Gelişmiş Arama
Ziyaret
9336
Güncellenme Tarihi: 2011/12/20
Soru Özeti
Neden şehitlerin seyidi olan İmam Hüseyin’in matemine ravza hani deniliyor?
Soru
Neden şehitlerin seyidi olan İmam Hüseyin’in matemini ravze hani deniliyor?
Kısa Cevap

Ravza hani (ravza okuma) ıstılahı “ravzatu’ş-şuheda”, adlı kitabından alıntı yapılmıştır. Bu kitap minber ve sohbet yapan kimseler bu kitapta bulunan mersiyleri okuduklarında geride kalmış , yani bu isim bu kitabın kendisinden alıntı yapılmıştır. Bu kitap Kerbela olayını ve orada gerçekleşen hadiseleri içinde toplamış farsça diliyle molla Hüseyin Kâşifi Sebzevari (doğum 910 kameri) tarafından kaleme alınmış ilk kitaplardandır. Bu kitapta yazılan konular uzun bir zaman imam Hüseyin’in matem yıl dönümlerinde okunuyordur. Bu nedenle imam Hüseyin (a.s.) için tutulan “matem merasimleri” ravze hani (ravza okumak) olarak meşhur oldu ve şimdiye kadar bu ıstılah revaçta kaldı.

Ayrıntılı Cevap

Bu gün “ravza” ve “ravza hani” ıstılahı “mersiye hani” ve masum ve ehlibeyt hakkında yapılan musibetleri (zülüm) hatırlatmak için istifade ediliyor. İmamlarımız (a.s.) bu mersiyelerin okunmasına teşvik ediyorlardı. İşte bu mersiyler dinin diri kalmasına ve insanlar ile evliyaullahlar arasında ruhi ve duygusal bağı kuruyan bazı amillerindendir.

Ravza’nin asıl manası bahçe be bostandır. Ama mersiye okumanın (mersiye hani) “ravza hani” ile meşhur olunmasının nedeni şudur: Mersiyeciler (mersiye okuyanlar) eski zamanlarda Kerbelada gerçekleşen olayları molla Hüseyni Kâşifi’nin yazmış olduğu “Ravzetuş-Şuheda” adlı kitaba bakarak okurlardı. Molla Hüseyin-i Kâşifi (ö. 910) Sebzevar şehrinin dokuzuncu asrın âlim ve hatiplerindendir.  Güzel zevke ve güzel sese sahipti. Sultan Hüseyin Baykara Herata (bu padişahın hâkimiyetinin olduğu bölgeye) gitti. Bu âlim güzel bir zevke ve çekici insan ruhuyla uyum içinde olan bir sese sahip olduğu ve güçlü bir hatip olduğu için çok çabuk meşhur oldu ve onun sohbet ettiği toplantılar birçok insanı cezp etti. Bu nedenle padişahların ve padişah çocuklarının, devletin büyük adaları ve şahsiyetlerinin teveccühünü üzerine aldı. Özellikle devletin bakanı sanatçısı ve sanatçı yetiştiren “emir Ali Şirvani”nın teveccühünü kazandı. Hüseyin Sebzevari kırk taneden fazla kitap ve risale yazdı. Onlardan birisi de “ravdetu’ş-şuheda” adlı eserdir. Bu kitap Kerbela vakıasıyla alakalıdır. Bu kitabin metni sade ve akışlı olduğundan ötürü minber ehli olanlar senelerce bu kitabı şahadetinin yıl dönümlerinde bu bağlamda düzenledikleri toplantı ve meclislerde bu kitapta yazılmış olan konuları kitabın yüzünden okurlardı. Tedrici olarak kitabın kendisi kenara itildi ama içindeki konular artık ezbere okurlardı. Bu kitap onuncu asırda Muhammed b. Süleyman fuzuli tarafından Türkçeye çevrildi.[1]

Her halükarda bu kitabin kendisi ve ondan okunan mersiyeler matem merasimlerinde okunduğu meşhur olduklarından ötürü bu merasimler “ravza hani” mersiyeler adıyla meşhur olundular. Bu ıstılah şimdiye kadar devam etmektedir.



[1] Daha fazla bilgi edinmek için bkz. Muhaddesi, Cevat, “ferheng-i aşura”, neşri maruf, Kum, 1374 h. ş., s. 189; Turhan, Kasım, “nıgerişi irfani, felsefi, kelami, bı kıyam ve şahsiyet-i imam Hüseyin (a.s.)”, neşr-i çilçırag, Kum, 1388, h., ş., s. 470.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar