Gelişmiş Arama
Ziyaret
17831
Güncellenme Tarihi: 2007/09/18
Soru Özeti
Keramet (Değerlilik ve onurluluk) nedir? Onurluluk nasıl kazanılır? Değerli ve onurlu insanların Allah katındaki makamı nedir?
Soru
Keramet (Değerlilik ve onurluluk) nedir? Onurluluk nasıl kazanılır? Değerli ve onurlu insanların Allah katındaki makamı nedir?
Kısa Cevap

Keramet (onurlu olmak) aşağılık ve alçaklıktan uzak olmak ve her türlü zillet ve aşağılıktan uzak olan temiz ve değerli ruha kerim (onurlu) insan denir. Kerim (onurlu) sözcüğünün karşıtı seciyesiz anlamında leim’dir. Onurluluk ve saygınlığın zirvesine varmak için insanın takvayla donanması gerekir. Takva kişinin onu günaha sevk eden her şeyden uzak durmasıdır.

Hz. İmam Ali (a.s) bu konuyu şöyle açıklıyor:

“Bilin ki takvalı olan kimse fitnelerden korunur, hidayet nuruyla karanlıklardan uzaklaşır ve sevdikleri şeyleri ebedi olarak elde eder. Allah onu kendi onur evinde yerleştirir, öylesine bir ev ki onu kendisine özgü kılmıştır. Onun tavanı Allah’ın arşıdır, ışığı Allah’ın cemalinden alınır, ziyaretçileri de melekler ve peygamberlerin dost ve arkadaşlarıdır.”

Ayrıntılı Cevap

Keramet (onurlu ve değerli olmak) aşağılık ve alçaklıktan uzak durmaktır. Her türlü zillet ve aşağılıktan uzak olan temiz ve değerli ruha kerim (onurlu/değerli) insan denir. [1] Kerim sözcüğünün karşıtı seciyesiz anlamında “leim’dir.[2] Leimle deni eşanlamlı oldukları için” Dinaet, keramet sözcüğünün ve deni de kerim sözcüğünün karşıtıdır.[3]

Masumlara Göre Kerim Olmak (Onurlu ve Değerli Olmak)

Peygamber’in (s.a.a) buyurduğu üzere Allah Teala: Kerim’dir (onur sahibidir) ve onurlu olmayı da sever.[4]

Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kim kendisinden bir şey istenmeden bağışta bulunursa o kerimdir.[5] Ve acı olaylar kerim insanın ruhunda etki bırakmaz.[6]

Kerim insan haramlardan uzak duran ve bütün ayıplardan arınan ve temiz olan kimsedir.[7]

Kerim insan, leim “seciyesiz” kişilerin iftihar ettiği işlerden nefret eder.[8]

Kerim olan; malını harcayarak onurunu, haysiyetini korur ama seciyesiz olan malını onur ve haysiyetini harcayarak korur.[9]

Kim kendisinin değerini, yüceliğini bilirse bütün dünya onun gözünde küçülür.[10]

Onurluluğa Ulaşmanın Yolu

Ehl-i Beyt İmamlarının hadislerinde açıkça onurluluk ve alçaklık vasıflarının farkı ve onurlu olmanın her türlü aşağılayıcı işlerden uzak durmayı gerektirdiğini ve kerim Allah’ın yüce isimlerinin arasında yer aldığını gördük. Buna karşılık insanı onurlu olmaktan çıkaran ve onu Allah’a yakın olmaktan uzaklaştıran her davranış ve vasıf aşağılıktan kaynaklanır.

Resulullah’ın (s.a.a) buyurduğu üzere: Dünya sevgisi her türlü günahın kaynağıdır.[11]

Ve dünyanın “dünya” (alçak) diye isimlendirilişinin kaynağı onun her şeyden daha aşağı oluşudur.[12] Buna göre dünya sevgisiyle birlikte onurlu olmak, kerim vasfını taşımak mümkün değildir. Hz. Ali (a.s) da buyurmuştur ki: “Dünya insanı zillete, hakirliğe düşürür.”[13] Buna göre kerim olmak ve onurluluğun zirvesine ulaşabilmek için kişinin günahtan ve dünya tutkusundan uzak durması ve takvayla donanması gerekir. Ali (a.s) buyuruyor ki: “Takvasız onurlu olmak mümkün değildir.”[14]

Yüce Allah da Kur’an-i Kerim’de buyuruyor ki: “Sizin Allah katında en değerli en onurlu olanınız en takvalı olanınızdır.”[15]

Yine Ali (a.s) buyurmuştur ki: “Onurlu ve değerli olmanın anahtarı takvadır.”[16]

Takva Nedir?

Ali (a.s) buyuruyor ki: “Takva, kişinin onu günaha çeken her işten uzak durmasıdır.”[17]

Yine buyuruyor ki: “Gerçekten takva ve Allah’tan korkmak kalpteki hastalıkların ilacıdır, gönüllerin aydınlatır, cisimdeki dertlerin dermanıdır, ruhtaki yaraların merhemidir, ruhun kötülüklerini gideren, gözdeki karanlığı aydınlığa çevirir, huzursuzlukları huzura dönüştürür, karanlıkları size aydınlatır. Artık Allah’a itaati canınızın elbisesi kılın, bir dış görünüm olarak onu kullanmayın, gerçekten ruhunuzla, canınızla itaat edin sırf gövdenizle değil, şöyle ki o itaat azalarınız ve organlarınıza sinsin. İtaati bütün işlerinize egemen kılın, Allah’a itaati hayat suyuna varmak için bir yol, istekleriniz için bir aracı, sıkıntı gününde sığınak, mezarda için bir ışık, berzah döneminin sınırsız sıkıntıları için bir huzur vesilesi, yaşayışın zor günlerinin kurtuluş vesilesi kılın. Çünkü Allah’a itaat helak edici olaylardan, geleceği kesin olan korkunç yerlerden ve alevli ateşlerin sıcağından koruyucudur.   Kim takvalı olmayı seçerse sıkıntılar ondan uzaklaşır, acıları tatlılığa dönüşür ve sorunların ağırlığı ondan uzaklaşır. Ardı arkası kesilmeyen zorluklar kolaylaşır ve elinden çıkan büyüklük ve onur yağmur damlaları gibi ona dökülür ve azalan bereketler bollaşır.”[18]

Onurluluk ve İlahi Ruh

Kuran-i Kerim insanın özünü değerli bir varlık olarak tanıtmaktadır, buna göre insan değerli ve onurlu olursa kendi özüne dönmüş olur. Allah’a itaatle yücelmek insanın asıl özüyle uyum içinde olduğu için Allah’a karşı gelmek ve gerileme ve çöküş insana dayatılan bir durum sayılır. Oysa onurlu olmak insana yüklenen onun asıl özüne ters düşen bir şey değildir. Yüce Allah buyuruyor ki: “Biz insanı değerli ve onurlu kıldık.”[19] Bu da insanın yaratılış ve yapısında çok değerli bir öz olduğu içindir; eğer insan yalnız topraktan yaratılmış olsaydı değerli ve onurlu olmak onun özünün bir gereği sayılmazdı.

İnsan bir kök ve feriden yaratılmıştır; kökü Allah’a bağlı ve feri ise topraktandır. Allah Teala Kur’an-i Kerim’de ruhu kendisine isnat ve insanının cismini çamura etmiştir.[20] Buna göre “Ben insanı çamur ve soyut bir ruhtan yarattım” diye buyurmamıştır O şöyle buyurmuştur: “Biz insanı çamurdan yarattık ve sonra ona kendi ruhumuzdan üfledik.” İnsanın ruhu yüce ve değerli Allah’a mensup olduğundan değer ve onurdan bir paya sahiptir ve ilahi ruh yücelik ve onurluluk ruhu anlamındadır.[21]

Değerli ve Onurlu İnsanların Mükâfatı

Ali (a.s) bu konuyu şöyle açıklıyor:

“Allah sizi takva ve kendisinden çekinmeye tavsiye etti ve bunu kullarından hoşnutluğunun son aşaması kıldı. Buna göre huzurunda bulunduğunuz, işleriniz elinde bulunduran ve sizin bütün hareketlerinizi gören Allah’tan çekinin/korkun. Gizlediğinizi bilir, aşikâr ettiğinizi de kaydeder. Amelleri kaydetmek için değerli meleklerini görevlendirmiştir. Onlar da ne bir hakkı unuturlar ne de batıl olan bir şeyi yazarlar. Bilin ki takvalı olan kimse fitnelerden korunur, hidayet nuruyla karanlıklardan uzaklaşır ve sevdikleri şeyleri ebedi olarak elde eder. Allah onu kendi onur evinde yerleştirir, öylesine bir ev ki orayı kendisine özgü kılmıştır. Onun tavanı Allah’ın arşıdır, ışığı Allah’ın cemalinden alınır, ziyaretçileri melekler ve peygamberlerin dostları ve arkadaşlarıdır.”[22]



[1] - Cevadi Amuli Abdullah, Keramet der Kur’an, s. 22

[2] - Sealibi Neyşaburi, Fikhullügat, s. 139

[3] Cevadi Amuli Abdullah, Keramet der Kur’an, s. 22

[4] Reyşehri Muhammed, (Huseyni Seyyid Hamid’in tercümesi), Muntahab-i Mizanu’l-Hikme, Hadis: 5493

[5] Amudi Abdu’l-Vahid, Gureru’l-Hikem ve Dureru’l-Kelim, Tahran Üniversitesi Bask. C. 1 s. 365 n. 1389

[6] Aynı Kaynak, c. 2 s. 1 n. 1555

[7] Aynı Kaynak, c. 2 s. 4 n. 1565

[8] Aynı Kaynak, c. 2 s. 44 n. 177

[9] Aynı Kaynak, c. 2 s. 154 n. 2159

[10] Aynı Kaynak, c. 5 s. 451 n. 9130

[11] Reyşehri Muhammed, (Huseyni Seyyid Hamid’in tercümesi), Muntahab-i Mizanu’l-Hikme, Hadis: 2194

[12] Aynı kaynak, hadis: 2171

[13] Aynı kaynak, hadis: 2192

[14] Nehcü’l-Belağa, Hikmetli sözler: 113

[15] Hucurat Suresi: 13

[16] Reyşehri Muhammed, (Huseyni Seyyid Hamid’in tercümesi), Muntahab-i Mizanu’l-Hikme, Hadis: 6664

[17] Aynı kaynak, hadis: 6683

[18] Nehcü’l-Belağa, Hutbeler: 198

[19] İsra Suresi: 70

[20] Sad Sures: 71-72

[21] Cevadi Amuli Abdullah, Keramet der Kur’an, s. 62

[22] Nehcü’l-Belağa, Hutbeler: 183

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zekât düşen bir mala humus da taalluk eder mi? Nelere zekât düşer? Zekât ve humus arasındaki fark nedir?
    13355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Zekât düşen şeylerin, zekâtı verildikten sonra yıllık harcamalardan geriye fazlası kalmışsa bunların humusu verilmelidir.[1] Dokuz şeye zekât düşer: 1. Buğday, 2. Arpa, 3. Hurma, 4. Kuru üzüm, 5. Altın, 6. Gümüş,[2] 7. Deve, 8. İnek, 9. Koyun. Bu dokuz ...
  • İsrail bir peygamberin adı mıdır? Onun kendisine haram kıldığı şey nedir?
    17825 Tefsir 2012/04/04
    İsrail, ilahi peygamberlerden biri olan Hz. Yakub’un (a.s) adıdır. O, bir maslahat uyarınca deve etini ve sütü kendisine haram kılmış idi. Âli İmran suresinin 93. ayetinde Yüce Allah şöyle buyuruyor: "كُلُّ الطَّعامِ كانَ حِلاًّ لِبَنِي إِسْرائِيلَ إِلاَّ ما حَرَّمَ إِسْرائِيلُ عَلى‏ نَفْسِهِ مِنْ قَبْلِ أَنْ تُنَزَّلَ ...
  • Mevcudat nasıl Allahu Teâlâ nın ayet ve nişaneleridir?
    7205 Teorik İrfan 2011/08/20
    Mevcudat hem zati olarak hem de sıfat yönüyle Allahu Teâlâ'nın vücudunun nişaneleridir.  Bu konunun açıklaması şu şekildedir: Mevcudat zat ve mahiyet açısından mümkünü'l-vücutturlar. Vücut bulabilmeleri için vacipu'l- vücut olan Allaha muhtaçtırlar. İşte bu yüzden onların vücutları ve varoluşları vacipu'l-vücut olan Allahın varlığına delildir. Dahası Hikmet-i Mütealiye göre mümkünü'l- vücut ...
  • Acaba rivayetleri silip Kuran’la yetinirse Müslümanlar arasındaki ihtilaflar vahdete dönüşebilir mi?
    8833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/03/04
    Kur’an’la yetinme ve rivayet ve sünnetleri silme konusunun tarihçesi yaklaşık İslam’ın ilk yıllarına dayanmaktadır. Zira Ehlisünnet ve Şia kaynakları esasınca, Peygamberimiz, (s.a.a) mübarek ömrünün sona erme esnasındayken İslam ümmetini doğru yoldan sapmasını engelleyecek mahiyette kılavuzluk yapacak bir vasiyet yazmak amacıyla kalem, mürekkep ve kâğıt istedi. Maalesef peygamberin bu ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önem ve felsefesi nedir?
    13409 Eski Kelam İlmi 2010/12/22
    İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önem ve felsefesini anlamak için birkaç noktaya dikkat etmek gerekir:1. Kur’an değişik ayetlerde yüce insanlar ve din evliyalarının erdem ve ulvî sıfatlarını diri tutmayı vurgulamıştır.2. Yüce şahsiyetli Şia imamları (a.s) Kerbela hadisesini diri tutmak için matem merasimleri düzenlemeyi, ağlamayı ve ağlatmayı, şairlerin mersiye ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9958 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • İlahi marifette ilerlemek ve Hz. Mehdi’nin ilgisini kazanmak için ne yapmamız gerekir?
    5963 Pratik Ahlak 2010/06/20
    Size muvaffakiyet diliyoruz, Ehl-i Beyt Mektebiyle onurlanmanız bizi sevindirdi, istediğiniz konular hakkında bilgi edinmeniz için bu sitede önceden cevaplandırılmış bazı soruları cevaplarıyla birlikte size gönderiyoruz.İlgili Sorular:
  • İnkılâbın Rehberi Seyit Ali Hameyney’i hazretlerinin namahrem kadına bakma bağlamındaki fetvası nedir?
    8113 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    İnkılâbın Rehberi Seyit Ali Hameyney’i hazretlerinin namahrem kadına bakma bağlamındaki fetvası imam Humeyni’nin (r.h.) fetvasıyla aynıdır.Müslüman kadınlara bakmanın hükmü hakkında İmam Humeyni şöyle buyuruyor: “erkeğin kadının bedenine bakması ister lezzet kastıyla olsun ister lezzet kastıyla olmasın haramdır. Yüzüne ve ellerine bakması eğer lezzet kastıyla olursa haramdır. Ama eğer lezzet ...
  • Vilayet-i fakihin uygulamaya geçmesinin meşruiyeti nasıl açıklanabilir ve acaba vilayet-i fakih Allah tarafından mı yoksa halk tarafından mı naspediliyor?
    7523 Eski Kelam İlmi 2012/04/02
    Çeşitli suretlerde “vilayet-i fakih” ve vilayeti fakihin uygulamaya geçmesinin meşruiyetini ispatlayabiliriz. İspatı için önemli olan ayrıntılı cevapta okuyacağınız akli ve nakli delillerdir. Şia’nın görüşünde velayeti fakihi ispatlayan delillere dikkatle velayeti fakih gaybet döneminde (asri gaybet) vilayeti fakihin vilayeti, imamların velayeti Peygamberimizin (s.a.a) velayetinin devamında olduğu ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6841 Eski Kelam İlmi 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...

En Çok Okunanlar