Gelişmiş Arama
Ziyaret
8427
Güncellenme Tarihi: 2009/10/13
Soru Özeti
İnsan hücrelerinin cenin döneminden yaşlılık dönemine dek sürekli değişim ve dönüşüm halinde olmasına binaen, Allah’ın adaleti ile çelişmeyecek bir şekilde kıyamet gününde hangi beden dirilecektir?
Soru
İnsan hücreleri cenin döneminden yaşlılık dönemine dek sürekli değişim ve dönüşüm halinde olması ve ortalama her sekiz yılda bir insan bedeni yenilenmesi sebebiyle, Allah’ın adaletiyle çelişmeyecek bir şekilde kıyamet gününde hangi beden dirilecektir diye bir soru akla gelmektedir.
Kısa Cevap

Bu sorunun cevabı şudur: Ödüllendirmenin ve cezalandırmanın ve başka bir tabirle mutluluk, sevinç veya acıların merkezi ruhtur, o halde eğer bir beden azaba maruz kalacak olursa, bu ruhsal açıdan gerçekleşecektir. Eğer insandan ruhu alırsak bir parça et ve kemik geriye kalacaktır ve dolayısıyla bunları parçalasanız bile herhangi bir acı hissedilmeyecektir. Bunun nedeni, belirtilen şeylerin ruhtan yoksun olmasıdır. Bundan dolayı adalete riayet etme açısından, her ne kadar bir günaha bulaşmamış olsa dahi insanın bu bedenlerden birinin vesilesiyle azaba maruz bırakılması, adalete aykırı olmayacaktır; zira burada beden kamçılanması için suçluya giydirilmiş bir elbise mesabesindedir. 

Ayrıntılı Cevap

Bu şüphe, cismani dirilişi inkâr edenler tarafından ortaya atılmıştır. Onlar şöyle demektedir: Bilimsel açıdan ispatlandığı üzere insan hücreleri cenin döneminden yaşlılık dönemine dek sürekli değişim ve dönüşüm halindedir, sekiz yılda bir insanın tüm hücreleri değişmektedir ve insan yeni bir bedene sahip olmaktadır. İnsan bedeni yıllarca süren ömrü boyunca defalarca değişmektedir, o halde bu bedenlerin hangisi kıyamette dirilecektir ve hangisi azaba veya nimete sahip olacaktır? Bu, Allah’ın adaletiyle çelişmeyecek şekilde nasıl gerçekleşecektir? Bu sorunun cevabı şudur: Sevabın ve cezanın mihveri ve başka bir tabirle sevinçlerin, mutlulukların ve acıların tümünün merkezi ruhtur, o halde eğer bir beden azaba maruz kalacak olursa, bu o bedende olan ruh açısındandır. Eğer insandan ruhu alacak olursak ondan geriye bir parça et ve kemik kalır ve eğer bunları parçalayacak olursanız herhangi bir acı hissedilmeyecektir. Çünkü bunun nedeni, bunların ruhtan yoksun olmasıdır. Aynı şekilde tüm zevk ve mutluluklar ruha bağlıdır. Eğer göz bir manzarayı görmekten veya kulak bir nameyi duymaktan veyahut dil lezzetli bir yemeği yemekten zevk alıyorsa ve insanın sinir sisteminde bir ferahlık ve gevşeme durumu meydana geliyorsa, bu bedene hâkim olan ruhtan dolayıdır. Eğer bedenden ruhu alacak olursanız, bedenin bir parça demirden farkı olmaz. Bundan dolayı adalete riayet etmek açısından, her ne kadar günaha bulaşmamış bir beden vesilesi ile insan azaba maruz kalsa dahi, bu adalete aykırı olmayacaktır; zira beden burada suçlunun kamçılanması için kendisine giydirilen bir elbise mesabesindedir. Çıplak bedeni kamçılamanın bir takım sonuçları vardır, bundan dolayı bazen suçluya elbise giydirir ve sonra kendisini kırbaçlarlar. Dolayısıyla elbiseyi kamçılamak, adalete aykırı davranmak sayılmaz. Elbette bu açıklamadan insanın dirilişinin ruhani bir diriliş olduğu ve bedenin dirilmeyeceği sonucu çıkarılmamalıdır. Kastedilen şey, kıyamet gününde beden ve ruhun birlikte dirileceği, lakin ödül ve cezaların ruhla ilgili olmasıdır. Çünkü bir dizi ödül ve cezalar ruh beden ile çevrelenmeksizin mümkün değildir. Bu açıdan ruh unsursal cisim ile dirilmelidir. Örneğin gençlik döneminde bilerek yasal cezası idam olan bir cinayet işlemiş, kanunun pençesinden kaçmış ve elli yaşında adalete yakalanmış bir şahsı düşünün. Her ne zaman böyle bir şahıs bilerek cinayet işlemek suçundan idam edilse, adalete aykırı bir iş yapılmış sayılmaz; zira insanın şahsiyet ve gerçekliği kendi ruhudur ve ruh tüm hallerde birdir ve beden hayatının son anlarına dek bakidir. Her ne kadar insan bütün bu müddet boyunca değişik bedenlere sahip olsa ve onun tüm hücreleri defalarca değişse de durum değişmez. Başka bir ifadeyle, insan hüviyetinin gerçeklik ve şahsiyetini onun ruh ve nefsi oluşturur. Evren onun için yaratılmış ve ahirette onun için gerçekleşecektir. Ama nefis beden vasıtasıyla kemale erer ve onun aracılığıyla bilgi ve bilinç kazanır. Eğer beden olmasaydı, insan ruhu kemale eremezdi. Aynı şekilde diğer dünyada da insan beden aracılığıyla bir dizi mutluluk ve zevklere veya cezalara ulaşır. Bundan dolayı bedenin araçsal bir fonksiyonu vardır. Bu nedenle her bedenden vesile olarak istifade edilirse, bu adaletin ta kendisi olacaktır.[1],[2]    


[1] Molla Sadra, Mebde ve Mead, Ahmed bin Muhammed El- Hüseyni Erdekani, Abdullah Turani, s: 433 – 436, Merkezi Neşri Danisgahi, Tahran, 1362; Subhani, Cafer, İlahiyat ve Mearifi İslami, s: 290 – 297, İntişaratı Şafak, Kum, çapı dovvum, 1379.

[2] Bu hususta 4101. (Site: 4362) sayılı soruyu okumanız faydalı olacaktır.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Haram yoluyla meydana gelmiş cenabetin teri temiz midir?
    12134 Fıkıh 2011/10/30
    Ayetullah Mekarim Şirazi’nin görüşüne göre haram yoluyla meydana gelen cenabetin teri temizdir. Lakin namaz için elbiseyi değiştirmek gerekir. Ama guslün ardından (müstehap ihtiyat gereği) tüm beden bir defa yıkanmalıdır. Mastürbasyondan hâsıl olan cenabetin eserleri ile uyurken hâsıl olan cenabetin eseri arasında fark vardır; çünkü mastürbasyon haram ve günahtır, ama ...
  • Yabancı ülkelerden (Müslüman olmayan ülkelerden) ithal edilen deriler necis midir?
    7448 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Mobilya üzerindeki yabancı sözcüklerin yazılı oluşu her zaman onu üreten ülkenin gayri Müslim bir ülke olduğuna delil olmaz. Bu konuda vesveseci olmamak gerekir.  Vesveseci olmak bir nevi ruhi hastalıktır ondan kendini korumalısın.Ama sorduğunuz meselenin hükmü kısaca şöyledir:Hayvan deriden yapılmış ...
  • Kur’an’ın nazil olan son ayeti hangisidir ve vahyin çoğalmasının imkanı var mıydı?
    47414 Tefsir 2010/10/12
    Peygamberimize (s.a.a) nazil olan son ayetler hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bütün rivayetleri göz önüne aldığımızda diyebiliriz ki, Peygamber’e (s.a.a) Mekke’nin fethinde ya da o yıl içinde nazil olan son tam sure ‘Nasr’ suresidir. Başlangıç ayetleri yönünden nazil olan son sure, hicretin 9. ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    8927 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Eğer bir kimse temiz ve necis olan iki şey arasındaki ıslaklığın birbirine ulaşmasından şüphe ederse temiz olan şey necis olur mu?
    7496 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Eğer bir şeyin temiz olduğunu kesin bilirseniz, ona necaset intikal ettiğini ve necis olduğunu kesin olarak bilmediğiniz sürece o şey temizdir.[1] Daha fazla bilgi için Bkz:808.
  • İmam Seccad’ın ahlaki yaşam tarzını açıklar mısınız?
    12617 Masumların Siresi 2010/12/22
    Dördüncü önder; Hak tarafından seçilen kâmil bir insan olup ahlak, ibadet ve ilim başta olmak üzere tüm alanlarda yetkinliğin zirvesine ulaşmıştı. Kendisi Kur’an ve Allah Resulü’nün (s.a.a) tecessüm etmiş ve aynî örneğiydi. İnsani değerlerin ve ahlaki faziletlerin unutulmaya yüz tuttuğu Emevilerin karanlık egemenlik döneminde o ulu imam ışıldayan ve ...
  • Masum imamlar evla olanı terk etmiş midir?
    6753 Eski Kelam İlmi 2012/10/09
    Masumların dua ve bağışlanma talepleri günahlardan kaynaklanmaz; zira Şiilerin inancına göre onlar günahlardan korunmuşlardır. Bu dualar birçok yerde salt öğretici ve tebliğ boyutlu olamaz, bilakis gerçeklik yönleri daha güçlüdür. Yukarıdaki iki konudan elde edilen netice, onların bağışlanma taleplerinin bizim için günah olmayan, lakin o büyük şahsiyetler için ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12116 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8800 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Ramazan ve Kurban bayramları arasında evlenmenin hükmü nedir?
    7103 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar