Gelişmiş Arama
Ziyaret
6251
Güncellenme Tarihi: 2010/07/05
Soru Özeti
Hz. Ali’nin (a.s) Araplara yönelik “Kur’an’ın nüzulü için onlarla savaştınız ama dünyanın sonu gelmeden onlar Kur’an’ın tevili için sizinle savaşacaklardır.” diye buyurduğu hadisin senedi nasıldır?
Soru
Bir süre önce dergilerin birinde aşağıdaki hadise rastladım. Size göre bu hadisin bir senedi var mıdır? İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Taneyi yaran ve yaratıkları yaratan Allah’a yemin olsun ki Müslüman olmaları için kendilerine kılıç çektiğiniz gibi, onlar (İranlılar) da sizi İslam dinine geri döndürmek için sizinle savaşacaklardır.”
Kısa Cevap

Hz. Ali’nin (a.s) Farslar hakkında Araplara yönelik “Kur’an’ın nüzulü için onlarla savaştınız ama dünyanın sonu gelmeden onlar Kur’an’ın tevili için sizinle savaşacaklardır.” diye buyurduğu anlamda rivayet kaynaklarında bir takım rivayetler mevcuttur. Bu rivayet senet açısında güvenilirdir.

Ayrıntılı Cevap

Hiçbir rivayet kaynağında zikrettiğiniz metine rastlanmamıştır. Ama bu anlamı veren bir rivayet mevcuttur. Bu rivayet Korbu’l-Esnad kitabında yer almaktadır. Korbu’l-Esnad kitabında İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen ve onun da babaları (a.s) aracılığıyla naklettiği rivayete göre Hz. Ali (a.s) Farslar hakkında şöyle buyurmuştur: “Kur’an’ın nüzulü için onlarla savaştınız ama dünyanın sonu gelmeden onlar Kur’an’ın tevili (tefsir ve batın) için sizinle savaşacaklardır.”[1] Bu rivayetin senedi bağlamında ilk önce hatırlatmalıyız ki rivayetlerin itibarı, onlara konu olan mevzular gözetilerek incelenir; akait usulleriyle ilgili rivayetler kesinlikle muhtelif ve güvenilir silsileler yoluyla rivayet edilmiş olmalıdır. Oysaki fıkhî rivayetler sadece muteber bir senet silsilesi taşıması halinde güvenilir sayılır ve uygulanması gerekir. Sizin rivayetinizin içeriğini taşıyan rivayetler ne itikat usullerinden ve ne de amelî hükümlerden sayıldığından, itibarları genellikle inceleme konusu olmaz. Ama cevap sıfatıyla söylenebilecek olan şudur: Korbu’l-Esnad kitabı Allame Meclisi’nin Bihar’ın mukaddimesinde söylediği üzere alimler arasında muteber ve meşhur olan bir kitaptır.[2] Onun müellifi olan Hemirî de Şia’nın muteber ve büyük ravilerindendir. Rivayetin senedi Hemirî’den sonra kısa olup Hasan b. Zarif ve Hüseyin b. Alavan’ı kapsamaktadır. Hasan b. Zarif’i Şia’nın rical kitaplarında güvenilir olarak tanıtmışlardır.[3] Ancak Hüseyin b. Alavan hakkında ihtilaf vardır. Bu ihtilaf onun hakkında gelen şu tabirden kaynaklanmaktadır: “Şia değildir, kardeşinin lakabı Eba Muhammed’tir ve o güvenilirdir.” Tabirden (güvenilirdir)[4] tam olarak kastedilenin Hüseyin b. Alavan’ın kendisi mi yoksa kardeşinin mi olduğu belli olmadığından onun itibarı hakkında şüphe oluşmuştur. Ama merhum Ayetullah Hoyî onu muteber bilmekte ve şöyle demektedir: Rical kitaplarında böyle tabirler çok olup söz konusu asıl ravinin itibarına delalet eder.[5] Korbu’l-Esnad’taki birçok rivayet bu senetle nakledildiği hasebiyle de bu rivayet senet açısından muteber ve güvenilirdir.      



[1]. (و عنه [عن الحسن بن ظریف عن ابن علوان ]عن جعفر عن ابیه عن علی (ع)قال فی فارس ضربتموهم علی تنزیله و لا تنقضی الدنیا حتی یضربوکم علی تأویله.) Hasan b. Zarif, İbn-i Alavan aktardığına göre İmam Sadık (a.s) babaları vasıtasıyla Ali’den (a.s) şöyle nakletmiştir: “Kur’an’ın nüzulü için onlarla savaştınız ama dünyanın sonu gelmeden onlar Kur’an’ın tevili (tefsir ve batın) için sizinle savaşacaklardır.”

[2] Biharu’l-Envar, c. 1, s. 27.

[3] Ricalu’n-Necaşi, s. 61; el-Hulase, s. 43.

[4] Ricalu’n-Necaşi, s. 52.

[5] Mucem-i Rical-i Hadis, c.4, s. 383.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ehl-i Sünnetin Bilal hakkındaki görüşü nedir?
    5848 تاريخ بزرگان 2008/05/13
    O müşriklerin işkencelerine karşı direniş göstermiş, Peygamber’in müezzini ve savaşlarda Peygamber’le birlikte savaşmış Resulullah’tan sonra Medine’yi terketmiştir, Şam’a yerleşmiş ve orada da vefat etmiştir. Ehl-i Sünnet kaynaklarına göre o Ebubekir tarafından azat edilmiştir. ...
  • Keramet (Değerlilik ve onurluluk) nedir? Onurluluk nasıl kazanılır? Değerli ve onurlu insanların Allah katındaki makamı nedir?
    17191 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    Keramet (onurlu olmak) aşağılık ve alçaklıktan uzak olmak ve her türlü zillet ve aşağılıktan uzak olan temiz ve değerli ruha kerim (onurlu) insan denir. Kerim (onurlu) sözcüğünün karşıtı seciyesiz anlamında leim’dir. Onurluluk ve saygınlığın zirvesine varmak için insanın takvayla donanması gerekir. Takva kişinin ...
  • Günlük birçok meşguliyetle birlikte nasıl ibadet yapılabilir?
    10700 Yeni Kelam İlmi 2010/07/05
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Mukaddes şeriat açısından, bankalar yahut borç veren kurumların kredilerinden yararlanmanın hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/05
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
    6287 Eski Kelam İlmi 2012/03/12
    Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize ...
  • İslam ve imanın şartları nelerdir?
    11195 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/17
    İslamın ve imanın dereceleri vardır. Şehadetyni yani ‘Eşhedü en la ilahe illallah’ ve ‘Eşhedü enne Muhammeden Resulullah’ı söyleyen herkes Müslümandır ve bu İslamın ilk derecesidir. Dolayısıyla kendisinin ve çocuklarının bedeninin pak olması, Müslüman kadınla evlenmesi, Müslümanlarla yaptığı ticaretin doğru oluşu, mal, can ve ırzının haram ve özel ...
  • Daru’l-harp ne demektir ve nerelere Daru’l-harp denir?
    5740 Cihat 2020/02/12
     Öncelikle konunun ihtilaflı bir konu olduğunu belirterek başlamak yerinde olacaktır. Zira söz konusu kavramların ilk dönem İslam uleması tarafından  incelendiği zaman diliminde İslam toprakları bir bütün olarak yönetilmekte ve Müslümanlar bu topraklarda yaşamaktaydı. Ülkeler arasında günümüzde olan anlaşmalarda söz konusu değildi. Bu anekdot ışığında ilk dönem yapılan ...
  • Peygamber'den sonraki dönem için Şia'nın görüşü nedir?
    10466 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    Şia inanıyor ki:1-Hilafet Allah'ın tayini ile gerçekleşen bir görevdir. Peygamber (s.a.a) defalarca Allah'ın emriyle Hz. Ali a.s)'ı Müslümanlara kendi halifesi olarak tanıtmışlardır.2. Peygamber'in halifeleri on iki kişidirler. Onların ilki Hz. Ali (a.s)'dır ve sonu Hz. Mehdi b. Hasan Al-Askari'dir.3. Hz. Ali (a.s) Allah ve Peygamber (s.a.a) ...
  • Bir kimsenin keramet sergilemesi onun hak oluşu manasına gelir mi?
    5913 Pratik İrfan 2012/05/03
    İrfanda yaygın olan konulardan birisi, keramet ve olağanüstü işler yapma meselesidir. İrfan ve seyr-i sülûk yolunda keramet, mükaşefe ve olağan dışı işlerin meydana gelmesi, insanın bunlar ile mağrur olacağı ve bu hususları çok önemseyeceği hususlar değildir. Bunlar yüce Allah’ı şuhudi olarak tanımanın ilk ve çok düşük basamaklarıdır. ...
  • Selamun Aleyküm. “Emmen Yucibu’l-Muztar” duası nerede zikredilmiştir?
    28058 Pratik Ahlak 2012/08/12
    “Emmen yucibu el-muztarre iza duahu ve yekşifu’s-su” cümlesi Kur’an’da Neml suresinin 62. ayetinde zikredilmiştir: Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Her ne kadar yüce ...

En Çok Okunanlar