Gelişmiş Arama
Ziyaret
30048
Güncellenme Tarihi: 2010/01/23
Soru Özeti
Hz Yusuf’un (a.s) bedeni babasına saygısızlık etmesi nedeniyle mi çürümüştür?
Soru
Hz Yusuf’un bedeninin babasına saygısızlık etmesi nedeniyle çürüdüğü doğru mudur?
Kısa Cevap

Hz Yusuf’un (a.s) babası Hz Yakup’a (a.s) yönelik saygısı hakkında yer alan ayetlere bakıldığında onun attan geç inme nedeniyle babasına saygısızlık ettiği gözlemlenmemektedir. Bu hususta iki rivayet aktarılmıştır ve her ikisi de senet zayıflığından güvenilir sayılmamaktadır. Müfessirler de böyle bir şeyi kabul etmemişlerdir. Bu nedenle Hz Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesi (yok olması) hiçbir rivayette zikir edilmemiş ve kabul edilmemiştir. Böyle bir saygısızlığın gerçekleşmiş olduğunu farz etsek bile bu fiil günah sayılmaz, sadece terk-i evla sayılır; çünkü tüm peygamberler masumdurlar. Artı, insanların bedeninin çürümesi tabii bir olgudur ve bunun günahla bir ilişkisi yoktur. Elbette bedenin yok olmaması bir fazilettir ve Hz Yusuf (a.s) Allah’ın velilerinden olması nedeniyle onun bedeninin çürümediği ihtimalini veriyoruz.

Ayrıntılı Cevap

İlkönce esasen Hz Yusuf’un (a.s) babası karşısında attan inmediği konusunun doğru olup olmadığına bakmak gerekir. Ardından bu işin saygısızlık olduğu ispatlandıktan sonra yukarıdaki soruya cevap verilir. Yusuf suresindeki tüm ayetler, Hz Yusuf’un (a.s) ilim, bilgi, sabır, tahammül, temizlik ve masumiyetine tanıklık etmektedir. Kur’an onun serüvenini bir temizlik numunesi ve iffet ve masumiyet sembolü sıfatıyla aktarmaktadır. Ama bununla birlikte babası ve annesinin Mısır’a girdikten sonra Hz Yusuf’un (a.s) onlar karşısında attan inmediği ve bu nedenden ötürü nübüvvet nurunun onun neslinden ayrıldığını belirten iki rivayet aktarılmıştır.[1] Evvela bu iki rivayet senet açısından güvenilir değildir; zira bu rivayetler mürsel ve merfudur.[2] Diraye ve hadis ilminde bu tür özellikler taşıyan rivayetlerin bir destekleyici olmaması durumunda kendi başlarına kabul edilemeyeceği ve onlarla amel edilemeyeceği ispatlanmıştır. Burada da bir destekleyicinin olmamasına ek olarak, aksi doğrultuda hususlar bile mevcuttur. Bu nedenle müfessirler bu rivayetleri Hz Yusuf’un (a.s) ilahi buyruklara itaat ettiğini ve babasına yönelik tam bir saygı gösterdiğini ifade eden ayetlerle çelişik bilmektedirler. Nitekim Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: (Mısır’a gidip) Yusuf’un huzuruna girdiklerinde; Yusuf ana babasını bağrına bastı ve “Allah’ın iradesi ile güven içinde Mısır’a girin” dedi.[3] Buna ek olarak, bu ayeti şerifedeki cümlelerden Hz Yusuf’un (a.s) şehrin dışına çıkarak babası ve yanındakileri karşıladığını, çadırda konaklayıp onların gelmesini beklediği ve babası ve yanındakiler geldiği esnada Hz Yusuf’un (a.s) onlara özel bir sevgi gösterdiği ve karşılama töreninin ardından babası ve yanındakilerden Mısıra girmeleri ve oraya yerleşmelerini istediği anlaşılmaktadır. Aksi takdirde burada giriş ve çıkış kavramlarının bir anlamı kalmayacak ve bunun gibi görüşme ve bunun gibi sözler daha uygun olacaktır.[4] Eğer söz konusu iki rivayetin doğru olduğunu kabul etsek bile baba karşısında attan geç inmek günah ve ismet karşıtı haram bir işe bulaşmak addedilmez. Böyle bir şey Hz Yusuf’un (a.s)  bedeninin çürümesine neden olamaz. Burada sadece terk-i evla yapılmış sayılır ve bu masumiyet ile bir çelişki arz etmez. Hz Yusuf’un (a.s) neslinde bir peygamberin bulunmayışı kesin ve ispatlanmış bir husus değildir. Eğer böyle olsa dahi bu Allah’ın bildiği bir hikmet ve maslahat üzeredir. Muhtemelen yapılmış bir terk-i evla için değildir. Bundan dolayı Hz Yusuf (a.s) tarafından babasına saygısızlık yapıldığı doğru değildir. Hz Yusuf’un (a.s) babası Hz Yakup’a yönelik saygısızlık yaptığına dair elde doğru bir senet bulunmaması ve Kur’an ayetlerinin de bunun aksine bilgiler vermesine binaen, Hz Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesi hakkında birkaç noktayı açıklamak gerekir:

A. İnsan bedeni deri, kan ve kemikten oluşur ve bunların tümü yok olacak türdendir. Bu nedenle esasen insanların bedeninin toprak altında çürümesi gerekir ve bu husus ilahi azabın bir göstergesi sayılamaz.

B. Ayet ve rivayetlerde babaya saygısızlık etmek ile bedenin çürümesi arasında bir ilişki görülmemiştir.

C. Bu hususta (babaya saygısızlık etmekten dolayı Hz Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesi) hadis kaynaklarında hiçbir muteber rivayet bulunmamaktadır.

D. Kuşkusuz insan bedeninin çürümemesi bir üstünlüktür ve bu bazı Allah velilerini kapsar. Hz Yusuf (a.s) Allah’ın velilerinden olması nedeniyle onun bedenin çürümeme ihtimali mevcuttur.

 


[1] Kuleyni, Kâfi, c. 2, s. 311, Naşir: İslamiye, Tahran, çapı dovvum, 1362 h.ş; Saduk, İlelu’ş Şerayi, c. 1, s. 55, Naşir: Daveri, Kum, çapı evvel.

[2] Merfu’, senet silsilesinin orta veya sonunda bir veya birden çok şahsın düşmüş olduğu ve sonda masuma isnat edilen hadise denir. Mürsel, nakledicisinin hadisi Hz. Peygamber veya imamdan duymadığı ve bir sahabeyi vasıta karar kılmaksızın naklettiği hadise denir. (Mudir Şaneçi, Kazım, İlmu’l Hadis,s. 179 ve 187, defteri intişaratı İslami, çapı şanzdehum, 1381 h.ş.)

[3] Yusuf Suresi, 99. ayet.

[4] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tefsiri El- Mizan, Musevi Hamedani, Seyyid Muhammed Bakır, c. 11, s. 336, defteri intişaratı İslamiyi camiayı muderrisini howzei ilmiyeyi Kum, 1374 h.ş; Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c. 10, s. 79, Daru’l Kutubu’l İslamiye, Tahran, çapı evvel, 1374 h.ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar