Gelişmiş Arama
Ziyaret
20488
Güncellenme Tarihi: 2011/01/07
Soru Özeti
Muhtar Ebubekir ve Ömer’in sevgisini kalbinde taşıyor muydu? Niçin Kerbela’da İmam Hüseyin’i (a.s) savunmadı?
Soru
Muhtar Sakafi kalbinde Ebubekir ve Ömer’e karşı sevgi beslediği ve bu sebeple Sırat Köprüsü’nden düşeceği ve İmam Hüseyin’in (a.s) onu kurtaracağı doğru mudur? İmam Hüseyin (a.s) kıyam ettiğinde o nerdeydi de İmam Hüseyin’i (a.s) savunmadı?
Kısa Cevap

Hadis kitaplarında Muhtar hakkında gelen rivayetler iki kısımdır. Bu rivayetlerden bazıları onu öven ve bazı rivayetlerde de onu yeren sözler söylenmiştir. Hadis ve Rical ilmi âlimleri, Muhtar hakkındaki hadislerle karşılaştıklarında onu öven hadislerin tarafını tutmuşlar ve yeren rivayetler hakkında görüşler ortaya koymuşlardır.

Meclisi (r.a) rivayeti (muhtarın kurtulmasına dair rivayeti) onun övülüp yerildiği rivayetlerin tamamının ortak paydası bilir, zira o, inancı doğrultusunda ilk etapta cehennem ehlindendi ancak akıbeti, İmam Hüseyin’in (a.s) yardımıyla ilahi azaptan kurtulmak oldu. Ancak Ayetullah Hui (r.a) bu rivayetin senedini zayıf bilir.

Muhtar Sakafi, Aşura hareketinden ve İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki kıyamından önce İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe elçisi Müslim b. Akil’i koruması sebebiyle İbni Ziyad’ın emriyle zindana atıldı ve Kerbela kıyamının sonuna kadar zindandaydı.

Ayrıntılı Cevap

Muhtar b. Ebi Ubeyde, Sakif kabilesindendir ve lakabı Keysan’dır. Keysan, zeki ve keskin zekâlı anlamına gelir.[1] Müminlerin Emiri’nin (a.s) ashabından Esbağ b. Nübate’nin naklettiği bir rivayette İmam şöyle buyurur: “Muhtar’a Keyyis lakabını Müminlerin Emiri (a.s) vermiştir.[2]

Muhtar, edep ve ahlaki faziletleri Peygamber’in (s.a.a) Ehli Beyt’inden (a.s) öğrendi ve gençlik döneminin başında babası ve amcasıyla birlikte savaşa katılmak için İran ordusuyla Irak’a geldi. Muhtar Müminlerin Emiri’nin (a.s) yanındaydı ve İmam’ın (a.s) şahadetinden sonra kısa süreliğine Basra’ya geldi ve bu şehre yerleşti.[3]

Allame Meclisi şöyle yazıyor: Muhtar, Ehli Beyt’in (a.s) faziletlerini açıklıyordu ve hatta Müminlerin Emiri (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) güzel sıfatlarını halk arasında yayıyordu. Muhtar, Peygamber (s.a.a) hanedanından herkesin, Peygamber’den (s.a.a) sonra hükümete daha layık olduğuna inanıyordu ve Peygamber’in (s.a.a) Ehli Beyti’nin (a.s) çektiği zorluklardan rahatsızlık duyuyordu.[4]

Rivayetlerde Muhtar’ın şahsiyeti

Hadis kitaplarında Muhtar hakkında gelen rivayetler iki kısımdır. Bunlardan bazıları onu öven ve bazı rivayetlerde de onu yeren sözler söylenmiştir.

A. Muhtar’ı öven hadisler

Muhtar’ı öven hadis kitapları pek çoktur, ancak konunun uzamaması için bunlardan üçüne işaret edeceğiz.

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Muhtar’ın İmam Hüseyin’in (a.s) katillerinin kellesini bizim hanedanımıza göndermesine kadar Haşimi kadınlarının hiçbirisi başını taramadı ve kına çalmadı.”[5] Ayetullah Hui (r.a) bu rivayeti sahih bilir.[6] Bu rivayet, Muhtar’ın yaptığının teyit edildiğini gösterir.

2. “Muhtar hakkında kötü konuşmayınız, zira o, bizim katilerimizi öldürdü ve dökülen kanlarımızın öcünü aldı; zorluk anında malını bizim aramızda paylaştırdı ve kocası olmayan kadınları evlendirdi.”[7]

3. Başka bir rivayette de geldiğine göre İmam Seccad (a.s), Ubeydullah b. Ziyad ve Ömer Sa’d’ın başları kendisine gönderildiğinde secde etti ve Allah-u Teâlâ’ya şükrederek şöyle buyurdu: “Allah-u Teâlâ Muhtar’ı hayırla mükâfatlandırsın.”[8]

B. Muhtar’ı yeren hadisler

Bu kısımda da sadece üç numune zikredeceğiz.

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Muhtar, İmam Seccad’a (a.s) yalancılık nispetinde bulundu.”[9]

2. Başka bir rivayette de şöyle gelmiştir: “Muhtar, İmam Zeynel Abidin (a.s) için bin dirhem gönderdi ve İmam Zeynel Abidin’de (a.s) bu parayı yıkılan evlerin yapımında kullandı. Sonra İmam (a.s) için kırk bin dirhem daha gönderdi, ancak bu defa İmam Zeynel Abidin (a.s) bu hediyeyi kabul etmedi.”[10] Başka bir rivayette İmam’ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Ben, yalancıların hediyesini kabul etmem.”[11]

3. Muhtar’a atılan iftiralardan birisi de onun Muhammed b. Hanefiye’nin imametine inanması ve halkı ona davet etmesidir ve bu doğrultuda Keysaniye fırkası oluşmuştur.[12]

Âlimler açısından Muhtar

Hadis ve Rical ilmi âlimleri, Muhtar hakkındaki hadislerle karşılaştıklarında onu öven hadislerin tarafını tutmuşlar ve yeren rivayetler hakkında görüşler ortaya koymuşlardır:

A. Muhtar’ın yerilmesi doğrultusundaki rivayetler senet itibariyle zayıftır.[13] Keşşi (r.a) bu konuda şöyle der: Anlaşıldığı kadarıyla bu rivayetler cali ve Ehli Sünnet’in uydurmasıdır.[14]

B. Bu tür hadislerin, zalim hâkimlerin şerrinden korunmak için İmam ve Beni Haşim’in takiye doğrultusunda söylemiş olması ihtimali vardır.[15]

C. Daha önce zikrettiğimiz: “Muhtar iki defa İmam Secced (a.s)  ve Ehli Beyt’e (a.s) hediye gönderdi ve İmam ikinci hediyeyi Muhtar’ın yalancı olması sebebiyle kabul etmedi” rivayette, bu işin uzak bir ihtimal olduğu anlaşılıyor, zira İmam’ın ikinci hediyeyi, onun yalancı olması sebebiyle almamışsa, bu sebep birinci hediye içinde söz konusuydu.[16]

D. Muhtar’a nispet verilen Keysaniye fırkası ve güya Muhtarın çok yalancı olması rivayeti de Rical ilmi âlimlerine göre Ehli Sünnet’in Muhtara attıkları iftiradır, çünkü Muhammed b. Hanefiye, kesinlikle Muhtarın halkı ona davet etmesine vesile olacak İmamlık iddiası gibi bir iddiada bulunmamış, bilakis bu fırka, Muhammed b. Hanefiye’nin vefatından sonra ortaya çıkmıştır.[17]

Muhtar’ın kabulleri

Düşünürlerin bazıları, Muhtar’ın doğru bir inanca sahip olduğunu kabul ederler ve bu kabullerini iki rivayete dayandırırlar. Burada söz konusu iki rivayete işaret edeceğiz:

1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Peygamber Ekrem (s.a.a) Sırat Köprüsü’nden geçer ve Hz. Ali (a.s) ve İmam Hasan, Peygamber’in (s.a.a) ardı süre geçerler. Onlardan sonra İmam Hüseyin (a.s) Sırat Köprüsü’nün ortasına ulaştığında, Muhtar (cehennem azabındadır) seslenir: Ya Eba Abdillah! Ben, sizin dökülen kanlarınızın öcünü almıştım. Peygamber “Ey Hüseyin! Onun cevabını ver” buyurur ve İmam Hüseyin (a.s) kartal gibi Muhtarı kurtarır. Şayet Muhtarın kalbi yarılsaydı, iki halifenin sevgisinin olup olmadığı ortaya çıkardı.”[18]

2. Başka bir rivayette bu anlamda İmam Sadık’tan (a.s) nakledilmiş ve rivayetin sonunda ravi İmam Sadık’a (a.s): Onca yaptığı hizmetlere rağmen niçin Muhtar cehennem ateşine maruz kalıyor? diye sorduğunda İmam şöyle cevaplandırır: “Çünkü Muhtar’ın kalbinde o iki halifenin sevgisi vardı.” Sonra İmam yemin ederek şöyle buyurur: “Cebrail ve Mikail’in kalbinde o ikisine karşı zerre kadar sevgi olsaydı Allah-u Teâlâ onları yüzüstü cehenneme atardı.”[19]

Allame Meclisi (r.a) bu iki rivayeti (muhtarın kurtulmasına dair rivayeti) onun övülüp yerildiği rivayetlerin tamamının ortak paydası bilir, zira o, inancı doğrultusunda ilk etapta cehennem ehlindendi ancak akıbeti, İmam Hüseyin’in (a.s) yardımıyla ilahi azaptan kurtulmak oldu.[20] Ancak Ayetullah Hui (r.a) bu rivayetin senedini zayıf bilir.[21]

Muhtar ve İmama Hüseyin’in (a.s) kıyamı

Muhtar Sakafi, Aşura hareketinden ve İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki kıyamından önce İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe elçisi Müslim b. Akil’i koruması sebebiyle ve Müslim’in şehadetinde sonra İbni Ziyad’ın emriyle zindana atıldı ve Kerbela kıyamının sonuna kadar zindandaydı[22] ve Kerbela’da yer alamadığı için İmam Hüseyin’i (a.s) savunamadı.[23]

 


[1] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Beyrut: 1404 k, Müessesetü’l Vefa, c. 45, s. 345; Firuz Abadi, Muhammed b. Yakup, Kamusu’l Muhit, Beyrut: 1991 m, Daru İhyai’t-Turasi’l Arabî, c. 1, s. 257.

[2] -Keşşi, Er-Rical, Tahran: 1348 ş, s. 127; Biharu’l Envar, c. 45, s. 344.

[3] -el-Musevi’l Makrem, Abdulrezzak, Mekatilü’l Hüseyin”, Daru’s-Sakafe, ikinci baskı 1411, c. 167; Ez-Zerkili, Hayru’d-Din, El-A’lam, Beyrut: Birinci baskı, Daru’l İlmi li’l Melayin, c. 8, s. 70.

[4] -Biharu’l Envar”, c. 45, s. 352.

[5] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 386; “Ricalü’l Keşşi”, s. 127.

[6] -Hui, Ebu’l Kasım, “Mucemu’r-Rical”, Kum: 1410 k, s. 94.

[7] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 343; “Ricalü’l Keşşi”, s. 125.

[8] -“Ricalü’l Keşşi”, s. 127.

[9] -“Biharu’l Envar”, c. 45, s. 343.

[10] -Ricalü’l Keşşi”, s. 128.

[11] -a.g.e, s. 126.

[12] -Hilli, İbni Davut, Rical, Tahran 1383 ş, s. 514.

[13] -Mucemu’r-Rical”, c. 18, s. 97.

[14] -Ricalü İbni Davut”, s. 524. Bu konuya “Ricalü’l Keşşi”de rastlamadık, İbni Davut’un elindeki başka bir nüshada olması mümkündür.

[15] -Mucemu’r-Rical, c. 18, s. 100.

[16] -Ricalü İbni Davut, s. 514.

[17] -a.g.e; Mucemu’r-Rical, c. 18, s. 101.

[18] -Şeyh Tusi, Tehzibu’l Ahkâm, Tahran 1365 ş, c. 1, s. 467, hadis no: 1528.

[19] -Biharu’l Envar”, c. 45, s. 340; Musteterrefatü’s-Serair, s. 567.

[20] -Biharu’l Envar, c. 45, s. 345, hadis no: 5.

[21] -“Mucemu’r-Rical”, c. 18, s. 100.

[22] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Beyrut: 1404 k, Müessesetü’l Vefa, c. 45, s. 353; Keremi, Ali, Der Suki Emir-i Azadi, Guyaterin Tarihi Kerbela, Kum:  1380 ş, Birinci baskı, Neşri Hazik, s. 398; İbni Hacer Askelani, Ahmet b. Ali, El-İsabetü fi Temyizi’s-Sahabe, Araştıran: Adil Ahmet Abdülmevcut ve Ali Muhammed Muavvez, Beyrut: 1415 k, Daru’l Kutubi’l İlmiyye, c. 6, s. 250; Taberi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Tarihi Taberi, Araştıran: Muhammed Ebu’l Fazl İbrahim, Beyrut: 1387 k, Daru’t-Turas, c. 5, s. 571.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müçtehitlerin makamı konusunda bir ayet veya hadis var mı?
    10426 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
    6929 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ...
  • Kumar aleti olmaktan çıkmış olan oyun kâğıtlarıyla kumar amacını gütmeksizin oyun oynamanın hükmü nedir, sakıncalı ve işkâlı var mıdır?
    8387 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Zikredilen sorunun cevabı bağlamında imma Humeyni (kuddise sırruh) ve diğer taklidi mercileri şöyle buyurmuşlardı: Örfün nezdinde kumar aleti olarak bilinen oyun kâğıtlarıyla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir. (İster kazanmak ve kazanmamak amacını gütsün ister gütmesin). Ama örf nezdinde kumar aletlerinden sayılmayan; örneğin bir anlamda fikri geliştiren ve dini ve ilmi ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    11792 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...
  • İmamlara ait resimlerin şer’i hükmü nedir?
    7021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah, bizi ölümden sonra tekrar bu dünyaya döndürecek olursa biz iyi işler yapar mıyız?
    11185 Eski Kelam İlmi 2010/07/07
    Birincisi, kişilerin isteğine bağlı olarak dünyaya dönebilmelerinin mümkün oluşu yaratılış nizamının bozulmasına ve Peygamberlerin gönderilişinin abes olmasına yol açar. İkincisi, bu kişilerin dünyaya dönmeleri farz-i mahal gerçekleşse bile onların iyi işler yapacakları belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve onlar da aynı istek ve heveslere sahiptirler. Nitekim dünyada da ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70480 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • İranda ne kadar Yahudi var ve İran devletinin onlara davranışı nasıldır?
    10619 Düzenler 2011/10/23
    İran İslam Cumhuriyetinde dini azınlıklar (Yahudi, Hıristiyan, Zerdüşt...) Müslümanlarla beraber yaşamaktalar. İran Yahudilerinin kendi istatistiklerine göre İranda şu anda 20 bin civarında Yahudi (Kelimi) vardır.[1] Onlarda diğer İran vatandaşlarının sahip olduğu tüm hak ve hukuka sahiptirler. Ekonomi, ibadet, sosyal ...
  • imamların makamı enbiyaların makamindan daha mi üstün?
    14340 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    İmamların ilmi makamları nebilerinkinden daha üstün olduğu meselesi birçok rivayetlerde konu edilmiş. Bunun asıl delili imamların (a.s.) nurani olan batini boyutlarının peygamber (s.a.a.) ile bir olmalarıdır. Peygamber (s.a.a.) diğer peygamberlerden üstün olduğu gibi, bu kaynaktan yararlanan imamların ilmi makamı da diğer tüm peygamberlerden ...
  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    15018 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...

En Çok Okunanlar