Gelişmiş Arama
Ziyaret
13468
Güncellenme Tarihi: 2010/03/08
Soru Özeti
İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
Soru
İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
Kısa Cevap

Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel mevcut değildir. Yüce Allah Kur’an’da Hz. İsa’nın (a.s) dilinden şöyle aktarmaktadır: Ben Allah’ın izniyle anadan kör doğan insanı iyileştirir ve ölüleri diriltirim. Bu esas uyarınca hiçbir Müslüman bu işin gerçekleşmesi ve vuku bulması hususunda kuşku taşımaz. Son peygamberin (s.a.a) makamı Hz. İsa (a.s) da dâhil olmak üzere diğer peygamberlerin makamından üstün olması ve Kur’an’ın belirtmesiyle Hz. Ali’nin (a.s) Hz. Peygamberin (s.a.a) nefsi olması nedeniyle Hz. İsa’nın yapabildiği bir işi Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Hz. Ali’nin yapamaması için herhangi bir neden bulunmaz.

Ayrıntılı Cevap

Kapsamlı ve ikna edici bir yanıta ulaşmak için bu soruyu üç kısma ayırıyor ve ardından bunları cevaplıyoruz:

1. Olasılık ve zati imkân konusu: Esasen yaratılmış ve bir gün ölecek olan bir insan ölü bir şahsı diriltebilir mi?

2. Gerçekleşme ve vuku konusu: Bu işin imkân dâhilinde olduğunu varsaysak bile acaba bu iş dış dünyada gerçekleşmiş midir?

3. Hz Ali (a.s) bir ölüyü diriltebilir mi?

İmkân Çerçevesinde Ölüleri Diriltme Olasılığı

Bu konu iki açıdan ele alınabilir:

A. Bir şahsın bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir fiili gerçekleştirmesi mümkün müdür? Bu, fiilsel tevhidi (yaratılışta tevhit) ile çelişir.[1] Fiilsel tevhit konusunda bu iki sıfat (diriltmek ve öldürmek) Allah’a özgü şu on sıfattan sayılır: Yaratmak, rızık vermek, diriltmek, öldürmek, zengin etmek, fakir etmek, aziz kılmak, zelil etmek, sağlık vermek ve hastalık vermek.[2] Bu esas uyarınca ölüm veya yaşam sadece Allah’ın elindedir.[3]

B. İlahi izin ve rabbin feyzinden istifade etmeyle bir şahsın böyle bir fiilde bulunması. Allah’ın kudretinin sonsuz olması nedeniyle, böyle bir iş muhal değilse gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli engel mevcut değildir. Bu meselede de gerçek fail Allah’tır ve şahıs burada sadece bir aracı rolü oynar. Azrail’in insanların canını alması bu kabildendir; zira gerçekte ölüm de hayat gibi Allah’ın elindedir.

Gerçekleşme Bağlamında Ölüleri Diriltmek

Kuşkusuz bir şeyin gerçekleşebileceğine dönük en sağlam delil, o şeyin realitede gerçekleşip gerçekleşmediğine bakmamızdır; çünkü bilgeler şöyle demiştir: “Bir şeyin mümkün olduğunu kanıtlayan en büyük delil onun gerçekleşmesidir.” Bizim konumuzda da eğer biz Allah’ın kullarından birinin bu işlere teşebbüs ettiğini görecek olursak, bu hususta artık hiç kimsenin bir şüphesi kalmayacaktır. Yüce Allah Kur’an’da Hz. İsa (a.s) hakkında şöyle buyuruyor: Allah, onu İsrailoğullarına bir Peygamber olarak gönderecek (ve o da onlara şöyle diyecek): “Şüphesiz ben size Rabbinizden bir mucize getirdim. Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar, ona üflerim. O da Allah’ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah’ın izniyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer müminler iseniz bunda sizin için elbette bir ibret vardır.”[4] Bu esas üzere hiçbir Müslüman bu işin gerçekleştiği konusunda bir şüphe duymamaktadır. Ama burada asıl soru şudur: Ali (a.s) bir ölüyü dirilte bilir mi? Yukarıda Ali İmran suresinin 49 ve Maide suresinin 110. ayetlerinden yaptığımız nakiller esasınca, Hz İsa (a.s) kesinlikle böyle bir işi yapmıştır ve öte taraftan son peygamberin makamının diğer peygamberlerin makamından daha yüksek oluşu hususunda bir kuşku bulunmamaktadır[5] ve Kur’an’ın belirtmesiyle Ali (a.s) Hz. Peygamberin (s.a.a) nefsidir.[6] Bu yüzden eğer Hz İsa (a.s) bir işi yapabiliyorsa Hz Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Hz Ali’nin de onu yapmaması için ne gibi bir sebep olabilir?! Elbette bu salt bir olasılıktır ve onların bu işi yaptıkları manasına gelmez. Öte taraftan bir şeyi yapmamak da onu yapma gücünün bulunmadığına delil teşkil etmez. Örneğin Hz. İsa (a.s) bir asayı yılana dönüştürmemişse, bu Hz İsa’nın (a.s) böyle bir güç taşımadığına delalet etmez. Netice itibari ile İmam Ali (a.s) gibi Allah’ın velilerinden birinin ölüleri diriltebileceğinin ne gibi bir sakıncası olabilir?!

 


[1] Vakıa Suresi, 58. ayet.

[2] Tayyib, Seyyid Abdu’l Hüseyin, Etyebu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 6, s. 326, Naşir; İntişaratı İslam, Tahran, çapı dovvum, 1378 h.ş.

[3] Şuara Suresi, 81. ayet.

[4] A’li İmran Suresi, 49. ayet; Maide Suresi, 101. ayet.

[5] Tebersi, Fazl bin El- Hasan, Tercüme-i Mecmeu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 3, s. 101, Naşir: İntişaratı Ferahani, Tahran, çapı evvel, 1360 h.ş.

[6] A’li İmran Suresi, 61. ayet:  Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: “Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gönülden dua edelim de, Allah’ın lânetini (aramızdan) yalan söyleyenlerin üstüne atalım.”

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar