Gelişmiş Arama
Ziyaret
15437
Güncellenme Tarihi: 2011/03/02
Soru Özeti
Aristo mantığı ile diyalektik arasındaki farkı nedir?
Soru
Aristo mantığı ve diyalektik mantığın ne ifade ettiğini ve farklarının ne olduğunu bilmek istiyorum.
Kısa Cevap

Mantık bir kanunlar manzumesidir ve bu kanunlara riayet etmek düşüncede hataya düşmemizi engeller. Mantık eski ve yeni mantık diye iki kısma ayrılır. Eski mantık, bize nasıl doğru bir kıyas ve istidlal üreteceğimizi öğreten Aristo mantığıdır; başka bir ifadeyle Aristo mantığı istidlalin şekil ve kalıbına ek olarak, istidlalde istifade edilebilecek maddeleri de bize tanıtmaktadır. Bu mantığın kurucusu Aristo’dur. Diyalektik mantık ise yeni mantık türlerinden biridir. Bu mantığın kurucusu on dokuzuncu yüzyılda yaşamış Almanyalı bir filozoftur. Bu mantık esasınca eşyanın mahiyetine yönelik bilgimiz her zaman nispî ve geçicidir; zira her şey hareket halinde ve bir oluş içindedir. Bundan dolayı bizim eşyayı gerçek ve sabit bir şekilde tanımamız mümkün değildir. Diyalektik mantık ile Aristo mantığı arasındaki temel fark, Aristo mantığının üzerine bina edildiği şu varsayımdır: Zihnimizin ötesinde sabit bir hakikat ve gerçeklik bulunmaktadır, insan doğru bir yöntemle sahih maddeleri kullanacak olursa kesin olarak gerçeğe ulaşacaktır ve tüm kesin önermelerin temeli ve kaynağı olan ilk önerme iki çelişenin birleşmesinin muhal oluşudur. Ama diyalektik mantıkta ise çelişenlerin birleşmesi kabul edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Aristo mantığı ile diyalektik mantığı ve bu ikisinin farklarını açıklamak için mukaddime olarak mantığın tanımını yapmak ve sonra da bu iki mantık türünü izah etmek gerekmektedir. Mantık bilimciler mantığı şöyle tanımlamaktadırlar: Mantık, riayet edilmesi durumunda insan zihnini düşünürken hata yapmaktan koruyan bir kanunlar manzumesidir.[1] Başka bir tabirle mantık doğru düşünme yöntemini bize öğretmektedir. Mantığın kısımları vardır. Birinci kısmı, Aristo’nun tedvin ettiği eski mantıktır. Diğer kısmı ise değişik türleri olan yeni mantıktır. Riyazî mantık, pragmatist mantık ve diyalektik mantık bu kabildendir.[2] Genel itibariyle mantık kelimesi ve mantık ilmi eksiz kullanıldığında kastedilen doğru düşünmenin kanunlarını bize öğreten Aristo mantığıdır. Aristo mantığı iki bölümden oluşur. Birinci bölüm şekilsel mantıktır. Bu bölümde düşüncenin muhtevası hedef değildir. Önemli olan düşüncenin şekil ve kalıbıdır. Bir binanın şeklini bize bildiren ve bir ev yapmak istiyorsanız bu şekil ve plana göre davranmalısınız diyen ve istifade edilen malzemelerle ilgilenmeyen bir inşaat projesi kabilindendir. Bunun için bu tür mantığa şekilsel mantık denmektedir. Bu mantık türü, eğer bir istidlalden doğru netice almak istiyorsak gerekli şartlara riayet etmemiz gerektiğini bize öğretir. Mesela kıyas birinci şekildeyse, doğru bir neticeye ulaşmak için küçük olarak adlandırılan ilk öncülün müspet olması ve büyük olarak adlandırılan ikinci öncülün de tümel olması gerekir. Aristo mantığının ikinci kısmı ise beş sanat olarak adlandırılıp kıyas ve istidlalin maddelerini inceler. Bundan dolayı şekilsel mantığın kanunları mutlak, tümel ve tüm maddelere uyarlanır ve tatbik edilir kanunlardır; zira aklın doğa ve kalıbından ve de zati özelliğinden kaynaklanmaktadır.[3] Bu mantıkta (şekilsel mantık) gaye ve hedef, doğru düşünme yöntemini öğrenmek ve de tasavvur ve tasdiki bilmektir.[4] Diyalektik mantık ise genel anlamıyla önceki mantıktan fark etmektedir. Diyalektik kavramı birçok felsefi ve ilmi ıstılah gibi değişik manalara sahiptir ve felsefe tarihinde özel bir değişim süreci geçirmiştir. Özet olarak söylemek gerekirse diyalektik on dokuzuncu yüzyılda yaşamış Almanyalı bir filozof olan Hegel’den önceki devrede görünür ve dış dünyayla irtibatı olmayan bir yöntem, bahis ve istidlal idi. Ama Hegel taşıdığı inanç esasınca görünen ile zihnin birlikteliğini işledi ve diyalektiği aynî fenomenler için de kullandı. Her ne kadar Hegel diyalektiği, mantıkî yönden çok felsefi yön taşısa da yine de onu diyalektik mantığın kurucusu olarak bilmek lazımdır. Diyalektik mantık Hegel’in felsefi sisteminin ilk bölümünü teşkil eder.[5] Hegel diyalektiği şöyle tanımlamaktadır: Diyalektik eşyanın varlığı ve aynı şekilde zihinde çelişenlerin uzlaşmasıdır.[6] Bu yöntemin üç merhalesi vardır: mevzu, mevzu karşıtı ve terkip. Başka bir ifadeyle diyalektik mantığın temeli üç şeydir: Tez, antitez ve sentez.[7] Hegel’in diyalektik mantığının önemli konularından birisi şudur: İnsan aklı ve anlaması arasında fark vardır, akıl anlamadan daha üstündür ve zıtlar ve çelişenler her ne kadar anlama için mümkün olmasa da akıl için sadece mümkün olmamakla kalmayıp zorunludur bile. Diyalektik mantık esasınca eşyanın mahiyetine yönelik bilgimiz her zaman nispî ve geçicidir; zira her şey hareket halinde ve bir oluş içindedir. Bundan dolayı diyalektik mantığın usullerinden birisi hareket ilkesidir. Diyalektik, eşyayı hareket ve dönüşüm içindeyken incelemek gerektiğini belirtir.[8] Diyalektik mantık eşyayı kendi içinde açıklar ve onu bir neden ve dış açıklayıcıya muhtaç görmez. Başka bir tabirle bu mantık tüm hareketlerin kendine ulaştığı Aristo’nun ilk hareket ettirici teorisine son vermektedir.[9] Özetle diyalektik mantık, eşyanın mahiyetine yönelik bilgimizin her zaman nispî ve geçici olduğu esasına dayalı bir mantıktır. Zira her şey hareket halinde ve bir oluş içindedir ve bizim eşyayı gerçek olarak tanımamız olanaksızdır.[10] Ama bu iki mantık arasındaki fark ise şudur: Aristo mantığında biz aklî tümel usuller ile aşina olmaktayız. Çelişenlerin birleşmesinin muhal oluşu bunlardan biridir. Lakin diyalektik mantıkta ise çelişenlerin birleşmesi muhal olmamakla kalmayıp zorunluluk addeder.[11] Bu ön açıklamaların genel neticesi şudur: Şekilsel mantık bize doğru bir neticeye ulaşmak için nasıl düşünmemiz gerektiğini öğretmektedir, ama diyalektik mantık ise düşünme yöntemini bize öğretmemekte ve bilgimizin nispî olduğunu söylemektedir. Başka bir ifadeyle diyalektik mantık ile Aristo mantığı arasındaki temel fark, Aristo mantığının üzerine bina edildiği şu varsayımdır: Zihnimizin ötesinde sabit bir hakikat ve gerçeklik bulunmaktadır, insan doğru bir yöntemle sahih maddeleri kullanacak olursa kesin olarak gerçeğe ulaşacaktır ve tüm kesin önermelerin temeli ve kaynağı olan ilk önerme iki çelişenin birleşmesinin muhal oluşudur. Ama diyalektik mantıkta ise çelişenlerin birleşmesi kabul edilmiştir.



[1] Muzaffer, Muhammed Rıza, el-Mantık, c. 1, s. 5, Çap-ı Müessese-i Neşr-i İsmailiyan, 1417 h.k, çap-ı heftom.

[2] Ğaravyan, Muhsin, Amuzeş-i Mantık, s. 28, Çap-ı yazdehom, İntişarat-ı Daru’l-İlim, Kum, 1378.

[3] Hansari, Muhammed, Mantık-i Suri, s. 18, Çap-ı Bistopencom, İntişarat-ı Agah, 1382.

[4] İbn. Sina, Mantık-ı Şifa, c. 1, s. 18, Çap-ı Kitabhane-i Ayetullah Maraşi Necefi, Kum, 1405.

[5] Ğaravyan, Muhsin, Amuzeş-i Mantık, s. 28.

[6] Mutahari, Mürteza, Makalat-i Felsefi, c. 1, s. 224, İntişarat-ı Sadra, Kum, Çap-ı evvel.

[7] Ğaravyan, Muhsin, Amuzeş-i Mantık, s. 27.

[8] a.g.e., s. 28.

[9] Mutahari, Mürteza, Nakdi Ber Marksizm, s. 28, İntişarat-ı Sadra, Kum, Çap-ı evvel.

[10] Mutahari, Mürteza, Usul-i Felsefe Ve Reveş-i Realizm, c. 1, s. 52, Çap-ı evvel, İntişarat-ı Sadra, Kum.

[11] Ğaravyan, Muhsin, Amuzeş-i Mantık, s. 29.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müçtehitlerin makamı konusunda bir ayet veya hadis var mı?
    10426 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
    6929 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ...
  • Kumar aleti olmaktan çıkmış olan oyun kâğıtlarıyla kumar amacını gütmeksizin oyun oynamanın hükmü nedir, sakıncalı ve işkâlı var mıdır?
    8387 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Zikredilen sorunun cevabı bağlamında imma Humeyni (kuddise sırruh) ve diğer taklidi mercileri şöyle buyurmuşlardı: Örfün nezdinde kumar aleti olarak bilinen oyun kâğıtlarıyla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir. (İster kazanmak ve kazanmamak amacını gütsün ister gütmesin). Ama örf nezdinde kumar aletlerinden sayılmayan; örneğin bir anlamda fikri geliştiren ve dini ve ilmi ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    11792 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...
  • İmamlara ait resimlerin şer’i hükmü nedir?
    7021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah, bizi ölümden sonra tekrar bu dünyaya döndürecek olursa biz iyi işler yapar mıyız?
    11185 Eski Kelam İlmi 2010/07/07
    Birincisi, kişilerin isteğine bağlı olarak dünyaya dönebilmelerinin mümkün oluşu yaratılış nizamının bozulmasına ve Peygamberlerin gönderilişinin abes olmasına yol açar. İkincisi, bu kişilerin dünyaya dönmeleri farz-i mahal gerçekleşse bile onların iyi işler yapacakları belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve onlar da aynı istek ve heveslere sahiptirler. Nitekim dünyada da ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70480 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • İranda ne kadar Yahudi var ve İran devletinin onlara davranışı nasıldır?
    10619 Düzenler 2011/10/23
    İran İslam Cumhuriyetinde dini azınlıklar (Yahudi, Hıristiyan, Zerdüşt...) Müslümanlarla beraber yaşamaktalar. İran Yahudilerinin kendi istatistiklerine göre İranda şu anda 20 bin civarında Yahudi (Kelimi) vardır.[1] Onlarda diğer İran vatandaşlarının sahip olduğu tüm hak ve hukuka sahiptirler. Ekonomi, ibadet, sosyal ...
  • imamların makamı enbiyaların makamindan daha mi üstün?
    14340 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    İmamların ilmi makamları nebilerinkinden daha üstün olduğu meselesi birçok rivayetlerde konu edilmiş. Bunun asıl delili imamların (a.s.) nurani olan batini boyutlarının peygamber (s.a.a.) ile bir olmalarıdır. Peygamber (s.a.a.) diğer peygamberlerden üstün olduğu gibi, bu kaynaktan yararlanan imamların ilmi makamı da diğer tüm peygamberlerden ...
  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    15018 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...

En Çok Okunanlar