Gelişmiş Arama
Ziyaret
16991
Güncellenme Tarihi: 2010/07/28
Soru Özeti
Tathir ayeti Kur’an’ın hangi suresindedir?
Soru
Tathir ayeti Kur’an’ın hangi suresindedir?
Kısa Cevap

 Tathir ayeti olarak bilinen ayet Ahzap suresinin 33. ayetidir. Yüce Allah, bu ayette Ehl-i Beyt olarak bilinen belli kişileri tekvini iradesi ile pak kılacağını beyan etmiştir.

Bu ayetin nüzul sebebi (iniş sebebi) hakkında Ehl-i sünnet ve Şia kaynaklarında yetmişe aşkın hadis nakledilmiştir. Bu hadislerin çokluğu o derecededir ki ayetin anlamı hakkındaki her türlü şüpheyi ortadan kaldırır, özellikle bu hadislerden ayette geçen Ehl-i Beyt kavramından maksadın yalnızca Hz. Peygamber, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin olduğu anlaşılır. Tathir ayeti peygamberin hanımlarıyla ilgili ayetlerin arasında yer almış olmasına rağmen ancak hadislerden ve diğer bir takım karinelerden anlaşılacağı üzere bu ayetteki hüküm kadınları içermez. Ayetlerde konuların bu şekilde iç içe olması ve özel dizilişi başka hükümlerde uygulanan bir yöntemdir. Nitekim Maide suresinin 3. ayeti hakkında da müfessirlerin de belirttiği üzere bir takım sebeplerden dolayı aynı durum söz konusudur.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’ın bazı ayetleri taşıdıkları özelliklerden dolayı özel bir adla anılmaktalar. Bu cümleden olmak üzere Ahzap suresinin 33. ayetini sayabiliriz, bu ayet, tathir ayeti olarak anılır. Bu da söz konusu ayette Allah’ın, Ehl-i Beyt’i tekvini iradesiyle temiz ve pak kılacağını açıkladığı içindir.

Bu ayetin nüzul sebebi hakkında Şia ve Ehl-i sünnet kaynaklarında birçok hadis nakledilmiştir. Peygamber’in eşi Umm-i Seleme şöyle der: “Bu ayet benim evimde nazıl oldu. O gün benim evimde Fatıma, Ali, Hasan ve Hüseyin bulunuyorlardı, Peygamber ayetin inmesi üzerine onları bir abanın altına alarak şöyle dedi Allah, işte bunlar benim EHl-i Beytim’dir bunları her türlü pislikten uzak eyle ve pak kıl.[1]

Burada tathir ayetiyle ilgili bazı konulara kısaca değinmekte yarar var:

1- Arapça anlatım kurallarına bakılırsa bu ayette iki sınırlama (hasr) ifade edilmiştir, birincisi ilahi iradenin her türlü pisliği gidermek ve pak kılmakta sınırlandırılışı ve ikincisi de bu paklık ve temizliğin Ehl-i Beyt’e sınırlandırılışı. [2]

2- Bu ayette geçen Allah’ın iradesinden maksat tekvini iradedir, teşrii irade değildir. Çünkü insanların hidayet ve pak olmaları hakkındaki teşrii irade yalnız Ehl-i beytle sınırlı değildir.

3- Bu ayette Ehl-i Beyt’tan maksadın kimler olduğuna gelince bazıları maksadın Peygamber’in eşleri olduğu noktasında ısrarlıdırlar. Bunlar ayetin öncesinin ve sonrasının akışını nazara aldığımızda ayetin bu bölümünün de Peygamberin hanımları hakkında indiği anlaşılır, diyorlar.

Şia ve Ehl-i Sünnt’ten birçok müfessirler bu eleştiriye cevap vermişlerdir. Bu cevap tefsir kitaplarında genişçe işlenmiştir. Biz kısaca şöyle diyebiliriz:

 1-  Söz konusu ayette zamir muzakker zamiri (erkek kipi) olarak gelmiştir. Oysa ki Peygamber’in hanımlarıyla ilgili zamir muannes zamiri (kadın kipi) olarak kullanılır.

2- Ayetlerde konuların bu şekilde iç içe gelişi var olan bir durumdur. Örneğin Maide suresinin 3. ayetinde, dinin kamil kılınışını bildiren bölüm, yenilmesi haram olan şeyleri bildiren bölümün içinde yer almıştır.

Tabersi şöyle diyor: “Bu şekilde açıklama yalnız buraya mahsus değildir. Kur’an’da değişik konular bu şekilde iç içe  gelmiştir. Fasih Arapçanın şiir ve nesirlerinde de bunun bir çok örneği bulunmaktadır.[3]

Diğer yandan bu ayetle ilgili olarak Ehl-i Sünnet’te Umm-i Seleme, Aişe, Ebu Said Hudri, İbn-i Abbas, Sevban, Vaile b. Eska’, Abdullah b. Ca’fer, Ali (a.s), Hasan b. Ali (a.s) yoluyla  ve Şia’da da Ali (a.s), İmam Zeynelabidin (a.s), İmam Bakır (a.s) İmam Sadık (a.s) İmam Rıza (a.s) Umm-i Seleme, Ebu Zer, Ebu Leyla, Ebu’l-Esved Dueli, Amr b. Maymun, Sa’d b. Vekkas yoluyla nakledilen yetmiş hadis hep aynı gerçeği ifade eder ve bu hadisler içinde bir hadis bile bu ayetin Peygamber’in hanımları ile ilgili olarak indiğini bildirmemektedir. Hatta Urve ve İkrime gibi bu ayetin peygamber’in hanımları ile ilgili olduğunu iddia eden kimseler de ayetin bu bölümünün kadınlarla ilgili bölümlerle birlikte indiğini söylememişlerdir.[4]

Hakim Nişaburi (Ehl-i Sünnet’in muhaddis önderlerinden) el-Mustadrek alessahihayn adlı eserinde Abdullah b. Ca’fer’den bu ayetin bilinen nüzul sebebi hakkındaki hadis naklettikten sonra şöyle der: Bu hadisin sendi sahihtir. Yine Muslim kendi Sahih’inde ve Beyhaki Sünen-i Kubra’da Taberi, İbn-i Kesir ve Suyuti kendi tefsirlerinde Tirmizi Süneninde ve Tahavi Müşkilu’l-Asar’da Heysemi Mecmu’z-Zevaitte ve Ahmet Hanbel kendi Müsnesinde Umm-i Seleme, Vaile , Ebi Seleme, Aişe ve diğerlerinden bu ayetin nüzul sebebini nakletmişlerdir. Bu nakillere göre Peygamber (s.a.a) Ehl-i Beyt’in kimler olduklarını belirlemiş yani kendisi ile birlikte Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’i abanın altına almış ve bunların Ehl-i Beyt olduklarını açıklamıştır.[5] Hatta Tirmizi, Suyuti ve Tahavi şöyle nakletmişlerdir: Umm-i Seleme diyor ki Ehl-i Beyt abanın altına girdikten sonra ben de bunlardan mıyım diye Peygamber’e sordum, Peygamber: “Sen kendi konumdasın seni sonun da hayır olur, (yani sen Ehl-i Beyt’ten değilsin) dedi.    

Diğer bir noktada şu ki ayette rics sözcüğü eliflam’la birlikte gelmiştir. Bu da her türlü ricsin yani kötülük ve pisliğin Ehl-i Beyt’ten uzak kılındığını bildirir ve masumiyeti gerektirir[6] oysa kimse Peygameber’in hanımlarının masum olduklarını iddia etmemiş yani onların her türlü günah ve yanılmadan uzak olduklarını söylememiştir.

İşte bu açıklamalara dayanarak bu ayet Ehl-i Beyt İmamlarının masumluğuna delil sayılır. [7]

Buna göre bu ayette geçen Ehl-i Beyt kelimesinden maksat aba altına alınan beş kişidir ve ayetteki hüküm de onlara mahsustur.

Daha fazla bilgi için bk soru no: 898 Dizin: Ehl-i Beyt.


[1] Tercüme-i Tefsir-i el-Mizan, c. 16, s. 475

[2] Ade s. 462

[3] Tabersi, Mecmeu’l-Beyan, c. 7 s. 560

[4] Ade s. 466

[5] Tathir ayeti iki mektebin kaynaklarında, Seyyit Murtaza Askeri s. 12-20

[6] Tercüme-i Tefsir-i el-Mizan, c. 16, s. 467

[7] Ade

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Dua psikolojisi hakkındaki kaynakları tanıtır mısınız?
    5662 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Dua psikolojisi hakkındaki kaynaklar üç kısımdır:a)Din psikolojisini genel olarak ele alan kaynaklar.Ancak bunlardua psikolojisini özel olarak işlememişlerdir. Örneğin William James’inyazdığı, Muhammed Kaini’nin tercüme ettiği ‘Din ve Revan’ (Din ve Ruh) ve Mesut Azerbaycani’nin yazdığı ‘Revanşinasi-i Din’ (Din Psikolojisi) bu türendir.
  • İçlerinde birkaç iyi ve takvalı kimse var diye günahkâr bir topluma azabın gelmesi gecikebilir mi veya tümüyle uzaklaşabilir mi?
    6581 Tefsir 2012/02/18
    Kur’an-ı Kerim’de ve rivayetlerde, günahkâr bir topluma azabın gelmesinin gecikmesi veya tümüyle uzaklaşmasının bazı nedenlerine değinilmiştir. Aşağıda onlardan birkaçını örnek olarak getiryoruz:1- Peygamberin ve İstiğfar edenlerin varlığı: ‘Oysa sen içlerinde oldukça onları azaplandırmaz ve yine bağışlanma dilerlerken Allah onlara azap vermez.’
  • Müslüman (Muslim) sözcüğünün anlamı nedir?
    73693 Tefsir 2009/10/18
    Kuran-ı Kerim’de Müslüman Allah Teala’nın emirleri karşısında mutlak bir teslimiyet içinde olan kişi anlamına gelir. Müslüman olmak kâmil halisane bir tevhit inancına sarılmayı ve her türlü şirk ve ikili tapınmadan uzak durmayı gerektirir. İşte bu yüzden Kuran-ı Kerim, Hz. İbrahim’i (a.s), Müslüman olarak tanıtmaktadır.
  • İnsan kendi güvenlik ve huzurunu bozan diğer varlıklar karşısında ne tür bir tepki göstermelidir?
    8309 Hayvan Barındırmak Ve Avlamak 2013/03/09
    Eziyet ve rahatsız eden haşerelerin eziyet ve rahatsızlıklarını önleme hakkında ilk önce iki noktaya işaret edilecek ve sonra İslami kaynaklardan alınmış iki tavsiye verilecektir: 1. Tabiat çarkında insanların tüm varlıklar ile en azından hâlihazırda barışçıl bir şekilde yaşaması olanaksızdır. Biz; insanlar ve yırtıcı hayvanların bir şehirde hiçbir ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3965 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Hz. Masumların (a.s) fiil ve sözlerinin delil oluşunun ölçüsü ne kadardır?
    7831 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/06/16
    İslam’ın muteber delillerinden biri Hz. Peygamber (a.s) ve diğer masumların sünneti olup tüm Müslümanlar için Kur’an ayetleri gibi delil teşkil eder ve sünnet masumun söz, fiil ve tavrı diye üç şekilde yer alır. Hadis ve rivayetlerde belirtilen masumların söz ve konuşmaları “masumun sözü” onların yaptığı amel ve ...
  • Hayvana dönüşme nasıl olmaktadır ve şuan yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?
    27095 Tefsir 2009/05/17
    “Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir; Kuran ve hadis teriminde ise, bazı günahkâr (bazı özel günahlara sahip) kimselere ve ümmetlere nazil olan bir çeşit azaptır.Mesh olan insanlar hayvan (maymun, domuz vb.) şeklindedirler; yani işlemiş olduğu günahın hayvansal şeklini bu dünyada onun insanî şeklinin üzerine ...
  • Kadın evladına süt vermeden dolayı kocasından ücret talep edebilir mi?
    6000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Şu noktaya dikkat etmek zorunludur: İslam’da fıkhî hükümler ve ahlakî usuller birbirini tamamlar ve aralarında hiçbir ayrılık ve uyuşmazlık bulunmaz.[1] Bundan dolayı fertlerin hakkı sıfatıyla bazı hükümler ispatlanmış olsa da ve yükümlü bu haktan fıkhî bir hüküm sıfatıyla istifade edebilse de, dinsel öğretilerde ahlakî ...
  • Eğer Allah bir ferdi severse, halkın geneli de onu sever mi?!
    11796 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar Allah’ın salih kullarının sevgisini halkın kalbine aktardığını yansıtan rivayetler olsa da, halkın ekseriyetinin bir şahsı desteklemesi zorunlu olarak onun Allah tarafından onaylandığı anlamına gelmez. Öte taraftan halkın ekseriyetinin bir şahsa düşman olması da onun Allah’ın gözünde düştüğü ve O’nun nezdinde bir değeri olmadığı şeklinde ...
  • Ödünç (karz) olarak verdiğimiz malın humusunu vermeli miyiz?
    5612 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/14
    Söz konusu olan para kesb ve kazancından birikilmiş durumda ve humus yılı üzerinden geçmiş ise bütün taklidi Mercilerin bu bağlamdaki fetvası şöyledir: Humus yılının başı geldiği zamanda ödünç olarak vermiş olduğu parayı kolaylıkla (zahmetsizce) alınması mümkün ise o paranın humusunu çıkartmalısın. Ama eğer humus yılının geldiği sırada ödünç verilmiş olan ...

En Çok Okunanlar