Gelişmiş Arama
Ziyaret
85646
Güncellenme Tarihi: 2009/11/10
Soru Özeti
Allah-u Teala neden Kabe’nin yapılmasını emretmiştir?
Soru
Allah-u Teala niçin Kabe’nin yapılmasını emretmiştir? Ve bundaki asıl hedef nedir?
Kısa Cevap

Kur’an’ın ayetlerinde, rivayetler ve tarihi belgelerde Kabe ve Mekke ilahi bereketin tecellisi, insanların hidayeti ve Allah’a ibadet için toplanma yeri olarak anılmıştır. Allah-u Teala, daha önce çöl olan ve ekin yapılmayan bu mekana bir çok dünyevi hayırlar vererek, rızık verenin kendisi olduğunu ortaya koymuştur. Allah’a yakın olmak için bir vesile olan bu yer, bütün insanların hidayeti için kulluk yolunun nasıl olacağını da gösterir. Nitekim belli günler için belirlenen ibadet ve merasimler ubudiyet seyrinin şeklini insanlara öğretmektedir. Böylece insan kendi nefsinden hicret edecek, her türlü günah, dünyaya bağlılıktan ve ilahi olmayan renklerden kurtulacak ihlas, ve tövbeyle ilahi kurb makamına ulaşır.

Yine bu ev Hz. İbrahim’in makamı gibi önemli mukaddes anıları içerir. Güvenli harem olarak tanıtılması da buranın Yüce Allah’a manevi mensubiyetini gösterir. Her yıl yüz binlerce kişi bu mekanda ibadet için toplanması ve Allah’ın karşısında ki kulluklarının gereğini yerine getirmeleri bütün insanlık aleminde Allah’a kulluk çağrısını yükseltmekte bu da herkes için uyarıcı olmakta ve onlarda değişiklik meydana getirmektedir.

 

Allah-u Teala’nın bu evin yapılmasını emretmesinin bir başka sebebi de insanların ibadetlerinde bir eksen ve namazlarında kıble olması içindir; ayrıca kurban kesildiğinde ve insan öldüğü zaman insanların kendisini hatırlamasını sağlamsı içindir. Ayrıca Ka’be dağınık olan kalpleri bir noktaya toplamakta tevhid ve birlik olma ruhunu onlarda uyandırmaktadır ve bunun vasıtasıyla dinini canlı tutmaktır.

Demek ki, böyle şerefli bir mekanın yapılmasından maksat tevhidin nişanesi Allah’a kulluk ve ibadetin simgesi ve ekseni olmasıdır.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’ın ayetleri, rivayetler ve tarihi belgelerde Kabe ve Mekke ilahi bereketin tecellisi, insanların hidayet vesilesi[1] ve Allah’a ibadet için toplanma yeri[2] olarak anılmıştır. Allah-u Teala, daha önce çöl olan ve ekin yapılmayan bu mekana bir çok dünyevi hayırların merkezi durumuna getirerek, rızık verenin kendisi olduğunu ortaya koymuştur.[3] Allah’a yakın olmak için bir vesile olan bu yer, bütün insanların hidayeti için kulluk yolunun nasıl olacağını da gösterir. Nitekim belli günler için belirlenen ibadet ve merasimler ubudiyet seyrinin şeklini insanlara öğretmektedir. Böylece insan kendi nefsinden hicret edecek, her türlü günah, dünyaya bağlılıktan ve ilahi olmayan renklerden kurtulacak ihlas, ve tövbeyle ilahi kurb makamına ulaşır.[4]

Yine bu ev Hz. İbrahim’in makamı gibi önemli mukaddes anıları içerir. Güvenli harem olarak tanıtılması da buranın Yüce Allah’a manevi mensubiyetini gösterir. Her yıl yüz binlerce kişi bu mekanda ibadet için toplanması ve Allah’ın karşısında ki kulluklarının gereğini yerine getirmeleri bütün insanlık aleminde Allah’a kulluk çağrısını yükseltmekte bu da herkes için uyarıcı olmakta ve onlarda değişiklik meydana getirmektedir.[5]

 

Allah-u Teala’nın bu evin yapılmasını emretmesinin bir başka sebebi de insanların ibadetlerinde bir eksen ve namazlarında kıble olması içindir; ayrıca kurban kesildiğinde ve insan öldüğü zaman insanların kendisini hatırlamasını sağlamsı içindir. Ayrıca Ka’be dağınık olan kalpleri bir noktaya toplamakta tevhid ve birlik olma ruhunu onlarda uyandırmaktadır ve bunun vasıtasıyla dinini canlı tutmaktır.[6]

 

Demek ki, böyle şerefli bir mekanın yapılmasından maksat tevhidin nişanesi Allah’a kulluk ve ibadetin simgesi ve ekseni olmasıdır.

Kur’an-ı Kerim bu binanın yapılış hedefine ve geçmişine işaret ederek şöyle buyuruyor: ‘Şüphe yok ki ilk kurulan ev, Mekke’deki evdir. Kutludur ve alemlere doğru yolu gösterir.’[7]

 

Aşağıda Kabe’nin yapılış hedef ve faydalarına kısaca işaret ediyoruz:

 

1- İslam’ın iktidar merkezini oluşturmak

Bir rivayette İmam Sadık (a.s)’ın şöyle buyurduğu naklediliyor:

‘Şüphesiz Allah Teala insanları yarattı, onlara dinin emirlerini yerine getirmelerini emretti, dünyevi menfaatlerini düzenledi. Bu amaç doğrultusunda Kabe’yi, dünyanın her tarafından gelip toplansınlar diye Müslümanların toplanma ve iktidar merkezi yaptı.’[8]

Bir başka rivayette ise şöyle buyuruyor: ‘Eğer kavimler kendi bölgelerine, orada olanlara kendi varlıklarına yetinseler memleketler harap olur, ticaret biter ve o ülke kültürel bozguna uğrar.’[9]

 

2- Saygınlığı olan bir merkezin olması

Küresel bir mektebin saygın ve sağlam bir merkezinin olması gerekir. Allah-u Teala bu doğrultuda bu küresel mekanı peygamberlerinin vasıtasıyla temelini attı ve günden güne değerinin hürmetinin artmasını irade etti. Kur’an, Hz. İbrahim (a.s)’ın züriyesine mesken arama işini anlatırken bu evin değer ve hürmetini de vurgulamıştır: ‘Rabbimiz, soyumun bir kısmını ekin bitmez bir yere, hürmeti vacip olan evinin yanına yerleştirdim...’[10]

 

Hz.Ali (a.s)’da Kasıa hutbesinde Kabe’nin saygınlığına şöyle değiniyor: ‘Allah’ın insanları, Adem’den günümüze kadar şu taş parçalarıyla (ki acaba emirlere uyuyorlar mı uyuyorlar mı diye) imtihan ettiğini görmüyor musunuz? Onu kendi saygın evi yaptı, sonra Adem ve oğullarına onu tavaf etmeleri için emir verdi.’[11]

 

3- Güvenlik Merkezi

Kur’an’ın ayetlerine göre Kabe insanların toplanma yeri ve güvenlik mekandır.[12]

Tarih boyunca düşmanlar bu merkezi yok etmek için çok uğraştılar, ama Allah onların bu uğraşılarını boşa çıkardı. Ebrehe ve fillerinin yenilgiye uğratılması ve firar etmeleri Allah’ın iradesini göstermektedir.

 

4- Hac Amellerinin Yerine Getirilmesi

Kur’an-ı Kerim ahlaki, iktisadi, siyasi, eğitim gibi birçok faydası olan bu azametli merasime işaret ediyor ve ‘menfaatlar’ kelimesiyle bu faydalara açıkça değiniyor: ‘Gelsinler de kendilerine ait olan menfaatleri elde etsinler ve muayyen günlerde Allah’ın adını anarak...’[13]

 

5- Bunlardan başka bir çok fayda ve hedefler de var ki, sözün uzamaması için onlara sadece işaret edeceğiz:

a- Müslümanlara için bir ticaret merkezi oluşturmak ve ekonomilerini ilerletmek

b- Kültürün gelişmesi ve görüş alış verişi için uygun bir yerin oluşması.

c- Şirkle mücedele etmek için bir üs olması

d- İslam düşmanlarını korkutmak ve müstekbirlerden beraat için bir merkez olması.

e- Ümmetin, imam ve rehberine bağlanmasını itaatini sağlayan bir merkez oluşu



[1] - Al-i İmran/96

[2] - Bakara/125

[3] - İbrahim/37

[4] - Seyyid Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, c.1, s.289

[5] - a.g.e. c.3, s.354

[6] - a.g.e. c.6, s.142

[7] - Al-i İmran/96

[8] - Vesail-uş Şia, c.11, s.14

[9] - a.g.e. c.15

[10] - İbrahim/37

[11] - Nehc-ül Belağa, 183. hutbe

[12] - Bakara/125

[13] - Hac/28

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar