Gelişmiş Arama
Ziyaret
31393
Güncellenme Tarihi: 2012/01/18
Soru Özeti
Cennette uyumak mümkün müdür?
Soru
Cennette uyumak mümkün müdür? Cennet ehli olan fertler uyuyabilecekler midir? Yoksa uyku orada bu dünyadakine benzer şekilde özel bir şey midir?
Kısa Cevap

Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır.

Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de uykuyu bir nimet olarak tanıtmakta ve onun yorgunluk ve hüznü gidermek için uygun bir ilaç olduğunu ve onsuz hayatın mümkün olmadığını belirtmektedir.[1] Maddî dünyada yorgunluk veya korku ve hüznü gidermek içindir. Bu esasla, ondan sadece ihtiyaç ölçüsünce istifade edilmelidir. Aksi takdirde insanın uykuda geçirdiği zaman ölmüş zaman olarak sayılacaktır. İmanlı fertler uykularını azaltmaya ve ibadet hükmünde olan ibadetlere zaman vermeye çalışır. Maddî düşünen insanlar ise hayattan maksimum derecede faydalanmaya çalışmakta ve özellikle karlı ticarî bir anlaşma, bir arkadaşı görme ve hatta sevilen bir filmi izleme gibi uygun fırsatları kazandıklarında edebildikleri ölçüde uykularını geciktirmeye ve ele geçen fırsattan maksimum derecede faydalanmaya çaba harcamaktadırlar! Bu nedenle, uyku bir yorgunluk veya korku ve hüznü giderdiğinde değerlidir. Elbette bazıları da kendisi bir tür hüzün olan başka iş ve hedefin olmaması nedeniyle, uykuya sığınmaktadır. Ama ebedi cennette ne yorgunluk[2] ve ne de korku ve hüzün[3] vardır. Aynı şekilde mevcut türlü nimetlerden istifade edebilme nedeniyle, insanların orada işsizlik sebebiyle uykuya sığınması da söz konusu değildir. O halde uykunun cennette ne gibi bir manası olabilir?! İmam Bakır’dan (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmaktadır: Cennet ehli her zaman diridir, onlar asla ölmezler, uyanıktırlar, uyumazlar, ihtiyaç duymazlar, sevinçlidirler, üzülmezler, gülerler, asla ağlamazlar, kendilerine saygı duyulur ve asla saygısızlığa maruz kalmazlar.[4] Şimdi, Kur’an defalarca cennette ne istersek sizin için hazır olacaktır, diye buyurmuyor mu diye bir soru akla gelebilir.[5] Eğer cennette bulunan bir şahıs hatta uygun bir delil taşımaksızın bir müddeti uykuda geçirmek isterse, onun için böyle bir imkan hazırlanacak mıdır?! Bu bölümün yanıtı için, ilkönce bir örneğe dikkat ediniz: Eğer rengarenk meyveleri bulunan bir bağın sahibi, isteğinize göre ve hiçbir kısıtlama olmaksızın kendi bağının ürünlerinden yararlanmanıza izin verirse, müddetlerce önce ağaçlardan düşmüş ve çürümüş meyvelerden yararlanabilir miyim diye sizin kendisinden bir soru sormanız şaşırtıcı olmayacak mıdır?! Bir fert size taze meyvelerden yararlanma izni verdiğinde, tabii olarak hiçbir değeri olmayan meyvelerden faydalanma izni de verecektir, ama siz veya makul herhangi başka bir insan böyle değersiz bir isteği dile getirir mi?! Bu esasla evet diye cevap vermeliyiz! İnsanın tüm isteklerinin yerin getirileceğini bildiren ayetlere isnaden, eğer cennette bir şahıs uyuma istediğinde bulunacak olursa, kendisinin isteği kabul edilecektir. Ama emin olunuz ki; cennette bulunan sayısız ve şaşırtıcı nimetlere[6] rağmen, hiçbir şahıs böyle bir istekte bulunmayacak ve netice itibariyle de cennette uyku ve uyuma diye bir şey olmayacaktır. Bu sitede “Cennette İcat İmkânı” adıyla sizin sorunuza benzer bir soru bulunmaktadır ve isterseniz onu da okuyabilirsiniz.    



[1] Nebe, 9; Furkan, 47; Ali İmran, 154; Enfal, 11, Rum, 23 ve …

[2] Hicr, 48; Fatır, 35, "لا یمسنا فیها نصب و لا یمسنا فیها لغوب"

[3] Fatır, 34; A’raf, 49.

[4] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 8, s. 220, h. 215, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404, h.k.

[5] Nahl, 31; Furkan, 16; Zümer, 34; Şura, 22; Kaf, 35, Fussilet, 31; Zuhruf, 71 ve …

[6] Bu konuyla ilgili olarak 1823 (Site: 1977) sayılı yanıtı okumanız faydalı olacaktır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar