Gelişmiş Arama
Ziyaret
3637
Güncellenme Tarihi: 2013/08/03
Soru Özeti
Acaba fakihler Cuma namazının seçmeli farz olduğu konusunda görüş birliğine ulaşmışlar mıdır?
Soru
Acaba fakihler Cuma namazının seçmeli farz olduğu konusunda görüş birliğine ulaşmışlar mıdır? Cuma namazının seçmeli farz olduğu konusunda imamlardan ulaşan bir delil var mıdır?
Kısa Cevap
Cuma namazı, masum imamın fiziki huzurunun olduğu, diğer şartların imkânı ve takiye gerektirecek bir durum olmadığı taktirde hükmü aşikardır. (Yani farzdır)
Gaybet döneminde çeşitli hükümler Cuma namazı hakkında beyan edilmiştir. Bu görüşlerden en meşhur olanının “Cuma namazı seçmeli farz” olduğu söylenebilir. Hatta bazı fakihler Cuma namazının seçmeli farz olduğu konusunda görüş birliği olduğunu dahi iddia etmişlerdir. Elbette bu iddia kesinlikle ispat edilememiştir. Zira bu görüşe muhalefet edilmiştir.
Ayrıntılı Cevap
Cuma namazı Kuran’ı kerimde zikredildiği üzere insanların yerine getirmeleri emredilmiş İslam dininin toplumsal ibadetlerinden biridir.[1] Bu ibadet, mezheplerin farz olduğu konusunda görüş birliği ettikleri bir konudur.[2] Elbette masum imamın fiziki huzurunun olduğu zaman ikame edilmelidir. Gaybet döneminde bazı fakihler onun eğni ve tayini farz[3] olduğuna kail olsalar da ekseriyet Cuma namazının seçmeli farz[4] olduğu görüşünü kabul etmişlerdir. Ezcümle bu fakihlerden olan şeyh Tusi, Nihaye kitabında bu görüşü ifade etmiştir. Hatta bu görüşü ona nispet verebiliriz. Birçok fakih şeyh Tusi’nin nazariyesini kabul ederek, kendisine tabiiyet etmişlerdir.[5] Öyle ki bazı fakihler bu konuda görüş birliği olduğunu iddia etmişlerdir. Örnek olarak şehit şeyh Zeynuddin, Alim muhakkik şeyh Ali “Kavaid” adlı eserin şerhinde ve diğer bazı fakihler bu iddiada bulunmuşlardır.[6]
Son dönem fakihleri açıkça bu nazariye hakkında görüş bildirmişlerdir. Kendi ibaretlerini zikretmek yeterli olacaktır.
Muhakkiki Kereki: Masum imamların döneminden şimdiye kadar İmamiye Uleması gaybet döneminde Cuma namazının eğni farz olmadığı seçmeli farz olduğu hakkında görüş birliği etmişlerdir.[7]
Vehid Behbehani: Zikrettiğimiz bilgiler üzere Cuma namazının seçmeli farz olduğu ama Cuma namazını eda etmenin daha faziletli olduğu görüşü, güçlü olan görüştür.[8]
Seyit Hüseyin Müçtehit Kereki (1001.m), “El-lumetu fi edemi ayniyeti salat’il-Cuma” adlı eserinde Cuma namazının seçmeli farz olduğu görüşünü ispat etmektedir.[9]
Muhamed ibn. Hasan şehit Sani’nin oğlu kendileri Cuma namazının seçmeli farz olduğunu muayyen bilmektedir. [10]
Sahip Cevahir: Cuma namazı için istinat edilmiş vacip seçmeli farz oluşudur.[11]
Seyit Kazım Yezdi Sahip urvet’ul-vuska: İmam Zaman (a.c.f)’nin gaybette olduğu dönemde güçlü görüş Cuma namazının seçmeli vacip olduğudur.[12]
Ayetullah Hoi: Rivayet ve hadislerden anlaşıldığı üzere Cuma namazı farz oluşu, seçmeli bir vaciptir.[13]
Seyit Ahmet Hansari Cuma namazının seçmeli farz olduğunu birçok büyük fakihe nispet vermektedir.[14]
İmam Humeyni: cuma günü insan öğle namazı yerine iki rekât Cuma namazını kılabilir.[15]
Ayetullah Behçet: zahiren insan cuma günü öğle namazı yerine iki rekât Cuma namazını kılabilir. Gaybet döneminde seçmeli farz hükümdedir. Yani Cuma namazı öğle namazı yerine eda edilebilinir.[16]
Ayetullah Seyit Ali Hamaney: Cuma namazı gaybet döneminde seçmeli farzdır.[17]
Ayetullah Sistani: Cuma namazı seçmeli farzdır.[18]
Ayetullah Fazıl Lenkerani ve Ayetullah Mekarim Şirazi: gaybet döneminde Cuma namazı seçmeli farzdır. Yani mükellef Cuma namazı ile öğle namazı arasında seçim yapabilir. Ancak adalet üzere yönetilen İslami bir devlet varsa ve Cuma namazı eda ediliyorsa Cuma namazının kılınması daha evladır.[19]
Ayetullah Vahit Horasani: Cuma namazı seçmeli farzdır. Şöyle ki gaybet döneminde mükellef öğle namazı ile şartları taşıyan Cuma namazını kılmak arasında seçim hakkına sahiptir. Ehven öğle namazı ve faziletli olan ise Cuma namazıdır.[20]
Gaybet döneminde Cuma namazının eğni farz olduğu yoksa seçmeli farz olduğu hakkında bazı hadislere rücu edilmiş ancak fakihler usulü ameli ’ye göre fetva vermişlerdir. Bu bağlamda şöyle açıklama yapmışlardır: Eğer gaybet döneminde Cuma namazının meşruiyeti sabit olduktan sonra eğni farz olduğu veya seçmeli farz olduğu hakkında şüpheye düşersek eğni ve seçmeli döngüsü kaidesine başvurmamız gerekir. Bu kaide[21] ışığında şöyle denebilir: böyle bir döngüde özellikleri ve eğni oluşu yok sayılır. Sonucunda ise husus yok sayıldığı için kesinlikle seçmeli farz olduğu sonucuna ulaşılır.[22]
 
 

[1] Cuma/9
[2] Tabatabai, Burucerdi, Hüseyin, El’bedr-ul’zahir fi salat’il-Cuma ve’l-misafir,11.s, kum, 1416.
[3] Bu nispet şehit Sani’nin Cuma namazı risalesinde gözlemlenmektedir. Ancak merhum Vahit Behbehani hem bu kitabın hem de bu görüşün şehit saniye nispet verilmesini şiddetle reddetmektedir. Bkz: Vahit Behbehani, Muhammet Bakır, mesabih’ul-zellam, 1.c, 401.s, Muessese el-Allame’tul-Vahid’ul-Behbehani, Kum, 1424.
[4] “Seçmeli farz” dan kasıt: cuma günü mükellef öğle namazı ile şartları taşıyan Cuma namazını kılmak arasında seçim hakkına sahiptir. Öyleyse Cuma namazını kılarsa öğle namazını eda etmesine gerek kalmaz. Bkz: tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 405.s, defter intişarat islami, kum, 1424.
[5] Caferiyan, Resul, devazdeh riseleyi fıkhi derbareyi namaz Cuma, 411.s, kum, bica, bita.
[6] Devazdeh riseleyi fıkhi derbareyi namaz Cuma, 604.s
[7] Kereki Amuli, Ali ibn. Hüseyin, Resail muhakkık Kereki, 1.c, 147-148.s ketaphaneyi Ayetullah Maraşi ve defter naşr İslami, Kum, 1409.
[8] Mesabih’ul-zellam, 1.c, 403.s,
[9]Devazdeh riseleyi fıkhi derbareyi namaz Cuma, 86.s
[10] Istikasa-il’itibar fi şerh-il’istibsar, 7.c, 262.s.
[11] Necefi, Muhammed Hasan, Cevahir’ul-kelam fi şerh’I-şerai’ul-İslam, 11.c, 336.s, Dar ihya’ul-tiras’ul-Arabi, Beyrut, bita.
[12] Yezdi Tabatabai, Seyit Muhammed Kazım, Sual ve Cevap (Li’l-seyid’il-yezdi), metin, 79.s, Merkezi naşr ulum İslami, Tahran, 1415.
[13] Hoi, Ebu’l-Kasım, Et’tengih fi şerh’il-urve’tul-vuska, 6.c, 40 ve 57.s, bica, bita.
[14] Hansari, Seyit Ahmet, Cami’ul-medarik fi şerh’I muhtesar’ul-nafi, 1.c, 523.s, muessese’tul-ismailiyan, Kum, 1405.
[15] Bu ifade seçmeli farz anlamına gelmektedir; bkz: tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 405.s,
[16] tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 406.s.
[17] Hamaney, Seyit Ali, Ecvebe’tul-İstiftaat, s:606, ve 611, porseman programından faydalanılmıştır.
[18] tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 405.s.
[19] tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 406.s.
[20] Vahit Horasani, Hüseyin, tevzuh’ul-mesail, 151.s, 739.m, medrese’yi İmam Bakır (a.s) Kum, nohom, 1428.hicri.
[21] Eğni ve seçmeli farz döngüsünde akli ve nakli beraat, eğni ve hususi farzın olmadığınadır.
[22] Bkz: Et’tengih fi şerh’il-urve’tul-vuska, 6.c, 57.s
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar