Gelişmiş Arama
Ziyaret
34807
Güncellenme Tarihi: 2013/02/14
Soru Özeti
Peygamberin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
Soru
Peygamberin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı? Zira o zamanlarda ne saat, ne de halkın yer kürenin durumunu bilecek astronomi bilgisi yoktu. Bu konuda o döneme ait metot olsa bile hesaplama yöntemi islamın hangi kaynağından alınmıştır? Yine öğle ezanının vakti rasathane sitelerinde verilen zamanla neden yarım saat farklıdır? Son olarak sünni ve şii mezheplerinde şer’i vakitler aynı mıdır yoksa birkaç dakikalık fark var mı?
Kısa Cevap
Kur’an’da ve rivayetlerde ‘Gasaku’l-Leyl’ ve Nisfu’l-Leyl’ ifadeleriyle gece yarısına işaret edilmiştir.
Allah Teala Kur’an da şöyle buyuruyor: ‘Güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında namaz kıl; şüphe yok ki sabah namazı, (meleklerden taraf) tanık olunandır.’
İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Güneş battıktan sonra gökteki kızıllığın çekilmesi yatsının başlangıcıdır. Sonu ise ‘gasaku’l-leyl’e yani gece yarısına kadardır.’
Bu konuda gelen rivayetlere baktığımızda ‘gece yarısı’ kavramının Müslümanlar için yabancı olmadığını görmekteyiz.
Zifiri karanlık manasına gelen ‘Gasak’ kelimesine dayanarak karanlığı bulmak zor olmayacaktır. Peygamberimizin (s.a.a) döneminde saatin olmaması, zamanı belirlemek için hiç bir alet ve aracın olmadığı anlamına gelmez. Onların astronomi bilgisinden yoksun oldukları söylenemez. Beşerin astronomi bilgisi Peygamberimizden (s.a.a) birkaç bin yıl öncesine gitmektedir.
Belirtmek gerekir ki şer’i öğle vakti, güneşin göğün orta yerinden batıya doğru yönelmesiyle başlar. Buna göre rasathane sitelerinde verilen bilgiler şer’i vakitler için söylenen ölçülere uyarsa doğrudur. Uymazsa değildir.
Sünni ve Şii arasındaki  şer’i vakitlerin farklılığı konusunda Abdurrahman el-Cezayiri, Seyyid Muhammed el-Garavi ve Yasir Mazih’in eseri olan el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Erbaa ve Mezheb-i Ehl-i Beyt (c.1, s.277) adlı esere bakabilirsiniz.
 
Ayrıntılı Cevap
Sorunuz gerçekte birkaç bölümden oluşmaktadır. Cevabı sorudaki sıralamaya göre vereceğiz.
1. Peygamberimizin döneminde şer’i gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
Cevaba geçmeden önce birkaç noktayı hatırlatmakta fayda var:
a) Kur’an’da ve rivayetlerde ‘Gasaku’l-Leyl’ ve Nisfu’l-Leyl’ ifadeleriyle gece yarısına işaret edilmiştir.
Allah Teala Kur’an da şöyle buyuruyor: ‘Güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında namaz kıl; şüphe yok ki sabah namazı, (meleklerden taraf) tanık olunandır.’[1]
Ragıb, ‘el-Müfredat’ta şöyle diyor: ‘Gasaku’l-Leyl, zifiri karanlık manasına gelir.’[2] ‘Gasak’ kelimesinin zifiri karanlık manasına gelmesi ve karanlık, gece yarısında daha yoğun olduğundan bu kelime ‘gece yarısı’ manasına da gelmektedir.[3]
Rivyetlere gelince, İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Gece namazının vakti gece yarısı ile gecenin sonuna kadardır.’[4]
İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Yatsı namazının başlangıcı güneşin batmasından sonra (gökteki) kızıllığın gittiği vakittir. Sonu ise Gasaku’l-Leyl yani gece yarısına kadardır.’[5]
b) Bu konuda gelen rivayetleri incelediğimizde Müslümanların gece yarısı kavramını iyice anladıklarını görmekteyiz. Zira Masum İmamların (a.s) gece yarısı meselesinden bahsettikleri rivayetlerin hiç birinde raviler gece yarısının vakti ve onun niteliği hakkında soru sormamışlardır. Bu da meselenin halk için anlaşılmaz bir durum olmadığını göstermektedir.
2. Peygambermizin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
‘b’ şıkkında da belirtildiği gibi o zamanlarda gece yarısı meselesi anlaşılmaz bir durum değildi. Bununla birlikte insanın aklına bir takım ihtimaller gelmektedir ki aşağıda onları getiriyoruz:
I) Zifiri karanlık manasına gelen ‘Gasak’ kelimesi göz önüne alındığında onun manasını bulmak zor olmayacaktır. Zira gecenin en karanlık zamanı gece yarısıdır.
II) İslamın başlagıcında saatin olmaması zamanı belirlemek için hiç bir alet ve aracın olmadığı anlamına gelmez. Beşer önceden beri zamanı belirlemek için çeşitli aletlerden yararlanmış ve onlara göre işlerini ayarlamıştır.
3. O zamanlarda halkın astronomi bilgisinin olmadığı iddiasını Kur’an-ı Kerim çürütmektedir.[6]
4. Sorunuzun öğle ezanı vaktinin rasathane sitelerinde gelen vakitle farklı olduğu kısmına hakkında belirtmek gerekir ki güneş göğün ortasından batıya yöneldiğinde öğle namazının vakti girmiş olur. Bunu da belirlemenin en güzel yolu bir ‘şâhis’ten faydalanmaktır. Yani bir çubuk veya benzeri şey düz bir zemine dikilir. Güneş sabahleyin doğduğunda onun gölgesi batıya doğrudur. Güneş yükseldikçe bu gölge kısalır. Gölge en kısa haddine ulaştığında öğle vakti girmiş olur. Bundan sonra uzamaya başlayıp doğuya doğru döndüğünde öğle ve ikindi namazının vakti girer.[7] Mekke gibi bazı şehirlerde bazı günler öğle vakti gölge tamamen kaybolur ve güneş dikey olarak gelir. Böyle yerlerde gölge yeniden görülmeye başladığında öğle ve ikindi namazının vakti girmiş olur.[8]
Ayrıca, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarının özel vakitleri var ki bunun için ameli risalelere bakabilirsiniz.[9]
Şimdiye kadar söylenenler şer’i öğle vaktini belirlemek hakkında idi. Buna göre radyo ve televizyonlarda okunan ezanlar ve rasathane gibi sitelerin verdiği vakitler bu ölçüye uyarsa doğrudur, uymazsa değildir.
5. Şii ve sünni arasındaki şer’i vakitlerin ihtilaflı olup olmadığı konusunda Abdurrahman el-Cezayiri, Seyyid Muhammed el-Garavi ve Yasir Mazih’in eseri olan el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Erbaa ve Mezheb-i Ehl-i Beyt’e (c.1, s.277) ve Muhammed Cevad Muğniye’nin el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Hamsa (c.1, s.79) adlı kitaplara bakabilirsiniz.
 

[1] -İsra/78
[2] -Ragıb İsfahani, Hasan b. Muhammed, el-Müfredat Fi Garibi’l-Kur’an, c.606, ‘Veka’ maddesi, Naşir: Daru’l-İlm ed-Daru’ş-Şamiyye, Dimeşk, Beyrut,1. Baskı, HK.1412: Gasaku’l-Leyl: Şiddet-u Zulmetihi.
[3] -Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Nümune, c.12, s.222, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, 1. Baskı, Tahran, HŞ.1374.
[4] -Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, Men La-Yahduruhu’l-Fakih, c.1, s.477, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, 2. Baskı, HK.1413.
[5] -Şeyh Saduk, a.g.e. c.1, s.219, 657.
[6] -Nahl/16
[7] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, Kafi, c.3, s.267, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365: İmam Sadık (a.s) buyuruyor: Güneş zeval vaktine geldiğinde öğle ve ikindinin vakti girmiştir. Ancak bu (öğle), ondan (ikindiden) öncedir.
[8] -İmam Humeyni (ve Mekarim Şirazi), Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.1, s.402. Ancak belirtmek gerekir ki saat 12 her zaman öğlenin şer’i vakti değildir. Yılın bazı günlerinde saat 12’den önce bazı günlerinde 12’den sonradır. Saat 12, resmiyete göre olup insanların öğle için kendilerini ayarladıkları bir zamandır, şer’i yönü yoktur.
[9] -İmam Humeyni, Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.1, s.403 ve 406.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Haram yoluyla meydana gelmiş cenabetin teri temiz midir?
    12134 Fıkıh 2011/10/30
    Ayetullah Mekarim Şirazi’nin görüşüne göre haram yoluyla meydana gelen cenabetin teri temizdir. Lakin namaz için elbiseyi değiştirmek gerekir. Ama guslün ardından (müstehap ihtiyat gereği) tüm beden bir defa yıkanmalıdır. Mastürbasyondan hâsıl olan cenabetin eserleri ile uyurken hâsıl olan cenabetin eseri arasında fark vardır; çünkü mastürbasyon haram ve günahtır, ama ...
  • Yabancı ülkelerden (Müslüman olmayan ülkelerden) ithal edilen deriler necis midir?
    7448 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Mobilya üzerindeki yabancı sözcüklerin yazılı oluşu her zaman onu üreten ülkenin gayri Müslim bir ülke olduğuna delil olmaz. Bu konuda vesveseci olmamak gerekir.  Vesveseci olmak bir nevi ruhi hastalıktır ondan kendini korumalısın.Ama sorduğunuz meselenin hükmü kısaca şöyledir:Hayvan deriden yapılmış ...
  • Kur’an’ın nazil olan son ayeti hangisidir ve vahyin çoğalmasının imkanı var mıydı?
    47414 Tefsir 2010/10/12
    Peygamberimize (s.a.a) nazil olan son ayetler hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bütün rivayetleri göz önüne aldığımızda diyebiliriz ki, Peygamber’e (s.a.a) Mekke’nin fethinde ya da o yıl içinde nazil olan son tam sure ‘Nasr’ suresidir. Başlangıç ayetleri yönünden nazil olan son sure, hicretin 9. ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    8927 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Eğer bir kimse temiz ve necis olan iki şey arasındaki ıslaklığın birbirine ulaşmasından şüphe ederse temiz olan şey necis olur mu?
    7496 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Eğer bir şeyin temiz olduğunu kesin bilirseniz, ona necaset intikal ettiğini ve necis olduğunu kesin olarak bilmediğiniz sürece o şey temizdir.[1] Daha fazla bilgi için Bkz:808.
  • İmam Seccad’ın ahlaki yaşam tarzını açıklar mısınız?
    12617 Masumların Siresi 2010/12/22
    Dördüncü önder; Hak tarafından seçilen kâmil bir insan olup ahlak, ibadet ve ilim başta olmak üzere tüm alanlarda yetkinliğin zirvesine ulaşmıştı. Kendisi Kur’an ve Allah Resulü’nün (s.a.a) tecessüm etmiş ve aynî örneğiydi. İnsani değerlerin ve ahlaki faziletlerin unutulmaya yüz tuttuğu Emevilerin karanlık egemenlik döneminde o ulu imam ışıldayan ve ...
  • Masum imamlar evla olanı terk etmiş midir?
    6753 Eski Kelam İlmi 2012/10/09
    Masumların dua ve bağışlanma talepleri günahlardan kaynaklanmaz; zira Şiilerin inancına göre onlar günahlardan korunmuşlardır. Bu dualar birçok yerde salt öğretici ve tebliğ boyutlu olamaz, bilakis gerçeklik yönleri daha güçlüdür. Yukarıdaki iki konudan elde edilen netice, onların bağışlanma taleplerinin bizim için günah olmayan, lakin o büyük şahsiyetler için ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12116 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8800 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Ramazan ve Kurban bayramları arasında evlenmenin hükmü nedir?
    7103 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar