Gelişmiş Arama
Ziyaret
11515
Güncellenme Tarihi: 2009/02/22
Soru Özeti
'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
Soru
Birçok kişiden 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela.' hadisinin çok zayıf bir hadis olduğu veya böyle bir hadisin olmadığını duydum. Sizden ricam bu konuda daha fazla bilgi vermenizdir. Bu söz bir hadis ise lütfen onun itibar ve doğruluğunun ne ölçüde olduğunu söyleyin.
Kısa Cevap

Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü kazıyıncaya kadar zalimin mazluma yapacağı zulüm bitmeyecektir. Aşura günü gibi bir günün olması mümkün olmamakla beraber Aşura kültürü devam etmektedir ve Kerbela da, İslam uğruna direnişin ve zulümle, adaletsizlikle mücadele etmenin sembolü olmuştur. Masum İmamlar (a.s) bize, zalimlerin zulmüyle mücadele etmenin gerekliliğini öğretmiş, kendileri de buna amel etmişlerdir. Aşura, belli bir zaman ve mekan içinde sınırlanmış bir olay değildir.

Ayrıntılı Cevap

Hadis kitaplarında 'Hergün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s)[1] ait olduğuna dair bir delile rastlamadık.[2]

Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü kazıyıncaya kadar zalimin mazluma yapacağı zulüm bitmeyecektir. Aşura günü gibi bir günün olması mümkün olmamakla beraber Aşura kültürü devam etmektedir ve Kerbela da, İslam uğruna direnişin ve zulümle, adaletsizlikle mücadele etmenin sembolü olmuştur. Masum İmamlar (a.s) bize, zalimlerin zulmüyle mücadele etmenin gerekliliğini öğretmiş, kendileri de bu yolu takip etmişlerdir. Aşura, belli bir zaman ve mekan içinde sınırlanmış bir olay değildir.

 

'Hergün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü, hakla batıl arasında ki savaşın her yer ve zamanda süreceğini göstermektedir. Aşura ve Kerbela bu zincirin parlak halkalarından biridir. Hakla batıl daima birbirlerine karşı mücadele ve savaş halindedirler. Hakkın savunuculuğunu üstlenen özgür insanlar sürekli batıla karşı savaş vermişlerdir. Hak ve batıl mücadelesini umursamamak dinsizliktir.

 

İmam Hüseyin (a.s)'ın gerçek takipçilerinden ve İslam Cumhuriyetinin kurucusu büyük mücahid İmam Humeyni (r.a) de yukarıdaki sözü 'Büyük bir sözdür.' diye nitelemektedir. O, Aşura'nın manasının korunmasına ve Kerbela'nın rolünün yerine getirilmesine önem vererek şöyle demiştir: 'Bu söz (Hergün Aşuradır, her yer Kerbela) büyük bir sözdür… Halkımız her gün bu manayı algılamalıdır; bugün Aşura günüdür ve biz zulmün karşısında durmalıyız, burası Kerbela’dır ve Kerbela’nın rolünü yerine getirmeliyiz, o, belli bir yere ait değildir, belli kişilerle sınırlı değildir. Kerbela olayı yetmiş iki kişilik bir grupla ve Kerbela toprağıyla sınırlı değildir. Her yer bu rolü üstlenmelidir..'[3]

 

İmam Humeyni (r.a), Seyyid-i Şüheda (a.s)'ın kıyam ve şehadetinin Müslümanların toplumsal hareketlerinin dayanağı olması gerektiğine inanıyor ve kendisi de Hüseyni kıyamı İslam İnkılabı hareketinin temeli biliyordu: 'Seyyid-i Şüheda'nın işi, onun sahip olduğu ideal, gittiği yol, şehadetinden sonra İslam'a zafer kazandırdı. Bu eğitici olayda hem görev vardır, hem de müjde: Görev, mustazafların az sayıda da olsa büyük bir şeytani güce sahip olan müstekbirlerin aleyhine şehidlerin efendisi gibi kıyam etmeleridir. Müjde ise, şehidlerimiz kerbela şehidlerinden sayılmalarıdır.'

 

Yine şöyle demiştir: 'Aşura savaşı, zaman yönünden en kısa savaştı (yarım gün), ama etki ve uzantı yönünden ise hak ve batıl arasında ki en uzun savaştır. Kerbela'da olmak ve Şehidlerin İmamına yardım etmek (keşke sizinle beraber olsaydık ve o büyük feyize bizde ulaşsaydık)[4] arzu edildiği sürece Kerbela cephesi sıcak kalacak ve Aşura savaşı devam edecektir.[5]

Başka bir deyişle, İmam Hüseyin (a.s), Hz. Adem, Hz. İbrahim, Hz. Nuh, Hz. Musa ve Hz. İsa (aleyhimu's selam)'ın ve Hz. Muhammed (s.a.a)'in varisi ise onun (a.s) Aşuravari takipçileri de kanlı cihat ve şehadetin varisidirler ve Kerbela sancağını yere bırakmayacaklardır. Teşeyyü'nün bu yapısı onun siyasi boyutudur. Nitekim İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyuruyor: 'Bende sizin için bir örnek vardır.'[6]

 

Bu görüş, Kerbela ve Hüseyni kıyam yalnızca İmam (a.s)'a aittir, Ondan (a.s) başkası bu yoldan gidemez, tezini reddetmektedir.

 

Şia yani süvarinin yanında giden piyade

Güneş çeksin çehresinden perdeyi diye

Şia yani bela kadehine susayan kimse

Şia yani Kerbela kıyamı

Şia yani gökyüzü tepkisi

Neyin ucunda ki gökkuşağı cilvesi

Neyin dudağından duyayım sesini

'Ölümü ar bilmiyorum.' diyen sesini

Şia yani kınından çıkmış kılıç

Budur sözün kısası, ey kardeş.[7]

 

Haşim Maruf el-Hasani şöyle yazıyor: 'Biz yakin ediyoruz ki, İmam Hüseyin (a.s) günümüzde yaşamış olsaydı, Kudüs, Güney Lübnan ve bir çok İslami bölgede ikinci Kerbela yaratırdı ve Muaviye ve Yezide karşı takındığı tavrı takınırdı.'[8]



[1] -Bazıları herhangi bir kaynak göstermeden bu sözü İmam Sadık (a.s)'dan nakletmişlerdir. Bkz: Abbas Azizi, Peyam-ı Aşura, s.28; Cevad Muhaddisi, Ferheng-i Aşura, s.371

[2] -Bazılarıda bu sözün Masumlar (a.s)'dan rivayet edilen bir hadis olmadığına dair karineler zikretmişlerdir. Bkz: Mecelle-i Ulum-u Hadis, no: 26

[3] -Sahife-i Nur, c.9, s.202

[4] -Ziyaret-i Aşura

[5] -Sahife-i Nur, c.20, s.195

[6] -Tarih-i Taberi, c.4, s.304

[7] -Muhammed Rıza Ağasi'nin, 'Şianame' mesnevisinden alınmıştır. (Keyhan gazetesi, h.ş.12/6/1371)

[8] -el-İntafadati'l Şia, s.387

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar