Gelişmiş Arama
Ziyaret
13373
Güncellenme Tarihi: 2010/03/08
Soru Özeti
İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
Soru
İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
Kısa Cevap

Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel mevcut değildir. Yüce Allah Kur’an’da Hz. İsa’nın (a.s) dilinden şöyle aktarmaktadır: Ben Allah’ın izniyle anadan kör doğan insanı iyileştirir ve ölüleri diriltirim. Bu esas uyarınca hiçbir Müslüman bu işin gerçekleşmesi ve vuku bulması hususunda kuşku taşımaz. Son peygamberin (s.a.a) makamı Hz. İsa (a.s) da dâhil olmak üzere diğer peygamberlerin makamından üstün olması ve Kur’an’ın belirtmesiyle Hz. Ali’nin (a.s) Hz. Peygamberin (s.a.a) nefsi olması nedeniyle Hz. İsa’nın yapabildiği bir işi Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Hz. Ali’nin yapamaması için herhangi bir neden bulunmaz.

Ayrıntılı Cevap

Kapsamlı ve ikna edici bir yanıta ulaşmak için bu soruyu üç kısma ayırıyor ve ardından bunları cevaplıyoruz:

1. Olasılık ve zati imkân konusu: Esasen yaratılmış ve bir gün ölecek olan bir insan ölü bir şahsı diriltebilir mi?

2. Gerçekleşme ve vuku konusu: Bu işin imkân dâhilinde olduğunu varsaysak bile acaba bu iş dış dünyada gerçekleşmiş midir?

3. Hz Ali (a.s) bir ölüyü diriltebilir mi?

İmkân Çerçevesinde Ölüleri Diriltme Olasılığı

Bu konu iki açıdan ele alınabilir:

A. Bir şahsın bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir fiili gerçekleştirmesi mümkün müdür? Bu, fiilsel tevhidi (yaratılışta tevhit) ile çelişir.[1] Fiilsel tevhit konusunda bu iki sıfat (diriltmek ve öldürmek) Allah’a özgü şu on sıfattan sayılır: Yaratmak, rızık vermek, diriltmek, öldürmek, zengin etmek, fakir etmek, aziz kılmak, zelil etmek, sağlık vermek ve hastalık vermek.[2] Bu esas uyarınca ölüm veya yaşam sadece Allah’ın elindedir.[3]

B. İlahi izin ve rabbin feyzinden istifade etmeyle bir şahsın böyle bir fiilde bulunması. Allah’ın kudretinin sonsuz olması nedeniyle, böyle bir iş muhal değilse gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli engel mevcut değildir. Bu meselede de gerçek fail Allah’tır ve şahıs burada sadece bir aracı rolü oynar. Azrail’in insanların canını alması bu kabildendir; zira gerçekte ölüm de hayat gibi Allah’ın elindedir.

Gerçekleşme Bağlamında Ölüleri Diriltmek

Kuşkusuz bir şeyin gerçekleşebileceğine dönük en sağlam delil, o şeyin realitede gerçekleşip gerçekleşmediğine bakmamızdır; çünkü bilgeler şöyle demiştir: “Bir şeyin mümkün olduğunu kanıtlayan en büyük delil onun gerçekleşmesidir.” Bizim konumuzda da eğer biz Allah’ın kullarından birinin bu işlere teşebbüs ettiğini görecek olursak, bu hususta artık hiç kimsenin bir şüphesi kalmayacaktır. Yüce Allah Kur’an’da Hz. İsa (a.s) hakkında şöyle buyuruyor: Allah, onu İsrailoğullarına bir Peygamber olarak gönderecek (ve o da onlara şöyle diyecek): “Şüphesiz ben size Rabbinizden bir mucize getirdim. Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar, ona üflerim. O da Allah’ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah’ın izniyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer müminler iseniz bunda sizin için elbette bir ibret vardır.”[4] Bu esas üzere hiçbir Müslüman bu işin gerçekleştiği konusunda bir şüphe duymamaktadır. Ama burada asıl soru şudur: Ali (a.s) bir ölüyü dirilte bilir mi? Yukarıda Ali İmran suresinin 49 ve Maide suresinin 110. ayetlerinden yaptığımız nakiller esasınca, Hz İsa (a.s) kesinlikle böyle bir işi yapmıştır ve öte taraftan son peygamberin makamının diğer peygamberlerin makamından daha yüksek oluşu hususunda bir kuşku bulunmamaktadır[5] ve Kur’an’ın belirtmesiyle Ali (a.s) Hz. Peygamberin (s.a.a) nefsidir.[6] Bu yüzden eğer Hz İsa (a.s) bir işi yapabiliyorsa Hz Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Hz Ali’nin de onu yapmaması için ne gibi bir sebep olabilir?! Elbette bu salt bir olasılıktır ve onların bu işi yaptıkları manasına gelmez. Öte taraftan bir şeyi yapmamak da onu yapma gücünün bulunmadığına delil teşkil etmez. Örneğin Hz. İsa (a.s) bir asayı yılana dönüştürmemişse, bu Hz İsa’nın (a.s) böyle bir güç taşımadığına delalet etmez. Netice itibari ile İmam Ali (a.s) gibi Allah’ın velilerinden birinin ölüleri diriltebileceğinin ne gibi bir sakıncası olabilir?!

 


[1] Vakıa Suresi, 58. ayet.

[2] Tayyib, Seyyid Abdu’l Hüseyin, Etyebu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 6, s. 326, Naşir; İntişaratı İslam, Tahran, çapı dovvum, 1378 h.ş.

[3] Şuara Suresi, 81. ayet.

[4] A’li İmran Suresi, 49. ayet; Maide Suresi, 101. ayet.

[5] Tebersi, Fazl bin El- Hasan, Tercüme-i Mecmeu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 3, s. 101, Naşir: İntişaratı Ferahani, Tahran, çapı evvel, 1360 h.ş.

[6] A’li İmran Suresi, 61. ayet:  Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: “Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gönülden dua edelim de, Allah’ın lânetini (aramızdan) yalan söyleyenlerin üstüne atalım.”

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23925 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15204 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • “Dinde zorlama yoktur, olgunluk sapıklıktan ayrılmış belli olmuştur” ayetinin anlamının çeşitli tefsirleri dikkate alarak açıklayınız.
    12521 Tefsir 2007/10/25
    Farklı tefsirleri nazara aldığımızda ayetin anlamı ile ilgili beş ana görüş ortaya konulmuştur. Bu görüşler arasında doğru olan görüş şudur ki, ayet genel, kapsamalı ve insani bir anlam taşımaktadır. O da şudur: Din bir inançla ilgili kalbi bir konudur. Bu konuyla ilgili zorlama gerçekleşmesi mümkün değildir. Kul ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    6636 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • İlahi meşiyyet ile insanın iradesinin ilişkisi nasıldır?
    10850 Eski Kelam İlmi 2007/11/24
    İnsan, varlığını ve varlığıyla ilgili bütün özelliklerini yüce Allah'tan alan mümkün bir varlıktır. Allah, kendi tekvini iradesi ile onu seçme özgürlüğü ve iradesi olan bir varlık olarak yarattı. Bu ayrıcalığı ile ona diğer varlıklar karşısında üstünlük bağışladı. O halde insan, Allah'ın teşrii iradesine (kanun koyma iradesine) muhatap olan en üstün ...
  • Ehlisünnet arasında değişik şekillerde yaygın olan teravih namazının Ehlibeyt mezhebindeki yeri nedir?
    8227 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Teravih, Ramazan ayı gecelerinde yatsı namazında sonra kılınan nafile namazlara denir.[1] Ehlisünnet bu namazlara ikinci halifelerinin emriyle başlamış ve onu cemaatle kıla gelmişlerdir.[2] Belirttiğiniz gibi onun rekât sayısı farklıdır.[3] Ama Ehlibeytten gelen rivayetler esasınca, aziz İslam Peygamberi (s.a.a) ...
  • Neden Şia geçici evliliği (muta) caiz bilmektedir?
    27933 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/04/23
    Başlangıçta bu meselenin fıkhi konulardan olduğuna ve özel bir alan ve ortamda ilgili uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat etmeliyiz. Burada kısaca konuları beyan edecek ve konunun detaylarını ayrıntılı cevaba bırakacağız. 1. Geçici evlilik, hiçbir evlilik engeli taşımayan, iki tarafın rızasıyla ve belirli bir zamana kadar belirlenmiş bir ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    12586 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
    14073 فلسفه غرب 2009/12/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir annenin çocuğuna süt verme süresi ne kadardır?
    8528 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/08
    Bu konuda fakihlerin bazı görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğuna göre çocuğa süt vermenin en az süresi yirmi bir aydır.[1] Bazılarına göre ise iki yıla kadar süt vermek caiz ve müstehaptır. Bu açıdan baktığımızda fakihlerin çoğunun bu konudaki görüşlerinin arasında fazla bir fark ...

En Çok Okunanlar