Gelişmiş Arama
Ziyaret
11796
Güncellenme Tarihi: 2012/01/23
Soru Özeti
Eğer Allah bir ferdi severse, halkın geneli de onu sever mi?!
Soru
Şu içerikte bir hadis duydum: “Allah bir kulu sevdiğinde, Cebrail’e ben filan şahsı seviyorum ve o halde sen de onu sev diye buyurur. Böylece Cebrail de onu sever. Sonra Cebrail göklere ve yere Allah filan kulu seviyor ve o halde siz de sevin diye haykırır. Neticede tüm varlıklar o kulu sever.” Bu hadis Şia’nın hadis kaynaklarında mevcut mudur? Lütfen hadisin adresini belirtir misiniz? Aynı şekilde senet ve itibar olarak hangi mertebede olduğunu da açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Her ne kadar Allah’ın salih kullarının sevgisini halkın kalbine aktardığını yansıtan rivayetler olsa da, halkın ekseriyetinin bir şahsı desteklemesi zorunlu olarak onun Allah tarafından onaylandığı anlamına gelmez. Öte taraftan halkın ekseriyetinin bir şahsa düşman olması da onun Allah’ın gözünde düştüğü ve O’nun nezdinde bir değeri olmadığı şeklinde değerlendirilmemelidir. Aksine birçok örnekte tam olarak bunun tersine bir durum ortaya çıkmaktadır! Evet, eğer bir şahsın sevgisi imanlı ve sakınan bireylerin kalbinde yer edinirse, bu Allah’ın o şahsa teveccüh etmesinin bir göstergesi olarak algılanabilir.

Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah Kur’an-ı “Kerim’in bir ayetinde şöyle buyuruyor: [1]اِنَّ الَّذینَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَیَجْعَلُ لَهُمُ الرَّحْمٰنُ وُدًّاİnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle bir hadis nakledilmiştir: [2]"إن الله إذا أحب عبدا قال لجبرائیل إنی أحب فلانا فأحبوه و یوضع له القبول فی الأرض"

Allah bir kulu sevdiğinde, Cebrail’e ben filan şahsı seviyorum ve o halde sen de onu sev diye buyurur. Böylece Cebrail de onu sever. Bu şekilde o yeryüzünde halkın sevgisine mazhar olur. Buna benzer bir başka hadis de aynı konuyu ifade etmektedir.[3] Bu grup rivayetlerin pek senet incelemesine ihtiyacı yoktur, zira başta işaret edilen ayet doğrultusunda oldukları gözlemlenmektedir. Ama önemli olan, ayetin ve rivayetlerin manasını tam olarak öğrenmektir. Onların manası, halkın genelinin sevgisini kazanan ve toplumdaki bireylerin ekseriyetinin bir tür desteğini alan her ferdin Allah’ın dostu ve halkın yüz göstermediği ve kendisiyle yoldaşlık etmediği her ferdin de Allah’ın düşmanı olduğu anlamına mı gelmektedir?! Kesinlikle böyle bir mana kastedilmemektedir; zira Kur’an-ı Kerim’deki birçok ayetin açıkça bildirdiği üzere Allah ile dostluklarında hiçbir şüphe bulunmayan, ama halkın genelinin desteğini almayan birçok peygamber tarihte mevcuttur. Hz. Nuh’u hatırlayın! O şükreden[4], Allah’ın seçtiği[5], Allah’ın hidayet ettiği[6] ve kendisine vahyettiği bir kuldu[7]. Ama yaklaşık bin yıllık tebliğine rağmen[8] sadece az bir taraftar kitlesi bulabildi.[9] Salt bu nedenden ötürü haşa Hz. Nuh’u Allah’ın düşmanı bilmek mümkün müdür?! Evet, eğer bir şahsın sevgisi imanlı ve sakınan bireylerin kalbinde yer edinirse, bu Allah’ın o şahsa teveccüh etmesinin bir göstergesi olarak algılanabilir. Kur’an ayetlerine dikkat etmeyle, Allah’ın kendi dostlarının sevgisini halkın kalbine aktarmasının, onların ekseriyetinin söz konusu ferdi desteklemesi anlamına gelmediğini anladıktan sonra, şimdi dikkatinizi şu noktaya çekiyoruz: İslam Peygamberinden (s.a.a) sonra ve masum önderlerin (a.s) hayatları boyunca bazıları haksızca, zorla ve hileyle devleti ele geçirmiş, zahiri olarak masum imamları kenara itmiş, istikrarlı az bir grup mümin dışında herkesle ilişkilerini kesmiş ve zalim devletlerinin temellerini inançsal ve dinî esaslar ile pekiştirmeye çalışmışlardır. Bu nedenle dinî öğretilerin bir kısmından yararlanarak ve diğer kısmını unutturarak sahtekarca, halkın genelinin desteğini almaya ve masum imamları azınlıkta bırakarak bunu kendi haklılıklarının ve Şia yolunun yanlışlığının göstergesi olarak yansıtmaya çalışmıştır. Bu aldatıcı çaba bazı Şiilerin içinde bile şüphe yaratacak kadar etkili oldu. Bu bağlamda Şiilerinden biri, İmam Sadık’a (a.s) şöyle demiştir: Bizim aramızda bazı şahıslar, Allah’ın bir kulu sevmesi durumunda, gökten bir sözcünün Allah bu kulu seviyor ve o halde siz de sevin diye feryat ettiğine ve bu şekilde Allah’ın kendi dostu olan bu şahsın sevgisini diğer kullarının kalbine aktırdığına, ama Allah’ın bir kula gazap duyması durumunda da gökten bir sözcünün Allah bu kula düşmandır ve o halde siz de onu düşman edinin diye haykırdığına ve bu şekilde Allah’ın kendi düşmanı olan bu şahsın düşmanlığını diğer kullarının kalbine aktardığına inanmaktadır! Duvara yaslanmış İmam bu sözleri duyunca öne çıktı, ciddi bir şekilde oturdu ve kollarını sallayarak (bu haberi açıkça tekzip etmeksizin) şöyle buyurdu: Böyle değildir, bilakis (bazen) Allah bir kulu sever, ama insanların onun aleyhine sözler söyleyip kendisi için sevap ve düşmanları için de günah yazılması gayesiyle halkı ona düşman kılar. Bazen de bir kulu düşman edinir, ama onun taraftarlığını yapması, yalan sözler söylemesi ve böylece hem söz sahibinin ve hem de Allah düşmanının günahının artması için halkın kalbine onun sevgisini aktarır. İmam bu tespitinin delillerini belirtir ve devam eder: Allah nezdinde Hz Allah’ın düşmanlığını halkın kalbine aktardığı ve bildiğiniz şekilde halkın kendisine davrandığı Hz. Yahya’dan (a.s) daha sevimli kim vardı Allah nezdinde?! Allah, Hüseyin b. Ali’den (a.s) çok kimi sevdi? Halk ona düşman olmadı mı ve onu şehid etmedi mi?! Ve …[10] İmam bu sözleriyle şu noktayı vurgulamıştır: Zalim yöneticilerin aksine, halkın ekseriyetinin bir şahsı desteklemesi zorunlu olarak onun Allah tarafından onaylandığı anlamına gelmez. Öte taraftan halkın ekseriyetinin bir şahsa düşman olması da onun Allah’ın gözünde düştüğü ve O’nun nezdinde bir değeri olmadığı şeklinde değerlendirilmemelidir. Aksine birçok örnekte tam olarak bunun tersine bir durum ortaya çıkmaktadır! Elbette tarihin kısa devrelerinde bir bölge halkının ekseriyeti, hak ve hakikatin destekçisi olmuştur. Bunun örneklerini Hz. Süleyman (a.s), Hz. Peygamber (s.a.a) ve Hz. Ali’nin (a.s) hakimiyetlerinde görmek mümkündür. Şu noktaya da dikkat etmek zorunludur: Birçok durumda Allah erlerinin büyüklüğü hatta düşmanlar ve münafıkların kalbine galip gelmektedir. Hz. Peygamberin (s.a.a),Hz. Ali (a.s) için ettiği dualardan biri şuydu: Ey Allahım! Ali’nin sevgisini müminlerin kalbinde pekiştir ve onun heybet ve azametini münafıkların kalbine yerleştir![11] Peygamberin Ali ve evlatları hakkındaki bu duasının ne güzel şekilde kabul edildiğini iyice gözlemlemekteyiz. Bu önderler hatta salt azınlık olduklarında bile dost ve düşmanın kalbinde yer edinmiştir. Öyle ki şair Ferezdak, İmam Hüseyin (a.s) kendisinden Kufe halkını nasıl gördün diye sorduğunda şöyle demiştir: [12]"قلوبهم معک و سیوفهم علیک" onların kalbi seninle, ama kılıçları aleyhinedir!



[1] Meryem, 96.

[2] El-Hasan b. Ebi’l-Hasan, İrşadü’l-Kulüb, c 1, s. 170, Daru’ş-Şerif er-Rezi lin-Neşr, Kum, 1412 h.k.

[3] Numune olarak: el-Kufi, Muhammed b. Muhammed el-Aşas, el-Caferyat, s. 11, Mektebet-ü Neynevi el-Hadise, Tahran, Bi Ta.

[4] İsra, 3.

[5] Âli İmran, 33.

[6] En’am, 84.

[7] Nisa, 163.

[8] Ankebut, 14.

[9] Hud, 40.

[10] ed-Deylemi, el-Hasan b. Ebi’ l-Hasan, İlamu’d-Din, s. 434, Müessese-i Âlu’l-Beyt, Kum, 1408 h.k.

[11] El-Ayaşi, Muhammed b. Mesud, Tefsirü’l-Ayyaşi, c. 2, s. 141, el-Matbaatu’l-İlmiye, Tahran, 1380 h.k.

[12] et-Taberi, Muhammed b. Cerir, Delailu’l-İmamet, s. 75, Daru’z-Zahair lil-Metbuat, Kum, Bi Ta.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Dua psikolojisi hakkındaki kaynakları tanıtır mısınız?
    5662 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Dua psikolojisi hakkındaki kaynaklar üç kısımdır:a)Din psikolojisini genel olarak ele alan kaynaklar.Ancak bunlardua psikolojisini özel olarak işlememişlerdir. Örneğin William James’inyazdığı, Muhammed Kaini’nin tercüme ettiği ‘Din ve Revan’ (Din ve Ruh) ve Mesut Azerbaycani’nin yazdığı ‘Revanşinasi-i Din’ (Din Psikolojisi) bu türendir.
  • İçlerinde birkaç iyi ve takvalı kimse var diye günahkâr bir topluma azabın gelmesi gecikebilir mi veya tümüyle uzaklaşabilir mi?
    6581 Tefsir 2012/02/18
    Kur’an-ı Kerim’de ve rivayetlerde, günahkâr bir topluma azabın gelmesinin gecikmesi veya tümüyle uzaklaşmasının bazı nedenlerine değinilmiştir. Aşağıda onlardan birkaçını örnek olarak getiryoruz:1- Peygamberin ve İstiğfar edenlerin varlığı: ‘Oysa sen içlerinde oldukça onları azaplandırmaz ve yine bağışlanma dilerlerken Allah onlara azap vermez.’
  • Müslüman (Muslim) sözcüğünün anlamı nedir?
    73693 Tefsir 2009/10/18
    Kuran-ı Kerim’de Müslüman Allah Teala’nın emirleri karşısında mutlak bir teslimiyet içinde olan kişi anlamına gelir. Müslüman olmak kâmil halisane bir tevhit inancına sarılmayı ve her türlü şirk ve ikili tapınmadan uzak durmayı gerektirir. İşte bu yüzden Kuran-ı Kerim, Hz. İbrahim’i (a.s), Müslüman olarak tanıtmaktadır.
  • İnsan kendi güvenlik ve huzurunu bozan diğer varlıklar karşısında ne tür bir tepki göstermelidir?
    8309 Hayvan Barındırmak Ve Avlamak 2013/03/09
    Eziyet ve rahatsız eden haşerelerin eziyet ve rahatsızlıklarını önleme hakkında ilk önce iki noktaya işaret edilecek ve sonra İslami kaynaklardan alınmış iki tavsiye verilecektir: 1. Tabiat çarkında insanların tüm varlıklar ile en azından hâlihazırda barışçıl bir şekilde yaşaması olanaksızdır. Biz; insanlar ve yırtıcı hayvanların bir şehirde hiçbir ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3965 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Hz. Masumların (a.s) fiil ve sözlerinin delil oluşunun ölçüsü ne kadardır?
    7831 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/06/16
    İslam’ın muteber delillerinden biri Hz. Peygamber (a.s) ve diğer masumların sünneti olup tüm Müslümanlar için Kur’an ayetleri gibi delil teşkil eder ve sünnet masumun söz, fiil ve tavrı diye üç şekilde yer alır. Hadis ve rivayetlerde belirtilen masumların söz ve konuşmaları “masumun sözü” onların yaptığı amel ve ...
  • Hayvana dönüşme nasıl olmaktadır ve şuan yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?
    27095 Tefsir 2009/05/17
    “Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir; Kuran ve hadis teriminde ise, bazı günahkâr (bazı özel günahlara sahip) kimselere ve ümmetlere nazil olan bir çeşit azaptır.Mesh olan insanlar hayvan (maymun, domuz vb.) şeklindedirler; yani işlemiş olduğu günahın hayvansal şeklini bu dünyada onun insanî şeklinin üzerine ...
  • Kadın evladına süt vermeden dolayı kocasından ücret talep edebilir mi?
    6000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Şu noktaya dikkat etmek zorunludur: İslam’da fıkhî hükümler ve ahlakî usuller birbirini tamamlar ve aralarında hiçbir ayrılık ve uyuşmazlık bulunmaz.[1] Bundan dolayı fertlerin hakkı sıfatıyla bazı hükümler ispatlanmış olsa da ve yükümlü bu haktan fıkhî bir hüküm sıfatıyla istifade edebilse de, dinsel öğretilerde ahlakî ...
  • Eğer Allah bir ferdi severse, halkın geneli de onu sever mi?!
    11796 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar Allah’ın salih kullarının sevgisini halkın kalbine aktardığını yansıtan rivayetler olsa da, halkın ekseriyetinin bir şahsı desteklemesi zorunlu olarak onun Allah tarafından onaylandığı anlamına gelmez. Öte taraftan halkın ekseriyetinin bir şahsa düşman olması da onun Allah’ın gözünde düştüğü ve O’nun nezdinde bir değeri olmadığı şeklinde ...
  • Ödünç (karz) olarak verdiğimiz malın humusunu vermeli miyiz?
    5612 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/14
    Söz konusu olan para kesb ve kazancından birikilmiş durumda ve humus yılı üzerinden geçmiş ise bütün taklidi Mercilerin bu bağlamdaki fetvası şöyledir: Humus yılının başı geldiği zamanda ödünç olarak vermiş olduğu parayı kolaylıkla (zahmetsizce) alınması mümkün ise o paranın humusunu çıkartmalısın. Ama eğer humus yılının geldiği sırada ödünç verilmiş olan ...

En Çok Okunanlar