Gelişmiş Arama
Ziyaret
18707
Güncellenme Tarihi: 2011/10/20
Soru Özeti
Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
Soru
Tahran gibi Şehirlerde hicabı düzgün olmayan kadınlar var olmakta ve günün ilk saatlerinden ta son saatlerine kadar hicapları düzgün olmayan kadınlarla çok karşılaşıyoruz. Acaba bu durumda günaha duçar olmuş olur muyuz veya olmuyor muyuz?
Kısa Cevap

Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar[2]

İmam Cafer Sadık da bu konuda şöyle buyurmuş: “namahreme bakmak şeytanın zehirli oklarındandır. Bir bakış çok uzun bir hasreti geride bırakabilir[3]

İslam şeraitinde haram olan bakış şudur: Namahrem kadının (yüzü ve elleri hariç) bedenine bakmak ister lezzet kastını içersin ister içermesin haramdır. Hakeza; onun ellerine ve yüzüne bakmak lezzet kastını içerirse veya harama sevk edeceğinden korkuluyorsa haramdır. Hakeza; kadının namahrem olan erkeğin (yüzü, boyunu, elleri ve ayaklarının bir miktarı hariç)[4] bedenine bakması ister lezzet kastıyla olsun ister lezzet kastıyla olamasın haramdır. Parantez içinde zikredilen yerlere de şehvet kastıyla olursa ya harama sevk edileceğinden korkuluyorsa haramdır.

Konunun aydınlanması için yasak ve haram olan bakış çeşitlerini burada zikredeceğiz: Haram bakışlar şunlardan ibarettir: 1- Yüzünü makyaj ve güzelleştirmiş kadının yüzü. 2- Kadının ziynet ve altın ziynetleri, 3- Tanık kadının hicapsız fotoğrafı, 4- Harama sürükleyecek şehvet içerikli bakış, 5- Namahrem erkeğin (elleri ve yüzü hariç) bedeni. Elbette bu meselede taklidi merciler arasında ihtilaf var ki 4. Dip notta beyan edilmiştir. 6- Namahrem kadının (elleri ve yüzü hariç) bedeninin her yeri, 7- Şehvet karışıklı bakışlar (yüzü ve ellere hata kendi hemcinsine olsa bile).[5]

İstifta edilmiş aşağıdaki iki fetvaya dikkat edilmesi konuyu daha net bir şekilde aydınlığa kavuşturur:

Soru 1: Birisi evlenmek istiyor, beğenip sonra istemeye gitmek için lezzet kastı olmaksızın (örneğin sokaklarda dolaşan) kadınların yüzüne ve saçlarına bakabilir mi?

Cevap: Bütün taklidi merciler: Bu tür bakış caiz değildir.[6]

Not: Onunla evlenmek kastıyla kadının bedenine bakmanın şartları var. Sorulan soru bu konuda belirtilen şartların dâhilinde değildir.

Soru 2: Kadının çıkıntılı ( göğüsleri ve arka kısmı gibi) yerlerine elbiseli ve mantolu olduğu halde bakılması caiz midir?

Cevap: bütün taklidi merciler: Lezzet kastıyla veya harama düşeceğinden korkuluyorsa bu gibi yerlere bakmak caiz değildir.[7]

Yukarıdaki fetvalara dikkat edildiğinde şunu anlıyoruz: Evlenme kastıyla lezzet içeriksiz olsa bile (örneğin sokaklardaki kadınların) yüzlerine ve saçlarına bakmak ve hakeza Kadının çıkıntılı ( göğüsleri ve arka kısmı gibi) yerlerine elbiseli ve mantolu olmasına rağmen bakılması caiz değildir. Namahrem kadının haram hata caiz olan yerlerine bakılması lezzet ve şehvet karışıklı olursa haram olması daha evla olacaktır.

Ama sokaklarda ve iş yerlerinde zaruretten dolayı hicabı düzgün olmayan namahrem kadınlarla karşılaşıldığı durumlardaki ilk bakışlar mukaddes İslam şeraitince haram değil. Ama eğer bakmaya devam edersen günah işlemiş olacaksın.

Buna rağmen mümkün derecede ve ihtiyaç duyulmadığı sürece günah işleme ve kirliliklere bulaşma ortamı olan yerlerden geçmemek ve oralardan sakınmak tavsiye edilir.



[1] Nur 30.

[2] Nur, 31.

[3]Bihar”, c. 101, s. 40.

[4] Bu bağlamda taklidi merciler arasında görüş birliği bulunmamaktadır. Aşağıdaki soruya dikkat ediniz:

Soru: Kadının namahrem kadının dirsek ve pazısına (dirseklerden yukarı kısma) bakmanın hükmü nedir?

Cevap:

Ayeytullah’el uzma Behcet: İhtiyati vacip gereğince caiz değildir.

Tebrizi, Sisitani, Fazıl Lenkerani, Mekarım, Nuri ve Vehid: Lezzet kastını ve günaha düşme korkusu yoksa sakıncası yoktur. Bkz: “risale’i danışcu”, ahkami nigah, s. 202.

[5] Bkz: “risale’i danışcu”, ahkami nigah, s. 202.

[6] Mekarım, “telikatu’alal-urvetil-vuska”, mesele: 26; “istiftaat”, c. 1, s. 816; Fazıl, “telikatu’alal-urve”, c. 2, s. En-nikah, mesele: 26; Safi, “hidayetul ibad”, c. 2, en-nikah, mesele: 28; İmam Humeyni; “tahrirul-vesile”, c. 2, en-nikah, mesele: 28; Sistani, “minhacusalihin”, c. 2, mesele: 28; tebrizi, “sıratun-necat”, c. 6, m. 948; defter: Vehid, “risalei danışcu”, ahkami nigah, s. 201.

[7] Fazıl, “cami’ul-meseil”, c. 1, soru: 708, Mekarım, “istiftaat”, c. 2, soru: 153-1023; Nuri, “istiftaat”, Tebrizi, “sıratun-necat”, c. 1, soru: 907; Safi, “cevamiu’l-ahkam”, c. 2, soru: 1696-1727; Hamene’i, “istiftaat”, soru: 618-559; “el-urvetu’l-vuska”, c. 1, mesele: 16 ve defter: Vehit ve Behcet,” risale’i danışcu”, ahkami nigah, s. 202.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar