Gelişmiş Arama
Ziyaret
9441
Güncellenme Tarihi: 2011/12/07
Soru Özeti
Nenden Hz. Ali katili olan ibni Mülcenin Onu şehit edeceğini bildiği halde ona karşı kendi canını korumak için herhangi bir girişimde bulunmadı?
Soru
Bildiğiniz gibi Hz. Hüseyin’in kıyamı zamanının tağutuna karşı idi. O son dakikaya kadar düşmanın ordusuyla söyleşi halindeydi. Ama Hz. Ali ise ona suikast düzenleneceğinden haberdar olduğu halde hiç bir muhafız almaksızın ve ihtiyat yapmaksızın camiye gidiyor. Gecenin başından beri şehit olmaya hazırdı. Hatırlatılması gerekir ki kendisi kendi bu eylemi (muhafız alama veya ihtiyat yapma) için bizim anlayamayacağımız kesin tevcih edici kati ve kesin delili var idi..
Kısa Cevap

İmam Ali’nin her hangi bir girişimde bulunmamasını birkaç cihetten açıklayabiliriz:

1-   Vazifeyi yerine getirmenin ölçüsü ve miyarı olağan ilimdir. İmam Allah’ın emirlerine itaat etme bağlamında batını ilmine (gaybi ilmine) amel etmiyor. Avamın diğer fertlerinin amel ettiği gibi amel ediyor. Eğer imam sahip olduğu gaybi ilmine amel etmiş olsaydı artık o biz insanlar için örnek olmaz olurdu. Zira insan bireyler bu ilme sahip değildirler.

2-   Bu âlemin sistemi imtihan ve sınama sistemidir. Gaybi ilmiyle amel etmesi ve ondan yararlanması ise sınama ve imtihan ortamını yok eder; Zira bu diğer normal ve olağan işlerin devamına engeldir. Başka bir beyanla imam Ali diğer insanlar gibi kendi canını korumakla görevli ve yükümlü olduğu doğrudur. Ama bu vazife ve yükümlülük olağan bilgi çerçevesiyle sınırlı ve onun sahip olduğu gaybi ilmini kapsamıyor. İkinci olarak bu eylemin (imam Ali’nin şehit oluşu) diğer tarafı ibin Mülcemdir. O da imtihana tabi tutulmaktadır. İmamın sahip olduğu o gaybi ilmi ibni Mülcemin sahip olduğu seçeme özgürlüğüne ve özgür iradesine engel olmamalıdır. İmam Ali eğer sahip olduğu gaybi ilmiyle amel etmiş olsa idi ibni Mülcemin sahip olduğu özgür iradesi yok olacak ve onun imtihana tabi tutulması ve sınanması için var olan ortam baki kalmayacaktır.

Ayrıntılı Cevap

İmam Ali Allaha itaat etme bağlamında sahip olduğu gaybi (imamete has ve gaybi) ilmine amel etmiyor. İnsanların diğer fertleri gibi olağan bir şekilde davranıyor. Şer’in tüm hükümleri bağlamında diğer normal ve olağan insanların fertleri gibidir. Zira Allah u Teâlâ tüm düsturlarını herkesten aynı şekilde istemiştir. Bu esasa binaendir ki Peygamber (s.a.a.) sahip olduğu batını ilmiyle amel etmiyordu. İnsanlar arasında hüküm ederken olağan ilmiyle amel ediyordu. Şöyle buyurmaktadır:

“Ben sizin aranızda şahitler ve yemin esasınca hüküm ederim. İçinizde bazıları daha uyanıktır. Dolayısıyla eğer başka birsinin menfaatine kardeşinizin malından alıp ona verirsem bilmelidir ki o mal onun için ateşin bir parçasıdır”.[1]   Maksat şudur; kim kendi iddiası için şahit getirirse veya yemin ederse ben onun menfaatine hüküm ederim. İster doğru söylesin ister yalan. Ama eğer yalandan bir şey söylerse (bilmelidir ki bu mal onun için) ateşin bir parçasıdır.

Buna binaen her ne kadar Hz. Ali (a.s.) şehit olacağı zenini ve nasıllığı hakkında gaybi ilmine sahip idi ise de ama bu konuda zahir ile mükellef idi. Gaybi ilmine amel etme yetkisine sahip değildi. Zira imam Ali İslam camia için bir örnek idi. Herkesini ihtiyarında olan olağan ve genel yollarla kendi vazifesine amel etmelidir. Normal ve olağan şartları göze almalıdır. Onlara göre davranışlarını düzenlemelidir. Eğer imam gaybi ilmine amel etmiş olsaydı artık insanlar ve hiç kimse için örnek olamazdı. Zira insanlar bu bilgiye sahip değildirler. Diğer taraftan eğer imamlar (a.s.) sahip oldukları gaybi bilgilerine amel etmiş olsaydılar toplum içinde düzen alt üst olacaktı. Buna binaen Onlar (a.s.) genellikle ve çoğu zamanlarda olağan bilgileriyle amel ederlerdi. Çok istisnai yerler hariç sahip oldukları gaybi bilgilerine amel etmezlerdi.

Bunun yanı sıra bu alemin düzen ve nizami imtihan ve sınama düzeni ve nizamıdır. Kur’anı kerim bu bağlamda şöyle buyurmaktadır: “İnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler”.[2] Başka bir ayette şöyle buyurmaktadır: “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır”.[3] İmtihan ve sınmanın gereksinimi iyiliği ve kötülüğü seçeme bağlamında ihtiyar ve özgür iradeye sahip olmak ve işlerin olağan ve normal bir şekilde akması ve diğer âlemde de onların neticesine ulaşmaktır. Ama gaybi bilgiye amel edilmesi ve ondan yararlanması sınama ve imtihan ortamını yok eder. Zira işlerin normal bir şekilde devam edilmesine engeldir.

1-   İmam Ali de insanların diğer fertleri gibi kendi canını korumakla mükellef olduğu doğrudur. Ama ilkin bu vazife normal ve olağan bilgi çerçevesiyle sınırlıdır. Gaybi bilgi çerçevesini kapsamıyor. İkinci olarak bu eylemin (imam Ali’nin şehit oluşu) diğer tarafı ibin Mülcemdir. O da imtihana tabi tutulmaktadır. İmam sahip olduğu gaybi bilgisine amel etmesi onu sahip olduğu özgür iradesinden ve seçme yetisinden alı koymamalıdır. İmam Ali eğer sahip olduğu kendi gaybi bilgisiyle amel etmiş olsaydı ibni Mülcemin sahip olduğu o özgür iradesi yok olacak ve onun imtihana tabi tutulması ve sınanması için var olan ortam baki kalmayacaktır. Bu ise ilahi sünnete (sünnetüllaha) terstir. Oysaki kullarını imtihan etme sünneti olmak üzere diğer ilahi sünnetler değişmez ve değişimi kabul etmez. Allah u Teâlâ ilahi sünnetler hakkında şöyle buyuruyor: “Sen Allah’ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah’ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın[4]. Buna binaen gaybi bilgiye amel etmek ilahi sünnetinin (imtihan ve sınama) değişmesine neden olduğu için imam ona amel etmemelidir.  



[1] “el-kafi”, c. 7, 414. Bap; “babu ennel kadae bilbeyyinat veleyman, hadis no: 1.

[2]E hasiben nasü ey yütraku ey yekulu amenna ve hüm la yüftenun” (Ankebut,2).

[3] Elleziy halekalmevte velhayate liyebluvekum eyyukum ahsenu 'amelen ve huvel'aziyzulğafuru.

[4]fe len tecide li sünnetillahi tebdila ve len tecide li sünnetillahi tahvila” (fatır, 43).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10888 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi hangi alanları kapsamına alır?
    9392 Politika Felsefesi 2011/04/11
    İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi onun temel görüşlerinden bir parça sayılır ve çeşitli alanlardaki düşünceleri ile ilişki içindedir. Çok yönlü bir şahsiyet olan İmam Humeyni'den irfan, fıkıh, felsefe, kelam ve siyaset alanlarında bir çok eser kalmıştır. O İslami düşünceye dayalı bir düzenin kurucusu ve lideri olduğu ...
  • Yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddeden ayetler hangileridir? Bu ayetler Allah’ın ruhunu insana üflemesi meselesiyle nasıl bir uyum sağlamaktadır?
    16190 Tefsir 2011/10/20
    Tevhid inancından, ister insan olsun ister başka şey, hiç bir şeyin Allah’a benzeme imkanının olmadığı manası çıkmaktadır. Kur’an’da birçok ayet yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddetmektedir. Örneğin:1- ‘Ve ona, bir tek eşit ve benzer yoktur.’2- ‘Ona hiçbir benzer yoktur’3- ‘Artık Allah'a eşit varlıklar tanımayın; şüphe yok ki Allah ...
  • İslamî olmayan devletlerin bankalarından borç almanın hükmü nedir?
    6785 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    “Borç almak devlet bankasından olsa dahi zatı itibariyle şerî otoritenin iznine bağlı değildir ve faizli olsa bile durum hükmü açısından doğrudur. Ancak faizli olması durumunda ister Müslüman’dan veya Müslüman olmayandan, ister İslam devletinden veya İslamî olmayan bir devletten alınmış olsun sorumluluk açısından haramdır. Harama bulaşmayı caiz ...
  • Bakire kızla geçici evlilik yapmanın hükmü nedir?
    13636 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Günümüzde ki taklit merciilerin çoğunluğu bakire kızın geçici veya daimi evliliğinde babanın izninin şart olduğunu söylüyorlar. Baba olmadığı zaman babanın babasından izin alması gereklidir. Eğer bakire olmazsa veya baba ve babanın babası olmazsa izine ...
  • Neden Kur’an sizler kadınlarınızı dövebilirsiniz diye buyurmaktadır?
    8943 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Kur’an’da tavsiye edilmiş üçüncü taktik (öğüt verme ve yataktan uzaklaştırmadan sonra) hakkında, ilk bakışta insan, istediği şekilde kadına davranması ve yumruk, tokat ve tekmeyle onu teslim alması için İslam’ın erkeğe imkan tanımak istediği sanısına kapılabilir. Oysaki durum asla bundan ibaret değildir. Kadınların isyan etmesi, vazife ve sorumluluklarına sırt çevirmede ...
  • İslam Peygamber’inin mektuplarını padişahlara kim ulaştırmaktaydı?
    3462 Tarih 2020/01/20
  • Habil ve Kabil kimle evlendiler?
    82846 Tefsir 2009/06/17
    Tarih ve hadis kaynaklarına göre bugünkü insan soyu ne Habil nede Kabil’in soyundandır. Bu günkü insanlar Hz. Adem’in diğer oğlu olan Şeys veya Hibetu’llah’ın soyundandır.Ancak, Hz. Adem’in çocuklarının evlenmesine gelince Müslüman bilginler bu konuda farklı görüşlere sahiptirler ve genelde şu iki görüşten birini ...
  • Kur’an’da kaç tane kelime vardır?
    15688 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Müslümanlar, İslamın başlangıcından bu yana semavi kitapları Kur’an’a her yönüyle büyük önem vermiş, onun bütün kelimelerini hatta Mekki ve Medeni olanları bile ayrı ayrı saymışlardır. Bu sayımdan elde edilen rakamlar şöyledir:Mekki kelimeler 45653, Medeni kelimeler 32154’tür. Buna göre Kur’an-ı Kerim’deki kelimlerin toplamı: 77807’dir.
  • Örfün geçerliliği ne ölçüdedir ve onu belirlemek kime aittir? Acaba örf değişebilir mi?
    7680 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Örfün lügatte iki manası vardır:a) Beğenilen işb) Marifet ve TanımaFakihler ...

En Çok Okunanlar