Gelişmiş Arama
Ziyaret
17254
Güncellenme Tarihi: 2011/12/20
Soru Özeti
Melekler ve cinler aşura gününde İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldiler mi? Geldilerse İmam neden yardımlarını kabul etmedi?
Soru
1-Alimlerden biri diyordu ki: Bir grup melek ve cin aşura günü İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldiler ama İmam onların yardımlarını kabul etmedi. Onların (savaşa gitmeden) İmam Hüseyin’e (a.s) yardım için geldikleri doğru mudur? Bunu ispat edebilecek herhangi bir delil ve belge var mı? 2- Böyle bir şey doğruysa, İmam Hüseyin (a.s) neden onların yardımını kabul etmedi?
Kısa Cevap

Masum İmamlar’dan (a.s) cinler ve meleklerin İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldikleri konusunda rivayetler vardır. Kaldı ki Allah, cinler, melekler veya başka vesilelerle peygamberlerine yardım etmiştir. Örneğin Kur’an’da Peygamberimize hitaben şöyle buyuruyor: Hani siz (Bedir meydanının zorluğundan) Rabbinizden yardım istemiştiniz de Rabbiniz, şüphe yok ki ben, birbiri ardınca bin melekle size yardım edeceğim, diye duanızı kabul etmişti.

İmam Hüseyin’in (a.s) bu yardımları kabul etmemesinin bazı nedenleri şunlardı: O zorlu şartlarda Resul-i Ekrem’in (s.a.a) ümmetinin ıslah olmasının sadece şehadetle sınırlı olması, likaullah’a ulaşma isteği, İmam için şehadetin takdir edilmesi, İmamın şehadeti en değerli ve en güzel ölüm şekli olarak görmesi ve bu ilahi görevi doğal şekilde yerine getirmek istemesi.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin’e (a.s) ilahi yardımın nazil olması.

Masum İmamlar’dan (a.s), cinler ve meleklerin İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldikleri konusunda rivayetler vardır. Örneğin Şeyh Müfid kendi senediyle İmam Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet ediyor: İmam Hüseyin (a.s) Medine’den hareket edeceği zaman bir grup melek yardım için Onun huzuruna vardılar. Müslüman ve Şii cinlerden de geldiler. Ama İmam Hüseyin cinlere şöyle buyurdu: ‘Allah size mükafat versin. Ben kendi işimin sorumlusuyum, katlimin yeri ve zamanı bellidir.’ Cinler dediler ki: ‘Sizin emriniz olmasaydı düşmanlarınızın tümünü öldürürdük.’ İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: ‘Biz bu işte sizden daha güçlüyüz, ama hak yoldan çıkanlar kendilerine hüccet tamamlanmış olarak çıksınlar, hak yolu kabul edenlerde bunu bilerek ve delille kabul etsinler diye böyle bir şeyi yapmıyoruz.’[1] Yine İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Babamın şöyle diyordu: İmam Hüseyin (a.s) Ömer b. Saad’la savaşa başladığında Allah, başının üstünde gölge edecek kadar Hüseyin’e yardım gönderdi. İşte burada İmama, düşmanlarına galip gelmekle Rabbine kavuşma arasında seçim yapma hakkı verildi. O Rabbiyle mülakatı seçti.’[2]

Rivayetlerde, meleklerin İmam Hüseyin’e (a.s) iki kere yardım için geldikleri, ancak birinci defasında savaşmak için kendilerine izin verilmediği, ikinci defa geldiklerinde ise İmam Hüseyin’in (a.s) şehid olduğu anlatılmaktadır. Onlardan biri şudur: ‘Dört bin melek İmam Hüseyin’le beraber savaşmak için nazil oldular, ama savaşma izni verilmedi. İkinci defasında izin aldılar ama geldiklerinde İmam Hüseyin şehid edilmişti...’[3]

Kısacası rivayetlerde böyle şeyler vardır ve doğrudur. Alimlerden kimse onu reddetmemiştir. Zira böyle bir şey  İslami öğreti ve itikatlarla çelişmez. Kaldı ki Allah yardımlarını melekler, cinler veya başka şekillerde, Peygamberlerine de ulaştırmıştır. Allah Teala Kur’an’da Peygamberimize (s.a.a) şöyle buyuruyor: Hani siz (Bedir meydanının zorluğundan) Rabbinizden yardım istemiştiniz de Rabbiniz, şüphe yok ki ben, birbiri ardınca bin melekle size yardım edeceğim, diye duanızı kabul etmişti.[4] Yine Ahzab savaşında ve başka yerlerde meleklerin ve cinlerin yardımları, ileride zikredeğeceğimiz nedenlerden dolayı gerçekleşmiyordu.

İmam Hüseyin (a.s), cinlerin ve meleklerin yardımlarını neden kabul etmedi?

İmam Hüseyin’in (a.s) aşağıdaki sebeplerden dolayı böyle bir yadımı istememiş olabilir:

1- Muaviyenin ve Yezid’in o dönemde meydana getirdikleri siyasi koşullar, din adına dine aykırı işler yapıldğı ve hakla batıl birbirine karıştırıldığı için Allah’ın dinini yeniden diriltecek tek yol İmam Hüseyin’in (a.s), evlatlarının ve ashabının şehid olmalarıydı.[5]

2- Rivayetlerden, hedefi Peygamberin ümmetini ıslah etmek[6] olan İmam Hüseyin’in (a.s) hedefine ulaşması için kendisine şehadetin mukadder edildiği anlaşılmaktadır.

3- İmam Hüseyin (a.s) şehadeti ölümlerin en güzeli, en değerlisi olarak görürdü. Mekke’den Irak’a doğru hareket ederken bu konuyu şöyle dile getiriyordu: ‘Ölüm süsü Adem oğullarına, genç kızların boynundaki gerdanlık gibidir.’[7] Yani ölüm, insanın boğazına yapışan bir şey değildir, ölüm gerdanlık gibi bir süstür. Öyleyse insan neden bu gerdanlığı Allah yolunda boynuna takmasın ki? İmam Hüseyin (a.s) için din uğrunda ölmek baldan daha tatlıydı.[8] Şehadet bir eksiklik değil ki melekler o eksikliği gidermek için yardıma gelsinler. Aksine şehadet bir kemaldir, tıpkı Hz. İbrahim’in (a.s) şehadeti kemal bildiği gibi bir kemaldir, zira O, her ne kadar Allah’ı anıp dua ediyorduysa da ateşte yakılmaktan korkmadı ve Cebrail’den yardım istemedi.[9]

4- Likaullah ve peygamberle görüşmek İmam Hüseyin (a.s) için bu dünyada kalmaktan -hem de o şartlarda- daha önemliydi ve atalarıyla görüşmeyi tercih ediyordu. Nitekim Mekke’deki hutbesinin devamında şöyle buyuruyor: ‘Yakub’un Yusuf’u görmek istediği gibi atalarımı ziyaret etme isteğim var.’[10]

5- Hz. İmam Hüseyin (a.s), mucize ve velayet kudretiyle meleklere ve cinlere ihtiyacı olmadan düşmanlarına galip gelme gücü olmasına rağmen mucize ve kerametten faydalanmak istemiyordu. Ama zahirde amel etmekle görevli olduğu kimselere karşı mucize göstermenin bir sakıncası yoktu. İmam Hüseyin’in (a.s) hem Müslümanların hem de adaletçi ve özgürlükçü kimselerin gözünde değer ve makamının yüksek olmasının nedeni normal, zahiri ve doğal hareket etmesinden dolayıdır. Orantısız bir savaşa ailesini götürmesi, onların esir olması ve kendisine hakaret edilmesi Onu ebedileştirmiştir. İmam Hüseyin (a.s) isteseydi kıyam etmeden ve mucizeyle Yezidi yıkamaz mıydı?



[1] -Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.44, s.330, Müessessetü’l-Vefa, Beyrut, Lübnan.

[2] -Seyyid b. Tavus, Luhuf, s.141, Farsça çeviri: Mir Ebu Talibi, Seyyin Ebu’l-Hasan, Naşir: Delil-i Ma, Kum, 1. Baskı, H.Ş.1380

[3] -Şeyh Saduk, Emali (Muhammed Bakır Kemerei’nin çevirisi), s.638, İslamiyye, Tahran, 6. Baskı, 1376; bu hadisin benzeri Merhum Kuleyni’nin eseri Kafi’de de gelmiştir, el-Kafi, c.1, s.283-284.

[4] -Enfal/9

[5] -Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Azerehşi Diger Ez Asuman Kerbela, s.44-66, İntişarat-ı Müessese-i Amuzeşi ve Pejuheşi-i İmam Humeyni, 5. Başkı, 1380.

[6] -Biharu’l Envar, c.44, s.329.

[7] -Biharu’l Envar, c.44, s.366; Muhaddis-i Erdebili, Keşfu’l Ğumme Fi Marifeti’l Eimme, c.2, s.29, Naşir: Benî Haşim, Tebriz, 1. Baskı, 1381; Luhuf, s.110-111.

[8] -Cevadi Amuli, Abdullah, Şukufayi-i Akl Der Pertov-i Nehzet-i Hüseyni, s.28-30, Merkez-i Çap ve İntişarat-ı İsra, 5. Baskı.

[9] -Cevadi Amuli, Abdullah, s.27.

[10] -Luhuf, s.110-111.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar