Gelişmiş Arama
Ziyaret
10442
Güncellenme Tarihi: 2011/01/31
Soru Özeti
İslam peygamberi hz. Muhammed (s.a.a.) Salih olamayan bir ailede büyüyen bir güzel kızı hayvan gübresinin bulunduğu yerde yeşermiş olan ota benzetiyor. Hazreti resul bu benzetmeden maksadı nedir?
Soru
Bir rivayette Peygamberi Ekrem (s.a.a.) şöyle buyuruyor: Mayıslıklarda yeşermiş olan otlardan sakınınız. Soruldu: Ey Resul! Bu ottan maksat nedir? Buyurdu: Salih olmayan bir ailede rüşt eden güzel kadındır. Bu rivayette mezbeleye ve mayıslıklara benzetilmiş olan aileden maksat hangi ailelerdir?
Kısa Cevap

Bu hadis uygun ve münasip olmayan ortamlarda yetişmiş ve rüşt eden bireylerle evlenmenin haram veya mekruh olduğunu beyan etmiyor. Belki sadece şu noktaya tekit ediyor: Evlilikte sadece zahiri güzelliğe göz dikip gönül bağlanmamalı ve yüzeysel bir aşka mağlup olup dini, ahlaki, davranışsal ve … gibi nitelikleri göz ardı edip bir yanlışlık yaparak maddi ve manevi yaşamını tehdit eden ifrati bir şekilde bir özelliğe yoğunlaşmamaya dikkat çekiyor.

Ayrıntılı Cevap

İslam peygamberi (s.a.a.) bir hutbenin zımnında şöyle buyurdu: “Ey insanlar mayıslıklar ve hayvan gübrelerinin bulunduğu yerlerde yeşeren otlara karşı dikkatli olunuz”! Sordular: Bu sözden Maksadınız nedir? Hazret şöyle açıklıyor: “Münasip ve edep ortamlarının dışında büyümüş güzel yüzlü kadınlardır”![1]

Acaba peygamberin (s.a.a.) maksadı şu mudur ki evlilikte kadının güzelliği hiç önemli değil?! Acaba O’nun maksadı akrabalar içinde layık olamayan kişilerden layık olan kişilerle evlenme imkânını alıp onları mahrum bırakmak mıdır? Ve acaba münasip ortamı sadece layık olan kızlar mı sadece içtimaa veriyorlar? Ve… .

Zahiren zikredilen yukarıdaki konulardan hiçbirisi peygamberin maksadı değildir. Bilakis peygamberin (s.a.a.) bu sözden hedeflediği hedef başka bir noktaya işaret edip dikkatleri ona çekmektir ki şimdi o noktaya değineceğiz:

Başarılı bir evliliğin gerçekleşmesi için birkaç konuya dikkat ve teveccüh etmek önemlilik arz etmektedir ki bunların verileri insanın karar almasında etkili olabilir. Ahlak, güzellik, dindarlık, ailevi kökenlilik, tahsil, kültürel benzerlik, iki tarafın maddi durumu ve… gibi konuların evlilikte dikkate alınırsa karar almakta faydalı ve yararlı olabilir.

En beğenilen durum insanın tüm bu özellikleri dikkate alıp ve münasip ve genel bir neticeye varmasıdır. Ama en ifratısı bu ölçü ve konulardan birinse teveccüh edilip diğerlerinden gafil kalmaktır. Örnek olarak bir kişi için sadece tahsil derecesi çok önemli olur dolayısıyla eğer nazara almış olduğu tahsil derecesine sahip olan bir kimseyi bulur ve diğer konulara gerektiği şekilde dikkat etmezse sonradan sorunlara müptela olması doğaldır.

Çoğu zamanlarda uygun olmayan ve mantıksız sonuçlara neden olan şey şu ki;  çok önemli ve dikkate alınması gereken hususların göz ardı edilmesine neden olan şeylerden birisi karşıdakinin zahiri güzelliğidir. Zira bu zahiri güzellik yüzeysel bir aşka tebdil olmasının ihtimali her zaman mevcuttur. Peygamberin (s.a.a.) başka bir sözde söylemiş olduğu tabiriyle sağırlığa ve körlüğe neden olabilir.[2] Yani mantıksız olan böyleli bir âşık, maşukun diğer çirkinliklerini göremez ve bu maşuk hakkında başkalarından duymuş olduğu sözleri tahlil ve tecziye edemez olabilir.

Bu sorun bütün toplumlarda (hata günümüzde de zahiri bir güzellikle kandırılan kimselerin sayısı az değildir) var olduğu için bilinçlendirme mükellefiyetini üstlenmiş olan İslam peygamberi Müslümanları muhatap alarak şöyle buyuruyor: “Sakın ha sakın! Olamasın ki, akıl ve tecrübeden yoksul bir bakışla kendinizi, kendisinden kurtarması çok zor olan bir hataya müptela edesiniz. Başka bir beyanla peygamber (s.a.a) tavsiye ediyor: Evlilikte zahiri güzelliğin yanı sıra doğru ve münasıp bir netice alabilesiniz diye köklü ve asalet sahip olan aile unsurları gibi diğer ölçüleri de göz önünde bulundurunuz.  Peygamber (s.a.a.) sözlerinde yapmış olduğu teşbih birçok hakikat ve meseleleri ifade ediyor. Zira çöplükler ve hayvanların mayısı birçok yerlerde bitkilerin rüşt edilmesi ve çiftçilik bağlamındaki sanatı geliştirme noktasında çok yardımcı oluyor. Ama bundan yararlanarak hâsıla getirilmiş olan mahsuller ne kadar güzel olurlar olsun bu mayısların derinliklerinde var olan iltihap ve mikropların söz konusu mahsullere sirayet etmesini engellemek için sürekli çok dakik kontrol ve denetim altında tutulması gerekmektedir. (Bu denetim, zararlı ve zehirli şeylerin kimyasal gübreden sirayet edilmesi de engellemesi için gereklidir). 

Şimdi yapılan tahliller neticesinde eğer söz konusu mahsullerde zararlı olan maddelerin yüzdeliği insanın sağlığını tehdit edecek miktarda değilse istifade edilebilir. Ama eğer var olan yüzdelik insanın sağlığını tehdit ediyor miktarda ise ondan korunması ve muhafaza edilmesi lazım.

Münasip olmayan bir ortamda rüşt eden bir kimsenin durumu da aynen bu hususa sahiptir. Onun zahiri güzelliğine konsantre olup her çeşit sorunlardan uzak olduğu sanısına kanılmaması gerekmektedir. Belki geniş ve etraflıca bir araştırma yapılması gerekir ki onun içinde yaşamış olduğu münasip olamayan ortamdan etkilenme derecesi ne kadar olduğu tespit edilmesi gerekir. Eğer yapılan tahliller neticesinde içinde bulunduğu ortamdan etkilenmesi o denlidir ki onunla evlilik yapılırsa insanın manevi rüştünü duraklayacak derecede ve şayet insanın maddi yaşamına bile zarar getirecek durumda ise böyleli birisiyle evlenmekten göz yumup sakınması gerekli olması çok tabiidir.  Ama eğer tahliller neticesinde bu ortamda yaşayan kişi ortamın etkisinde kalmamış, dinini, ahlakını, namusunu matlup derede koruyabilmiş ise onunla evlenmekte hiçbir sakınca yok. Böyleli bir evlilikte önemli olan bir diğer nokta şudur ki kişi kendisini değerlendirmesi gerekir; eğer gelecekteki eşinin akrabasıyla karşılaştığı vakit onlardan olumsuz etkilenecek veya kendisi onlarda etkili olabilecek her iki duruma göre alacağı karar tabi ki farklı olacaktır.

Birliyoruz ki bu sözlerin sahibi yani peygamber (s.a.a.) düşmanlarının başı olan ebu Süfyanın kızı ümmü Habibe ile evlendi. Ama bu evlenmenin neticesi peygamberi ebu Süfyanın dinine sürüklemedi. Bilakis sonuçta Ebu Süfyan (zahiri de olsa) İslam dinine girdi.  

 


[1] Küleyni, Muhammed b. Yakup, “Kafi”, Tahran: darul Kutubul İslamiye, 1365, şemsi, c. 5, s. 332.

[2] Saduk, “Men la Yahduruhul- Fakih”, Kum: Müesesetün Neşril İslami, 1413, h.k., c. 4, s. 380.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar