Gelişmiş Arama
Ziyaret
10231
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Haftanın günlerde kılınan müstehap namazlar, bidat sayılan Duha namazı ile ne gibi bir farklılık taşır?
Soru
Seyit b. Tavus hadisi esasınca, güneşin doğması ile zail olması arasındaki saatlerde kılınan hafta içindeki müstehap namazlar ile bidat sayılan Duha namazı arasında fark nedir?
Kısa Cevap

Duha namazı Şia’nın görüşünde bidattir. Elbette Cuma günü müstesnadır. Bazı Ehlisünnet mensupları da onu bidat bilmektedir. Ama haftanın günlerindeki namazlar bidat değildir ve şer’i olarak müstehaptır; zira Seyit b. Tavus hafta içinde kılınan müstehap namazlarla ilgili hadisi, Duha namazı başlığıyla değil, bilakis hafta günlerindeki namaz olarak nakletmiştir ve bu ayrı bir başlıktır. Bildiğimiz üzere Duha namazının bidat olması, bu vaktin (güneşin doğmasından batışına kadar) kendi başına müstehap bir namaza sahip olmasına inanmamız durumunda geçerlidir. Ama bir namaz başka sıfatlar ile örneğin nafilenin kazası, mescide saygı ve hafta günleri gibi sıfatlarla bu vakitte kılınırsa bidat sayılmaz.  

Ayrıntılı Cevap

Cevaba girmeden önce bidatin ıstılah manasına dikkat etmek gerekir: Bidat, gerçekte din ve şeriatın cüzü olmayan ve İslam kanun ve buyruklarının hiçbirisi ile bağdaşmayan ve uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir.[1]

A. Duha Namazının Bidat Oluşu

Duha namazı Şia’nın görüşünde bir bidattir[2] ve Ehlisünnete mensup bazıları da onu bidat bilmiştir. Aşağıda Ehlisünnet kaynaklarında bulunan rivayetlerin bir numunesi aktarılacaktır:

1. Muarrek Acli şöyle demektedir: Abdullah bin Amr’dan sen Duha namazını kılıyor musun diye sordum ve kendisi hayır dedi. Baban kılıyor mu diye sordum, kendisi hayır dedi. Ebu Bekir bu namazı kılıyor mu diye sordum, hayır dedi. Allah Resulü bu namazı kılıyor mu diye sordum ve kendisi sanmıyorum diye cevap verdi.[3]   

2. Abdullah bin Amr Duha namazının bidat olduğunu söylemiştir.[4]

3. Eba Said bin Nafi’i şöyle demektedir: Allah Resulünün sahabelerinden olan Ebu Beşir Ensari güneşin doğduğu esnada Duha namazını kılarken beni eleştirdi ve bu namazı kılmaktan beni sakındırdı. Sonra şöyle söyledi: Allah Resulü şöyle buyurmuştur: Güneş zail oluncaya dek Duha namazını kılmayın.[5]

B. Hafta Günleri Namazlarını Kılmak:

Şia inancına göre masum imamlardan nakledilen hadisler şer’i delil ve hüccettir. Bu yüzden Duha namazı dışında başka sıfatlar ile anılan hafta günleri namazları bidat değildir, şer’i müstehaptır. Seyyit b. Tavus bu rivayeti İmam Askeri’den (a.s) ve kendisi de atalarından nakletmiştir.[6] Bu rivayette şöyle buyrulmaktadır: Aktarıcı hangi vakitte bu namazları (hafta günleri) kılalım diye sorar ve İmam cevap olarak güneşin doğmasından yükselmesine çıkmasına dek diye buyurur. Bu rivayetten belirtilen namazların bidat sayılan Duha namazı olduğu anlaşılmış olabilir! Ama bidat olan şey, şer’i bir delil olmaksızın bu zaman için (güneş doğmasından batmasına kadar) özel bir özellik göz önünde bulundurmamızdır. Aksi takdirde başka bir sıfatla bu zamanda namaz kılmak sakıncasızdır. Örneğin mescide saygı duyma namazı[7], nafile namazların kazası[8] ve farz namazların kazasını her zamanda kılmak mümkündür. “Cuma günü nafileleri” de Duha namazının bidat olarak kılındığı bu vakitte kılınmalıdır. Cuma gününde bu namazı kılmanın caiz oluşuna delalet eden rivayetlerin bir kısmı şunlardan ibarettir:

1. Süleyman bin Halit şöyle demektedir: İmam Sadık’tan (a.s) Cuma gününde nafile namaz kılmak hakkında bir soru sordum ve kendisi güneşin batmasından önce altı rekât ve batması esnasında da iki rekât diye buyurdu.[9]

2. Allah Resulü Cuma günü dışında güneşin doğuşu ve batışı esnasında nafile namazı kılmayı yasaklamıştır.[10]

3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Nafile namazı Cuma gününün dışında günün ilk yarısında kılınmaz.[11]

Bundan dolayı Duha namazı, özel bir sıfat taşımaksızın yılın tüm günlerinde bu vakitte (güneşin doğmasından batışına dek) kılınması durumunda bidattir. Ama başka sıfatlar ile ve şer’i bir delilin bulunması durumunda bu zamanda kılınırsa bidat sayılmaz.

 


[1] Daha fazla bilgi için; Bid’at ve ölçüsü, soru: 10562 (Site: tr10508) müracaat ediniz.

[2] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, El- Kafi, c: 3, s: 453, Muhakkik ve Musahhih: Ali Ekber Gaffari, Daru’l Kitabı İslamiye, Tahran, çapı çaharum, 1407 h.k; Saduk Kummi, Muhammed bin Ali bin Babıveyh, Men la Yahzeruhu’l Fakih, c: 2, s: 137, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı dovvum, 1413 h.k.  

[3] Makrizi, Takiyu’d Din, İmtau’l Esmai bima Lin Nebi mine’l Ehvali ve’l Emvali ve’l Hufde, c: 13, s: 18, Daru’l Kitabi’l İlmiye, Beyrut, çapı evvel, 1420 h.k; Esed Eş- Şeybani, Ahmet bin Muhammet bin Hanbel, Müsnedi Ahmed bin Hanbel, c: 8, s: 377, muhakkık: Şuayb El- Ernevut, Adil Mürşit ve diğeran, Müessesei Er- Risale, çapı evvel, 1421 h.k. 

[4] İmtau’l Esmai bima Lin Nebi mine’l Ehvali ve’l Emvali ve’l Hufde, c: 13, s: 18.

[5] Müsnedi Ahmed bin Hanbel, c: 36, s: 213.

[6] Seyyit bin Tavus, Cemal El Usbu’u, s: 40 ve 43, İntişaratı Rezi, Kum.

[7] Saduk, Muhammed bin Ali, Men la Yahzeruhu’l Fakih, c: 4, s: 3, hadis 4968, İntişaratı Camiayı Müderrisin, Kum, 1413 h.k.

[8] Tusi, Muhammet bin Hasan, Tehzibu’l Ahkam, c: 2, s: 175, hadis 154, Daru’l Kitabı İslamiye, Tahran, 1365.

[9] a.g.e, c: 3, s: 11, hadis 37.

[10] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c: 80, s: 153, Müessesetu El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[11] Tehzibu’l Ahkam, c: 3, s: 13, hadis 44.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar