Gelişmiş Arama
Ziyaret
7033
Güncellenme Tarihi: 2010/04/25
Soru Özeti
Ehlisünnet kardeşlerin hilafetin konumunu siyasal ve imametin konumunu ise dinsel bildikleri ve hidayet imamlarının imameti ile bir sorunları olmadığı hususuna nasıl cevap verilmelidir?
Soru
Ehlisünnet kardeşlerin hilafetin konumunu siyasal ve imametin konumunu ise dinsel bildikleri ve hidayet imamlarının imameti ile bir sorunları olmadığı hususuna nasıl cevap verilmelidir?
Kısa Cevap

Her ne kadar Ehlisünnet siyasal rehberlik için Ebu Bekir ve diğer halifelere başvurmuşlarsa da ve onlardan bir grup İmam Ali’yi (a.s) ilmi ve manevi rehberliğe layık görmüşseler de Şia açısından imamet ve hilafet arasında bir ayrışmaya gitmek doğru bir düşünce olamaz. Şia, imameti özel bir kavram sayar ve imametin nübüvvetin devamı olduğuna ve imamın peygamberin tüm görevlerini (vahiy almak dışında) taşıdığına inanır; yani Şia, peygamber için lazım olan her şeyin imam için de lazım olduğuna inanır. Bu esas uyarınca Hz Peygamber (s.a.a) için siyasal rehberliğin dinsel mercilikten ayrı kılınması nasıl doğru bir mantık değilse, imam için de böyle bir ayrışma doğru değildir.

Ayrıntılı Cevap

İlkönce şu hususun hatırlatılması gerekir: Her ne kadar Ehlisünnet siyasal rehberlik için Ebu Bekir ve diğer halifelere yönelmişseler de ve onlardan bir grup İmam Ali’yi (a.s) ilmi ve manevi olarak rehberliğe daha layık görmüşlerse de Şia açısından imamet ve hilafetin birbirinden ayırt edilmesi doğru bir düşünce olarak değerlendirilmez. Ehlisünnet basit bir açıklamayla siyasal rehberliğin manevi rehberlikten farklı olduğunu ileri sürmüştür; yani Ehlisünnet bu iki hususun birbirinden ayrı olduğuna ve imam Ali (a.s) gibi ilmi olarak diğer şahıslardan daha üstün olan bir kimsenin siyasal rehberliği üstlenmesinin zorunlu olmadığını belirtmişlerdir. Elbette Ehlisünnet, her ne kadar manevi ve ilmi yönlerden imam Ali’nin konumunu üstün bilse de Şia’nın İmam Ali ve diğer imamlar hakkında inanmış olduğu bir çok üstün manevi makamlara inanmaz. Masumiyet ve batıni makamlara inanmak bu hususlardan bazılarıdır. Elbette Ehlisünnete bağlı özel bir grup Hz Ali’nin (a.s) özellikle yüksek irfani makamlara sahip olduğuna inanmıştır. Lakin Şia’nın bakışında imametin özel bir mefhuma sahip olduğu bilinmelidir. Şia imametin nübüvvetin devamı olduğuna ve gerçekte imamın peygamberin tüm yönlerini (vahiy alma dışında) taşıdığına inanır. Şia şöyle der: Peygamber için lazım olan her şey imama da lazımdır; örneğin eğer Peygamberin (s.a.a) vazifesi Müslümanların işlerini ıslah etmekse imam da bu işleri ıslah etmelidir. Tüm yönleri ile hidayet işi Peygamberin yükümlülüğündedir ve bu anlamıyla peygamberin tüm boyutlarda masum olması gerekir. İmam da bu vazifeleri üstlendiği için imamın da masum olması gereklilik addeder. Böylece eğer Peygamberin dinsel meseleler gibi siyasal meselelere müdahale etmesi gerekiyor ve insanları yetkinliğe ulaştırması icap ediyorsa, Peygamberden sonraki imam için de bu husus gereklidir. Halk dinsel veya siyasi bütün bu alanlarda hidayete ihtiyaç duyar. Daha açık bir ifadeyle halk masuma sadece manevi meseleler alanında ihtiyaç duymaz. Aksine İslam toplumu ancak Müslüman önderin siyasal açıdan olarak da Müslümanlara en doğru yolu gösterebildiği zaman yaratılış hedeflerine ulaşabilir ve böyle bir şey ancak masum imamların masumiyeti ile gerçekleşebilir. O halde Müslümanların böyle bir rehberliğe ihtiyaç duyması Peygamberin zamanına özgü değildir ve beşeriyetin tüm yönlü ve doğru bir şekilde hidayete ermesi de Peygamberin zamanıyla sınırlı değildir. Siyasal ve dinsel tüm alanlarda en üstün olan bir kimse de mevcut idi. Bu açıklamayla bu alanların yöneticiliği daha aşağı merhalede bulunan bir insan tarafından üstlenilmesi tasavvur edilebilir mi? Şu noktayı hatırlatmak zorunludur: Doğru anlamıyla dinsel devlet, toplumu ilahi kanunlar esasınca idare eden, kabiliyetlerin gelişim altyapısını oluşturan, insanların yetkinliğe ulaşma imkânını icat eden, halk için üstün, salih ve liyakatli bir toplum hazırlayan ve ahlaki ve içtimai bozgunculuklarla mücadele eden devlettir. Kur’an’ın bakışında siyasal ve toplumsal meseleler ile ilgilenmek, toplumun işlerini ıslah etmek ve adilce ilişkiler tesis etmek nübüvvetin ve dinin temel öğretilerinin hedeflerindendir. Bazı ayetler de bu hususa tanıklık etmektedir.[1] Aynı şekilde maddi, manevi ve uhrevi tüm yönleriyle egemenlik, velayet ve önderliğin Allah, Peygamber ve Allah’ın özel velilerine özgü oluşu[2] ve imametin ispatı ve siyasal ve toplumsal önderliğin Hz Peygamber (s.a.a), imam ve onlar tarafından atanmış kimselere[3] has olması, dinin siyasetten ayrı olmadığının delillerindendir. Bu hususların açıklanmasıyla siyaset alanını diyanetten ayırmanın imkansız oluşu anlaşılmaktadır. Çünkü bu ayrılık imkânsızdır. Hem dinde ve hem de siyasette kendi zamanındaki insanların en yetkin ve salihi olan kimsenin Müslümanların işlerini üstlenmesi gerekir. Elbette hangi şahsın bu şartları taşıdığı kendi yerinde irdelenmiştir. Biz mevcut deliller esasınca masum imamların kendi zamanlarındaki en üstün şahıslar olarak kalmayıp yaratılışın seçkinleri olduğuna ve Allah’ın onları tüm yönlü olarak insanların hidayete ermesi için burhan ve delil kıldığına inanmaktayız. Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki yanıtlara müracaat edebilirsiniz. 

Soru: 7011 (Site: 7122).

Soru: 7622 (Site: 7710).

 


[1] (لَقَدْ أَرْسَلْنا رُسُلَنا بِالْبَيِّناتِ وَ أَنْزَلْنا مَعَهُمُ الْكِتابَ وَ الْمِيزانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ وَ أَنْزَلْنَا الْحَدِيدَ فِيهِ بَأْسٌ شَدِيدٌ وَ مَنافِعُ لِلنَّاسِ) Hadid Suresi, 25. ayet ve (وَ لَقَدْ بَعَثْنا فِي كُلِّ أُمَّةٍ رَسُولاً أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَ اجْتَنِبُوا الطَّاغُوتَ)    Nahl Suresi, 36. ayet.

[2] إِنَّما وَلِيُّكُمُ اللَّهُ وَ رَسُولُهُ وَ الَّذِينَ آمَنُوا الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلاةَ وَ يُؤْتُونَ الزَّكاةَ وَ هُمْ راكِعُونَ  Maide Suresi, 55. ayet.

[3] (إِنَّ اللَّهَ يَأْمُرُكُمْ أَنْ تُؤَدُّوا الْأَماناتِ إِلي‏ أَهْلِها وَ إِذا حَكَمْتُمْ بَيْنَ النَّاسِ أَنْ تَحْكُمُوا بِالْعَدْلِ...) Nisa Suresi, 58. ayet.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar