzet ...
  • Vilayet-i fakihin uygulamaya geçmesinin meşruiyeti nasıl açıklanabilir ve acaba vilayet-i fakih Allah tarafından mı yoksa halk tarafından mı naspediliyor?
    7523 Eski Kelam İlmi 2012/04/02
    Çeşitli suretlerde “vilayet-i fakih” ve vilayeti fakihin uygulamaya geçmesinin meşruiyetini ispatlayabiliriz. İspatı için önemli olan ayrıntılı cevapta okuyacağınız akli ve nakli delillerdir. Şia’nın görüşünde velayeti fakihi ispatlayan delillere dikkatle velayeti fakih gaybet döneminde (asri gaybet) vilayeti fakihin vilayeti, imamların velayeti Peygamberimizin (s.a.a) velayetinin devamında olduğu ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6841 Eski Kelam İlmi 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...

En Çok Okunanlar