Gelişmiş Arama
Ziyaret
29075
Güncellenme Tarihi: 2010/01/23
Soru Özeti
Hz Yusuf’un (a.s) bedeni babasına saygısızlık etmesi nedeniyle mi çürümüştür?
Soru
Hz Yusuf’un bedeninin babasına saygısızlık etmesi nedeniyle çürüdüğü doğru mudur?
Kısa Cevap

Hz Yusuf’un (a.s) babası Hz Yakup’a (a.s) yönelik saygısı hakkında yer alan ayetlere bakıldığında onun attan geç inme nedeniyle babasına saygısızlık ettiği gözlemlenmemektedir. Bu hususta iki rivayet aktarılmıştır ve her ikisi de senet zayıflığından güvenilir sayılmamaktadır. Müfessirler de böyle bir şeyi kabul etmemişlerdir. Bu nedenle Hz Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesi (yok olması) hiçbir rivayette zikir edilmemiş ve kabul edilmemiştir. Böyle bir saygısızlığın gerçekleşmiş olduğunu farz etsek bile bu fiil günah sayılmaz, sadece terk-i evla sayılır; çünkü tüm peygamberler masumdurlar. Artı, insanların bedeninin çürümesi tabii bir olgudur ve bunun günahla bir ilişkisi yoktur. Elbette bedenin yok olmaması bir fazilettir ve Hz Yusuf (a.s) Allah’ın velilerinden olması nedeniyle onun bedeninin çürümediği ihtimalini veriyoruz.

Ayrıntılı Cevap

İlkönce esasen Hz Yusuf’un (a.s) babası karşısında attan inmediği konusunun doğru olup olmadığına bakmak gerekir. Ardından bu işin saygısızlık olduğu ispatlandıktan sonra yukarıdaki soruya cevap verilir. Yusuf suresindeki tüm ayetler, Hz Yusuf’un (a.s) ilim, bilgi, sabır, tahammül, temizlik ve masumiyetine tanıklık etmektedir. Kur’an onun serüvenini bir temizlik numunesi ve iffet ve masumiyet sembolü sıfatıyla aktarmaktadır. Ama bununla birlikte babası ve annesinin Mısır’a girdikten sonra Hz Yusuf’un (a.s) onlar karşısında attan inmediği ve bu nedenden ötürü nübüvvet nurunun onun neslinden ayrıldığını belirten iki rivayet aktarılmıştır.[1] Evvela bu iki rivayet senet açısından güvenilir değildir; zira bu rivayetler mürsel ve merfudur.[2] Diraye ve hadis ilminde bu tür özellikler taşıyan rivayetlerin bir destekleyici olmaması durumunda kendi başlarına kabul edilemeyeceği ve onlarla amel edilemeyeceği ispatlanmıştır. Burada da bir destekleyicinin olmamasına ek olarak, aksi doğrultuda hususlar bile mevcuttur. Bu nedenle müfessirler bu rivayetleri Hz Yusuf’un (a.s) ilahi buyruklara itaat ettiğini ve babasına yönelik tam bir saygı gösterdiğini ifade eden ayetlerle çelişik bilmektedirler. Nitekim Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: (Mısır’a gidip) Yusuf’un huzuruna girdiklerinde; Yusuf ana babasını bağrına bastı ve “Allah’ın iradesi ile güven içinde Mısır’a girin” dedi.[3] Buna ek olarak, bu ayeti şerifedeki cümlelerden Hz Yusuf’un (a.s) şehrin dışına çıkarak babası ve yanındakileri karşıladığını, çadırda konaklayıp onların gelmesini beklediği ve babası ve yanındakiler geldiği esnada Hz Yusuf’un (a.s) onlara özel bir sevgi gösterdiği ve karşılama töreninin ardından babası ve yanındakilerden Mısıra girmeleri ve oraya yerleşmelerini istediği anlaşılmaktadır. Aksi takdirde burada giriş ve çıkış kavramlarının bir anlamı kalmayacak ve bunun gibi görüşme ve bunun gibi sözler daha uygun olacaktır.[4] Eğer söz konusu iki rivayetin doğru olduğunu kabul etsek bile baba karşısında attan geç inmek günah ve ismet karşıtı haram bir işe bulaşmak addedilmez. Böyle bir şey Hz Yusuf’un (a.s)  bedeninin çürümesine neden olamaz. Burada sadece terk-i evla yapılmış sayılır ve bu masumiyet ile bir çelişki arz etmez. Hz Yusuf’un (a.s) neslinde bir peygamberin bulunmayışı kesin ve ispatlanmış bir husus değildir. Eğer böyle olsa dahi bu Allah’ın bildiği bir hikmet ve maslahat üzeredir. Muhtemelen yapılmış bir terk-i evla için değildir. Bundan dolayı Hz Yusuf (a.s) tarafından babasına saygısızlık yapıldığı doğru değildir. Hz Yusuf’un (a.s) babası Hz Yakup’a yönelik saygısızlık yaptığına dair elde doğru bir senet bulunmaması ve Kur’an ayetlerinin de bunun aksine bilgiler vermesine binaen, Hz Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesi hakkında birkaç noktayı açıklamak gerekir:

A. İnsan bedeni deri, kan ve kemikten oluşur ve bunların tümü yok olacak türdendir. Bu nedenle esasen insanların bedeninin toprak altında çürümesi gerekir ve bu husus ilahi azabın bir göstergesi sayılamaz.

B. Ayet ve rivayetlerde babaya saygısızlık etmek ile bedenin çürümesi arasında bir ilişki görülmemiştir.

C. Bu hususta (babaya saygısızlık etmekten dolayı Hz Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesi) hadis kaynaklarında hiçbir muteber rivayet bulunmamaktadır.

D. Kuşkusuz insan bedeninin çürümemesi bir üstünlüktür ve bu bazı Allah velilerini kapsar. Hz Yusuf (a.s) Allah’ın velilerinden olması nedeniyle onun bedenin çürümeme ihtimali mevcuttur.

 


[1] Kuleyni, Kâfi, c. 2, s. 311, Naşir: İslamiye, Tahran, çapı dovvum, 1362 h.ş; Saduk, İlelu’ş Şerayi, c. 1, s. 55, Naşir: Daveri, Kum, çapı evvel.

[2] Merfu’, senet silsilesinin orta veya sonunda bir veya birden çok şahsın düşmüş olduğu ve sonda masuma isnat edilen hadise denir. Mürsel, nakledicisinin hadisi Hz. Peygamber veya imamdan duymadığı ve bir sahabeyi vasıta karar kılmaksızın naklettiği hadise denir. (Mudir Şaneçi, Kazım, İlmu’l Hadis,s. 179 ve 187, defteri intişaratı İslami, çapı şanzdehum, 1381 h.ş.)

[3] Yusuf Suresi, 99. ayet.

[4] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tefsiri El- Mizan, Musevi Hamedani, Seyyid Muhammed Bakır, c. 11, s. 336, defteri intişaratı İslamiyi camiayı muderrisini howzei ilmiyeyi Kum, 1374 h.ş; Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c. 10, s. 79, Daru’l Kutubu’l İslamiye, Tahran, çapı evvel, 1374 h.ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar