Gelişmiş Arama
Ziyaret
8660
Güncellenme Tarihi: 2012/03/08
Soru Özeti
Öbür dünyada bedensel değişikliklerin yanı sıra cinsel sadizm isteğinin doyumu öreğindeki gibi ruhsal durumlarda da değişimler olacak mı?
Soru
Öbür dünyada bedensel değişikliklerin olacağı dikkate alınırsa acaba orada ruhsal değişiklerin de olacağını söyleyebilir miyiz? Yani insanların bildik hisleri ve bağımlılıkları; zira insanın ruhsal durumlarının değişeceği konusuna herhangi bir yerde rastlamadım. Asıl sormak istediğim şey şudur: Bu dünyada çocukluktan veya gençliğinin başından itibaren ömrünün sonuna kadar amelde veya düşüncede cinsel sadizm gibi sapıklığı olan kimsenin durumu değişecek mi? Allah’ın her şeyi düzelten gücü göz önüne alındığında böyle ruhsal durumu olan biri, ahirette insana zarar gelmeden veya Allah’ın kendi bildiği bir yolla cinsel sadizminin giderilmesine ümitli olabilir mi ya da Allah’tan bunu isteyebilir mi? Bu dünyada sadist kimse sadizmini kontrol edebilme ümidine sahip olabilir mi?
Kısa Cevap

Kur’an’da ki ayetlerden, cennetliklerde ruhsal değişimlerin olacağı, birçok ruhsal hastalığın giderileceği anlaşılmaktadır. İnsanın ahiretteki manevi rüştünden dolayı bu dünyada peşinde olduğu birçok kötü isteklerden kurtulacak, nefsani isteklerden daha üstün olan lezzetlere ulaşacaktır.    

Ayrıntılı Cevap

Ahirette bedensel değişiklikerin yanı sıra ruhsal değişikliklerinde olacağı Kur’an’daki ayetlerden anlaşılmaktadır. A’raf suresinde Allah’ın cennetliklere verceği nimetlerden birine ve onların kavuşacağı büyük huzura işaret ederek şöyle buyuruluyor: ‘Gönüllerindeki kini, hasedi gideririz.’[1]

İnsanların dünya yaşamındaki en büyük sorunlarından biri, kanlı savaşlara, can ve mal kayıplarına neden olmasının yanı sıra ruhsal huzuruda tümüyle ortadan kaldıran kin ve hasettir. İşte Allah Teala cennette bu ruhsal durumları değiştirecektir. Cennetlikler orada bedbahtlıklara yol açan tüm bu rezaletlerden kurtulacak, maddi ve manevi temizliğe ulaşacak, bedensel ve ruhsal güzelliklere sahip olacaklardır.

Sorunun ikinci bölümünün daha iyi anlaşılması için önce kısaca sadizm hastalığı hakkında bilgi verecek, ardından incelemeye geçeceğiz.

Sadizm,[2] başkalarına bedensel, ruhsal ve cinsel acı çektirerek huzura ve lezzete kavuşmanın adıdır. Böyle bir kimsenin özelliklerini ilk olarak 18.yy’da Fransız yazar Marquis de Sade romanlarında yazmıştır. Sadizm kelimesi onun adından (de Sade) alınmıştır.[3]

Ama daha öncede belirtildiği gibi ruhsal rezaletler öbür dünyada yok olacak, cennette kimse bu rezaletlere sahip olmayacak ve bu dünyanın sıkıntılarından kurtulacaklardır. Evet, cennetlikler orada ne isteseler hemen hazır olacak[4] ama manevi rüştten dolayı bu dünyada peşinde oldukları birçok kötü isteklerden kurtulacak, yerine beklentilerinin çok üstünde olan lezzetlere ulaşcaklar.[5] Bu yüzden onların olmasıyla beraber kimse bu kötü lezzetlere yanaşmayacaktır. Yine belirtildiği gibi cennetliklerin ruhsal hastalıkları orada tedavi edilecektir.

Buna göre bu dünyada cinsel istekler kontrol edilir, Allah’ın gösterdiği yoldan giderek doğru şekilde doyuma ulaşılır ve Allah’a itaat edilirse müminler için vaadedilen ahiret nimetlerine ve cennetin manevi lezzetlerine ulaşılabilir, İnşaallah.

Daha fazla bilgi için bkz:

-İnsan ve Cennette Akletme: Soru: 19038 (Site: 18496)

-Cennette Uyumak: Soru: 20823 (Site: 20098)  

 

 


[1] -A’raf/43.

[2] -Sadizm

[3] -tebyan.net, Selamet sayfası: Selamet-i Ruh ve Revan; Efsordegi, Bimariha-i Revani, Musahebe: Dr. Müçteba Cevanbahtı, Tarih: Pazar, 24.9.1387

[4] -Zuhruf/71.

[5] -Secde/17.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar