Gelişmiş Arama
Ziyaret
20361
Güncellenme Tarihi: 2011/01/07
Soru Özeti
Muhtar Ebubekir ve Ömer’in sevgisini kalbinde taşıyor muydu? Niçin Kerbela’da İmam Hüseyin’i (a.s) savunmadı?
Soru
Muhtar Sakafi kalbinde Ebubekir ve Ömer’e karşı sevgi beslediği ve bu sebeple Sırat Köprüsü’nden düşeceği ve İmam Hüseyin’in (a.s) onu kurtaracağı doğru mudur? İmam Hüseyin (a.s) kıyam ettiğinde o nerdeydi de İmam Hüseyin’i (a.s) savunmadı?
Kısa Cevap

Hadis kitaplarında Muhtar hakkında gelen rivayetler iki kısımdır. Bu rivayetlerden bazıları onu öven ve bazı rivayetlerde de onu yeren sözler söylenmiştir. Hadis ve Rical ilmi âlimleri, Muhtar hakkındaki hadislerle karşılaştıklarında onu öven hadislerin tarafını tutmuşlar ve yeren rivayetler hakkında görüşler ortaya koymuşlardır.

Meclisi (r.a) rivayeti (muhtarın kurtulmasına dair rivayeti) onun övülüp yerildiği rivayetlerin tamamının ortak paydası bilir, zira o, inancı doğrultusunda ilk etapta cehennem ehlindendi ancak akıbeti, İmam Hüseyin’in (a.s) yardımıyla ilahi azaptan kurtulmak oldu. Ancak Ayetullah Hui (r.a) bu rivayetin senedini zayıf bilir.

Muhtar Sakafi, Aşura hareketinden ve İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki kıyamından önce İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe elçisi Müslim b. Akil’i koruması sebebiyle İbni Ziyad’ın emriyle zindana atıldı ve Kerbela kıyamının sonuna kadar zindandaydı.

Ayrıntılı Cevap

Muhtar b. Ebi Ubeyde, Sakif kabilesindendir ve lakabı Keysan’dır. Keysan, zeki ve keskin zekâlı anlamına gelir.[1] Müminlerin Emiri’nin (a.s) ashabından Esbağ b. Nübate’nin naklettiği bir rivayette İmam şöyle buyurur: “Muhtar’a Keyyis lakabını Müminlerin Emiri (a.s) vermiştir.[2]

Muhtar, edep ve ahlaki faziletleri Peygamber’in (s.a.a) Ehli Beyt’inden (a.s) öğrendi ve gençlik döneminin başında babası ve amcasıyla birlikte savaşa katılmak için İran ordusuyla Irak’a geldi. Muhtar Müminlerin Emiri’nin (a.s) yanındaydı ve İmam’ın (a.s) şahadetinden sonra kısa süreliğine Basra’ya geldi ve bu şehre yerleşti.[3]

Allame Meclisi şöyle yazıyor: Muhtar, Ehli Beyt’in (a.s) faziletlerini açıklıyordu ve hatta Müminlerin Emiri (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) güzel sıfatlarını halk arasında yayıyordu. Muhtar, Peygamber (s.a.a) hanedanından herkesin, Peygamber’den (s.a.a) sonra hükümete daha layık olduğuna inanıyordu ve Peygamber’in (s.a.a) Ehli Beyti’nin (a.s) çektiği zorluklardan rahatsızlık duyuyordu.[4]

Rivayetlerde Muhtar’ın şahsiyeti

Hadis kitaplarında Muhtar hakkında gelen rivayetler iki kısımdır. Bunlardan bazıları onu öven ve bazı rivayetlerde de onu yeren sözler söylenmiştir.

A. Muhtar’ı öven hadisler

Muhtar’ı öven hadis kitapları pek çoktur, ancak konunun uzamaması için bunlardan üçüne işaret edeceğiz.

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Muhtar’ın İmam Hüseyin’in (a.s) katillerinin kellesini bizim hanedanımıza göndermesine kadar Haşimi kadınlarının hiçbirisi başını taramadı ve kına çalmadı.”[5] Ayetullah Hui (r.a) bu rivayeti sahih bilir.[6] Bu rivayet, Muhtar’ın yaptığının teyit edildiğini gösterir.

2. “Muhtar hakkında kötü konuşmayınız, zira o, bizim katilerimizi öldürdü ve dökülen kanlarımızın öcünü aldı; zorluk anında malını bizim aramızda paylaştırdı ve kocası olmayan kadınları evlendirdi.”[7]

3. Başka bir rivayette de geldiğine göre İmam Seccad (a.s), Ubeydullah b. Ziyad ve Ömer Sa’d’ın başları kendisine gönderildiğinde secde etti ve Allah-u Teâlâ’ya şükrederek şöyle buyurdu: “Allah-u Teâlâ Muhtar’ı hayırla mükâfatlandırsın.”[8]

B. Muhtar’ı yeren hadisler

Bu kısımda da sadece üç numune zikredeceğiz.

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Muhtar, İmam Seccad’a (a.s) yalancılık nispetinde bulundu.”[9]

2. Başka bir rivayette de şöyle gelmiştir: “Muhtar, İmam Zeynel Abidin (a.s) için bin dirhem gönderdi ve İmam Zeynel Abidin’de (a.s) bu parayı yıkılan evlerin yapımında kullandı. Sonra İmam (a.s) için kırk bin dirhem daha gönderdi, ancak bu defa İmam Zeynel Abidin (a.s) bu hediyeyi kabul etmedi.”[10] Başka bir rivayette İmam’ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Ben, yalancıların hediyesini kabul etmem.”[11]

3. Muhtar’a atılan iftiralardan birisi de onun Muhammed b. Hanefiye’nin imametine inanması ve halkı ona davet etmesidir ve bu doğrultuda Keysaniye fırkası oluşmuştur.[12]

Âlimler açısından Muhtar

Hadis ve Rical ilmi âlimleri, Muhtar hakkındaki hadislerle karşılaştıklarında onu öven hadislerin tarafını tutmuşlar ve yeren rivayetler hakkında görüşler ortaya koymuşlardır:

A. Muhtar’ın yerilmesi doğrultusundaki rivayetler senet itibariyle zayıftır.[13] Keşşi (r.a) bu konuda şöyle der: Anlaşıldığı kadarıyla bu rivayetler cali ve Ehli Sünnet’in uydurmasıdır.[14]

B. Bu tür hadislerin, zalim hâkimlerin şerrinden korunmak için İmam ve Beni Haşim’in takiye doğrultusunda söylemiş olması ihtimali vardır.[15]

C. Daha önce zikrettiğimiz: “Muhtar iki defa İmam Secced (a.s)  ve Ehli Beyt’e (a.s) hediye gönderdi ve İmam ikinci hediyeyi Muhtar’ın yalancı olması sebebiyle kabul etmedi” rivayette, bu işin uzak bir ihtimal olduğu anlaşılıyor, zira İmam’ın ikinci hediyeyi, onun yalancı olması sebebiyle almamışsa, bu sebep birinci hediye içinde söz konusuydu.[16]

D. Muhtar’a nispet verilen Keysaniye fırkası ve güya Muhtarın çok yalancı olması rivayeti de Rical ilmi âlimlerine göre Ehli Sünnet’in Muhtara attıkları iftiradır, çünkü Muhammed b. Hanefiye, kesinlikle Muhtarın halkı ona davet etmesine vesile olacak İmamlık iddiası gibi bir iddiada bulunmamış, bilakis bu fırka, Muhammed b. Hanefiye’nin vefatından sonra ortaya çıkmıştır.[17]

Muhtar’ın kabulleri

Düşünürlerin bazıları, Muhtar’ın doğru bir inanca sahip olduğunu kabul ederler ve bu kabullerini iki rivayete dayandırırlar. Burada söz konusu iki rivayete işaret edeceğiz:

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Peygamber Ekrem (s.a.a) Sırat Köprüsü’nden geçer ve Hz. Ali (a.s) ve İmam Hasan, Peygamber’in (s.a.a) ardı süre geçerler. Onlardan sonra İmam Hüseyin (a.s) Sırat Köprüsü’nün ortasına ulaştığında, Muhtar (cehennem azabındadır) seslenir: Ya Eba Abdillah! Ben, sizin dökülen kanlarınızın öcünü almıştım. Peygamber “Ey Hüseyin! Onun cevabını ver” buyurur ve İmam Hüseyin (a.s) kartal gibi Muhtarı kurtarır. Şayet Muhtarın kalbi yarılsaydı, iki halifenin sevgisinin olup olmadığı ortaya çıkardı.”[18]

2. Başka bir rivayette bu anlamda İmam Sadık’tan (a.s) nakledilmiş ve rivayetin sonunda ravi İmam Sadık’a (a.s): Onca yaptığı hizmetlere rağmen niçin Muhtar cehennem ateşine maruz kalıyor? diye sorduğunda İmam şöyle cevaplandırır: “Çünkü Muhtar’ın kalbinde o iki halifenin sevgisi vardı.” Sonra İmam yemin ederek şöyle buyurur: “Cebrail ve Mikail’in kalbinde o ikisine karşı zerre kadar sevgi olsaydı Allah-u Teâlâ onları yüzüstü cehenneme atardı.”[19]

Allame Meclisi (r.a) bu iki rivayeti (muhtarın kurtulmasına dair rivayeti) onun övülüp yerildiği rivayetlerin tamamının ortak paydası bilir, zira o, inancı doğrultusunda ilk etapta cehennem ehlindendi ancak akıbeti, İmam Hüseyin’in (a.s) yardımıyla ilahi azaptan kurtulmak oldu.[20] Ancak Ayetullah Hui (r.a) bu rivayetin senedini zayıf bilir.[21]

Muhtar ve İmama Hüseyin’in (a.s) kıyamı

Muhtar Sakafi, Aşura hareketinden ve İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki kıyamından önce İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe elçisi Müslim b. Akil’i koruması sebebiyle ve Müslim’in şehadetinde sonra İbni Ziyad’ın emriyle zindana atıldı ve Kerbela kıyamının sonuna kadar zindandaydı[22] ve Kerbela’da yer alamadığı için İmam Hüseyin’i (a.s) savunamadı.[23]

 


[1] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Beyrut: 1404 k, Müessesetü’l Vefa, c. 45, s. 345; Firuz Abadi, Muhammed b. Yakup, Kamusu’l Muhit, Beyrut: 1991 m, Daru İhyai’t-Turasi’l Arabî, c. 1, s. 257.

[2] -Keşşi, Er-Rical, Tahran: 1348 ş, s. 127; Biharu’l Envar, c. 45, s. 344.

[3] -el-Musevi’l Makrem, Abdulrezzak, Mekatilü’l Hüseyin”, Daru’s-Sakafe, ikinci baskı 1411, c. 167; Ez-Zerkili, Hayru’d-Din, El-A’lam, Beyrut: Birinci baskı, Daru’l İlmi li’l Melayin, c. 8, s. 70.

[4] -Biharu’l Envar”, c. 45, s. 352.

[5] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 386; “Ricalü’l Keşşi”, s. 127.

[6] -Hui, Ebu’l Kasım, “Mucemu’r-Rical”, Kum: 1410 k, s. 94.

[7] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 343; “Ricalü’l Keşşi”, s. 125.

[8] -“Ricalü’l Keşşi”, s. 127.

[9] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 343.

[10] -Ricalü’l Keşşi”, s. 128.

[11] -a.g.e, s. 126.

[12] -Hilli, İbni Davut, Rical, Tahran 1383 ş, s. 514.

[13] -Mucemu’r-Rical”, c. 18, s. 97.

[14] -Ricalü İbni Davut”, s. 524. Bu konuya “Ricalü’l Keşşi”de rastlamadık, İbni Davut’un elindeki başka bir nüshada olması mümkündür.

[15] -Mucemu’r-Rical, c. 18, s. 100.

[16] -Ricalü İbni Davut, s. 514.

[17] -a.g.e; Mucemu’r-Rical, c. 18, s. 101.

[18] -Şeyh Tusi, Tehzibu’l Ahkâm, Tahran 1365 ş, c. 1, s. 467, hadis no: 1528.

[19] -Biharu’l Envar”, c. 45, s. 340; Musteterrefatü’s-Serair, s. 567.

[20] -Biharu’l Envar, c. 45, s. 345, hadis no: 5.

[21] -“Mucemu’r-Rical”, c. 18, s. 100.

[22] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Beyrut: 1404 k, Müessesetü’l Vefa, c. 45, s. 353; Keremi, Ali, Der Suki Emir-i Azadi, Guyaterin Tarihi Kerbela, Kum:  1380 ş, Birinci baskı, Neşri Hazik, s. 398; İbni Hacer Askelani, Ahmet b. Ali, El-İsabetü fi Temyizi’s-Sahabe, Araştıran: Adil Ahmet Abdülmevcut ve Ali Muhammed Muavvez, Beyrut: 1415 k, Daru’l Kutubi’l İlmiyye, c. 6, s. 250; Taberi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Tarihi Taberi, Araştıran: Muhammed Ebu’l Fazl İbrahim, Beyrut: 1387 k, Daru’t-Turas, c. 5, s. 571.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar