Gelişmiş Arama
Ziyaret
7508
Güncellenme Tarihi: 2011/10/30
Soru Özeti
Neden namaz, oruç ve hac gibi farzların eda edilmesinin somut eserleri bulunmamaktadır?
Soru
Neden namaz, oruç ve hac gibi farzların eda edilmesinin somut eserleri bulunmamaktadır?
Kısa Cevap

Namaz, oruç ve hac gibi tüm ibadetler birçok bireysel ve toplumsal esere sahiptir. Namazın en üstün eserlerinden biri, Allah’a yakınlaşmak ve kötülük ve haramlardan sakınmaktır. Oruç da birçok esere sahiptir. Bedensel sağlık, dertleşme hissinin icat edilmesi ve takvalı olmak bunlardandır. Hac da ruhanî ve manevî yolculuk sıfatıyla kendine has adap ve şartlara göre yapılması ve zahiri amel, adap ve ibadetlerin yanı sıra onun batınî ve manevî boyutları da göz önünde bulundurulması durumunda, insanda derin ve bereketli eserler meydana getirmekte ve bazen ömrün sonuna dek insan varlığında yer edinmektedir. Kulluk şekil ve özellikleriyle süslenmek, Allah karşısında teslim ve mutlak itaat boyutunun tahakkuk etmesi, büyük ilahi peygamberler, Allah’ın özel evliyaları ve liyakatli kullarıyla kutsal Mekke ve Medine topraklarında ve de Arafat, Meşer ve Mina gibi görkemli yerlerde beraber olmak ve de ölümü hatırlatan beyaz bir elbise giymek insan varlığında derin eserler yaratır. Ama amellerimiz özel eserlere sahip olmazsa ve davranış ve ahlakımızı etkilemezse, bu eksikliği kendi amel ve niyetlerimizde incelemeli ve onları ıslah etmeye koyulmalıyız.

Ayrıntılı Cevap

Amel ve ibadetlerin insan ahlak ve davranışına etkisi, ruhî ve manevî altyapılar ve ibadetlerin tüm adap ve şartlarla yapılması ile tam ve direkt bir irtibat taşır. Eğer amellerimiz özel eserlere sahip olmazsa ve davranış ve ahlakımızı etkilemezse, bu eksikliği kendi amel ve niyetlerimizde incelemeli ve onları ıslah etmeye koyulmalıyız. Ama her halükarda bu farzları yerine getirmek birey ve toplum üzerinde değişik etkiler yaratır ve her insaflı insan bunu itiraf eder.

Namazın Eserleri

Her ne kadar kâmil bir namaz insan ruh ve şahsiyetinde derin eserler yaratsa ve bu namazdan uzaklaştığımız ölçüde onun eserleri azalsa da sizden soruyoruz: Halis niyet taşımayan günahkâr bir birey namazı tek eder ve namaz kılmazsa, daha iyi bir durum ve hal mi kazanacaktır? Gönlü arı ve aydın mı olacaktır? Kuşkusuz bu kirli ve hatalı bireyde bile namaz bir ölçüye kadar eser sahibidir. Öyle ki; namaz terk edildiği takdirde bu bireyin kirlilik ve günahı daha fazla ve çok olacaktır. Kötülük ve haramların çirkinliğinden sakındırmaktan [1] ibaret olan namazın eseri, bu bireyde az ve naçiz bir düzeyde olsa bile zahir olur ve kendi haddince onu kirlilik ve çirkinliğin fazlasından alıkoyar. Böyle açık eserler nasıl inkar edilebilir?! Bir rivayette şöyle belirtilmiştir: Ensar’dan bir genç namazını Peygamber (s.a.a) ile kılıyordu, ama yanı sıra günah ve haramlara da mürtekip olmaktaydı. Meseleyi Peygambere (s.a.a) bildirirler ve Peygamber (s.a.a) şöyle buyurur: Netice itibariyle namazı bir gün onu kötülük ve çirkinlikten alıkoyacaktır. Bir müddet geçtikten sonra onun tövbe ettiğini ve de kötü ve çirkin işlerden elini çektiğini gördüler. [2] Yine sizden soruyoruz: Arı bir niyet ve temiz bir kalbe sahip namaz kılmayan bir birey, eğer namaz, ibadet, dua, tevessül ve Allah’a münacat etme ehli olursa, kalbi daha temiz ve arı olmayacak mıdır? Daha nurlu ve ak olmayacak mıdır? Herkesin namazının tesiri marifet ve bilgi, niyette ihlâs ve kalp huzuru ölçüsü ve de riayet ettiği diğer şart ve adaplara tabidir. Bu hususlar bireylerde farklılık gösterdiği için, onların namazları ve eserleri de değişiktir. Ama her haliyle eserlerin ölçüsü farklı olsa da hiçbir namaz esersiz değildir. [3]

Orucun Eserleri

Oruç için birçok ruhsal, bedensel ve toplumsal eser ve fayda sayılmıştır. [4] Bunlardan bazılarına işaret ediyoruz:

1. Oruç insan ruhunu latif hale getirir ve onun iradesini güçlendirir ve de güdülerini dengeli kılar. [5]  

2. Oruç fakir ve zengin arasında eşitliği sağlamak içindir; halkın açlığı tadarak yoksul ve mahrumları düşünmesi ve onların hakkını eda etmesi hedeflenir.

3. Oruç sağlık ve tedavi açısından birçok esere sahiptir ve cismin esenlik ve afiyetine neden olur. [6] Rusyalı bilgin Aleksi Sufurin oruç tutmayı kan azlığı, bağırsak problemleri, romatizma, gut hastalığı, göz rahatsızlıkları, şeker hastalığı ve böbrek ve ciğer hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavi etme yolu görmektedir. [7]  

4. Resmi rakamlara göre, mübarek Ramazan ayında suç, cinayet ve günah oranı çok azalmaktadır.

Haccın Eserleri

Hac ruhanî ve manevî yolculuk sıfatıyla kendine has adap ve şartlara göre yapılması ve zahiri amel, adap ve ibadetlerin yanı sıra onun batınî ve manevî boyutları da göz önünde bulundurulması durumunda, insanda derin ve bereketli eserler meydana getirmekte ve bazen ömrün sonuna dek insan varlığında yer edinmektedir. Kulluk şekil ve özellikleriyle süslenmek, Allah karşısında teslim ve mutlak itaat boyutunun tahakkuk etmesi, büyük ilahi peygamberler, Allah’ın özel evliyaları ve liyakatli kullarıyla kutsal Mekke ve Medine topraklarında ve de Arafat, Meşer ve Mina gibi görkemli yerlerde beraber olmak ve de ölüm ve göçü hatırlatan beyaz bir elbise giymek, Allah’ın evini ve tevhid merkezini tavaf etmek, Allah’ın gösterişiz ve itaatkâr kullarıyla gönüldeş ve birlik olmak tümüyle hac yapan şahısta derin ve temelli bir değişimin altyapısını teşkil eder. Milyonlarca Müslüman’ın aynı zamanda Mekke ve Medine gibi kutsal bir yerde toplanması, İslam dünyasının birlik ve kudretini sembolize eder. Dinsel metinlerde ibadetler için belirtilmiş olan tüm eser ve faydalara karşın, amellerimiz özel eserlere sahip olmazsa ve davranış e ahlakımızı etkilemezse, bu eksikliği kendi amel ve niyetlerimizde incelemeli ve onları ıslah etmeye koyulmalıyız. Bu nedenle örneğin eğer namaz bir kötülük ve çirkinliklerden alıkoymuyor veya bizi Allah’a yakınlaştırmıyorsa, bunun kâmil bir namazın şart ve özelliklere sahip olmadığına ve sadece görünüş ve şekilde bir ibadet olduğuna dikkat etmeliyiz. Netice itibariyle bu, ilahi yakınlaşma ve haramlardan sakınmayı sağlayan bir ibadetin eserlerini taşımayacaktır. Diğer ibadetler de bu şekildedir.  



[1] Ankebut, 49.

[2] Reyşehri, Muhammed, Mizanü’l-Hikmet, c. 5, s. 371, h. 10254, Çap-ı Defter-i Tabliğat-ı İslamî, 1362.

[3] Namazın diğer eserlerini görmek için, 13683. soruya (site: 13512) (Namaz Eserleri Ve Manası) müracaat ediniz.

[4] Bkz: Kuleyni, Usul-i Kâfi, c. 4, s. 62, Bab-ı Fasl-i Sovm Ve Saim, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Kum, 1365.

[5] Kur’an şöyle buyurmaktadır: “ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”

[6] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 59, s. 267, Müessesetü’l-Vefa, Beyryt, 1404.

[7] Ba istifade ez nerm efzar-ı Porsiman.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kıbleyi nasıl bulabiliriz?
    6507 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Kıbleyi bulmak için bir takım yollar vardır ve onlardan bazıları şunlardır: 1. Hissel göstergelerden yola çıkarak tanıklık eden iki adil tanığın tanıklığı.2. Bilimsel kaidelerle (gökbilim vb.) kıbleyi bilen ve güvenilir olan bir şahsın belirtmesi.3. Müslümanların ...
  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10652 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7336 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Kameri yıl kaç gündür? Bir kamerin yılın başka kameri yıllarla farkı var mı? Varsa ne yapmak gerekir?
    38176 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Kameri ayların günleri birbirleriyle aynı olup, tam olarak 29 gün, 12 saat, 44 dakika 3 saniye veya 29/53059028 gündür. Bütün hicri kameri yılların günlerinin sayısı eşit olup tam olarak 12 ay yani 354/3670834 gündür. Ancak astronomlar her ayı sahih yani kesirsiz olarak hesaplamak zorunda olduklarından ...
  • İranlılar, Ömer’in eliyle mi Müslüman olmuştur?
    17033 تاريخ بزرگان 2012/01/18
    Eğer tüm İranlıların Ömer’in hâkimiyeti döneminde Müslüman oluşu kastediliyorsa, bu ihtimal kabul edilir değildir; zira İran Arap ve Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce bir grup İranlı diğer ülkelerde bulunuyordu ve onlar İslam’ın doğuşunun ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Ama Ömer’in hâkimiyeti döneminde İslam’ın İran’a girmesi ve Müslümanların davranışları nedeniyle bazı İranlıların ...
  • Aristo mantığı ile diyalektik arasındaki farkı nedir?
    15506 İslam Felsefesi 2011/03/02
    Mantık bir kanunlar manzumesidir ve bu kanunlara riayet etmek düşüncede hataya düşmemizi engeller. Mantık eski ve yeni mantık diye iki kısma ayrılır. Eski mantık, bize nasıl doğru bir kıyas ve istidlal üreteceğimizi öğreten Aristo mantığıdır; başka bir ifadeyle Aristo mantığı istidlalin şekil ve kalıbına ek olarak, ...
  • Abdullah’ın Abdulmüttalip tarafından kurban olarak adanması akıl ve mantıkla çelişmez mi?
    5348 تاريخ بزرگان 2019/11/24
    Tarihi nakiller göz önüne alındığında önceki dinlerde ve ümmetlerde adak ve kurban ritüellerinin farklı ve çeşitli şekillerde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bunlardan biride insanın kurban edilmesiydi. İslam dini bunu kaldırarak sadece hayvan kurban edilmesine izin verdi.Aklın, fıtratın ve mantığın kabul ettiği desturları yerine getirmek gerçek imanın ...
  • Bir şirket, ürünlerini yabancı bir marka adı altında daha fazla değere satarsa bunun hükmü nedir?
    5794 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Taklit merciilerinin bürolarından alınan cevaplar şöyledir:Ayetullah el-Uzma Hamanei: İç ürün mü yoksa dış ürün mü olduğu müşteri tarafından ayırt edilebiliyorsa böyle bir üretime sahte ve kandırmacadır denilemez. Ama gerçeğin aksi bir şey söylenirse bu yalan olur ve haramdır. Ve eğer ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15095 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • Kıyamet esnasında berzahtakiler de vuku bulan olayları tecrübe edecek mi? Onlar bu esnada hangi durumda olacaktır?
    11742 Eski Kelam İlmi 2011/10/22
    Evrende iki kere sura üfleneceği Kur’an’ın kesin buyruklarındandır. Birinci üfleme, dünya ömrünün tamamlandığı ve bu vesileyle yeryüzündeki canlı tüm varlıkların ortadan kalkacağı zamandır. Hayat üflemesi olarak meşhur olan sonraki üflemede ise tüm insanlar dirilecektir. Her iki üfleme de ansızın vuku bulacaktır. İki üfleme arasındaki süre de belli ...

En Çok Okunanlar