Gelişmiş Arama
Ziyaret
7242
Güncellenme Tarihi: 2010/04/07
Soru Özeti
Çalıştığım kurumdan hakkımı alabilmem için nasıl bir yol izlemem gerekir?
Soru
Daha önce usta olarak bir kurumda üç ay çalıştım. Oranın yetkilileri bana belirlenmiş tarihte maaş vereceklerini söylediler. Bana yalan söylediler. Hakkımı almak için üç ay boşuna yalvardıktan sonra müdüre çıkıp şikayet ettim. Şikayette bulunduğum için beni işten çıkardılar, maaşımın tümünü de vermediler. ‘Sana anlaştığımız miktardan da az vermemiz gerekir’ demelerine rağmen o miktarı bile vermediler. Şimdi ben ne yapayım. Onlar bana zulüm ettiler. Onlardan razı değilim. Müslüman olduğunu iddia eden bir kurum neden böyle işler yapmaktadır. Onlar takvalı olduklarını iddia ediyorlar, ama bana zulüm edip kötü davrandılar.
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

İşçi ve işveren arasındaki karşılıklı haklar konusu İslam fıkhında kira ve cüale kitaplarında bahsedilen önemli konularındandır. Bu gibi meselelerin hükmü (işçi ve işverenin hakkı zayi olmadan) açıklanmıştır. Böyle durumlarda üzerinde durulan ilk şart bir ‘anlaşma’nın olması ve işçinin ücretinin belirlenmesidir. Resul-ü Ekrem (s.a.a) işçinin ücreti belirlenmeden onu çalıştırmaktan sakındırmıştır.[1] İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse işçinin ücretini belirlemeden onu çalıştırmaz.’[2]

İcare, cüale vb. anlaşmalarda dikkat edilmesi gereken şeylerden bir diğeri iki tarafın da aralarında yaptıkları anlaşma ve şartlara uymaları gerektiğidir. Kur’an buyuruyor: Ey inananlar, ahitlerinizi yerine getirin.[3] Yine şöyle buyurmaktadır: ‘Ahitlerinizde durun, şüphe yok ki ahitlerden sorumlusunuz.[4]

Resulullah da (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Müslümanlar ahitlerine uymalıdırlar.’[5]

Dolayısıyla bir ahit ve anlaşmada şart olunan şeye tarafların uymaları gerekir. Taraflardan biri belirlenen şartlardan birine uymazsa uyan tarafın itiraz hakkı vardır veya anlaşmayı bozabilir. Buna ‘Şarta uymamadan doğan feshetme hakkı denir.[6]

İslam’ın üzerinde durduğu bir başka nokta işçinin ücretinin hemen ödenmesidir. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘İşçinin alnının teri kurumadan onun ücretini ödeyin’[7] Yine şöyle buyurmaktadır: ‘İşçinin ücreti, ödeyinceye kadar işverenin boynundadır.’[8]

Buna göre İslam işçi ve işverenin arasında anlaşma yapılmasına ve yapılan bu anlaşmaya uyulmasına çok önem vermekte, herhangi bir tarafın yapılan anlaşmaya aykırı hareket etmesini asla kabul etmemektedir.

Açıkça belirtmek gerekir ki, görevini anlaşmaya göre yerine getiren işçinin hakkını vermemek zulümdür ve İslam bu zulmü reddetmektedir. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Eğer bir karıncanın ağzından arpa kabuğunu Allah’a karşı günah işleyerek almam için yedi iklimi içindekilerle beraber bana verseler yine de böyle bir şeyi yapmam.’[9]

Bu esasa göre hiçbir yetkilinin işçinin de hakkını zerre miktarı kadarda olsa engellemeye hakkı yoktur.  Aksi takdirde adil bir yargılanma için hakkı zayi olan kişi yetkili bir mahkemeye gitmeli, ellerindeki muteber belge ve şahitlerle adil bir hakimin karşısında haklarını savunmalıdırlar. Hakim de delil, belge ve şahitlere dayanarak karar verir.



[1] - Vesail-uş Şia, c.19, s.105, hadis: 24249

[2] - el-Kafi, c.5, s.289; Tehzib, c.6, s.289

[3] - Maide/1

[4] - İsra/34

[5] - el-Kafi, c.5, s.169 ve 404

[6] - İmam Humeyni, Necat-ul İbad, s.25, mesele: 9

[7] - el-Kafi, c.5, s.288

[8] - Tehzib, c.6, s.289

[9] - Nehc-ul Belağa, 219. hutbe.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar