Gelişmiş Arama
Ziyaret
29925
Güncellenme Tarihi: 2012/05/16
Soru Özeti
Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) hastayken Ebubekir’i cemaat imamı yapmış mıdır?
Soru
Hz. Peygamber (s.a.a) hastayken Ebubekir’in cemaat imamı tayin edilme hadisesi doğru mudur?
Kısa Cevap

Ehlisünnet kaynaklarında bu hususta bir takım rivayetler nakledilmiştir. Bunları kabul etme durumunda birçok problem ve ipham meydana gelecektir. Dolayısıyla böyle bir şey kabul edilemez. Cemaat imamlığı için bir veya birkaç defa tayin olmanın doğru olduğu varsayılsa bile, bu Hz. Peygamber’in (s.a.a) halifesi olmak için liyakat taşımanın delili sayılmaz; zira Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) halka namazda imam olabilecek başka bireylerin liyakat ve değerine de işaret etmiştir. Lakin hiç kimse bu bireyleri imamet ve hilafete layık görmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Ehlisünnet kaynaklarında Hz. Peygamber’in (s.a.a) hastalandığı sırada bir gün namaz için Ebubekir’i görevlendirdiği nakledilmiştir. Ehlisünnet bu hususu Ebubekir için bir üstünlük ve hilafet konusu için kendisinin liyakatinin bir delili saymıştır. Lakin bu hadise hiçbiri kabul edilemeyecek değişik şekillerde nakledilmiştir. Müslim, kendi sahihinde Ayşe’den şöyle aktarmaktadır: “Allah Resulü (s.a.a) benim evime geldiğinde şöyle buyurdu: Ebubekir’in halka namaz kıldırmasını söyleyiniz. Ben, ey Allah Resulü (s.a.a) Ebubekir ince kalpli bir insandır ve ne zaman Kur’an okursa ağlamasını tutamaz, keşke Ebubekir dışında başka birini emretseydiniz diye söyledim. Ben bu sözü iki veya üç defa tekrar ettim ve Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: Halka Ebubekir namaz kıldırmalıdır, sizler Yusuf’un yoldaşlarısınız.”[1] Bir başka hadiste Ayşe şöyle demektedir: “Allah Resulü (s.a.a) hastalandığı (vefatına yol açan hastalık), vakit Bilal namaz vaktini bildirmek için geldi. Allah Resulü (s.a.a) halka Ebubekir’in namaz kıldırmasını buyurdu. Hatta sizler Yusuf’un yoldaşlarısınız diye buyurdu. Sonra Ebubekir’e bildirdik ve o halka namaz kıldırdı. Allah Resulü (s.a.a) rahatladı ve iki şahsa dayanarak dışarıya çıktı… Ebubekir, Allah Resulünün (s.a.a) varlığını hissedince geriye gelmek istedi, ama Allah Resulü (s.a.a) kendi yerinde kalması için ona işaret etti. Sonra geldi, Ebubekir’in yanında oturdu, Ebubekir Peygamber’e (s.a.a) tabi oldu ve halk da Ebubekir’e tabi oldu.”[2]Taberi, Allah Resulü’nün (s.a.a) şöyle buyurduğunu söylemektedir: “Namaz vakti geldi mi? Bir şahıs evet dedi. Allah Resulü (s.a.a) Ebubekir’e halka namaz kıldırmasını söyleyiniz dedi. Ayşe şöyle dedi: Ebubekir ince kalpli bir şahıstır, Ömer’e emrediniz. Hz. Peygamber (s.a.a) Ömer’e deyiniz diye buyurdu. Ömer, ben Ebubekir olduğu müddetçe onun önüne geçmem dedi. Bunun üzerine Ebubekir öne çıktı ve Allah Resulü (s.a.a) kendi ateşinin derecesinin düştüğünü hissedince evden dışarıya çıktı. Ebubekir, Hz. Peygamber’in (s.a.a) hareket ettiğini duyunca kendini geriye çekti. Allah Resulü (s.a.a) onun gömleğini çekti ve onun yerine geçti. Allah Resulü (s.a.a) oturdu (namazı oturarak kıldı) ve Ebubekir’in kıldığı yerden namazı kıldırdı.”[3] Bu nakillerde belirtilen hususlar çok düşündürücü ve sual yaratıcıdır. Bu nedenle bu nakillere tam güvenmek olanaksızdır. Sorulardan bazıları şunlardan ibarettir:

1. Eğer Peygamber (s.a.a) halka namaz kıldırması için Ebubekir’e emirde bulunmuştuysa, neden yürümeye güç yetirememesi rağmen mescide gelmekte ve namaz kılmaktadır?

2. Hz. Peygamber’in (s.a.a) mescide gelmesi Ebubekir’i teyit etmek için midir? Eğer böyleyse, neden onu kenara itmekte, gömleğini çekmekte, onun yerine geçmekte ve namaz kılmaktadır?

3. Eğer Ebubekir Hz. Peygamber’e (s.a.a) uymuşsa, nitekim rivayet bunu söylemektedir, o halde onun imametinin bir anlamı yoktur. Bundan dolayı bir şahıs belirli bir zaman ve namazda hem imam ve hem cemaat bireyi olabilir mi?

4. Ebubekir’in Hz. Peygamber’in (s.a.a) yerine kıldığı bu namaz hangi namaz idi? (Sabah, öğle ve akşam) Bu imamet nerede yapılmıştır? Neden Ehlisünnet hadisçileri kendi kitaplarında bu hadiseyi çelişkili bir şekilde nakletmişlerdir?

5. Eğer bu namaz Ebubekir’in hilafette öncelikli olduğuna delil teşkil ediyorsa, neden Muhacirler, Ensar ve hatta Ebubekir’in kendisi Sakife’de buna istinatta bulunmamıştır?

6. Eğer Ebubekir’in Allah Resulü (s.a.a) yerine namaz kılması onun hilafeti hak etmesine neden olmuşsa, neden Abdurrahman b. Avf hilafete layık olmasın? Çünkü Ehlisünnet hadisçileri Abdurrahman b. Avf hakkında Hz. Peygamber’in (s.a.a) dilinden hadis nakletmişlerdir ve sizin büyük şahsiyetlerinizden hiçbiri bu hadis hususunda bir şüphede bulunmamıştır: Hz. Peygamber (s.a.a) onun hakkında şöyle buyurmuştur: “Onun arkasında namaz kılınız.”[4]

7. Bu namazın gerçek olduğu varsayılsa bile, Hz. Peygamber’in (s.a.a) Müminleri Önderi (a.s) hakkında buyurmuş olduğu bütün açık nasların yerini alabilir mi? Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali senin bana yakınlığın Harun’un Musa’ya yakınlığı gibidir.”[5] Ve…

8. Bu konunun gerçek olduğu varsayılsa bile, Hz. Peygamber (s.a.a) hasta yatarken Ebubekir’in kendi yerine mescitte imam olmasını belirtirken nasıl hezeyan söylememektedir de lakin benden sonra dalalete ve sapkınlığa düşmemeniz için bir şey yazmam için kalem ve kâğıt getirin diye emrettiğinde Ömer’in deyişiyle hezeyan söylemektedir?![6]

Eğer Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) hezeyan söylüyor ise, neden Ebubekir’in namazı hakkında kendisinin sözü ölçü alınmaktadır?! Eğer hezeyan söylemiyorsa, neden Ömer Allah Resulüne (s.a.a) hezeyan söylemeyi isnat etmektedir?!

9. Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şehadet halindeyken sahabelerin Usame’nin ordusuna katılmasını emretmiş ve şöyle buyurmuştur: “Usame’nin ordusuna katılın[7], ona uymayana Allah lanet etsin.”[8] Tüm tarihçilerin görüşü esasınca Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şehadete erene dek Usame savaştan dönmemiş idi. Bu gerçek göz önünde bulundurulduğunda acaba Ebubekir Usame’nin ordusuna katıldı mı yoksa katılmadı mı? Eğer katılmadıysa, Hz. Peygamber’in (s.a.a) emrine itaatsizlik etmiştir.[9]Eğer katılmışsa, bu durumda Medine’de bulunmamış ve dolayısıyla Hz. Peygamber’in (s.a.a) yerine namaz kılmamıştır.[10] Böyle bir çelişki var iken siz Ebubekir’in Hz. Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) yerine namaz kıldığını nasıl söylersiniz?

10. Neden Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) eşlerini kınamaktadır ve onları Hz. Yusuf’u (a.s) saptırmak isteyen kadınlara benzetmektedir? Ayşe böyle bir kınamayı hak edecek ne yapmış idi?! Bütün bu cevapsız sorular var iken böyle rivayetlerin doğruluk ve delaleti kabul edilemez. Bütün bu meseleler, bu konu ve rivayetlerin nasıl olduğu hususunda bizi düşünmeye sevk etmeye yeterli değil midir?[11]

 


[1] Sahih-i Müslim, Kitabu’s-Salat, c. 1, s. 313; Sahih-i Buhari, Kitabu’l-Ezan, c. 1, s. 87; Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c. 6, s. 229; Müsned-i EbiAvane, c. 2, s. 114; ve…

[2] Sahih-i Buhari, Kitabu’s-Salat, c. 1, s. 85 ve 92; Sahih-i Müslim, c. 1, s. 85 ve 92; Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c. 6, s. 210; Sünen-i Nesai, c. 3, s. 99 ve 100 ve… 

[3] Tarihi Taberi, c. 2, s. 230, Beyrut.

[4]Megazi, Vagıdi, c. 3, s. 1012; Tehzibu’l-Kemal, c. 14, s. 122.

[5] a.g.e.

[6] Ömer b. Hattab, Hz. Peygamberin (s.a.a) vasiyet etmesini engellemek için şöyle dedi: “Bırakın bu şahsı (Hz. Peygamber (s.a.a)); zira o hezeyan söylemektedir. Allah’ın kitabı bize yeterlidir.” Şia alimlerinin icmasına ek olarak, büyük Ehlisünnet alimleri de değişik tabir ve sözler ile bunu nakletmiştir.

A. Sahih Buhari, Kitabu’l-İlm, Babı Kitabetu’l-İlm, c. 1, s. 39, c. 2, s. 118 – c. 4, babı govlu’l-merid ez kitabı el-Merza, s. 5 – c. 6, babı maradu’n-Nebi ve vefatihi, s. 11 – c. 4, Kitabu’l-Cihad, babı cevaizu’l-Vefd, s. 85.

B. Sahih-i Müslim, c. 6, Kitabu’l-Vasiyye babı terku’l-vasiyye, s. 76.

C. Şerhi Nehcu’l-Belağa, İbn. Ebi’l-HadidMutezili, c. 2, s. 536 ve c. 2, s. 217.

D. Kamiliİbn. Esir, c. 2, s. 217.

[7] Tarihi Medine’yi Demeşk, İbn. Asakir, c. 2, s. 57 ve c. 8, s. 60; Mucemu’l-Kebir, Taberani, c. 3, s. 130; Kenzu’lUmmal, c. 10, s. 576; ve…

[8] el-Milel ve’n-Nihel, Şehristani, c. 1, s. 23; Tarih-i Halife-i İbn. Hayat, s. 63-64; Şerhi Nehcu’l-Belağa, İbn. Ebi’l-Hadid, c. 6, s. 52, ve…

[9] Buna ek olarak, eğer Ebubekir’in Usame’nin ordusuna katılmadığını söylersek, Hz. Peygamber-i Ekrem’in lanetine muhatap olacaktır; zira sekizinci dipnotta belirtilen bazı nakillere göre Allah Resulü (s.a.a) Usame’nin ordusuna katılmaktan kaçınanlara lanet etmiştir.

[10] Ehlisünnete mensup tarihçilerin çoğu Ebubekir’in Usame’nin ordusunda olduğunu belirtmiştir:

Tabakatu’l-Kübra, İbn. Sa’d, c. 4, s. 46 ve 136; Tehzibiİbn. Asakir, c. 2, s. 391 ve c. 3, s. 215; Kenzu’l-Ummal, c. 5, s. 312; Tarihu’l-Hamis, c. 2, s. 172; Tarihi Yakubi, c. 2, s. 93;  Şerhi Nehcu’l-Belağa, İbn. Ebi’l-Hadid, c. 1, s. 53 ve c. 2, s. 21; ve… 

[11] Az bir tasarruf ile Faruk Azam Ali’den iktibas edilmiştir.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müçtehitlerin makamı konusunda bir ayet veya hadis var mı?
    10426 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
    6929 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ...
  • Kumar aleti olmaktan çıkmış olan oyun kâğıtlarıyla kumar amacını gütmeksizin oyun oynamanın hükmü nedir, sakıncalı ve işkâlı var mıdır?
    8387 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Zikredilen sorunun cevabı bağlamında imma Humeyni (kuddise sırruh) ve diğer taklidi mercileri şöyle buyurmuşlardı: Örfün nezdinde kumar aleti olarak bilinen oyun kâğıtlarıyla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir. (İster kazanmak ve kazanmamak amacını gütsün ister gütmesin). Ama örf nezdinde kumar aletlerinden sayılmayan; örneğin bir anlamda fikri geliştiren ve dini ve ilmi ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    11792 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...
  • İmamlara ait resimlerin şer’i hükmü nedir?
    7021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah, bizi ölümden sonra tekrar bu dünyaya döndürecek olursa biz iyi işler yapar mıyız?
    11185 Eski Kelam İlmi 2010/07/07
    Birincisi, kişilerin isteğine bağlı olarak dünyaya dönebilmelerinin mümkün oluşu yaratılış nizamının bozulmasına ve Peygamberlerin gönderilişinin abes olmasına yol açar. İkincisi, bu kişilerin dünyaya dönmeleri farz-i mahal gerçekleşse bile onların iyi işler yapacakları belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve onlar da aynı istek ve heveslere sahiptirler. Nitekim dünyada da ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70480 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • İranda ne kadar Yahudi var ve İran devletinin onlara davranışı nasıldır?
    10619 Düzenler 2011/10/23
    İran İslam Cumhuriyetinde dini azınlıklar (Yahudi, Hıristiyan, Zerdüşt...) Müslümanlarla beraber yaşamaktalar. İran Yahudilerinin kendi istatistiklerine göre İranda şu anda 20 bin civarında Yahudi (Kelimi) vardır.[1] Onlarda diğer İran vatandaşlarının sahip olduğu tüm hak ve hukuka sahiptirler. Ekonomi, ibadet, sosyal ...
  • imamların makamı enbiyaların makamindan daha mi üstün?
    14340 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    İmamların ilmi makamları nebilerinkinden daha üstün olduğu meselesi birçok rivayetlerde konu edilmiş. Bunun asıl delili imamların (a.s.) nurani olan batini boyutlarının peygamber (s.a.a.) ile bir olmalarıdır. Peygamber (s.a.a.) diğer peygamberlerden üstün olduğu gibi, bu kaynaktan yararlanan imamların ilmi makamı da diğer tüm peygamberlerden ...
  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    15018 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...

En Çok Okunanlar