Gelişmiş Arama
Ziyaret
9034
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
mütedeyin ve dindar olan insanlar ne gibi sıfatlara haiz olmaları lazım?
Soru
mütedeyin ve dindar olan insanlar ne gibi sıfatlara haiz olmaları lazım?
Kısa Cevap

Allahu teala kuranı kerimde ve masumler (a.s.) kendi değerli sözlerinde mümin ve dindar olan bir kimsenin hususiyetlerini ve imanlı olan şahısların özelliklerini beyan etmişlerdir. Allah Teala tarafından farz kılınmış vacipleri[1] yerine getirmek ve haram kılınmış[2] haramlardan sakınmasi mümin olan bir kimsenin en bariz sıfatları olması gerekir.

Rivayetlerde bunların haricinde de mümin olan bir kimse için bir çok vasıf beyan edilmektedir. Bilindiği gibi imanın derecesi islam derecesinden üstündür. Dolayısıyla mümin müslümandan daha üstündür. Yani islama giriş için "lailahe illallah" şeklinde olan tevhit kelimesini dile getirmek yeterlidir. Ama imanın derecesine varmak için oldukça uzun bir yol insanın önünde var olmaktadır. Allah teala kuranı kerimde çok çekici bir tabirle zahiren iman getirmiş kimselrinin diliyle şöyle buyormaktadır: " Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: “İman etmediniz. (Öyle ise, “iman ettik” demeyin.) “Fakat müslüman olduk (boyun eğdik)” deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendirr".[3] Evet! İman bütün alanlarda Allaha ve peygamberine itaat etmekle aşikar oluveriyor. Bu noktayı dikkate alarak aşağıdaki rivayete dikkat edin. Şöyle buyuruyor: "bir gün imam hz. Ali (a.s.) mümin kimsenin sıfatları hakkında pegamberden (s.a.a.) soru soruyor; peygamber (s.a.a.) hz Alinin cavabında mümin olan bir kimse için yüz üç sıfat saydı. Burada konunun uzamaması için bu sıfatlardan bir kısmını zikir ediyoruz: "mümün bir kimse hlim ve sabırlı, güzel sözlü ve geniş kalplıdır. Cahile öğrenmesi için yardımcı oluyor. Onunla alakalı ve onu ilgilendirmeyen işe burnunu sokmiyor. Hiç kimsenin giybetini yapmiyor. Şüpheli şeylere karşı ihtiyatlı davarniyor. Çok bağışlayandır. Baldan daha tatlı ve dağdan daha ağırdır. Kimsenin sırını kimsye açmıyor. Çok ibadet edendir. İnsanların amanetlerine karşı çok güvenilir kişidir. Yalan söylemez ve namusludur. Verdiği sözleri yerinie getiriyor. Yüce ve değerli olan şeylerin peşine düşüyor. Tüketimi az ibadeti çoktur. Batıl olan şeyleri arkadaşından kabul etimiyor ve düşmanından olsa bile hakkı kabul ediyor. Kazancında (bırakın haramı bir kenara) şüphli olan şeylerden bile sakınıyor. Birisiyle düşman olursa onun bu düşmanlığı onu insaf dairesinden çıkarmıyor. Birisini sevdiğinde onun bu sevgisi onu günaha sürüklemiyor. Sılayı rahmi kesmiyor, (anne, baba ve akarabadan irtibatını kesmiyor, onlara hususen ana ve babaya karşı saygılıdır). Yetimlere karşı şafkatlıdır".[4]  

Sayılan bu sıfatlar ve rivayetlerimizde bir müminin ne gibi sıfatlarla vasıflanması gerkir bağlamında zikir edilen diğer benzer sıfatlarla vasıflanan bir kimse Allahtan yardım dileyerek örnek olabilecek ve dinin kabul görmüş olduğu bir insana dönüşebiliyor.

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için "nehcü'l-balga"da muttakinlerin hutbesiyle meşhur olan hutbeye müracaat edebilirsiniz. Bu hutbede müminlerin emiri hz Ali (a.s.) muttaki olan kimselerin vaseflarını beyan ediyor. hz. Ali bu açıklamayı Humam diye bilinen bir şasın hz Aliden muttakin kimselerin vasıfları nelerdir, o sıfatları açıklarmısınız isteği üzerine yapılmıştır. "biharu'l-envar" c. 68, s. 384; şeyhi saduk'un "el-hisal" c. 2, s. 571 ve "sıfatu'ş-şia" s. 6, adlı iki kitabına müracaat edin.    


[1] Allahın resülü hz Muhammed (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "İnsanların en takvalıları olabilmesi için Allahı farz kıldığı vaciplere amel et" KULEYNİ, ebu Cafer Muhammed b. Yakub, "usuli kafi", baskı 1, Tahran: el-mektebetu'l-islamiye, 1388 h.k., c. 2, s. 82; hz. Ali (a.s.) şöyle buyuruyor: "farz ve vacip olan ameller kadar değerli olan hiçbir ibadet yoktur", Subhi SALİH, "nehcu'l-balaga" hikmet: 113.

[2] Hz. Ali (a.s.) şöyle buurmuş: "günahı bırakmak için nefsinizle savaşmak için kollarınızı sıvayınız. Nefsinizi öldürerek ibadetlerin yerine getirmek sizin kolay gelsin". AMADİ, Abdulvahit b. Muhammed temimi, "guraru'l-hikem" s. 129. Hikmet: 6410. İmam Bakır da (a.s.) şöyle buyuriyor: "Allah katında middesini ve namusunu haramdan korumak kadar değerli hiçbir bir ibadet türü yoktur". "usul-i kafi" c. 2, s. 79.

[3] Hücerat, 14.

[4] MECLİSİ, Muahammed Bakır, "biharu'l-envar", Beyrut: intişarat-i vefa, c. 64, s. 310.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yabancı ülkelerde ve İslami olmayan muhitlerde nasıl imanımızı koruyabiliriz?
    3762 Pratik Ahlak 2019/09/23
    İnsani, İslami değerlere sahip çıkmak, dini desturlara amel etmek ve onları ihya etmek dünya hayatındaki saadet ve afiyete direkt etkisi olan unsurlardır. Beşerin hayvani güdülerle kurduğu aşağılık ve rezil hayatı temiz, pak bir yaşama dönüştürmektedir. İfrat ve tefritte kalmadan, hurafelereden uzak saf ve sahih dine gerçekten uyan ...
  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7663 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Peygamber Efendimizin (a.s.s) mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveysi\'n, kendisi de kendi dişini kırdığı şeklinde söylentiler derde doğru mudur? Üveys Karani\'nin hayatı ve şahsiyeti hakkında bilgi verebilirmisiniz?
    21869 تاريخ بزرگان 2012/05/12
    Künyesi Ebu Amr olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin büyüklerinden olup ünlü zahitlerdendi. Öyleki, ühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu. Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den ...
  • Şer’i yükümlülük için erginliğin şart olmasına binaen, çocukların yaptığı iyi ve kötü işlerin hükmü nedir?
    7318 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Her ne kadar insanın Allah tarafından belirlenmiş şer’i yükümlülük şartı erginlik yaşına ermek olsa da tüm çocukların bütün çocukluk döneminde tamamen başıboş oldukları ve her işi yapabilecekleri sanısı akla gelmemelidir. İslam fakihleri iyi ve kötüyü anlayabilecek olan çocukları istisna etmişlerdir. Onların fetvasına göre eğer işleri ayırt edebilen ...
  • Yüzüğün kaşını avuç içine döndürmenin (çevirmenin) kaynağı nedir?
    10256 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/13
    Bu konuda “Vesailu’ş-Şia” kitabında rivayet zikredilmiştir, rivayet şöyledir:Hz. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurur: “Parmağında akik yüzüğüyle sabahlayan ve hiç kimseyle görüşmeden önce yüksüğün kaşını avuç içine döndürerek “Kadir” Suresini sonuna kadar okuyup ardından “ Amentü billahi vahdehu la şerikeleh ve amentü bıserri âli muhammedi ve alaniyyetihim” duasını tilavet eden ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    10067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6800 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5485 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Ahlakla tevekkülün arasında nasıl bir bağlantı vardır?
    9932 Teorik Ahlak 2011/03/03
    İnsanın nefsinde ‘meleke’ haline gelen sıfatlara ahlak denir. Meleke ise, insanın ruhunda nüfuz eden öyle bir sıfattır ki, o sıfata uygun amel ve davranışlar kendiliğinden yapılır. Ahlak, fazilet ve rezalet olmak üzere ikiye ayrılır. Tevekkül ise, ahlaki faziletlerden biri olup kulun Allah’a güvenmesi ve bütün işlerini ona havale ...
  • Kısaca Hz. Nuh (a.s)’ın kıssasını açıklarmısınız?
    9179 نوح 2019/10/21
     Bazı tarihi nakiller ‘Muteşelh’in oğlu ‘Lemek’in Nuh (a.s)’ın babası olduğunu ve ‘Brakil’in kızı ‘Kaynuş’unda annesi olduğunu yazmaktadır.[1]Ayrıca Hz. Nuh (a.s)’ın Hz. Adem (a.s)’ın vefatından 126 yıl sonra doğmuştur. Böylece Hz. Adem (a.s)’ın dünyaya gelmesinden  1056 yıl sonra doğmuş olmaktadır.[2]

En Çok Okunanlar