Gelişmiş Arama
Ziyaret
87875
Güncellenme Tarihi: 2009/11/10
Soru Özeti
Allah-u Teala neden Kabe’nin yapılmasını emretmiştir?
Soru
Allah-u Teala niçin Kabe’nin yapılmasını emretmiştir? Ve bundaki asıl hedef nedir?
Kısa Cevap

Kur’an’ın ayetlerinde, rivayetler ve tarihi belgelerde Kabe ve Mekke ilahi bereketin tecellisi, insanların hidayeti ve Allah’a ibadet için toplanma yeri olarak anılmıştır. Allah-u Teala, daha önce çöl olan ve ekin yapılmayan bu mekana bir çok dünyevi hayırlar vererek, rızık verenin kendisi olduğunu ortaya koymuştur. Allah’a yakın olmak için bir vesile olan bu yer, bütün insanların hidayeti için kulluk yolunun nasıl olacağını da gösterir. Nitekim belli günler için belirlenen ibadet ve merasimler ubudiyet seyrinin şeklini insanlara öğretmektedir. Böylece insan kendi nefsinden hicret edecek, her türlü günah, dünyaya bağlılıktan ve ilahi olmayan renklerden kurtulacak ihlas, ve tövbeyle ilahi kurb makamına ulaşır.

Yine bu ev Hz. İbrahim’in makamı gibi önemli mukaddes anıları içerir. Güvenli harem olarak tanıtılması da buranın Yüce Allah’a manevi mensubiyetini gösterir. Her yıl yüz binlerce kişi bu mekanda ibadet için toplanması ve Allah’ın karşısında ki kulluklarının gereğini yerine getirmeleri bütün insanlık aleminde Allah’a kulluk çağrısını yükseltmekte bu da herkes için uyarıcı olmakta ve onlarda değişiklik meydana getirmektedir.

 

Allah-u Teala’nın bu evin yapılmasını emretmesinin bir başka sebebi de insanların ibadetlerinde bir eksen ve namazlarında kıble olması içindir; ayrıca kurban kesildiğinde ve insan öldüğü zaman insanların kendisini hatırlamasını sağlamsı içindir. Ayrıca Ka’be dağınık olan kalpleri bir noktaya toplamakta tevhid ve birlik olma ruhunu onlarda uyandırmaktadır ve bunun vasıtasıyla dinini canlı tutmaktır.

Demek ki, böyle şerefli bir mekanın yapılmasından maksat tevhidin nişanesi Allah’a kulluk ve ibadetin simgesi ve ekseni olmasıdır.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’ın ayetleri, rivayetler ve tarihi belgelerde Kabe ve Mekke ilahi bereketin tecellisi, insanların hidayet vesilesi[1] ve Allah’a ibadet için toplanma yeri[2] olarak anılmıştır. Allah-u Teala, daha önce çöl olan ve ekin yapılmayan bu mekana bir çok dünyevi hayırların merkezi durumuna getirerek, rızık verenin kendisi olduğunu ortaya koymuştur.[3] Allah’a yakın olmak için bir vesile olan bu yer, bütün insanların hidayeti için kulluk yolunun nasıl olacağını da gösterir. Nitekim belli günler için belirlenen ibadet ve merasimler ubudiyet seyrinin şeklini insanlara öğretmektedir. Böylece insan kendi nefsinden hicret edecek, her türlü günah, dünyaya bağlılıktan ve ilahi olmayan renklerden kurtulacak ihlas, ve tövbeyle ilahi kurb makamına ulaşır.[4]

Yine bu ev Hz. İbrahim’in makamı gibi önemli mukaddes anıları içerir. Güvenli harem olarak tanıtılması da buranın Yüce Allah’a manevi mensubiyetini gösterir. Her yıl yüz binlerce kişi bu mekanda ibadet için toplanması ve Allah’ın karşısında ki kulluklarının gereğini yerine getirmeleri bütün insanlık aleminde Allah’a kulluk çağrısını yükseltmekte bu da herkes için uyarıcı olmakta ve onlarda değişiklik meydana getirmektedir.[5]

 

Allah-u Teala’nın bu evin yapılmasını emretmesinin bir başka sebebi de insanların ibadetlerinde bir eksen ve namazlarında kıble olması içindir; ayrıca kurban kesildiğinde ve insan öldüğü zaman insanların kendisini hatırlamasını sağlamsı içindir. Ayrıca Ka’be dağınık olan kalpleri bir noktaya toplamakta tevhid ve birlik olma ruhunu onlarda uyandırmaktadır ve bunun vasıtasıyla dinini canlı tutmaktır.[6]

 

Demek ki, böyle şerefli bir mekanın yapılmasından maksat tevhidin nişanesi Allah’a kulluk ve ibadetin simgesi ve ekseni olmasıdır.

Kur’an-ı Kerim bu binanın yapılış hedefine ve geçmişine işaret ederek şöyle buyuruyor: ‘Şüphe yok ki ilk kurulan ev, Mekke’deki evdir. Kutludur ve alemlere doğru yolu gösterir.’[7]

 

Aşağıda Kabe’nin yapılış hedef ve faydalarına kısaca işaret ediyoruz:

 

1- İslam’ın iktidar merkezini oluşturmak

Bir rivayette İmam Sadık (a.s)’ın şöyle buyurduğu naklediliyor:

‘Şüphesiz Allah Teala insanları yarattı, onlara dinin emirlerini yerine getirmelerini emretti, dünyevi menfaatlerini düzenledi. Bu amaç doğrultusunda Kabe’yi, dünyanın her tarafından gelip toplansınlar diye Müslümanların toplanma ve iktidar merkezi yaptı.’[8]

Bir başka rivayette ise şöyle buyuruyor: ‘Eğer kavimler kendi bölgelerine, orada olanlara kendi varlıklarına yetinseler memleketler harap olur, ticaret biter ve o ülke kültürel bozguna uğrar.’[9]

 

2- Saygınlığı olan bir merkezin olması

Küresel bir mektebin saygın ve sağlam bir merkezinin olması gerekir. Allah-u Teala bu doğrultuda bu küresel mekanı peygamberlerinin vasıtasıyla temelini attı ve günden güne değerinin hürmetinin artmasını irade etti. Kur’an, Hz. İbrahim (a.s)’ın züriyesine mesken arama işini anlatırken bu evin değer ve hürmetini de vurgulamıştır: ‘Rabbimiz, soyumun bir kısmını ekin bitmez bir yere, hürmeti vacip olan evinin yanına yerleştirdim...’[10]

 

Hz.Ali (a.s)’da Kasıa hutbesinde Kabe’nin saygınlığına şöyle değiniyor: ‘Allah’ın insanları, Adem’den günümüze kadar şu taş parçalarıyla (ki acaba emirlere uyuyorlar mı uyuyorlar mı diye) imtihan ettiğini görmüyor musunuz? Onu kendi saygın evi yaptı, sonra Adem ve oğullarına onu tavaf etmeleri için emir verdi.’[11]

 

3- Güvenlik Merkezi

Kur’an’ın ayetlerine göre Kabe insanların toplanma yeri ve güvenlik mekandır.[12]

Tarih boyunca düşmanlar bu merkezi yok etmek için çok uğraştılar, ama Allah onların bu uğraşılarını boşa çıkardı. Ebrehe ve fillerinin yenilgiye uğratılması ve firar etmeleri Allah’ın iradesini göstermektedir.

 

4- Hac Amellerinin Yerine Getirilmesi

Kur’an-ı Kerim ahlaki, iktisadi, siyasi, eğitim gibi birçok faydası olan bu azametli merasime işaret ediyor ve ‘menfaatlar’ kelimesiyle bu faydalara açıkça değiniyor: ‘Gelsinler de kendilerine ait olan menfaatleri elde etsinler ve muayyen günlerde Allah’ın adını anarak...’[13]

 

5- Bunlardan başka bir çok fayda ve hedefler de var ki, sözün uzamaması için onlara sadece işaret edeceğiz:

a- Müslümanlara için bir ticaret merkezi oluşturmak ve ekonomilerini ilerletmek

b- Kültürün gelişmesi ve görüş alış verişi için uygun bir yerin oluşması.

c- Şirkle mücedele etmek için bir üs olması

d- İslam düşmanlarını korkutmak ve müstekbirlerden beraat için bir merkez olması.

e- Ümmetin, imam ve rehberine bağlanmasını itaatini sağlayan bir merkez oluşu



[1] - Al-i İmran/96

[2] - Bakara/125

[3] - İbrahim/37

[4] - Seyyid Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, c.1, s.289

[5] - a.g.e. c.3, s.354

[6] - a.g.e. c.6, s.142

[7] - Al-i İmran/96

[8] - Vesail-uş Şia, c.11, s.14

[9] - a.g.e. c.15

[10] - İbrahim/37

[11] - Nehc-ül Belağa, 183. hutbe

[12] - Bakara/125

[13] - Hac/28

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17221 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Hz. Muhammed (s.a.a) Nerede Toprağa Verilmiştir?
    8777 تاريخ بزرگان 2011/10/23
    İslam Peygamberi, Ebrehe’nin askerleriyle[1] Allah’ın evine hücum ettiği yılda doğmuş ve kırk yaşındayken Hira mağarasında ibadetle meşgulken Allah tarafından peygamberliğe seçilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.a) çağrısını ilkönce gizli olarak başlatmış ve Allah’ın emriyle açık çağrısına da yakınlarından başlamıştır.[2] Hz. Peygamberin ...
  • Astıma müptela olan oruçlu bir şahsın sprey kullanmasının hükmü nedir?
    7095 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mercilerin çoğu, ilaç yerine istifade edilen iğne ve serum gibi şeylerin kullanımını caiz bilmektedir. Elbette belirtilen hususların yemek yerine istifade edildiği yerde onlardan sakınmak gerekir.[1] Aynı şekilde nefes darlığı için kullanılan sprey eğer ilacı sadece akciğere aktarırsa, orucu bozmaz.
  • Gönüllerine göre eş bulamayan, evlilik zamanı gelmiş kızların duası hangisidir?
    18099 Pratik Ahlak 2012/07/21
    Saygıdeğer okuyucumuz; Sizin nazarınızdaki dua Şeyh Abbas Kummi’nin “Mefatihu’l Cinan” kitabında zikredilmiştir ve o dua şöyledir: Şeyh ve Seyyid, Mufazzal bin Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: Bir gün İmam Cefer-i Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8247 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12435 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...
  • Abdest ve teyemmümün felsefesi nedir?
    10117 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/12
    Banyo yapıldığı zaman ortaya çıkan şey dış temizliktir. Dış temizliğin yanı sıra, manevi temizlikte namazın şartlarındandır. Bu da ancak abdest ve gusülle gerçekleşir. Su kullanma imkanı yoksa, manevi ve batıni taharet için, abdest ve guslün yerine teyemmüm alınır. Ama bu, teyemmümün dış temizliğe faydası olmadığı ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    10641 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Niçin insan (intihar ederek) hayatı kendinden selb edemiyor?
    7274 Ahlak 2010/11/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar