Gelişmiş Arama
Ziyaret
50851
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Namaz kılmayan kimseler kesinlikle cehenneme mi gidecektir? Hatta onlar birçok iyi iş yapsalar da cehenneme gidecekler midir?!
Soru
Namaz kılmayan kimseler kesinlikle cehenneme mi gidecektir? Hatta onlar birçok iyi iş yapsalar da yine cehenneme gidecekler midir?!
Kısa Cevap

Dini öğretilerimiz esasınca namaz, dinsel ameller arasında ilk ibadetsel fiildir. Eğer insanın namazı kabul edilirse, diğer ibadetsel amelleri de kabul edilir! Öte taraftan Kur’an ayetlerinin açıkça belirtmesiyle her kim zerre miktarınca iyi amel işlerse onun karşılığını alacaktır. Bu ayetler uyarınca, ölçme terazisinde hayrın miktarı fazla olacak olursa, insanın namazsız olsa da kurtuluş ehli olması apaçıktır. Namazı terk etmenin iki delili olabileceği söylenebilir.

1. İbadetsel amellerin biri sıfatıyla namazı inkâr etmek. Bu inkâr ve terk kesinlikli azap ve cehenneme neden teşkil eder.

2. Eğer namazı terk etmek inkâr etmeden kaynaklanmazsa ve tembellik ve önem vermemekten kaynaklanırsa, bu tartışılır bir konudur ve ayrıntılı cevapta buna değinilecektir.

Ayrıntılı Cevap

Yukarıdaki soruyu açıklamak birkaç meseleyi dile getirmek v incelemeye bağlıdır ve bu meseleleri ve konuları açıklamakla sorunun cevabına ulaşmayı arzu ediyoruz.

1. Hepimizin bildiği gibi dinsel öğretilerimiz esasınca namaz, dinsel ameller arasında ilk ibadetsel fiildir; yani inanç usullerinden sonra dinin rükünleri olarak adlandırılan amel merhalesinde önemsenen ilk şey namazdır. Namaz kendinden dinin temeli ve dayanağıdır diye tabir edilen şeydir. Aynı şekilde nakledildiği üzere eğer insanın namazı kabul edilirse, diğer amelleri de kabul edilir.[1] İbadet hükümlerinde namazın çok önemli bir konumu vardır ve onu hiçbir halde terk etmek caiz değildir. Sadece yükümlülüğün artık olmadığı baygınlık ve şuursuzluk halinde namaz kılınmaz. Namaz hak karşısında baş eğmek ve teslim olmaktır. Şeytan da bu zaviyeden darbe yemiştir; çünkü secde etme bağlamındaki ilahi buyruğun karşısında teslim olmamıştır.

2. Öte taraftan, Kur’an ayetlerinin açıkça belirttiği üzere her kim zerre miktarınca iyi amel işlerse, onun karşılığını alacaktır ve aynı şekilde her ne kadar kötü ve çirkin amelde bulunursa da onun cezasını çekecektir. Apaçık olduğu üzere bu ayetler uyarınca tartma terazisinde eğer hayrın miktarı üstün gelecek olursa, insan namazsız olsa da kurtuluş ehli olmalıdır.

3. Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır:

ثُمَّ رَدَدْناهُ أَسْفَلَ سافِلينَ إِلاَّ الَّذينَ آمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُون[2]

Bu ayette iyi ameller tabiri kullanılmıştır ve iyi amellerden birisi de namazdır. O halde insan diğer iyi amelleri işleyerek ödül alabilir.

4. İbadetsel amellerde kabulün ölçü ve kriteri ilahi niyettir; yani insan eğer namaz da dâhil olmak üzere en üstün ibadetsel ve insani amelleri ilahi bir niyet taşımaksızın ve Allah’a yaklaşma kasti gütmeksizin yaparsa ve bunda şirk hedefi güderse, bu ameller ilahi dergâhta kabul olmayacak ve onlar için herhangi bir sevap göz önünde bulundurulmayacaktır.

Bu öncülleri belirttikten sonra şöyle söyleyebiliriz: Her ne kadar namaz birçok eser ve bereketleri barındırsa, namaz kılmak insanı Allah’a yakınlaştırsa ve namazsız bir insan bu ilahi lütuf ve nimetten yoksun ve nasipsiz kalsa ve de namaz Allah’ı zikretmek olduğundan ve namazı kılmayan bir şahıs bu tür üstünlüklerden faydalanmasa bile, yüce Allah tüm günahları ve hatta tövbeden sonra şirk günahını bile bağışlaması ve af dilendiğinde bunu bağışlaması nedeniyle, kesin bir şekilde cennete girmenin ölçüsü namazdır ve binlerce iyi amel işlemiş tüm namazsız insanlar cehenneme girecek diye bir şey söylenemez.  Burada belirtilmesi gereken husus şudur: Namazı terk etmek iki deliden kaynaklanıyor olabilir.

1. İbadetsel amellerden biri sıfatıyla namazı inkâr etmek. Bu inkâr ve terk etmek kesinlikli azap ve cehenneme neden teşkil eder.

2. Ama namazı terk etmek inkâr etmekten kaynaklanmıyorsa ve sadece önemsememek ve tembellikten kaynaklanıyorsa bu husus tartışılır bir meseledir. Bu konuda 375. cevabı okuyunuz ki faydalı olacaktır.  

 


[1] "...إِنَّ أَوَّلَ مَا يُحَاسَبُ بِهِ الْعَبْدُ الصَّلَاةُ فَإِنْ قُبِلَتْ قُبِلَ مَا سِوَاهَا...", Kafi, c: 2, s: 268, Daru’l Kutubu İslamiye, Tahran, 1365 h.ş.

[2] Tin Suresi, 5,6.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar