Gelişmiş Arama
Ziyaret
18628
Güncellenme Tarihi: 2008/03/26
Soru Özeti
Hz. Zeynep (a.s.) hakkında Hz. Peygamber Efendimiz’den (s.a.a.) rivayet edilen bir hadis var mı?
Soru
Selamun aleykum
Soru: Peygamber efendimiz (s.a.a) in hep Hz. Hasan ve Hz. Huseyn ile ilgili an‎lar‎ ,sevgileri. Muhabbetleri;yatarken,oturuken, namaz k‎larken,camideyken... v.b....anlatı‎lı‎r.
Ancak Hz Zeyneb ile ilgili herhangi bir buna benzer bir hadis, onu ok‏şamas‎ı, sevmesi, vb. bir ‏şeyler acizane bilmiyorum... Bu konuyla ilgili bilgilendirirseniz memnun olurum... Yoksa acaba Hz. Zeyneb Hz. Resul'ün vefat‎ndan sonra mı‎ dünyaya geldi?
Kısa Cevap

Hz. Zeynep (s.a.), hicretin beşinci veya altıncı yılında, Medine-i Münevvere’de dünyaya gelmiştir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.a.), Hz. Zeynep (s.a.) hakkında buyurduğu güvenilir bir rivayet elimizde bulunmasa da Hz. Fatıma (s.a.) hakkında buyurduğu birçok güvenilir rivayet vardır ve bu rivayetler Hz. Zeyneb’i (s.a.) de kapsamaktadır. Hz. Zeynep (s.a.), iman, takva, sabır, zulümle mücadele, kıyam, İslam dinini, imameti ve velayeti savunma, fedakârlık, fesahat ve belagat derslerini değerli anne ve babasından almıştır. Hz. Zeyneb’in (s.a.) yüce şahsiyetini bilmek için tarihi Kerbela olayındaki yani Aşura vakıasındaki etkili rolüne ve bu vakiadan sonra meydana gelen Ehl-i Beyt’in esir düşme olayına ve dönemin zalimlerine karşı olan tavrına bakmak gerekir. Tarih bize bunlardan bazı kesintileri bize aktarmış bulunmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Zeynep (s.a.), hicretin beşinci veya altıncı yılında, Medine-i Münevvere’de dünyaya gelmiştir. O yüce hanıma isim koymayı Peygamber Efendimiz’e (s.a.a.) bırakmışlar ve Resulullah (s.a.a) de ilahi emir üzere ona Zeynep ismini koymuştur. Zeynep kelimesi, güzel görünüşlü ağaç veya “zeyn” ve “eb” olmak üzere iki kelimeden oluşan babasının ziyneti anlamına gelmektedir.

Bu yüce hanım, insanlık örneği olan iki yüce şahsiyetin ilim deryasından faydalanmış ve acı ve çileler içinde sağlam, dayanıklı ve yıkılmaz bir şahsiyete ulaşmıştır.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.a.), Hz. Zeynep (s.a.) hakkında buyurduğu güvenilir bir rivayet elimizde bulunmasa da Hz. Fatıma (s.a.) hakkında buyurduğu birçok güvenilir rivayet vardır ve bu rivayetler Hz. Zeyneb’i (s.a.) de kapsamaktadır. Bir rivayette geldiği üzere, birisi İmam Cafer-i Sadık’a (a.s.) Peygamber Efendimiz’in (s.a.a.) “Fatıma paktır ve Allah-u Teala, onun soyunu da cehennem ateşine haram kılmıştır.” diye buyurup buyurmadığını sorduğunda o hazret şöyle buyurmuştur: “Evet Peygamber(s.a.a.)’in maksadı, Hasan, Hüseyin, Zeynep ve Umm-u Gülsümdür.”[1]

Aynı şekilde İmam Seccad (a.s.) da Hz. Zeyneb’e (s.a.) hitaben şöyle buyurmuştur: “Siz elhamdülillah ilim öğrenimi görmeden alim, ve anlatılmadan anlayansınız.”[2]

Peygamber Efendimiz’in (s.a.a.), İmam Hasan ve İmam Hüseyin’in (a.s.) faziletleri hakkında buyurduğu rivayetlerin çok olması ve Hz. Ali’nin (a.s.) diğer evlatları hakkında bu türden hadislerin olmamasının sebebinin, bu iki yüce şahsiyetin imamet makamına sahip olduklarından kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Ama şu noktayı vurgulamak gerekir ki: Hz. Zeynep (s.a.), iman, takva, sabır, zulümle mücadele, kıyam, İslam dinini, imameti ve velayeti savunma, fedakârlık, fesahat ve belagat derslerini değerli anne ve babasından almıştır. Burada o yüce kahraman hanımın bazı özelliklerine değineceğiz:

1. Hz. Zeynep(s.a.)’in güçlü imanı:

Hz. Zeyneb’in (s.a.) en önemli özelliklerinden biri, Allah’a olan iman ve muhabbetidir. Onun, Allah’a olan iman derecesini anlamak için, Allah’ın rızası için katlandığı bütün musibetlerin, sadece O’ndan olduğu için güzel gördüğünü söylemesi yeterlidir. Kufe şehrinde İbn-i Ziyad ona “Allah’ın kardeşine yaptığını nasıl görüyorsun” diye sorduğunda şöyle cevap vermiştir: “Güzellikten başka bir şey görmedim.”[3] İmam Hüseyin (a.s)’ın kıyam ve hareketi, hak yolundaydı ve bu yüzden kardeşinin kılıçlarla parçalanmış bedenini Kerbela’da gördüğü zaman huşulu bir şekilde Allah’a şöyle demiştir: “Allah’ım bizim bu kurbanımızı kabul eyle.”[4]

Hz. Zeyneb’in (s.a.) ibadeti öylesine bir noktadadır ki, İmam Hüseyin (a.s.) onunla vedalaşırken O’na şöyle buyurur: “Kardeşim, gece namazlarında beni hatırla!”[5] ve yine İmam Seccad’an (a.s.) şöyle nakledilmiştir: “Halam Zeynep, Kufe’den Şam’a olan esaret yolculuğunda, hem farz ve hem nafilelerini yerine getirmiş, onlardan gafil olmamıştır. Sadece konakladıkları yerlerden birisinde, aşırı halsizlik ve açlık yüzünden, namazını oturarak kılmıştır ve daha sonra üç gün boyunca yemek yemediği anlaşılmıştır. Zira, her esire günde bir parça ekmek veriliyordu ancak halam kendi payını çoğu zaman çocuklara veriyordu.”[6]

2. Hz. Zeyneb’in (s.a.) ilmi:

Hz. Zeyneb-i Kübra (s.a.) ilim ve fazilet hanımıdır. O, ilmini, vahye bağlı olan; değerli dedesi, babası, annesi ve kardeşlerinden almıştır. Hz. Zeyneb’in (s.a.), kadınlara tefsir dersi verdiğini yazmışlardır.[7] Yine İbn-i Abbas ondan şöyle söz etmektedir: “Biz Haşim oğullarının bilgesi (akıl ve bilgi madeni) Hz. Zeynep (s.a.)…”[8] Hz. Zeyneb’in Beni Haşim kabilesinde “akile” yani bilge olarak tanınması, O’nun ilmini açıklamaya yetmektedir.

Hz. Zeyneb’in (s.a.) Kerbela, Kufe ve Şam seferleri boyunca söylediği sözler ve dönemin zalimleri, tağutlarına ve genel halka karşı yaptığı konuşmalar ve verdiği hutbeler, bu azametli hanımın ilim ve kemalinin, eğitim ve öğretim yoluyla olmadığını, tam aksine ilahi bir hibe ve olağanüstü bir durum olduğunu açıkça göstermektedir. Bu konunu şahidi, Hz. Zeyneb’in (s.a.) Kufe’deki hutbesinden sonra İmam Seccad’ın (a.s.) ona buyurduğu sözlerdir: “Halacığım, sakin ol ve sükût etmeyi tercih et; “Siz elhamdülillah ilim öğrenimi görmeden alim, ve anlatılmadan anlayansınız.”[9]

3. Beni Haşim’in akilesinin (bilgesinin) fedakârlığı:

Hz. Zeyneb’in (s.a.) şahsiyetini tanıyabilmenin en iyi yolu, onun tarihi Kerbela yolculuğunu, Aşura hadisesindeki etkili rolünü, o yüce hanımın özgürlüğe anlam veren esaretini ve zamanın zalimlerine olan tavrını incelemektir.

Hz. Zeynep (s.a.), dinsizlere karşı Allah’ın dinini savunmanın zaruretini, bu yolda mal, mülk, eş, yaşantı ve çocuklarından geçmesi gerektiğini, hatta yeri geldiğinde canından bile geçmesi gerektiğini hissettiği zaman, tam bir fedakârlık ve cesaretle, evinden, eşinden ve bütün hayatından el çekerek, Kerbela sahnesinde hazır bulunmuştur. Kendi çocuklarını da, kurban etmek için, Kerbela kurbanlığına getirmiş ve onları hiç çekinmeden Allah yolunda mücadele için meydana göndermiş ve şehadetlerini muşahede etmiştir. Kerbela kıyamı boyunca her yerde, bu kıyamın yüce lideri, kardeşi Hz. Hüseyin (a.s.) yardımcısı olmuştur. Aşura günü, Allah’ın hücceti şehit edildiğinde, ortada kalan Ehl-i Beyt ailesini esaret döneminde koruyup savunmak gibi ağır bir sorumluluk, bu yüce hanımın omuzlarına binmiş ve o da çelik bir dağ gibi, sapıtmış düşmanlar karşısına dikilerek bu görevi büyük bir kahramanlıkla yerine getirmiştir.[10] Bu dönemde Hz. Zeyneb’in kendisinden gösterdiği şecaat olmasaydı ve Kerbela mesajını esir olarak götürüldüğü her yerde güçlü bir sesle insanlara aktarmasaydı elbette Kerbela’da Ehl-i Beyt tarafından dini savunmak için yapılan eşsiz kıyam gereken sonucu vermez ve halkın uyanmasına vesile olmazdı.

Hz. Zeyneb’in (s.a.) bu önemli rolünün anıları, bugün, aradan asırlar geçmesine rağmen, yine eşsiz bir örnek olarak yaşatılmalıdır, bu yüzden İslam camiasında, fedakârlık hissini canlı tutmak için, bu yüce hanımın doğum ve vefat gününü anmak gerekir.



[1] El- Vefa Kurumu, Beyrut, hicri 1404 yılı, Allame Meclisi, Bihar-ul Envar, c: 43, s: 231–3.

[2] Bihar-ul Envar, c: 45, s: 164.

3 Bihar-ul Envar, c: 45, s: 116.

4 Allame Seyit Abdurrezzak Mukarrem, Mektel-ul Hüseyin, s: 379.

[5] Zeyneb-i Kübra, s: 62–63.

[6] Reyahin-iş Şerie, c: 3, s: 62.

[7] Bakınız: Didar-ı Aşina dergisi, sayı: 25, Seyit Sadık Seyitnejat.

[8] Sefinet-ül Bihar, c: 1, s:558.

[9] Bihar-ul Envar, c: 45, s: 164.

[10] Bakınız: Didar-i Aşina, sayı: 117, Leyla Zu’lfekari.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam evlatlarının adına yapılmış türbelere inanmanın ölçüsü nedir?
    6813 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    İmam evlatlarından maksat Ehl-i Beyt İmamlarının soyundan gelen zatların türbeleridir. Bir çok hadiste Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin gerekli olduğu vurgulanmış ve bu iş için büyük bir sevap ve mükafat vaat edilmiştir.Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin bir örneği de onların mezarlarına saygı göstermek, oraları ziyaret ...
  • Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
    10145 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac)'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle (m h m d) aynıdır ...
  • Neden yeni Müslüman olmuş birisi geçmiş namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmezken doğuştan Müslüman olan birisi eda etmediği namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmektedir?
    2736 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2020/01/19
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12734 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    7622 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    6967 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
    12187 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Haksız yere yemin etmenin akıbetinden maksat iki şey olabilir:1- Şer’i ve fıkhi hüküm manasında akıbet.2- Getirdiği sonuçlar manasındaki akıbet. Bu etki dünya veya ahiret etkileri olabilir. Sorudan galiba bu ikinci mana kastedilmektedir.1- Şer’i HükümŞer’i Hüküme göre ...
  • Nur suresinin iniş sebebi nedir?
    30901 Tefsir 2012/05/27
    Nur suresinin bir iniş sebebi yoktur; ama 6 ila 9, 11 ila 16 ve 30 ila 31. ayetlerinin iniş sebebi vardır ve aşağıda bunlara işaret edilecektir: Nur suresinin 6 ila 9. ayetlerinin iniş sebebi: Bu ayetlerin iniş sebebi hakkında İbn. Abbas’tan nakledildiğine göre ...
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8855 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Aşırılık nedir ve ondan nasıl uzak kalınabilir?
    17415 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    “Ğuluv” (aşırılık) sözlükte fazlalık ve uzamak anlamındadır; başka bir ifadeyle had ve ölçüyü aşmaktır veya daha iyi bir tabirle her şeydeki ölçü ve konumdan çıkmak ve öteye geçmek aşırılıktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de aşırılığa şöyle işaret etmektedir: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin.” ...

En Çok Okunanlar