Gelişmiş Arama
Ziyaret
6278
Güncellenme Tarihi: 2012/02/04
Soru Özeti
Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
Soru
Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
Kısa Cevap

İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar.

Ayrıntılı Cevap

İnsanlığa hakim olan dinler ve düşünce mektepleri insanın ihtiyaçlarını temin etmek ve saadetini sağlamak için talimatlar sunmuş, reçeteler yazmışlardır.

Maddi mektepler manevi ihtiyaçları tümüyle göz ardı ederler; aslında onların böyle bir inançları yoktur. Onlar insanın saadetini azami derecede maddi lezzetlerden faydalanmakta görürler. Bunların karşısında olan bazı mektep ve dinler ise insan ruhunun takviye edilip eğitilmesini işin temeli olarak görmektedirler. Onlar maddi ihtiyaçların teminini önemsemedikleri gibi insanın saadetini maddi lezzetlerden uzak durmakta olduğunu söylemekte, insanı daima dünyadan uzaklaşmaya, dünyaya ve maddiyata bağlanmaktan kendisini kurtarmaya davet etmektedirler. Mutlu yaşamdan neyin anlaşıldığı mekteplerin dünya görüşüne, dünya ve insanı nasıl tefsir ettiklerine bağlıdır.

Günümüzün maddiyat dünyasına özellikle batı toplumlarına, maddiyatın çeşitli lezzetlerinden, garize ve şehvetlerden sınırsızca faydalanma düşüncesinin haddinden fazla hakim olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun nedeni ise şimdiye kadar din adına maddi lezzetlere getirilen sınırlamalara gösterilen şiddetli tepkidir.

İslam manevi konulara yönelmeyi, dünyadan ve ilahi nimetlerden faydalanmaktan ayrı şeyler olarak görmemektedir. Bu yüzden dini öğretilerde ruhbaniyyet ve Allah’ın nimetlerinden faydalanmamak menedilmiştir. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Allah Teala, Muhammed’e (s.a.a), Nuh, İbrahim, Musa ve İsa’nın (a.s) şeriatını verdi... Kolay fıtri dinde ne ruhbaniyyet vardır, ne de seyahat (sofular gibi çöllerde gezmek), aksine bu din temizleri helal etmiş, pislikleri ise haram. İnsanların üzerindeki yükü ve zincirleri kaldırmıştır.’[1]

Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) ümmeti, ruhbaniyetten uzak durmaları için uyarıyordular. Örneğin:

Emiru’l Müminin’in (a.s) dostlarından biri, kardeşinin dünyadan kaçtığı -ve et, uygun elbise, cinsellik vb. gibi Allah’ın nimetlerinden faydalanmadığı- konusunda şikayet etti. İmam (a.s) onu çağırmasını emretti. Asım adındaki bu şahıs geldiğinde İmam onu asık suratla karşıladı ve şöyle buyurdu: ‘Vay olsun sana ey Asım! Allah’ın nimetleri sana mübah ettiğini düşünüyorsun, ama sen onlardan faydalanmıyorsun öyle mi? Sen Allah’ın karşısında bundan daha küçüksün (ki böyle bir düşünceye sahipsin). Karına ve çocuklarına acımıyor musun? Allah’ın sana helal ettiği temiz şeylerden senin faydalanmandan rahatsız olduğunu mu sanıyorsun?’[2]

Ancak unutmamak gerekir ki kınanan dünya, Allah’a ve halka karşı vazifesini unutturan, kendisine aşırı bağlanılan, gurur, ahireti unutma, başkalarına karşı böbürlenme, israf, şükür etmeme vb. şeylere neden olan dünyadır. Bunlar olmaz ve onu ahiretin ve ilahi kurba ulaşmanın köprüsü olarak görürsek kötü değildir. Bu konudaki birçok rivayetten ikisini örrnek olarak getiriyoruz:

1-Emirü’l-Müminin’in (a.s) huzurunda birisi dünyayı kötülüyordu. İmam onu kınayarak şöyle buyurdu: ‘Dünya doğrular için doğruluk evidir. Dünyayı tanıyanlara sağlık evi, azık alanlara ihtiyaçsızlık evi ve öğüt alanlara öğüt evidir. Dünya, Allah dostlarının secdegahı, meleklerin namazgahı, vahyin indiği yer ve Allah dostlarının Allah’ın rahmetini kazandıkları ve cenneti kâr edindikleri ticaret yerdir.’[3]

2- İbn-i Ebi Ya’fur şöyle diyor: İmam Sadık’a (a.s) ‘Biz dünyayı seviyoruz’ diye arzettiğimde ‘Dünyadan kastın nedir?’ diye sordu. Dedim ki: ‘Evlenmek istiyorum, hacca gitmek istiyorum, aileme yardım etmek istiyorum, (din) kardeşlerime yardım etmek istiyorum ve sadaka vermek istiyorum.’ İmam buyurdu ki: ‘Bunlar dünya meselelerinden değildir. Bunlar ahirete ait şeylerdir.’

İlgili dizinler:

Dünya ve Ahiret Saadeti: 13242 (Site: 13001)

Dünya veya Ahiret İçin Çaba Sarfetmek: 1821 (Site:2130)   

 



[1] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, c.8, s.22, H.1, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, H.Ş.1365

[2] -a.g.e. c.1, s.410

[3] -Nehcü’l-Belağa, s.492, Hikmet:131, İntişarat-ı Daru’l-Hicret, Kum.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar