Gelişmiş Arama
Ziyaret
8436
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
Özellikle Muharrem ve Sefer ayında, çok gülmenin önünün alınması yolunu gösteriniz.
Soru
Lütfen özellikle Muharrem ve Sefer ayında çok gülmenin önünün alınmasının halledilmesi için bir yol sununuz.
Kısa Cevap

Bir çeşit içgüdü ve hisselerin göstergesi olan ağlama ve gülme, insanoğlunun normalliği ve mizacının ölçülü olduğunun alametleridir ve ferdin bu konuda yeterli ölçü ve kapasiteye ulaşarak gülme ve sevinçli olmanın çirkin bir ahlak değil, övülmüş bir ahlak olması için kendini, gülme ve sevincini açığa vurma adabına aşina kılması gerekir.

Gülme ve sevinçli olmada niyeti dikkate almak, Allah’ı hatırlayıp O’nu zikretmek ve çok gülmenin afetlerini düşünmek gibi çözüm yolları, her zaman –özellikle tertemiz İmamların (a.s) şahadet ve yas günlerinde – aynı şekilde bazı yer ve toplumsal konumlarda çok gülmenin önünün alınmasında önemli rol oynayıp neticeye ulaştırabilir.

Ayrıntılı Cevap

İnsanın çeşitli boyutları vardır ve bunlardan bir tanesi içgüdü boyutudur. İnsanın böyle bir özelliği taşıması, onun bazı konularda sevinçli ve bazı konularda da hüzünlü olmasına sebep olur. Bunun için ferdin bu konuda yeterli ölçü ve kapasiteye ulaşarak gülme ve sevinçli olmanın çirkin bir ahlak değil, övülmüş bir ahlak olması için kendini gülme ve sevincini açığa vurma adabına aşina kılması gerekir.

Neşeli ve gönül genişliğinin olumlu, faydalı, harekete geçirici, dinamik ve ferdi ve toplumsal ahlaki boyutlarının olması ve toplumsal ruhiyenin tekâmülünde rol oynamasının yanında, çeşitli koşullarda ve ferdi, toplumsal, itikadi ve ahlaki muhtelif etkilerde bazı mutluluklar melâmet ve serzenişe sebep olur.

Bu yazımızda her zaman – özellikle tertemiz İmamların (a.s) şahadet ve yas günlerinde – çok gülmenin önünü alabilecek; aynı şekilde bazı yer ve toplumsal konumlarda önemli rol oynayıp neticeye ulaştıracak bir takım çözüm yollarına işaret edeceğiz:

Bir. Gülme ve mutluluğun hedef ve niyetine teveccüh etmek: Gerçek bir müminin fikir ve davranışlarının, Allah’ın rızası ve O’na yakınlaşma doğrultusunda olması gerekir. Bu bakış açısıyla müminin sevincinin, Allah-u Teâlâ’nın rızası doğrultusunda mı yoksa başka bir şey için mi olduğuna dikkat etmesi gerekir. Bu surette gülme ve mutluluk, münasip konumunu ve sınırını bulur ve Allah-u Teâlâ’ya yakınlaşma vesilesi olur. Dolayısıyla Muharrem ve Sefer aylarında ve İmamların (a.s) şahadet günlerinde, insanın kendisini gam ve matem sahibi bilmesi ve yas ve matemi olumsuz kılacak her şeyden kaçınması, böyle bir niyet ve hedefin gerçekleşmesine yardımcı olacaktır.

İki. Allah’ı hatırlamak ve O’nu zikretmek: Kur’an’ı Kerim, Allah-u Teâlâ’nın çokça zikredilip yâd edilmesini emretmiştir.[1]Bu sebeple ilahi insanlar Allah’ın zikriyle meşgul olurlar ve hiçbir iş onları, Allah’ın zikrinden ve O’na ibadet etmekten alıkoymaz.[2] Bazen gülme ve eğlenme, insan kalbinin gaflete düşüp kararmasına sebep olur ve bu gaflet, başkalarıyla alay etme gibi günahlara bulaşma vesilesi olur. Bu sebeple gafleti ortadan kaldıran Allah’ın zikri ve yâdı, kalbin katılaşmasına sebep olan gülmeyi kontrol edecektir. İmam Sadık (a.s) Allah’ın zikredilip yâd edilmesi konusunda şöyle buyurur: “Hakikaten (yalnızca dille değil) Allah’ı hatırlayan kimse O’na itaat etmiştir ve Allah’ı yâd etmeyen, gafil olmuş ve günah işlemiştir. Allah’a itaat etmek, hidayetin günah işlemek ise yolunu şaşırmamın alametidir ve hidayetin ve yolunu şaşırmanın aslı, Allah’ı hatırlamak veya O’ndan gafil olmaktır.[3]

Üç. Çok gülmenin eserleri üzerinde düşünme: Çok ve ölçüsüz gülme – hadis ve fıkıh ıstılahında “kahkaha” olarak isimlendirilir – gafletten kaynaklanır. Vakarlı insanlara hiçte uygun olmayan kahkahayı İslam yermiştir ve ferdi ve içtimai eser ve afetlerinin getirisini düşünmenin, insan üzerinde bu yerilmiş ve beğenilmeyen davranışın kontrol edilip uzak durulmasında önemli rolü vardır. Burada rivayetlere dayanarak bu eserlerin örnekleri zikredilecektir:

1. Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurur: “Kalbi öldüren ve yüzün nurunu ve aydınlığını götüren gülmekten çok sakınınız.”[4]

2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurur: “Çok gülme birlikteliği (dostlarla oturup kalmayı) uzaklaştırır (nefrete sebep olur) ve lideri, çirkin ve rüsva eder.”[5]

3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Kahkaha, şeytanın işlerindendir.”[6]

O halde gülmenin adabı ve çok gülmenin yerilmesi hakkındaki ayet ve rivayetleri dikkate alarak ve aynı şekilde sağlam irade, kararlılık, uzun gayret ve çaba ve temrinle her zaman özellikle şahadet ve musibet günlerinde insan, çok gülme ve kahkahayı azaltabilir ve zamanla bu kötü ahlakı kendinden uzaklaştırabilir.

Daha fazla bilgilenmek için gülmek ve eğlenmekle alakalı bazı konularda aşağıdaki indeksleri mütalaa ediniz:

İslam’da sevinçli olmak ve eğlenmek”, Soru 13334 (Site: 12917).

“Hüznün yaygınlaştırılması”, Soru 2830 (Site: 3062).

“Maskara etmek ve karikatür”, Soru 15997 (Site: 15722).

“İslam, rahatlamak ve şaka”, Soru 9026 (Site: tr9023).

 


[1] Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.” Ahzab, 41.

[2]Allah’ın yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı bir takımadamlar buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler.”Nur, 37.

[3] Meclisi, Muhammed Bakır, “Biharu’l Envar”, baskı, 2, Beyrut: Daru İhyai’t turasi’l Arabî, y. 1403 k, c. 90, s. 158.

[4] Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, “El-hisal, baskı, 2, Kum: Camieyi Müderrisin, Muhakkik ve musahhih: Ğaffari Ali Ekber, 1362 ş, c. 2, s. 526.

[5] Temimi Âmedi, Abdülvahit b. Muhammed, Tasnifu Ğureri’l hikem ve Dureru’l kelim, baskı, 1, Kum: Defteri Tebliğat, Muhakkik ve musahhih: Dirayeti Mustafa, y. 1366 ş, s. 222, hadis no: 4468.

[6] Kuleyni, Muhammed b. Yakup b. İshak, “El-kâfi, Kum: Daru’l hadis, y. 1429 k, c. 4, s. 749.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar